dummy

Başarılı insanlar neden her gün aynı kıyafetleri giyiyor?

Her gün yüzlerce karar veriyoruz. “Kahvaltıda ne yiyeceğim, bugün işten kaçta çıkacağım, hafta sonu için nereye gideceğim, toplantımı ertelemeli miyim, o iş görüşmesine gitsem mi?”  ve benzeri birçok soru gün boyunca zihnimizde dönüp duruyor. Gün içinde aldığımız bazı kararlar bir hayli kritik öneme sahipken, bazı kararlar ise çok büyük önem taşımıyor. Örneğin, ne giyeceğimize karar vermek her gün ciddi vaktimizi alsa da hayati bir öneme sahip olmadığını söyleyebiliriz. Her gün karar verilmesi gereken onca şey varken bir de kıyafetlerimizi seçmek, kombinlemek çoğumuz için zaman sıkıntısı yaratabiliyor. Üstelik sabah daha evden çıkmadan ne giyeceğimizle ilgili yoğun bir karar verme sürecine girince günün geri kalanında daha fazla odaklanarak vermemiz gereken ciddi kararlara yeterli zihinsel enerjiyi ayıramayabiliyoruz. Tüm bunları göz önünde bulundurunca da akıllara Steve Jobs’un siyah boğazlı kazağı, Mark Zuckerberg’in gri tişörtü, ülkemizden daha yakın örnekler verecek olursak da Acun Ilıcalı’nın ve Cem Yılmaz’ın sıklıkla tercih ettiği siyah üstler geliyor. Hepsini ortak noktada buluşturan şey ne olabilir? Elbette ki hepimizin kafasında canlanacak olan şu soru: “Başarılı insanlar neden her gün aynı kıyafetleri giyiyor?”.

dummydummy
Kaynak: wikipedia

Tüm dünyada kitleleri peşinden sürükleyen moda, bir yandan da hızlı değişimi nedeniyle eleştiriliyor. Bu eleştirilerin birçoğunda, moda trendlerinin aslında bundan para kazananlar tarafından üretilen sanal bir kovalamaca olduğu öne sürülüyor. Bu eleştirilere karşılık olarak doğan “kapsül gardırop” hareketi ise ana akım modadan çok uzak. Moda alışkanlıklarına sosyal bilinç ekseninden yaklaşan bu hareket, gün geçtikte kamuoyunun saygı duyduğu ünlü ve başarılı isimler tarafından da uygulanıyor. Moda tercihlerini minimalist yaklaşımlar çerçevesinde şekillendiren bu kişiler, neredeyse her gün aynı kıyafeti tercih ediyor.

Toplumda saygı gören, başarılı isimlerin her gün aynı tarz kıyafetleri giymesinin elbet bazı yararları olmalı ki bu akım gün geçtikçe yayılıyor. Biz de Uplifers olarak merak uyandıran bu “Başarılı insanlar neden hep aynı kıyafetleri giyiyor?” sorusunun cevaplarını bir araya getirdik:

1. Daha az karar

Özellikle sabahları “Ne giyeceğim?” sorusuyla baş etmemek ve kıyafete karar vermek zorunda olmamak başarılı insanlara daha fazla zihinsel enerji ve gün içinde daha fazla verimlilik sağlıyor. Barack Obama, ABD Başkanlığı döneminde “Beni sadece mavi veya gri takım elbiselerle görürsünüz. Böylelikle verdiğim kararların sayısını azaltmaya çalışıyorum. Ne yediğim veya ne giydiğimle ilgili karar vermek istemiyorum çünkü karar vermem gereken daha önemli şeyler var.” diyordu. Siyah balıkçı yaka kazak, mavi kot pantolon ve spor ayakkabılarından hatırlayacağımız Steve Jobs da iyi düşünülmüş kararlar vermek için insanların sınırlı bir beyin gücüne sahip olduğunu anlamıştı. Zihinsel enerjisini hangi tişörtü giyeceğine karar vermek için harcasaydı, gerçekleştireceği projelere ayıracak yeterli enerjiyi bulamayabilirdi. Ayrıca, ikonik hale gelen kıyafet seçimi Apple markasının da bir parçası oldu. Sizce de imza niteliğinde bir kıyafet seçimi kişisel marka yönetimi için çok başarılı bir yöntem değil mi?

