Çevreye negatif enerji yayarak verdiği olumsuzluklarla zararlı olarak nitelendirdiğimiz insanların bir kısmı yaptıklarının farkında değilken, diğer bir kısım ise bilinçli olarak kaos yaratıp insanları kızdırmaktan büyük zevk alır. Fakat sonuç olarak, her şekilde gereksiz bir karmaşa ve en kötüsü de, stres yaratırlar. Travis Bradberry’nin paylaştığı negatif enerji yayan ve olumsuzluk yaratan bu tarz zararlı insanlarla baş etme yollarını Uplifers olarak sizlere sunuyoruz.
Araştırmalar, stresin beyin üzerinde kalıcı ve olumsuz bir etki yarattığını gösteriyor. Birkaç gün bile strese maruz kalmak, beynin mantık ve hafızadan sorumlu, önemli bir bölümü olan hipokampüsteki sinirlerin etkinliğini azaltıyor. Haftalar boyu yaşanan stres, beyin hücrelerinin birbirleriyle olan iletişimlerini hasara uğratırken, aylar süren stres ise, nöronları geri dönüşü olmayan bir şekilde yok ediyor. Stres, başarınızı ciddi anlamda tehdit ediyor; kontrolden çıktığında, beyniniz ve performansınız bundan büyük zarar görüyor.
İşinizle ilgili yaşadığınız stresin büyük bir bölümü, işlerin yetişmesi ile ilgili olup, genelde kontrol edilebilir bir gerginlik yaratır. Size asıl zarar verenlerse, sürpriz bir şekilde ortaya çıkan beklenmedik durumlardır ve bu durumların kaynağı da çoğu zaman zararlı insanlardır. Sebebi ister negatiflikleri, zalimlikleri ya da sadece nasıl davranacaklarını bilmemeleri olsun, sizi strese sokan bu insanlarla baş etmeyi öğrenmeniz gerekiyor.
İş hayatında başarıyı yakalamış insanların ortak özelliği, stres anlarında duygularını nasıl yöneteceklerini bilmeleridir. En büyük yetenekleri ise, zararlı insanları kendilerinden uzak tutmanın yollarını yıllar içinde öğrenmiş olmalarıdır. Peki başarılı insanların bu konudaki taktikleri nelerdir?
Özellikle her şeyden şikayet eden, zararlı insanlarla aralarına sınır koyarlar
Her şeyden şikayet eden negatif insanlar, sorunlara odaklandıkları için çözüm bulmada başarısız olurlar. Kendilerini daha iyi hissetmek için, herkesin onlar gibi mutsuz olmasını isterler. İnsanlar genelde kaba ya da duyarsız gözükmemek adına, bu insanların şikayetlerini dinlemek zorunda kalır. Fakat insanlara anlayışlı davranmakla, onların olumsuz duygularla dolu dünyasında çakılı kalmak arasında ince bir çizgi vardır.
Bu durumdan kurtulmak için, bir takım sınırlar koymanız ve gerektiğinde uzak durabilmeniz yeterlidir. Şöyle düşünün: Bütün gün sigara içen birinin yanında oturup, dumanını solur musunuz? Her şeyden şikayet eden insanlardan da bu şekilde uzak durmanız gerekir. Sınır koymanın en iyi yolu, şikayet eden insana, bu problemi nasıl çözmeyi düşündüğünü sormaktır. Bu soru karşısında ya susacak ya da sohbeti daha verimli bir yönde devam ettirecektir.
Çatışmaları zararsız atlatırlar
Başarılı insanlar, duygularını okuyabilir ve ona göre doğru hamleler yapabilirler. Bir anlaşmazlık anında, kontrol edilemeyen duygular sizi istemediğiniz yollara sürükleyerek, ciddi anlamda zarar görecek şekilde davranmanıza neden olurlar. O yüzden, zararlı insanlarla aranızda bir anlaşmazlık çıktığında, savaş vermenin en mantıklı yolunu seçip, kendinizi zamanı geldiğinde savunmalısınız.
Mantıksız durumların üstesinden gelirler
Zararlı insanların davranışları o kadar mantıksızdır ki, sizi kolayca çileden çıkarabilirler. Fakat bu konuda dikkatli olmak lazım; kendinizi duygularınızın kontrolüne bırakıp, onların oyununa gelmeyin.
Karşınızdaki insan ne kadar mantıksız olursa, sizin de bu işin üstesinden gelmeniz aslında o kadar kolay olur. Böyle durumlarda, konuyla aranıza duygusal olarak bir mesafe koyun ve o kişiyle etkileşiminize, sanki bir bilim projesiymiş gibi yaklaşın. Duygusal karmaşaya değil, sadece gerçeklere göre hareket etmelisiniz.
Duygularının farkında olurlar
Duygusal bir mesafeyi korumak, farkındalık gerektirir. Damarınıza basan bir insanı, ne yaptığının farkında olmazsanız, durduramazsınız. Bazen, işin içinden çıkmanın en iyi yolunu bulmak için, durup düşünmeniz gerekir. Kafanızı toplayıp en iyi hamleyi yapmak için kendinize zaman tanıyın.
Kimsenin keyiflerini kaçırmasına izin vermezler
Tatmin ve keyif alma duygularınız, diğer insanların düşüncelerine bağlıysa, kendi mutluluğunuzu kontrol edemiyorsunuz demektir. Duygusal olarak zeki insanlar yaptıkları bir şeyden mutluluk duyduklarında, kimsenin fikirlerinin ya da art niyetli yorumlarının keyiflerini kaçırmasına izin vermezler.
Başkalarının sizin hakkınızda düşündükleri konusunda tamamen kayıtsız kalmak imkansız olsa da, kendinizi kimseyle karşılaştırmak zorunda değilsiniz. Ayrıca başkalarının fikirlerine ihtiyatlı yaklaşmanız gerekir. Bu sayede, kendinize verdiğiniz değer başkalarına bağlı olmadığından, zararlı insanların dedikleri ya da yaptıkları sizi etkileyemez.
Unutmazlar
Duygusal zekaya sahip insanlar kolay affeder ama bu, her şeyi unuttukları anlamına gelmez. Affetmek, hata yapan kişiye ikinci bir şans vermek demek değildir; daha çok, yola devam edebilmek için olumsuz durumları arkada bırakmayı amaçlar. Başarılı insanlar, başkalarının hataları yüzünden bir açmaza düşmek istemedikleri için, olan biteni arkada bırakıp, gelecekte de zarar görmemek adına kendilerini korurlar.
Kendileri hakkında olumsuz düşünmezler
Bazen, diğer insanların olumsuzlukları sizi de ele geçirir. İnsanların size davranış biçimleri karşısında kendinizi kötü hissetmeniz normal, fakat bunu aşmak ya da olumsuz duyguları daha da güçlendirmek, tamamen size bağlı. Kendiniz hakkında olumsuz düşüncelere kapılmanız, sizi zayıf düşürür, içinden çıkılması güç bir duruma sürükler. Üstelik çoğu zaman bu düşünceler, gerçeği yansıtmazlar. Dolayısıyla, her ne pahasına olursa olsun, kendi kendinizi kötülemekten uzak durun.
Sorunlara değil, çözümlere odaklanırlar
Dikkatinizi verdiğiniz yer, duygusal durumunuzu da belirler. Eğer karşılaştığınız sorunlara yoğunlaşırsanız, olumsuz hisleri ve stresi daha da uzatırsınız. Pozitif duygular yaratıp stresi azaltacak bir kişisel verimlilik hissiyatı oluşturmak için, içinde bulunduğunuz şartları daha iyi bir duruma sokacak eylemlere odaklanmalısınız.
Zararlı insanların sizi ne kadar zora soktuklarını düşünüp bu noktada takılı kalırsanız, gücü ele geçirmelerine neden olursunuz. Yapmanız gereken şey, bu konuyla nasıl baş edeceğinize odaklanmanızdır. Bu sayede kontrolü elde tutmak konusunda daha becerikli olur ve onlarla olan etkileşiminizde yaşadığınız stresi azaltırsınız.
Aldıkları kafein miktarına dikkat ederler
Kafein almak, adrenalin salgılamayı tetikler. Dolayısıyla bir tehditle karşılaştığınızda, ya kaçmanıza ya da sert bir şekilde tepki vermenize neden olur. Bu mekanizma, anında tepki verebilmek için, mantıklı düşünmenizi engeller. Eğer ormanda bir ayı tarafından kovalanıyorsanız bu iyi bir durum olabilir, fakat koridorda kızgın bir iş arkadaşınızla karşılaştığınızda, bu refleks pek de sizin lehinize olmaz.
Uykularını alırlar
Stres seviyenizi kontrol edebilme ve duygusal zekanızı artırmada, uyku çok önemli bir rol oynar. Uyuduğunuzda, beyniniz deyim yerindeyse şarj olur. Gün içinde yaşadıklarınıza şöyle bir göz atıp, gerekli olanları saklar, gereksizleri yok eder. Bu sayede zihniniz açık bir şekilde uyanırsınız. Eğer uykunuzu yeterince almazsanız, öz denetim, dikkat ve hafıza kapasiteniz azalır. Bununla birlikte uykusuzluk, stres hormonlarının seviyesini de arttırır. İyi bir gece uykusu sayesinde, zararlı insanlarla olan iletişiminizde daha pozitif, yaratıcı ve proaktif olursunuz.
Sonuç olarak, zorlayıcı insanlarla etkileşime girdiğinizde, yukarıda bahsettiğimiz stres azaltan yöntemleri kullanırsanız, beyniniz stresle daha etkin bir şekilde baş etmek konusunda antrenmanlı olur. Bu sayede gergin durumların olumsuz sonuçlarını daha az hissedersiniz.