X

Başkası için yaşamayı bırakıp gerçek benliğimize nasıl yaklaşırız?

Günümüzde dışarıdan görünenle gerçekte olan arasındaki fark ne kadar da açıldı, öyle değil mi? Artık internetin ve sosyal medyanın hayatımızda yoğun olarak yer alması yüzünden dışarıdan görünenin fazlasıyla önem kazandığı bir çağda yaşıyoruz. Bununla birlikte, olduğumuz hal ne olursa olsun, gösterilen durum gerçekten öyle olmasa bile, göstermek değerli hale gelmiş durumda.

Var oluşumuz, gerçek benliğimizle sahte kendiliğimiz arasında bir yerlerde bulunuyor. Topluluk içerisinde bir şekilde kendi yerimizi belirlemek istiyor ve belirli bir yere ait hissetmek istiyoruz. Öyleymiş gibi yapma kültürü belki de hayatımıza bu amaçla giren olgulardan biri. Benzer şekilde giyinerek, benzer yerlere giderek, benzer ürünleri kullanarak kendimize yarattığımız bu sahte benliği bir yerlere konumlandırdığımızı düşünüyoruz. Gerçekte olduğumuz kişiyle gösterdiğimiz yüzümüz ne kadar farklıysa kendimizden o kadar uzaklaşıyoruz.

Çok değerli @ozlemalis_official’ın kaleminden şu cümleler çok güzel anlatıyor mevcudiyetimizi:

“Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü mü, yoksa bizim ne hissettiğimiz mi daha önemli? Cevap genelde aynıdır: Elbette benim ne hissettiğim! Ancak sonrasında detaylıca konuşulduğunda ‘Aaa! Meğer öyle değilmiş!’ noktasına gelinir. Kişi kolay kolay kendine bile itiraf edemez bunu. Hep bir başkasını mutlu etme çabası içindedir, başkalarına nasıl göründüğü, başkalarının kendisi hakkında neler düşündükleri vs. derken aslında hayatını farkında olmadan elalem için inşa eder. Etrafına özgürlüğünü yok edecek duvarlar örer ve zamanla fark etmeden kendi içindeki özden uzaklaşır. Kendi duyguları, hissettikleri, isteyip istemediği her şey, kısaca kendi duyguları, hisleri artık geri plandadır.”

İnsan neden kendini olduğundan farklı gösterme ihtiyacı duyar? Beğenilmek mi? Arzulanmak mı? Peşine düşülen aslında başkalarının onayını almaktır. Beğeni almak, takdir almak, kabul edilmek için kişi “Ben ne istiyorum?”a değil de, “Sen ne istiyorsun?” sorusuna göre hareket eder. Bu durumda şu soruları düşünüp cevaplandırmak faydalı olabilir: Kendimize ve başkalarına karşı ne kadar dürüstüz? Yaptığımız, gerçekten yapmak istediğimiz şey mi? Kimse görmeyecek ve bilmeyecek dahi olsa öyle giyinir, oraya gider, o yemeği yer miydik?

Kimi insan yüzleşmekten kaçar. Kimisi de bu yaşadığı çelişkinin farkındadır ve rahatsızlık duyar. Hissedilen bu rahatsızlık, gerçek olma arzusunun çağrısıdır. Otantiklik, gerçeğe dayanan, gerçek olan, doğru, özgün demektir. Her insanın özünde olduğu, o otantik kişiyi yaşayabildiğinde kendini olduğundan farklı göstermeye ihtiyaç duymayacaktır. Gerçekten dinlemeye başladığımızda, sezgilerimiz neyi isteyip istemediğimize dair bize yol gösterecektir. “Ben böyle giyinmeyi gerçekten seviyorum”,  “Bugün kendime çiçek almak istedim çünkü içimden geldi…” Bu gibi cümleler içimizdeki özgünlüğü yansıtır.

Gösterdiğimiz yüzümüz gerçek benliğimize ne kadar yakın olursa o kadar iyi. Başkalarının sevgisi ya da onayı için, kendimizi istemediğimiz durumlara sokmadığımız zaman kendimizle barışabiliyoruz. Aksi takdirde, kendimizden uzaklaştıkça fedakarlık gösterdiğimiz aslında gerçek temas ve gerçek etkileşimler oluyor. İçtenlikle kendimizi kabul edebildiğimizdeyse kendimizi olduğumuz gibi ortaya koymaktan çekinmiyor ve “diğerleri”yle sağlıklı bağlar kurabiliyoruz.

Dilerseniz @dorecoaching Instagram hesabını takip ederek paylaşımlarımı görebilir ve benimle iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Odaklanmak neden bu kadar zor: Anda olmak için ne yapabiliriz?

Beyza Turan: Profesyonel olarak yaşam koçu, amatör olarak yazarım. “Bu hayatı nasıl daha iyi yaşarım?” sorusuna kafayı takmış biri olarak öğrendiklerimi paylaşmayı çok önemsiyorum. İlgi alanlarım arasında olan duygu, davranış, bilinçaltı, motivasyon ve ilişkiler konularında okumayı, konuşmayı ve yazmayı çok severim. Geçmişimden kısaca bahsetmem gerekirse; Koç Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudum ve Uluslararası İşletme yüksek linans programını tamamladım. İş hayatımda Google, Facebook (Londra) ve Adphorus şirketlerinde çalıştım. Daha sonra kendi kişisel gelişimimi de önceliklendirerek, profesyonel koçluk eğitimimi tamamladım ve Dore Coaching’i kurarak danışanlarıma destek vermeye başladım. Dilerseniz bir selam vermek veya sorularınızı iletmek için bana @dorecoaching Instagram hesabı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale