X

Başka bir gezegene taşınacak olsak, yanınıza ne alırdınız?

Hadi buradan taşınıyoruz, başka bir gezegene gidiyoruz!” deselerdi ne yapardınız?
Bomboş, daha bir tek canlının belirmediği tertemiz bir gezegen. Her kuralı ilk defa koyacağın, her gıdayı ilk defa yetiştireceğin…

Tohumları seçerdim mesela, en sağlıklı ve en doğal olanından. Sonuçta oraya gidip hibrit tohum ile kalakalmak da var. Dedelerden ne kadar miras tohum varsa alır, bir güzel ayıklardım. Bozulma ihtimali olanları hiç taşımazdım, hem diğerlerini de bozmasın.

Tohumlara ne yapıyorsam, yürüyen, uçan canlılara da aynısını yapardım. Çocukların hepsini alırdım, hayvanların her türünü, hepsini. İnsanların sağlıklı ve çalışkanlarını alırdım. Zayıf ve tembel olanları almazdım. Gidince yapacak çok işimiz olurdu.
Yaşadığı haller için sürekli dışarıyı suçlayanları, sürekli şikayet edenleri almazdım, sonuçta bir uyum olsun isterdim. Kendi kendinin sorumluluğunu, yaptıklarının sorumluluğunu alabilenler olsun isterdim.

Paylaşmayı, yardımlaşmayı bilmeyeni, dengesi bozulmuş olanı da istemezdim. Hep beraber bir dünya yaratacaksak, eşit, huzurlu ve sorumlu olmalıydık. Kendine aşık ve gözü kendinden başkasını görmeyeni de istemezdim, topluluk için faydalıyı, faydasızı ayıramaz, kendinden başkasını görmediğinden diğerlerine yük olurdu.

Herşeyden korkanı da istemezdim, sonuçta bilmediğimiz bir gezegende her an yeni şeyler keşfetmek zorunda kalacağız, korku ile keşif aynı cümlede olamaz. Bu bilinmezlikte korku hiç işimize yaramaz, hatta bizi umutsuzluğa çeker! Yeni güzellikleri görmekten alıkoyar.

Sürekli bıraktığı dünyayı özleyenleri ve pişmanlıklarda kavrulanları de istemezdim, her şeyi, özlediği geçmiş pişmanlıkları yüzünden, yeni bir bakış açısı ve yaratıcılık ile değil, özlemlerini tekrar inşaa etmek güdüsüyle yapar. Yani zaten bıraktığımızı önümüze yeniden koyardı…

Acaba bu yeni dünya nasıl olacak?” diye endişe eden ve felaket senaryoları çıkaranı da istemezdim, heyecanımızı ve yeniye olan hevesimizi endişesiyle şekillendirir ve zaten olmuş, tekrarlanmış hallere bizi itmeye çalışır, neşemizi eritirdi.

Yaratıcılığını kullanmayanı, seçim yapmayanı, başkası tarafından yönlendirme olmadan hareket edemeyeni de istemezdim. Kimsenin kimse ile uğraşacak vakti olmaz çünkü, kendi iradesi ile bir şeylere katılmak, bir yerlerden çekilmek gerekecektir.

Durumlara yaratıcı çözümler bularak komut almadan ilerleyebilecek kadar özgüvenli ve hakim olanları isterdim. Kontrol meraklılarını da elerdim, hükmedilmeye ihtiyacı olmayanlar ile gidiyoruz, özgürlüklerine sahip çıkanlar ile. Kimsenin fikirsel, yaşamsal hakkına hükmedilmesini ve manipüle edilmesini istemezdim. Kendini diğer canlılardan farklı göreni istemezdim, ne aşağıda, ne de yukarıda. Dengeyi ve bütünlüğü baki kılmak için…

Eşyaları bırakırdım. Plastik bir şey almazdım yanıma, bez torbaya biraz rahat giyecekler koyar, biraz şiir kitabı alır, biraz da müzik götürürdüm.

Dünya Ana şu anda ne yapıyor sizce?
Kimleri ayıklıyor? Kimleri koruyor?
Hangi insan kurgusu sistemi yıkıyor, hangisini destekliyor?

Depremlerden, tsunamilerden korkuyordu insanlık bir süredir, hani beklenen bir yeryüzü felaketinden! O “felaket” geldi.
Deprem oluyor farkında mısınız?
Sıkıca tutunduğumuz inançlarımız fay hattından çatırdıyor, putlaştırdığımız yapay sistemler cılız gökdelenler gibi eğilmeye, çökmeye başladı.
Tsunami oluyor farkında mısınız, su (bilinç); hepimizi ıslatarak geçiyor üzerimizden. Bilinçaltı korkularımız, gündelik korkularımız kocaman dalgalar olup üzerimize düşüyor. Ciğerlerin sağlam mı? Nefesi içinde tutabiliyor musun? Yaşamı içinde saklayabiliyor musun?

Kimler panikle kendini bitiriyor, kimler kendi rahatı ve sorumsuzluğu yüzünden başkalarını tehlikeye atıyor?
Kimler kendi fikri ile ne yapacağını bilemiyor, kimler aklını kullanmayıp, hala mantıksız seslerin peşinden gidiyor?
Kimler kendi alanını korumak için emir bekliyor?
Kimler sabah uyandığında yeni güne gülümsüyor, kimler umut veya umutsuzluk fikrini düşünmeden neşe ile gökyüzünü seyrediyor?
Kimler dünyanın kendini yenilemesine hayranlık ve saygı ile bakıyor?
Kimler bu mucizenin tanığı olduğu için şükrediyor?
Kimler yaşamın, dünyanın, varoluşun tam ortasında, bu ruhsal tsunaminin tam göbeğinde, yaratımın tam ortasında, merkezinde ve hizmetinde?

Kimler bu kutsal anların, bu evrensel çözülmenin ve dönüşümün bir parçası olduğunu biliyor?

Yaşam bir mucize! Kendi, olduğu gibi!
Yaşama güven derken, bu kadar büyük ve bu kadar yüce bir güçten bahsedildiğini anlıyor muydunuz? Yaşam sonsuzdur, bütünün zihni her şeyi planlar ve oldurur derken..?
Sorduğun her sorunun cevabı şu anda veriliyor.
Kudret nedir, güç nedir, varoluş nedir?
Zerre nedir, tanrı parçacığı nedir?
Sen nesin?

Güzeller güzeli mavi top, canlı!
Dünya gezegeni canlı!
Ve kendi şifasını kendi yapıyor, kendi kendini iyileştiriyor, dönüştürüyor.
Aynen bizim de yapabildiğimiz ve yapabileceğimiz gibi.
Bizler onun muhteşem yaşamına varlığına konuk olmuş ziyaretçileriz.
Onun değiştiği her anda, biz de değiştik. Çünkü biz bütünüz. Kolum evrim geçirirse parmaklarım da geçirir.
Şu anda neye evriliyorsa ki, az çok belli, biz de ona evrileceğiz, bu bir seçenek değil! Bu kati bir gerçek!
Yeryüzünün çekim kuvveti, enerji noktaları değişti, değişiyor. Ve artık, mıknatıs etkisi eskisinden farklı. Üzerinde tutmaya çalıştığı enerji frekansı farklı. Aurasının rengi değişiyor.

Ne güzel bir ironi değil mi? Virüs ciğerlere tutunuyormuş. Senin yaşamı içeri aldığın yere.
Çocukların, hayvanların ciğeri yok mu? Onlara neden tutunmuyor?
Belki onlar yaşamı, bizden çok daha fazla kabul ediyorlardır içlerine, ne dersiniz?

Dünya artık üzerinde, saflığı, güveni, sevgiyi, şefkati, yargısızlığı, yaşam sevincini, neşeyi, keşfi, masumiyeti kesin olarak tutuyor.
Yoksa, çocukların, hayvanların da tutunacak ciğerleri var virüs için değil mi?
Bizi çocuklardan ve hayvanlardan ayıran nedir peki?
Bizi onlardan ayıran her türlü özelliğimizi, dışarıda bırakmalıyız arkadaşlar.
Yaşam bize seçiminin ne yönde olduğunu söylüyor! Taze, sağlıklı, hibrit olmayan tohumlarını seçiyor…

Peki siz, yeni bir dünyaya taşınacak olsanız, kendinizde neyi alır neyi bırakırdınız?
Şimdi masumiyetimizi kucaklayıp, saflığımıza soyunmanın tam zamanı!
Dünya Ana çocuklarını geri çağırıyor!

İlginizi çekebilir: Duyuyor musun: Dünya değişmemiz gerektiğini söylüyor

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale