Sizce başarı nedir? Kendinizi başarılı biri olarak görüyor musunuz? Bir işte başarılı olmanın en önemli şartının kendine inanmak olduğunun farkında mısınız? Öz yeterlilik, “kişinin kendisinden beklenen durumları yönetmesini sağlayacak
yeteneklerine olan inancı” şeklinde tanımlanmaktadır (Bandura, 1994). Bandura’ya göre bu inanç ve algılar, bireylerin nasıl hissettiklerini, düşündüklerini, kendilerini motive ettiklerini ve davrandıklarını belirlemektedir. Bu nedenle, öz yeterlilik inancı yüksek olan insanlar yeni karşılaştıkları ve mücadele etmek durumunda oldukları yaşantılardan kaçmazlar ve eylemlerini başarılı bir şekilde tamamlamak için oldukça kararlı davranırlar ve bireylerin bu yeterlilik beklentileri de hem davranışın başlamasını, hem de başa çıkmanın sürdürülebilirliğini etkiler (Göller, 2015).
Öz yeterlilik inancının yüksek olması, bireylerin kendilerine daha yüksek hedefler oluşturmasına ve verdikleri kararlarda tutarlı olmalarına neden olarak onların bilişsel süreçlerini ve motivasyonlarının daha da yüksek olmasını etkileyebilmektedir (Locke ve Latham, 1990). Öz yeterlilik inancı, kişilerin ne kadar çaba harcayacaklarını ve güçlükler karşısında ne kadar süre dayanabileceklerini ve zor durumlarla karşılaştıklarında kendilerini nasıl toparlayabileceklerini belirlemelerine yardımcı olmaktadır (Bandura, 1977).
Öz yeterlilik inançlarını şekillendiren çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bunlar (Lee, 2005):
1- Kişinin yaşadığı olumlu veya olumsuz deneyimler,
2- Çevresindekilerin yaşadığı deneyimler,
3- Ailesinden ve çevresinden yapılan telkinler ve uyarılar,
4- Bireyin psikolojik durumudur.
Bu şekillendirici faktörlerin yanında, bireyler öz yeterliliklerini doğrudan deneyim, diğer insanları gözlemlemeleri ya da başkalarının yorumlarını dinleme yoluyla geliştirebilirler (Lee, 2005).
Kendinize olan inancınızı artırabilmek için neler yapabilirsiniz?
Kişinin kendine olan inancının öğrenilen bir durum olduğunun farkına varın. Bu dünyada kimse kendine müthiş derecede güvenerek ya da inanarak doğmadı. O halde çocuklukta kendiniz hakkında aldığınız mesajlar ne olursa olsun, siz de kendinize olan inancınızı tazeleyebilirsiniz.
İnsanların sizin hakkınızdaki negatif düşüncelerine kulak tıkayın. İnsanların çoğu “Sen şunu yapamazsın, sen bunda başarılı olamazsın” tarzında gereksiz yorumlar yapma eğilimi gösterirler. Bir işi becerip beceremeyeceğinizin tek belirleyicisi sizsiniz. Bunu unutmayın. Evet diğer insanlardan kendimiz hakkında aldığımız olumlu geri bildirimler öz yeterlilik seviyesini artırabilir. Ancak eğer etrafınızda size destek veren, sizi motive eden insanlar yoksa, siz kendi kendinizi motive etmelisiniz.
- Bu güne kadar başardığınız her konunun listesini yapın. Daha önceki başarılarınızı gelecekteki başarılarınızın garantisi gibi görün. Mottonuz “Daha önce yaptıysam yine yapabilirim” olsun.
- Dolaylı tecrübeler (modelleme) de aynı şekilde öz yeterliliğin gelişmesini sağlayan faktörlerden biridir. Schunk (1981) çalışmasında etkin bir bilişsel yöntem kullanarak başarılı olan bir modeli izleyerek dolaylı deneyimler edinen katılımcıların, modeli izlemeyen katılımcılara göre daha yüksek öz yeterlilik seviyesine sahip olduğunu göstermiştir. Siz de bu çalışmadan ilham alarak rol modellerinizi belirleyebilirsiniz. Bir deftere kendine olan inancı sayesinde başarılı olmuş insanların bir listesini yapın. Bir daha umutsuzluğa düştüğünüzde aklınıza listenizdeki bir ismi getirin.
- Ağzınızdan çıkan laflara dikkat edin. Eğer gün içinde sürekli kendi kendinizi aşağı çeken bir şekilde konuşuyorsanız, bu huyunuzdan bir an önce vazgeçin. Konuşma tarzımızla kendimize ümit de aşılayabiliriz ümitsizlik de. Seçim sizin.
- Hatalarınıza takılıp kalmaktan vazgeçin. Her insan hata yapar, bunu unutmayın. Yaptığınız hataların öz yeterlilik seviyenizi aşağı çekmemesi için, hatalarınız yüzünden kendinizi yerden yere vurmak yerine, hatalarınızdan ders alın.
- Düşük öz yeterlilik, öğrenilmiş çaresizliğe yol açabilir. Seligman’a göre, öğrenilmiş çaresizliğin temelinde olayları açıklama tarzı vardır. Seligman araştırmaları neticesinde kötümser açıklama tarzına sahip insanların sıradan aksaklıkları bile felakete dönüştürebileceklerini göstermiştir. Dünyaya karamsar bir şekilde bakmaktan vazgeçin. Bana inanın özellikle bu internet çağında, dünyada bizleri bekleyen sınırsız iş ve eğitim fırsatı var. Ama eğer dünyaya karamsar bir şekilde bakıyorsanız sizleri bekleyen fırsatları görme şansınız azalıyor demektir.
- Başarılı olmak istiyorsanız kendinizden şüphe duymaktan vazgeçerek kendinize inanın ve başarılı bir insan gibi düşünün, konuşun ve davranın. Unutmayın siz her şeyi yapabilecek güçtesiniz, yeter ki isteyin. Sizlere her daim kendinize inandığınız, öz yeterliliğinizin yüksek olduğu günler diliyorum.
Bana rsolaker@gmail.com
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
Kaynaklar:
Bandura, Albert (1977), “Self-Efficacy: Toward a Unifying Theory of Behavioral Change”, Psychological Review, Vol. 84, pp. 191–215.
Bandura, A. (1994). Self-efficacy. In V. S. Ramachaudran (Ed.), Encyclopedia of Human Behavior, 4, 71-81.
Göller, L. (2015) Öğretmen Adaylarının Bı̇lı̇şsel Çarpıtma, Genel Özyeterlı̇k İnançları Ve Başarı/Başarısızlık Yüklemelerı̇nı̇n İncelenmesı̇. Turkish Studies International Periodical for The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 10/3 Winter 2015, p. 477-494
Lee W.S. (2005), Encyclopedia of School Psychology, Sage Publication
Locke, Edwin A. ve Gary P. Latham (1990), A Theory of Goal Setting and Task Performance, Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall.
Seligman, M.E.P. (1990). Learned Optimism: How to Change Your Mind and Your Life, New York: Pocket Books.
İlginizi çekebilir: Benlik saygınızı yükseltin: Çocukluktan kalma fikirleri geride bırakmak