X

Hayatın kaynağı: Başınıza gelenleri değil ama onlara nasıl karşılık vereceğinizi siz seçersiniz

“İç dünyası zengin olan kişi, yazgıdan çok şey beklemez.”
Schopenhauer

Bilmiyorum Schopenhauer okudunuz mu hiç, ama bence herkes hayatının bir yerinde, kendini ve toplumu sorgulamak ve sosyolojik çıkarımlar yapmak adına, Aforizmalar kitabını okumalı. Zira Schopenhauer zamanının çok ötesinde gözlemlerle bugünümüzü bile aydınlatabiliyor. Ben kitabı okurken yukarıda alıntıladığım cümleyi okuduktan sonra bir durakladım; daha sonra cümlenin altını çizdim ve bir daha okudum.

İç dünyası zengin olan kişi, yazgıdan çok şey beklemez. Bu cümle ile birlikte kendimi sorgulamaya başladım; hayatım boyunca başıma gelen kaç şeyi çeşitli isimlerle, kader veya evren gibi, yazgıya yükleyip vicdanımı rahatlatmaya çalıştım? Kaç yanlış ilişki, kaç başarısızlık, kaç tane kaçan fırsatı “Kısmet değilmiş” diyerek üzerimden atmaya çalıştım?

Bir avukat olarak yasalara ve hukuki düzenlemelere hâkim olmam bekleniyor; her gün onlarca yeni yönetmelik ile düzenlemelerin değiştiği bir ülkede yaşasam da, her gün birbiriyle çelişen Yüksek Yargı Kararları çıksa da, benim “Bu yeni düzenlemeden haberim yoktu” deme şansım yok. Sadece avukatlar için de değil, ceza kanunu dördüncü maddesi açıkça kanunu bilmemek mazeret sayılmaz şeklinde düzenlenmiştir. Türkiye sınırları içerisinde yaşayan herkesin, kendi hakkında uygulanacak kanuni düzenlemeyi bildiği varsayılır. Kişi, arabasıyla giderken yanlışlıkla bir canlıya zarar verirse, dikkatsizliği oranında ceza alacağını ve istemeden yaptığı için ceza almayacağını düşündüğünü söyleme lüksü olmadığını bilmelidir.

Hayat da bunun bir benzeridir, yolda ilerlerken başınıza gelenleri siz seçemezsiniz, ama başınıza gelenlere nasıl karşılık vereceğinizi siz belirlersiniz. Ve hayata verdiğiniz karşılıklar, seçtiğiniz yol ve o yolda yürüme şekliniz, sizin bir sonraki maceranızı da belirler. Bu, hayatın size “Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz” deme şeklidir. Kendinize iyi bakmanın bir şartı da kendinize karşı dürüst olmak ve bilinçli bir şekilde yaşamaktan geçer.

Dikkatli baktığımızda, hukuki düzenlemelerin kanunu bilmemeyi mazeret saymamasının, bizim psikolojik sağlığımızı korumanın bir yolu olan wellness ile aynı kilit noktalarda durduğunu fark edebiliriz. Wellness yaşam kalitemiz için sorumluluk üstlenmenin ilk adımıdır. Esenlik ve iyilik durumu için kendi kendinin sorumluluğunu almak demektir. Kendi hayatın ve başına gelenler üzerinde kendinden başka kimseye sorumluluk yükleyemeyeceğinin, bilinçli bir şekilde yaşamazsan kendini devamlı olarak kurban psikolojisi içinde bir adım bile ilerleyememiş şekilde bulacağının garantisidir.

Sana saygı duymayan bir partner ile birlikteysen, “Seni seviyorum bu yüzden kıskanıyorum” klişelerini en sonunda psikolojik ve hatta fiziksel şiddetin izleyeceğini öngörmek zorundaydın. Sevmediğin bir işte sırf parası yüzünden çalıştıysan işini iyi yapamayacağını, bu yüzden de başarısız olacağını bilmeliydin. Kendini ve arzularını bilmek yerine, modaya uyarak yaşamanın en sonunda seni kimliksiz bir halde bir trendden diğerine, yalnızca tüketim bireyi haline sürükleyeceğinin barizliğini görebilmeliydin. Durup kendini dinlemenin ve kendinin farkına varmanın önemini, boşanırken bir mahkeme salonunda veya İK müdürünün sana yollarınızı ayırmanın vaktinin geldiğini kibarca söylerken bir ofiste anlamak yerine, vaktiyle anlamanın ne kadar güzel olabileceğini bir düşün.

O yüzden şimdi derin bir nefes alıp, sakince kendimizle yüzleşmeliyiz. Hatalarımızla, başarılarımızla, hayallerimizle ve gerçeklerimizle objektif bir biçimde yüzleşip kim olduğumuzu anlamalıyız, bundan sonraki yatırımlarımızı iç dünyamıza yapmalı ki bir sonraki maceramızda güvendiğimiz yazgı değil, kendimiz olalım…

İlginizi çekebilir: İşinizde başarılı olmanın yolu, kendinizi tanımaktan geçiyor

Sena Akparlak: 2012 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okumaya başlayarak Adana - İstanbul arasında sürecek maceralarıma başladım. Hukuk benim adalet dağıtma ve eşitlik idealimdi, edebiyat ise her zaman hobiden öteye taşımayı hayal ettiğim ikinci kimliğim. Günlerimi okuyarak ve yeni şeyler keşfederek geçirdiğim öğrencilik hayatıma bir dergide yazarlık ve daha sonra yayın kurulu üyeliği yapmayı sığdırdım. Kadın hakları ve sosyal hayatta kadının var olabilme mücadelesinde hem psikolojik hem de hukuksal açıdan verilmesi gereken savaşın bir tarafı olarak, şu anda Adana - İstanbul arasında faaliyet gösterdiğim avukatlık ofisimde çalışıyor bir yandan da kadın hakları araştırmaları, edebiyat ve sosyolojik yazılar yazıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale