X

Başka bir ülkeye yerleşmeden önce hakkında düşünmeniz gereken şeyler

Evini barkını, eşini dostunu arkada bırakıp başka bir ülkeye yerleşmek verilebilecek en zor kararlardan biri olsa da hayatınızdaki en büyük adımlardan biri de olabilir. Diyelim ki bir ülkeye aşık oldunuz ve bu yerin yeni eviniz olmasını istiyorsunuz. Atacağınız adımı daha başarılı bir hale getirmek için hakkında düşünmeniz gereken birtakım önemli noktalar var…

Gideceğiniz ülkenin kültürü ve zihniyetini öğrenin

Yemek

Her ülkenin kendine has yiyecekleri ve damak zevki vardır. Hatta pek çok kültür kendisini yemekleriyle ifade eder. Fransa’da insanlar tatlı severken İngiltere baharatlı pub yemekleriyle meşhurdur. Sağlıklı beslenen ya da vejetaryen/vegan biriyseniz gideceğiniz ülkede ihtiyaç duyduğunuz ve sevdiğiniz türden yiyeceklerin bulunup bulunmadığını kontrol edin. Sadece yemeğin kendisi değil, nerede ve ne zaman yenileceği de farklılık gösterebilir. Örneğin İtalya ve Fransa, ailecek yapılan geç akşam yemekleriyle meşhurken başka yerlerde insanlar daha erken saatlerde ve daha az insanla akşam yemeğini yer. Yemek, sosyal hayatın ve gece hayatının önemli bir parçasıdır; bu yüzden yerleşeceğiniz yerde bu işlerin nasıl işlediğini iyi öğrenin.

Din – Politika

Din bir ülkenin kültürünün ve tarihinin önemli bir parçasıdır. Yeni çevrenizin bir parçası olmak için illaki din değiştirmeniz gerekmiyor lakin dinin gündelik hayatın ne derece parçası olduğunu düşünmelisiniz. Yani örneğin din kamusal hayatı, gündelik hayatın ritmini veya gıdaların hazırlanma biçimini vs. etkiliyor mu?

Ayrıca tatil zamanlarını da unutmayın. Kimi ülkelerde Noel kutlanır, kimi ülkelerde yeni yıl farklı bir günde kutlanır, kimi ülkelerde ise bu tarz tatiller yoktur.

Bilhassa kadınların gidecekleri ülkedeki konumlarını iyi düşünmeleri gerekir: Aynı haklara sahip olacak mısınız? Sahip olacağınız haklar sizin için yeterli mi? Siyasal atmosferle baş edebilecek misiniz? Bir anda bir seçim kampanyasının odak noktası haline gelirseniz ne olacak? Kendinizi yaşam tarzı ile ilgili politik tartışmalarda nerede konumlandırıyorsunuz?

Hava durumu

Ilıman bir iklimden sürekli yağmur yağan İngiltere’ye ya da sürekli kar yağan Kanada’ya taşınmak gerçek bir mücadele olabilir. Günler daha kısa olabilir, kışlar daha uzun olabilir ya da güneşin yakıcılığı yürüyüş yapmanızı imkansız kılabilir. Hava ve mevsimler bizi, hayatımızı sandığımızdan daha fazla etkiler. Dış mekan sporları gibi sevdiğimiz şeyleri yapmaktan alıkoyabilir; daha kötüsü psikolojik olarak depresyona yol açabilir.

Dünyanın farklı bölgeleri farklı hava olaylarıyla baş etmek durumundadır: Bazıları diğerlerinden daha hoş bir havaya sahiptir. Yıllık muson yağmurlarıyla, düzenli olarak tekrarlanan depremlerle ya da kasırga riskiyle yaşamaya hazır mısınız?

Yaşayacağınız yer

Uzak bir sahil kasabasında ya da dağlarda, medeniyetten ve şehir yaşamının hızından uzak yaşamak cazip görünebilir; kendinizi, kasabaya gidişi 9 saat süren bir otobüse binmek dışında bir seçeneğinizin olmadığı bir köyde yaşarken bulana kadar.

Eğer uzun süreli olarak başka bir ülkede yaşamayı düşünüyorsanız yaşayacağınız yeri iyi düşünmelisiniz. Bir aile kurma hayaliniz varsa, çocuklarınızın o bölgede yaşayabileceğini düşünüyor musunuz? Havaalanından uzakta yaşayabilir misiniz yoksa daha büyük bir şehre taşınmayı mı düşünmeniz gerekir?

İlginizi çekebilir: En yakın ülkemiz “konfor alanı”ndan çıkabilmek üzerine

Gideceğiniz yerin dilini öğrenin

Yerel dili öğrenmeye oraya gittiğinizde başlamayın. Eğer gideceğiniz yerde gerçekten yaşayacaksanız çabalamanız ve dili önceden öğrenmeniz gereklidir. İzinler, vizeler, kontratlar, sigortalarla dolu yolu bu şekilde daha kolay atlatabilirsiniz. Arkadaş edinmek, komşularla iletişim kurmak ya da kendinize uygun bir iş bulmak da bu şekilde daha kolay olur. Taşınmadan önce ne kadar akıcı konuşmayı öğrenebilirseniz o kadar iyi. Bazı yerler, vize/çalışma izni başvurusunda bulunduğunuzda belli bir düzeyde dil bildiğinizi kanıtlamanızı istiyor bile olabilir.

Taşınmadan önce iş bulun

İşin bu kısmı sürpriz değil ama yeni yurdunuzda hazırda bekleyen bir işiniz varsa taşınmak çok daha kolay. Eğer bir işvereniniz varsa, çalışma izninden tutun bir daire bulmaya ve yeni eşyalar almaya kadar her şey daha kolay olacaktır. Yeni bir ülkeye yerleşmek de yeni bir iş bulmak da bizzat tam zamanlı bir iş haline gelebilir – her ikisini birlikte yapmaya çalışmak oldukça zor olabilir.

Alternatif olarak, tanışmanızın ilk birkaç haftasında ya da birkaç ayında size yetecek kadar birikiminiz olmalıdır. Pek çok ülkede yeni bir banka hesabı açtırmak ya da sağlık hizmetlerine kaydolmak için elektrik faturası ya da kira kontratı gibi adresinizi kanıtlayan birtakım belgelere ihtiyacınız olacaktır. Her ülkenin öz geçmiş standardı farklı olabilir, dolayısıyla kendi öz geçmişinizi tüm gereksinimlere uyacak şekilde uyarlamalısınız. Ya da belki de bir freelance çalışan olur ve müşterilerinizi gittiğiniz yere götürürsünüz. 

Bu süreçte aileniz ve dostlarınız önemlidir

Her şeyi arkanızda bırakıp yeni bir ülkeye taşındığınızda, aileniz ve arkadaşlarınız en önemli destek ağınızdır. Sadece evinizi temizleyip eşyalarınızı satmanızda yardımcı olmaları açısından değil, yeni bir yere taşınmanın beraberinde getirdiği duygusal süreçte yanınızda olmaları açısından da önemlidirler.

Aldığınız karar hakkında tereddüde düştüğünüzde arayacağınız bir arkadaşınız olsun ki size doğru kararı verdiğinizi, sizin yanınızda olacaklarını söylesin. Nereye giderseniz gidin endişelerinizi anlayacak ve yanlış bir karar verdiğinizi düşündüğünüzde sizi tekrardan kabul edecek kişilere onlardır.

Kendinize altı ay verin

Yeni bir ülkeye yerleşme süreci – vize almak, yaşanacak bir yer bulmak, arkadaş edinmek, iş bulmak – uzun sürer. Yeni bir yere vardıktan sonraki ilk balayı dönemi, adresinizi yazamadığınızı, doktor randevusu alamadığınızı vs. fark ettiğiniz anda çabucak biterek stresli bir sürece dönüşebilir. İlk iki ay geçtikten sonra “Neden buraya geldim?” diye sorabilirsiniz. Böyle durumlarda kendinize bu ülkeye alışmanın zaman alacağını telkin edin.

İlginizi çekebilir: Vizesiz ve uygun fiyatlı gidilebilecek en güzel ülkeler

Kendinize bol bol gülmeye hazırlıklı olun

Yeni bir kültüre, dile alışmak zaman alacağı için yüksek ihtimalle bol bol hatalar yapacaksınız. Yaptığınız hataları çok ciddiye almayın ve kendinize bol bol gülün. Örneğin telaffuz hataları nedeniyle yeni ülkenizin dilinde olmadık ifadeler kullanabilir, yanlış anlaşılmalara yol açabilirsiniz. Bunları ciddiye almamayı öğrenin.

 

Kaynaklar:
Travelettes
Hecktic Travels
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale