X

Başarının yedi spiritüel yasası: Dördüncü yasa “en az çaba”

“En Az Çaba Yasası: Doğanın zekası çabasız ve kolay çalışır… Dertsiz, ahenkle ve sevgiyle. Ahenk, sevgi ve neşenin getirdiği doğal güçlerden yararlandığımızda, çabasız bir kolaylıkla başarılı bir yaşam, iyi bir gelecek yaratırız.”
Deepak Chopra

Zorladıkça zorlandığımız zamanları hatırlayın… Akışın karşısında durmaya çalıştığımız. Mis gibi bir havada mutlu olabilmek varken yakındığımız, ağladığımız, kayıplarımızla baş başa o kayıpları daha da büyüttüğümüz… Ölümlerin veya ayrılıkların ardından kendimizi günlerce ve belki de yıllarca suçlu hissettiğimiz… Pişmanlıkla dolduğumuz veya karşımızdakini pişmanlıkla doldurduğumuz… Hayatın akışına, hayatın doğallığına, başlangıçlar kadar bitişlere de yeri olduğunu bile bile kabul etmeye çalışmak şöyle dursun, hoşgörü bile gösteremediğimiz…

Evet, bugün yasalarımızdan dördüncü yasaya çok ama çok yakından bakalım istiyorum. Bir dilek tutarız ve öyle kolaylıkla karşımıza çıkıverir ki biz bile şaşırırız. Hani deriz ya “Hayat bu kadar kolay mı?” Evet, hayata sorsaydık bizlere hayatın, yaşamanın, akmanın, yani enerjinin bu kadar da kolay olduğunu söylerdi. O çok istediğimiz şeylerin aslında “varolduklarını” fakat bizimle buluşmak üzere bir “süreç” gereksinimi de olduğunu…

Aslında hayatı zorlaştıranın, ahengi bozanın, neden, nasıl diye tekrar tekrar yorarak araya girenin biz olduğumuzu… Ben bu yasayı en doğru şekilde anlatmanın ve anlayabilmenin doğaya bakmak olduğunu düşünüyorum. Bir ağacın sonbaharda çıkıp “Ben yazı yaşayacağım, çiçeklerimi açacağım, soğuk da olsa ben doğaya karşı duracağım” dediğini gördük mü? Bir yılanın “Ben bu deriyi bırakmak istemiyorum, bırakmaktan korkuyorum, kaybetmekten korkuyorum, bir daha bana verilmeyeceğine inanıyorum” diye düşünmesi sizce ne kadar doğrudur?

Dünya vermek üzerine, dünya bolluk üzerine, dünya ahenk üzerine yaratılmıştır. Azaltmak için değil çoğaltmak için, kaybetmek için değil daha çok yaratmak için, paylaşmak için, bir damla suyun bile kaç moleküle, kaç toprak parçasına, kaç bitkinin gövdesine, kaç kar tanesine, kaç vücuda, kaç çiçeğe, kaç böceğe değdiğine bir bakın… Bu akış değil midir? Bu ahenk değil midir?

En fazla “olduğumuz” gibi olmaya çalışmak bu kadar zorlayıcı mıdır? Zorlanmak şöyle dursun istemek, çabalamak, emek vermek ve “Ben isterim bu veya daha iyisi” diyerek akışa güvenmek bu kadar zor mudur? Diyeceksiniz ki “Ben bıraktım olmadı, denedim gelmedi, söyledim kavuşamadım”… Evet, hepsi akışın parçasıdır, akışa, “olanda ve olmayanda” bulunan hayıra, iyiye, daha iyiye ve hatta bazen bizlerin hayal bile edemeyeceği iyilere neden kalbimizi kapatmaktayız? Neden terse kürek çekerek isteyip de “yaradılışın” vereceklerine sadece biraz olsun geriden bakamamaktayız?

Hiçbir çaba sarf etmeyelim demek değildir, isteyip çabalayıp sonunu yine ahenge, zamana, olana ve olmayana bırakabilmektir… Şikayet etmek yerine yollara yer açabilmektir. Olmadığında bir karıncaya çizilmiş sınırlar gibi başka bir yöne dönebilmektir. O yönde olana “geçmişten bağımsız” olarak yepyeni gözlerle bakabilmektir…

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız bu yasa hakkında derinden düşünmenizi dilerim. Kendi yollarınıza bariyerler örmekte misiniz? Kendi kendinize engeller koymakta mısınız? Bırakın, zamana, oluşa, ahenge, akışa… Evet isteyin, evet çabalayın, evet dileyin, ama bırakın, belki sizin bugün düşünemeyeceğiniz güzellikler kapınızda…

İlginizi çekebilir: Başarının yedi spiritüel yasası: Üçüncü yasa “sebep ve sonuç: karma”

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale