X

Basen eritme yöntemleri: Nasıl beslenmeli, hangi egzersizleri yapmalı?

Basenler, kilo verip vücudunuz şekle sokarken genellikle en çok zorlanılan bölgelerdir. Daha çok kadınların yaşadığı basen eritme problemi, yanlış spor ve beslenmeyle daha da büyüyebilir. Bölgesel zayıflama diye bir şey olmadığını uzmanlar çok uzun zamandır dile getiriyor. Dolayısıyla sadece basenden, göbekten veya kalçadan kilo verme diye bir durum söz konusu değil. Çünkü insan vücudu, kilo verdiği zaman tüm bölgelerden vermeye programlı. Ancak yine de genetik faktörler, kilo alıp verirken önce hangi bölgenin incelip kalınlaşacağını belirleyebiliyor. Nitekim bazılarımız vücutlarındaki yağı karında depolarken, bazılarımız da bunun kalça ve basende yaşayabiliyor.

Basende biriken yağlardan kurtulmak çoğu kişi için çok zor olsa da basen eritme hareketleri ve doğru beslenmeyle bu işin üstesinden gelmek mümkün. 

Peki bölgesel zayıflamanın olmaması, ne kadar kilo verirsek verelim basenlerimizin aynı kalacağı anlamına mı geliyor? Tabi ki hayır. Bunun için kas kütlesini arttırıp, bu bölgede biriken yağlardan kurtulmamız gerekiyor. Bu ise doğru beslenme ve doğru egzersizlerle mümkün.

Doğru beslenme ve doğru egzersizleri birleştirdiğiniz bir program uygulayarak basenlerinizdeki fazlalıklardan kurtulabilirsiniz.

Basenleri eritmek için doğru beslenme şekli nedir?

Öncelikle amacınız yağ yakmak olduğu için yağ alımınızı da sınırlandırmalısınız. Sadece sağlıklı yağlara yer verdiğiniz beslenmenizde, margarin ve trans yağa yer vermemeli, tereyağını da sınırlı oranda tüketmelisiniz. Karbonhidratların basenler için kilit rol oynadığını söyleyebiliriz. Rafine un ve şeker, özellikle kadınlarda doğrudan basen bölgesinde yağlanmaya neden oluyor. Makarna, beyaz pirinç gibi yiyecekleri beslenmenizden çıkarmanızda fayda var. Bir diğer yandan karbonhidratlarla bağlantılı bir konu olan lif alımı da çok önemli. Şöyle ki, beyaz un ve pirincin lif oranı çok düşükken; esmer pirinç, bulgur, tam buğday unu ve ürünleri, yulaf ezmesi gibi tahıllar hem yüksek lif oranına hem de kaliteli karbonhidrata sahipler. Dolayısıyla alacağınız karbonhidratları lif oranı yüksek bu gıdalardan sağlamalısınız.

Bir başka konu ise protein. Diyetinize eklediğiniz fazladan protein, tok tutma özelliği sayesinde dolaylı yoldan daha az yemenizi sağlar. Ayrıca alınan yağsız protein, vücutta yağ yakımını da hızlandırır. 2008 yılında American Journal of Clinical Nutrition isimli dergide yayımlanan bir çalışma, diyetinde protein oranını yüksek tutan katılımcıların kilo verirken daha fazla yağsız kas kazandığını ortaya çıkardı. Dolayısıyla yağların fazlaca biriktiği üst bacak ve basenleri inceltirken yağsız protein tüketmek oldukça önem kazanıyor. Peki yağsız protein için en iyi kaynaklar neler? Bunları yumurta, derisi alınmış tavuk ve hindi eti (butlarda fazla yağ biriktiği için göğüs kısmı tercih edilebilir), mercimek ve nohut gibi baklagiller, yağsız kırmızı et, yağ oranı düşük süt ürünleri, balık, tofu ve diğer soya ürünleri, badem, ceviz ve kabak çekirdeği gibi kuruyemişler olarak sıralayabiliriz.

İlginizi çekebilir: Yağ yakımını hızlandırmak için etkili besin ve yöntemler

Son olarak basenlerinizi inceltmek için doğru beslenmeyi hedefliyorsanız, öğünlerinizde mutlaka taze sebze ve meyvelere yer vermelisiniz. Genellikle düşük kalorili olan bu besinler 2011 yılında Obesity Facts isimli dergide yayımlanan bir araştırmaya göre, kilo kontrolüyle doğrudan bağlantılı. 400,000’den fazla kişinin yeme alışkanlıklarının incelendiği bu çalışmada araştırmacılar, daha fazla meyve-sebze tüketen katılımcıların fiziksel aktiviteden bağımsız bir şekilde daha sağlıklı kilolarda olduğu sonucuna ulaştı.

Basen eritme egzersizleri

Basenlerinizi inceltmek istiyorsanız dikkat etmeniz gereken diğer konu hareketli bir yaşam tarzına sahip olmanız gerektiğidir. Çünkü şimdiye kadar yapılan araştırmalarda uzun süre oturan kişilerin kalça ve basenlerinde daha fazla yağlanma olduğu gözlemlendi. Eğer oturarak çalışan biriyseniz, mutlaka küçük molalar vererek kalkıp yürümeyi, hareket etmeyi, bazı esneme hareketlerini uygulamayı denemelisiniz. Böylelikle basen eritme hareketleri hayatınıza daha çok dahil olur ve sadece spor yaptığınız saatlerde değil her an basen eritme için çalışabilirsiniz.

Yürüyüş yapmak, aslında basen ve üst bacaklardaki fazla yağları yakmak için en iyi egzersizdir. Günde 4 kilometreye kadar yürüdüğünüz takdirde, bu bölgelerde gözle görülür değişiklikleri hissedeceğinize emin olabilirsiniz. Eğer zaten her gün yürüyor, ancak bunun sonucunu pek görmüyorsanız, yürüdüğünüz mesafeyi ya da tempoyu arttırmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca yazının ilk bölümünde de değindiğimiz gibi, egzersiz ve doğru beslenme bu konuda birbirini tamamlayan iki unsur. Yaptığınız yürüyüşlerin etkisini en iyi doğru beslendiğinizde görürsünüz.

İlginizi çekebilir: Yağlar kasa dönüşür mü?

Basen eritme hareketleri nelerdir?

Koşu, tempolu yürüyüş ve dağ yürüyüşü de, basen ve üst bacaklardaki kasları aktive eden egzersiz türleridir. Bunun dışında basen eritmek için özellikle yapmanız gereken bazı hareketlerin olduğunu da söyleyebiliriz. Özellikle squat ve lunge, basenleri inceltmek için en ideal hareketlerdir. Bu hareketleri en doğru şekilde nasıl yapacağınızı Melis Yengil’in Uplifers okuyucuları için özel olarak hazırladığı videoda görebilirsiniz:

 

Kaynak:

foodnetwork.com

livestrong.com

thescienceofeating.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale