X

Başkası için değil, sadece kendiniz için parlayın

Hayat sürekli akmaya devam ederken zaman değişir, yaşlar değişir, düşünceler değişir ve gelişir. Hepimizin bildiği üzere değişmeyen tek şey değişimin kendisidir! Fakat tüm bu değişim yaşanırken her gün ama her gün asla olmaz dediğiniz ne varsa bir bakmışsınız oluverir ve şaşırmaya devam edersiniz. Tabii kayıtsız kalacağınız noktayı görene kadar şaşırmaya devam edersiniz. Bir noktadan sonra şaşırmayı da bırakıyorsunuz…

Fakat öyle bir zaman gelir ki, kendinizi gerçekleştirmeye başladığınız ve sağlam bir karakter sergilemeye başladığınızda etrafınızdaki çürük elmalar tek tek dökülmeye başlar. Hayatınıza şöyle geniş bir pencereden bakmaya başladığınızda birçok kişinin hayatınızdan çıkmaya başladığını fark edersiniz. Hem de birdenbire. Burada kendi içinizde sorgulamalar başlar. Acaba ben mi çok yanlışım? Ne yapmış olabilirim ki insanlar benden uzaklaşıyor? Sebebini düşünmeye başladığınızda önünüze iki ana seçenek çıkar.

  1. Ya etrafınızdakilerin farkında olmadan çok fazla canını yakmışsınızdır. Ama birdenbire aynı dönemlerde uzaklaşmaları biraz saçma gelir.
  2. Ya da meyve veren ağaç taşlanır misali hayatınızda size hiçbir değer katamayacak ve size göre alt seviye frekanslar yayan insanlar size ayak uyduramayınca taşlamaya başlarlar.

Başarı, koşulsuz sevgi, mutluluk ve iyi niyet herkesin kaldırabileceği kavramlar değildir maalesef. Geçenlerde şuna benzer bir cümle okudum. “Kötü gün dostu her zaman bulabilirsiniz. Kötü gününüzde yanınızda olmayacak insan pek yoktur. Ama siz hiç iyi gününüzde gerçekten çok sevinen, gözlerinin içi gülen dost gördünüz mü?” Bu sözün doğruluğunu 20’li yaşlarınızdan sonra 30’larınızda daha net görmeye başlıyorsunuz. Kim bilir 40’larımda belki de bu konular daha da önemini yitirecektir, onu da bilemiyorum…

Sizi gerçekten iyi tanıdığını düşündüğünüz her kim varsa bu düşünceyi benimsemeniz çok daha iyi olur. Çünkü insan sadece kendi düşünceleri kadar sizi anlayabilir. Kendi baktığı pencereden sizi anlamlandırabilir. İnsanları severken çoğu zaman hayalimizdeki insana âşık oluruz. Karşımızdakine yüklediğimiz anlam o kişiyi vazgeçilmez kılar. Yaşamımız komple illüzyondan ibarettir.

Şöyle düşünün, gördüğümüz her şeyi yalnızca kendi gözümüzden görürüz. Renkleri baz alalım mesela… Belki çılgınca gelecek ama benim gördüğüm kırmızı belki sizin gözünüzde yeşildir. Ama sizin gözünüzden gördüğünüz kırmızı benim için yeşildir. Bunun aksini ispatlayabilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Her şey bir yanılgıdan ibarettir. Gördüğümüz toprak, çimenler, binalar, her şey ama her şey insan beyninin algılayabileceği üç boyutlu birer şekilden ibarettir. Böyle düşündüğümde hayatta olmaya çalıştığımız tüm zirveler anlamsızlaşıyor. Anlamlı kalan tek şey ise sadece “şu an”dan ibaret oluyor. Anın tadını çıkardığımda yaşamı iliklerime kadar yaşamış hissediyorum. Fiziken, ruhen ve zihnen dengede hissetmek içimdeki ışığı parlatabilmek ve açığa çıkarabilmek için çok önemli.

Her şeyin bir illüzyondan ibaret olduğunu bilmek kimine göre yaşamın anlamını yok ederken, benim için tam olarak öyle değil. Nasıl diyeyim? Hem hayatın içindesiniz ama her an her şeyin yanlış gidebilme olasılığını bilmenin vermiş olduğu bir rahatlık ve özgürlük hissi var. Ve bunu bilmek sanki omzumuzdaki tüm yükü hafifletiyormuş gibi geliyor. Bu da daha çok dengede hissettiriyor.

Hayatınızdan her zaman için birileri gelip geçecek. Bazıları ile aynı durakta duracaksınız. Aynı yollara sapacaksınız. Ama zaman gelecek, yollar ayrılacak. Her şey o kadar doğal ve olağan ki… Bir süre sonra şaşırmayı da zaten bırakıyorsunuz. Bu da doğal bir savunma mekanizması oluşturuyor.

Yaprak dökümü gibi bir sonbahar zamanı gelir. Bir temizlik yapmanız, bir arınmanız gerekir. Dönüşüme engel olmayın. İçinizdeki iyi niyeti, saygıyı ve değeri kaybetmediğiniz sürece hayatınızda sizinle olması gereken insanlar bir şekilde kalmayı başaracaklardır. Gidenler için üzülmeyin. Size kattıkları değerler için teşekkür edin ve sadece hayatınıza devam edin. Siz izin vermediğiniz sürece hiç kimse yolunuza çıkamaz ve sizi üzemez.

Kendinizi her ne ile ifade ederseniz edin, kendinizi gerçekleştirme yolunda dümen sizin elinizdedir. Bir başkası için değil, sadece kendiniz için parlayın!

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Toksik ilişkilerin toksinlerinden nasıl kurtulabilirsiniz?

Gamze Okutan: 15 Aralık 1986 Beykoz İstanbul doğumlu olan Gamze Okutan 2004 yılında Paşabahçe Ferit İnal Lisesi’nden mezun olduktan sonra uzun yıllar mağazacılık sektöründe satış danışmanlığı ve sağlık sektöründe hizmet veren bir firmada yönetici asistanlığı yaptı. Çalışma hayatı sebebiyle üniversiteye biraz ara verdikten sonra 2015 yılında Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun oldu. Şu anda Yazılım ve Teknoloji alanında hizmet veren bir firmada Mali & İdari İşler Yetkilisi olarak meslek hayatına devam ediyor. Evli ve bir kız çocuk sahibi bir anne. Pusula kitabının yazarı. Gamze Okutan’ın kendini bildi bileli sanata, kişisel gelişime, psikolojiye olan ilgisi hep vardı. Zaman zaman şiir yazmayı, deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştığı yazılar yazmayı, kendi çapında hobi olarak müzikle uğraşmayı ve söylemeyi çok seven biri. Ayrıca arada sırada meditasyonla zihnini sakinleştirip stres atmayı, yoga ile bedensel enerjisini korumayı seviyor. Hayatta pozitif ve negatif her şeyin bir bütün olarak güzel olduğunu düşünüyor. Olaylara bakarken çoğunlukla pozitif taraftan değerlendirmeyi yani bardağın dolu tarafından görmeyi ve çözüm odaklı olmayı seviyor. Fakat negatifin ağır bastığı durumlarda duyguların sonuna kadar yaşanması gerektiğini aksi takdirde mutlu olmanın mümkün olmayacağını düşünüyor. Hayatı dolu dolu, tutkuyla, hissederek yaşamayı seven aslında hayatın kendisine aşık, hayalperest bir yolcu olarak tanımlıyor kendini. Hayatın paylaştıkça güzellikler getireceğine olan inancını ve umudunu hiçbir zaman kaybetmemiş biri olarak paylaştıkça belki küçük dokunuşlarla bakış açımızdaki yansımaları çok daha renklendirebiliriz diye düşünüyor. Hep birlikte, el ele birbirimizin yoluna daha çok ışık tutarak yönümüzü bulmamıza bir nebze olsun katkı sağlayabileceğimize inanıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale