X

Başarılı olmadığınızı kim söylüyor?

Sizce başarının bir ölçüsü veya tanımı var mı? Başarı kriterlerinizi toplumsal beklentiler doğrultusunda mı, yoksa yaşamdaki hedeflerinize göre mi belirliyorsunuz? Peki yaşamdaki hedefleriniz içinizden geldiği şekilde mi ya da “olması gerektiği” gibi mi?

Hayatı toplumun bize dayattığı değerlere göre mi yoksa kendi belirlediklerimize göre mi yaşıyoruz?

Toplumun dayattığı geleneksel kriterler nelerdir meselâ? İyi okullara gitmek, iyi bir şirkette kazançlı bir işe sahip olmak, 35 olmadan iyi bir unvan almak, 30 olmadan evlenmek, lüks evler, arabalara sahibi olmak v.b. Ama aslında her birey kendine özgüdür, her bireyin kendi yaşamı ve koşulları vardır. Bu yüzden başarı için de bir sınır çizemeyiz, belirleyici kesin kriterler koyamayız.

Başarılı birçok kişiyle ilgili yazılar ve başarı hikâyelerini okuyup, dinlemişsinizdir; ama sıklıkla karşılaştığımız, olması gerektiği kavramının dışındaki bir hikâyeyi de ben sizlerle paylaşmak istiyorum. Steve Jobs, yaşamını etkileyen önemli noktalardan bahsettiği bir konuşmasında üniversite mezunu olmadığını anlatıyor, biyolojik annesi onu evlatlık verdiği aileye Steve Jobs’u üniversiteye gönderme şartı koymuş. Jobs, çok iyi bir üniversiteye girebilmiş; ama ailesinin maddi olarak zorlandığını görünce okulu bırakmış. Yine de merak ve ilgi duyduğu derslere dışarıdan girmeye devam etmiş ve bu alanlar geleceğini oldukça şekillendirmiş.

Belki de çoğu zaman içimizden gelmeden, hatta belki ailemiz, yakın çevremiz bile bizi zorlamadığı halde neden kendimizi geleneksel, toplumsal kurallara bağlı olmaya zorunlu hissettiğimizden bahsetmek istiyorum.

Bu hissi yaratan düşünceye iç ses veya başka bir deyişle zihinsel sabotajcı diyoruz. Bu düşünce biçimi, kendi kendimizi manipüle etmemize neden oluyor, gerçekliği deforme olarak gösteriyor, yanlış yorumlamamıza neden oluyor. Hatta dengesiz ruh haline, değer biçmelere, yeteneklerimizi sınırlamamıza, ilişkilerimizin bozulmasına dahi neden olabiliyor. Bu içsel sınır, bizi frenleyen ve ilerlememizi engelleyen düşünceler ve inanışlardan oluşuyor.

Almanya’nın en önemli koçlarından biri olan Dr. Petra Bock, Mindfuck isimli kitabında zihinsel sabotajcıyı çeşitli kategorilere ayırarak inceliyor ve nasıl durdurulabileceği, yönetilebileceği konusunda güzel öneriler sunuyor. Bu kategoriler 7 farklı tarzdan oluşuyor:

1. Felaket tarzı: 

Kendi kendini korkutmak

2. Kendini inkâr tarzı:

Başkalarının çıkarlarını kendininkinden üstün tutmak.

3. Baskı tarzı

Kendini ve başkalarını baskı altına almak.

4. Değer biçme tarzı

Kendine ve başkalarına değer biçme.

5. Kuralcılık tarzı

Katı, keyfi veya alışılmış kurallara bağlı kalmak.

6. Güvensizlik tarzı:

Kendine ve başkalarına kronik güvensizlik.

7. Aşırı motivasyon tarzı:

Zorla harekete geçirmek, kendi kendini heyecana getirmek ve aşırı motive etmek.

İç sesler gerçek potansiyelimizi ortaya koyarak fark yaratmamıza engel oluyor.

Tüm bu iç sesler kendi potansiyelimizi keşfetmemize, merakımıza, yaratıcılığımıza, çocukluk dönemindeki yaşam heyecanımıza ket vuruyor. Bu tip dogmalar, insanların daha farklısını veya fazlasını istediklerinde toplumdan izin alması gerektiğine inandırıyor. Her yeni günü kaygıyla karşılamamıza neden oluyor.

Bu kategorilerden özellikle değer biçme tarzının, başarılı olma kriterlerimizin kaynağı olduğunu düşünüyorum. Çünkü geleneksel başarı kriterine uyma arzusunda da değer biçme tarzındaki gibi gerçekte var olan ile olması gerekenin denkleştirilmesi söz konusu.Bu iç ses, varlığımızı koşullara bağlamamızı söylüyor; performans gösterme, güzel görünme, statü sahibi olma vb. gibi. Bunun tam tersi durumda ise koşulsuz bir varoluş hakkına sahip olma, yaşamda bir şeyler başarmak zorunda olmadan da hakkımızla dâhil olduğumuzun yarattığı özgürlük ve rahatlama ortaya çıkacaktır. Ancak bu bariyeri kaldırdığımızda gerçek potansiyelimizi kullanmaya başlayabiliriz. Aslında hepimiz yaşamımızı iyileştirmek için sayısız olanaklara sahibiz.

İlgili çekebilecek diğer yazılar:

Ünlü girişimcilere ait 6 başarı öyküsü

Eliz Esra Şimşek: Proje, Yönetim Danışmanı ve Profesyonel Koç // Lisans eğitimi Çevre Mühendisliği üzerine olan Eliz, iş yaşamını sürdürürken İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde MBA lisansüstü derecesini aldı. Daha sonra Galatasaray Üniversitesi’nde Yönetim Bilişim Sistemleri programını tamamladı. Eliz koçluk kariyerine Sola Unitas Koçluk Akademisi’nden aldığı eğitimlerle adım attı. Değişim Koçluğu, Kariyer Koçluğu ve Takım Koçluğu ilgilendiği alanlar arasında. İnsanların yaşam kalitesini artıracak iç potansiyele sahip olduklarına inanıyor ve bu konuda destek vermekten çok keyif alıyor. Mottosu sağlıklı ve dengeli yaşam, pilates ve sabah yürüyüşleri vazgeçilmezleri arasında. Ayrıca yazı yazmayı, bilgi ve tecrübelerin paylaşılmasını çok değerli buluyor. Yazılarını Uplifers ve Harvard Business Review’dan takip edebilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale