Bu başlığı okuyup yazıya geldiyseniz burada olmanızın iki sebebi olabilir: Birincisi, bu bayram aile ziyaretleri yapmak yerine tek başınıza bir tatile çıkmayı planladığınızı ebeveynlerinize söylemiş -ya da söylemek istiyor- olabilirsiniz, ikincisi, size bu bayram eve gelemeyeceğini söyleyen çocuğunuza karşı kırgınlık hissediyor olabilirsiniz. Sebebinizin hangisi olduğu ya da sadece meraktan okuyor olmanız hiç fark etmez; öncelikle derin bir nefes alın ve sakin olun. Neden mi? Çünkü hepimiz için en az bayramın heyecanı kadar stresinin ve bilinmezliğinin de ağır basıyor olmasından. Bayramda “Anne ben eve gelmiyorum.” demek de, bu cümleyi duyduktan sonra ne cevap vereceğini bilmek de zor, kabul ediyoruz. Ancak, bayramda ailenizle geçireceğiniz zaman ile kendinize ayıracağınız zamanı dengelemek konusunda neler yapabileceğinizi keşfettiğinizde baş etmesi hiç de zor değil… Bayramda zamanı dengelemek için neler yapabiliriz birlikte keşfedelim.
Evet, bayramlar en önemli kültürel miraslarımızdan ve yıl boyunca sabırsızlıkla beklediğimiz özel günlerden. Ama aynı zamanda da çoğumuz için çalışmadığımız, işlerimize mola verdiğimiz “tatil” zamanlarından. Bu nedenle sevdiklerimizle bir araya gelmek, aile ziyaretleri yapmak, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpmek kadar kendimize zaman ayırabilmek, ‘kafamızı dinleyebilmek’, bir süre işlerden, kargaşadan, meşguliyetlerden uzaklaşabilmek de oldukça önemli…
Gözü yollarda bayramı bekleyen tüm büyüklerimizi saygıyla kucaklarken, modern çağın vebası bitmeyen meşguliyet, yorgunluk ve tükenmişlik hissiyle mücadele eden gençleri de anlayışla karşılayabilecek yüceliği gösterebilmelerini umut ediyoruz. Çoğumuz, başka şehirde yaşayan anne-babalarımızı, akrabalarımızı, uzun süredir görüşmediğimiz aile dostlarımızı gerçekten özlesek ve canıgönülden hepsini görmek istesek de “kendimizle baş başa kalmayı” da arzuluyoruz. Çünkü kabul edelim; hepimiz son zamanlarda geçirdiğimiz yıpratıcı süreçlerden ve toplumsal, global sorunların üzerimizde yarattığı psikolojik etkilerden biraz olsun uzaklaşabilmek istiyoruz. Öyleyse, hepimizi bu bayram biraz daha anlayışlı ve yapıcı olmak için bakış açımızı değiştirmeye davet ediyoruz. Gelin, bayram zamanlarında kimseyi kırmadan ‘ben’ ve ‘biz’ zamanını nasıl ayırabiliriz, birlikte bakalım.
Kendinizi suçlu hissetmeyin
Eğer, bayramı ailenizden, akrabalarınızdan uzak geçirmeyi düşünüyorsanız ya da çoktan aile ziyaretlerinden bağımsız bir tatil planı yaptıysanız kendinizi suçlu hissederek tatilinizi mahvetmektense ‘gerçekten’ tadını çıkarmaya çalışın. Kendi isteklerinize, ihtiyaçlarınıza kulak vermeniz ve kalabalıklardan uzak bir dinlenme planı yapmanız, sizi bencil ya da kötü biri yapmaz önce bunu kabul edin. Suçluluk duygusuyla tatilinizi heba etmek yerine gerçekten mutlu hissederek hakkını verin. Aksi halde yine kendinize zaman ayıramamış, istediğiniz gibi dinlenememiş, tam anlamıyla tatil yapamamış, ek olarak ailenizi de boşuna görmemiş olursunuz. O yüzden zihninizi de vicdanınızı da rahat bırakın ve böyle bir karar aldıysanız arkasında durun.
Detaylı bir plan yapın
İster ailenizi, akrabalarınızı ziyaret edin, ister tek başınıza bir tatil planlayın, isterseniz hem tek başınıza kaçamak yapacağınız hem de sevdiklerinizle birlikte olabileceğiniz bir bayram tasarlayın; detaylı bir plan yapmayı unutmayın. Günlerinizi hatta saatlerinizi bölmek, hem sevdiklerinize hem de kendinize ayıracağınız zamanı başarılı bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir. Sonradan “Ama kendime hiç zaman ayıramadım…” ya da “Akrabalarımdan görmek istediklerimi ziyaret edemedim…” dememek için elinizdeki zamanı iyi değerlendirin. Bayram öncesinde hangi gün nerede olacağınızı, kimleri ziyaret edeceğinizi planlamanız sonradan istemediğiniz durumlar yaşamanızı engelleyebilir. Ayrıca, sadece görüşmeleriniz için değil, mümkünse arayacaklarınız için de küçük bir planlama yapabilirsiniz. Telefonunuza hatırlatmalar koyabilir ya da önceden birkaç mesaj hazırlayabilirsiniz. Böylece bayramını kutlamak istediğiniz herkesle iletişim kurabilirsiniz.
Son dakikaya bırakmayın
Eğer bayramda ne yapacağınıza bir türlü karar veremiyor, kendinizi sürekli vicdan muhasebesi yaparken buluyorsanız planlarınıza karar vermeyi sürekli erteleme eğiliminde olabilirsiniz. Bu nedenle kararlarınızı son dakikaya bırakmak cazip gelebilir, ancak bu durum hem sizi hem de ailenizi zora sokabilir. Planlarınızdan etkilenecek başkaları da olduğunda onlara mümkün olduğunca erken haber vermek, hem nazik bir davranış biçimidir hem de hazırlanmak için karşı tarafa zaman tanır. Örneğin, “Bu bayram eve gelemeyeceğim ya da farklı planlarım var.” gibi cümleleri ne kadar erken ailenizle paylaşırsanız onların duygusal olarak bu duruma hazırlanmalarını kolaylaştırabilirsiniz. Üstelik, erkenden haber verdiğinizde gelecek için farklı planların yapılabilmesini de olanak sağlayabilirsiniz. Bayramda gelemeyeceğiniz gerçeğini kabullenen aileniz bir sonraki ay için sizi ziyaret etme planı yapabilir ya da hem size hem onlara uyan yepyeni bir plan kurgulayabilirler. Aynı şekilde siz de bayram harici bir dönem için herkesi mutlu edecek farklı buluşma planları yapabilirsiniz.
Kendinizi iyi ifade ettiğinizden emin olun
Kararlarınızdan emin olmak, onları başkalarına iletmeyi kolaylaştıran en önemli stratejilerden biri. Eğer kararınız hakkında doğru hissetmiyorsanız, bocalama yaşıyorsanız, bir türlü emin olamıyorsanız karşı tarafa aktarım yaparken sıkıntı yaşayabilirsiniz. Gereksiz detaylarda boğulabilir, samimiyetsiz açıklamalar yapabilir, dürüst davranmayabilir, mazeretler üretebilir ya da fikrinizin değiştirilmesine açık olduğunuz mesajını verebilirsiniz. Siz kararınızdan emin olmadığınızda karşı taraf yapacağınız her konuşmada fikrinizi değiştirmeye çalışabilir; bu da bir noktadan sonra hem sizin hem de onlar için yorucu bir hal alabilir. İster ailenize eve gelemeyeceğinizi söyleyecek olun ister arkadaşlarınıza onlarla tatil yapamayacağınızı, fark etmez; yeter ki kararınızdan önce siz emin olun ve arkasında durun.
Dürüst ve nazik davranın
Sağlıklı ve sağlam ilişkiler ancak dürüstlükle kurulur. Hem kendinize hem ailenize hem de tüm sevdiklerinize dürüst davrandığınızda aranızdaki bağı güçlendirebilir, kendinizi çok daha rahat bir şekilde ifade edebilirsiniz. Eğer bu bayram yalnız kalmak, farklı bir tatil planı yapmak istiyorsanız bunu sevdiklerinizle açık ve net bir şekilde paylaşmanız; yalana, dolambaçlı sözlere gerek duymadan kendinizi anlatmanız karşı tarafın sizi daha iyi anlamasına ve empati ile yaklaşmasına yardımcı olabilir. Ancak bunu yaparken saygı çerçevesinde kalmayı ve nazik bir dil kullanmayı da ihmal etmemelisiniz. Sonuçta, siz ziyarete gitmeseniz de bayram herkes için mutluluğun, sevginin paylaşılması demek. Kalp kırmadan ama kendinizi de zor duruma sokmadan kibar bir dille sevdiklerinizin gönlünü alabilir, kendi önceliklerinizi de ikinci plana atmadan gerçekleştirebilirsiniz.
Dengeyi kurmaya çalışın
Denge, yaşamın en önemli unsuru, aynı zamanda ilişkilerin de temeli. Planlarınızı yaparken, iletişim kurarken, görüşmelerinizi tasarlarken ‘dengenin gücü’nden faydalanabilirsiniz. Örneğin, eğer bayram tatilinde kendinizle baş başa bir tatil planı yaptıysanız, otele, kampa ya da spa merkezine gitmeyi planladıysanız öncesinde veya sonrasında ailenizi ziyaret edecek bir zaman yaratabilirsiniz. Ya da bayram tatilini tamamen sevdiklerinizle birlikte zaman geçirmeye ayırdıysanız ziyaretlerinizin arasında boşluklar bırakarak kendinizle baş başa kalacağınız zaman dilimleri de oluşturabilirsiniz. Ben ve biz zamanını dengelediğinizde hem bedeninizin, zihninizin ihtiyaçlarına kulak verebilir hem de sevdiklerinizle hasret gidererek sosyal bağlarınızı güçlendirebilirsiniz. Zamanı başarılı bir şekilde yöneterek keyifli ve dengeli bir bayram tatili geçirebilirsiniz.
Bonus: Tatil, ebeveynlerin de hakkı
Bu noktaya kadar bahsettiğimiz çoğu husus, gençlerin bayram planlarında daha bireysel kararlar almak istemesi ile ilgili gibi gelmiş olabilir. Ancak, bayram ziyaretleri yerine dinlendirici bir tatil yapmak istemek ebeveynlerin de hakkı. Eğer, bu bayram farklı şehirlerden gelen çocuklarınızla evde zaman geçirmek istemiyorsanız ya da bunu çok istemenize rağmen her şeyden uzakta, sessiz-sakin bir tatil yapmaya daha çok ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız vakit kaybetmeden düşüncelerinizi ve hislerinizi çocuklarınızla paylaşabilirsiniz. Bayram, bir arada olmak, paylaşmanın gücünü keşfetmek bireysel olarak da mutlu olmak, iş, okul gibi faaliyetlere ara vermektir. Gelenekleri sürdürmek istemeniz kadar zaman zaman kaçamak yapmaya ihtiyaç duymanız, farklı bir tatil planı oluşturmanız da gayet normaldir.
Dilediğiniz gibi dinlenebileceğiniz, eğlenebileceğiniz, ister sevdiklerinizle ister kendinizle baş başa zaman geçirebileceğiniz, ne yaparsanız yapın ‘nefes alabileceğiniz’ ve kendinizi ‘çok mutlu hissedeceğiniz’ bir bayram tatili geçirmenizi dileriz.
Sevgiyle kalın…
İlginizi çekebilir: Bayram boyunca sağlıklı beslenme önerileri