‘‘İstediğini elde etmek ve ondan gereği gibi faydalanmak akıllı insanın hedeflerinin başında gelir’’ (Frank O’Malley)
Hedef koymaya doğduğumuz andan itibaren başlarız. Her yaş döneminde farklı hedeflerimiz vardır. Erişkin bir birey olmaya başlandığı andan itibaren kişilerin hedefleri daha net olmaya başlar ve sorumluluklar artar. Hedeflere ulaşmak için kararlar verilir, planlar yapılır. Sahip olunan potansiyel güç, ilerlemek ve istediğimiz yere ulaşmak için kullanılır.
Çoğu insan amaçlarının farkında değildir. Amaçlarının farkında olmayan insan neyi başarmak istediğini netleştiremez. Hedef belirlemek için öncelikle ne istendiğinin farkında olmak gerekir. Bu doğrultuda da yapılması gereken kendimize ‘‘ Nasıl bir gelecek istiyorum?’’ sorusunu sormaktır. Böylece ne istediğinizi saptamış olursunuz. Ne istediğini bilmeyen bir kişinin başarısı tesadüfen gerçekleşir bu da kişinin başarısının tadını çıkartamamasına neden olur. Kişiyi tatmin eden, kendi belirlediği hedefe ulaşmaktır. Başarı kişinin kendi için belirlediği hedefe ulaşmasıdır.
Hepimiz saygın, başarılı ve yetenekli insanlar olmak isteriz. Diğer insanlar tarafından başarılı bulunmak herkesin arzu ettiği bir şeydir. Davranışlarımızı da bu amaç doğrultusunda şekillendiririz. Aldığımız kararlarımız, seçimlerimiz ve davranışlarımız hedeflerimize ulaşmaya yöneliktir.
Net hedefler
Gelecek planlarınız nelerdir sorusuna ‘‘Mutlu olmak istiyorum’’, ‘’Çok para kazanmak istiyorum’’, ‘’Başarılı olmak istiyorum’’ yanıtları verilir. Bunların hiç biri hedef değildir bunlar çok genel arzulardır. Arzular bu kadar genel olduğunda ona ulaşmak için ne yapılması gerektiğini seçmek zorlaşır. Hayallere ve arzulara ulaşılabilmesi için onları hedef haline getirmek gerekir. ‘’Ne yaparak başarılı olmak istiyorum?’’, ‘’Ne şekilde para kazanmak istiyorum?’’ şeklinde sorularla istekler netleştirilmeli ve ne şekilde harekete geçileceği belirlenmelidir. Net olmayan bir hedef bizi başarıya ulaştırmaz. Ne şekilde, ne yaparak ve nasıl sorularına yanıtlar aramaya ihtiyaç duyarız.
Sosyal ve iş hayatında başarıya, hedefleri önceden net bir şekilde belirlenmiş kişiler tarafından ulaşılır. Başarılı kişiler ne istedikleri üzerinde detaylı düşünür ve plan yaparlar. Başarılı kişilerin belirsiz hedefleri yoktur, ulaşmak istedikleri noktaya yapılandırılmış bir düzen ile ulaşırlar. Zihnin, belirsiz hedeflere odaklanması zordur. Bir amaca tam olarak odaklanılmadığında da ona ulaşmak için neler yapılması gerektiğini saptayarak yol almak zorlaşır. Nereye gidileceği bilinmediği sürece hiçbir yere varılamaz, varılsa dahi varılan nokta hedeflenmediği için kişiyi mutlu etmeyebilir.
Hayatta kişinin karşısına çok fazla seçenek çıkabilir. Seçenekler arasından tercihler yapar, bazı kararlar veririz. Bu kararların doğru verilebilmesi için ne istediğinizi biliyor olmanız önemlidir. Aksi takdirde ‘‘keşke’’ler artar. Hedef olmadan kaybolursunuz. Belirsizlik, güvensizliğe ve mutsuzluğa neden olur. Neyi başarmak istediğimiz konusunda çok net olmanın başarılı olma yeteneğimiz üzerinde büyük etkisi vardır.
Hedefinizi belirlerken kendi içinize dönüp ‘’Nereye gitmek istiyorum?’’, ‘’Ne yapabilmek istiyorum?’’, ‘’Varmak istediğim nokta neresi?’’ sorularını sormalısınız. Bu sorular amacınızın zihninizde canlanmasını sağlar. Hedefe ulaşmak için ne kadar zamana ihtiyacınız olduğunu da belirlemeniz gerekir. Büyük bir hedefe kısa sürede ulaşmak olası değildir. İyi bir zaman planlaması yapmadığınızda beklentiniz gerçekçi olmaz ve hedefe belirlediğiniz zamanda ulaşamamak motivasyon kırıcı olur. Bu gerçekçi bir hedef belirlemediğinizi düşündürerek vazgeçmenize neden olabilir, oysa burada yapılması gereken pes etmek değil gerçekçi bir zaman planlaması yapmaktır. Zamanın ve enerjinin dengeli ve doğru bir şekilde kullanılması önemlidir. Amaç kısa zamanda çok iş yapmak değil, doğru zamanda verimli iş yapmaktır.
Gerçekçi hedefler
Hedeflerin gerçekçi olması önemlidir. Hedeflerimizin potansiyelimize, sahip olduğumuz kaynaklara ve koşullarımıza uygun olması gerekir. Gerçekçi oldukları sürece uzun vadeli ve büyük hedefler belirleyebilirsiniz. Ulaşılabilir hedefler kişinin harekete geçmesini kolaylaştırır ve belirlenen hedeflere ulaştıkça kişinin özgüveni ve yeterliliğine olan inancı artar. Gerçekçi olmayan hedefler o yolda çaba harcarken olumsuz sonuçlarla karşılaşıldığında motivasyon kırıklığına, kişinin kendi yeteneğine olan güvenini kaybetmesine ve mutsuzluğa neden olur. Bir hedefe ulaşmak için onu netleştirmenin yanı sıra onun gerçekleşeceğine de inanmanız gerekir. Herkesin başarmak istedikleri farklıdır; amaç herhangi bir sporda derece almak olsun, akademik olarak bir başarıya ulaşmak olsun, iş yerinde terfi etmek olsun veya kilo vermek olsun, başarmak istediğiniz her ne ise bunu net bir şekilde tanımlayın.
Harekete geçmeden önce Kendinize sorun: ”Planım ne?”
Hedef net bir şekilde belirlendikten sonra ona ulaşmak için yapılması gereken ilk şey plan yapmaktır. Plan yapılmadan, emek harcamadan ulaşılan hedeflere başarı demek mümkün değildir.
Planın detaylı ve çok katı bir yapıda olması gerekmez. Önemli olan size ne şekilde yol alacağınıza dair ışık tutması ve harekete geçirebilmesidir. Duruma göre planın üzerinde değişiklik yapılmalıdır, en iyi plan esnek olan plandır. Uzun vadeli bir hedefe ulaşmak için basamaklar adım adım çıkılmalıdır. Bu nedenle hedefe doğru uzanan yolda kısa vadeli ulaşılabilir planlar yapmak önemlidir. Kısa vadeli hedeflere ulaşmak asıl hedefe ulaşmaya doğru ilerlendiğini gösterir. Ulaştıkça da kişinin kendine olan güveni ve motivasyonu artar.
Bazı mükemmeliyetçi kişiler ‘‘ya hep ya hiç’’ şeklinde bir düşünce yapısına sahiplerdir. Bu kişiler, ‘‘olacaksa en iyisi olsun ya da hiç olmasın‘‘ şeklinde düşünür ve davranırlar. Oysa bu yapılabilecek iyi bütün hamleleri engeller. Kişiyi ileri taşıyacağına yerinde saymasına neden olur. Hedefe ulaşırken, özellikle de büyük ve uzun vadeli bir hedef ise, adım adım yol alınacağını baştan bilerek yola çıkılmalı ve çıkılan her basamağın hedefe bir adım daha yaklaştırdığı gözden kaçırılmamalıdır.
Hedef koymamak ya da ulaşamamaktan korkmak kişinin olduğu yerde kalmasına neden olur. Denemeden ve risk almadan yaşamak kişisel olarak zenginleşmeyi engeller.
‘‘Hep denedin, hep yenildin, olsun. Gene dene, gene yenil, daha iyi yenil’’ (S. Beckett).