2. Daha az zaman kaybı

Kıyafet seçimi, aslında sandığımızdan çok daha fazla vakit alıyor. Birkaç yıl önce Project 333 adı altında bir kampanya düzenlenmişti ve kampanya kapsamında katılımcılardan 3 ay boyunca sadece 33 parça kıyafet giymeleri istenmişti. Aslında çok basit olan bu kampanyanın sonunda katılımcılar kıyafet seçimi yapmamanın hayatı olumlu yönde ne kadar çok değiştirdiğini fark etti. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg de benzer bir argüman ortaya koyuyor: “Sabahları alınmayan bir anlamsız karar bile gerçekten önemli şeyler üzerinde verilecek daha iyi kararlara yol açar” diyerek daha önemli kararlar alabilmek için daha fazla zaman bırakmanın önemine dikkat çekiyor. Gardırobumuzu daraltmanın en büyük yararlarından biri olan fazla zamanı yaşamımıza katabilmek için harekete geçmek ve fazlalıklardan kurtulmak şart. . Böylelikle hem alışveriş yaparken hem de gardırobun karşısında “Ne giysem?” diye düşünürken zamanımızdan arttırabiliriz.

3. Zamansız ve birbiriyle uyumlu kombinler

Birbirinden farklı kıyafetlerin olduğu bir gardırobunuz varsa siz de her seferinde “Bu pantolon bu gömlekle oldu mu? Bu elbiseyle bu ceket giyilir mi?” gibi sorularla boğuşmak zorunda kalıyor olabilirsiniz. Oysa gardırobumuzdaki seçenekleri daralttığımızda giyeceğiniz her şey zaten birbiriyle uyum içinde olacağından kombin yapma endişesi yaşamaktan kurtulabiliriz. Toplumda saygı gören ünlü ve başarılı isimlerin çoğu zaman göz önünde bulunduğunu, anlık bir röportaj ya da fotoğraf çekimi ile karşı karşıya kalabildiklerini düşündüğümüzde hazırlıksız bir stille yakalanmaktansa her zaman kendilerini yansıtan kıyafetleri tercih ettikleri için daha rahat ve özgüvenli hissettiklerini hepimiz tahmin edebiliriz.

4. İkonik bir stil

Kaynak: thenewyorktimes

Her seferinde aynı tarz kıyafetler giymek, yaptığımız kıyafet seçimlerinin ikonik parçalardan oluşmasını sağlayabilir. Bu da her zaman yaşımıza, konumumuza ya da kişiliğimize uygun kıyafet seçimi yapmamızı kolaylaştırır. Apple gibi dünya devi bir markanın Steve Jobs’un kıyafet tercihleri ile özdeşleşmesi mümkünse biz neden aynı taktiği kendimiz için uygulamayalım? İmza özelliği taşıyacak, insanların daha adımızı duyar duymaz kafasında canlanacak ve kişiliğimizi yansıtacak bir stil için en uygun kıyafetleri seçerek yolumuza devam edebiliriz.

5. Daha az stres

New York’ta yaşayan sanat direktörü Matilda Kahl, her gün aynı tarz kıyafeti giymesinin altındaki nedeni, karar verme yorgunluğundan kurtulma ve daha az zaman kaybetme ile açıklıyor. Ayrıca daha az stres stres yaşadığına da dikkat çekiyor. “Her gün aynı tarz kıyafetleri giyerek, sabahları yaşadığınız “Bu çok mu resmi oldu, bu ortama uygun mu?” gibi sorulardan kurtulmuş ve dolayısıyla bu soruların yarattığı stresten de uzaklaşmış olursunuz.” diyerek hepimizin hayatında önemli bir yer tutan strese vurgu yapıyor. Günlük yaşantımızda strese neden olan ve kontrol edemediğimiz birçok faktör varken neden yenilerini ekleyelim ki, değil mi? Hele ki en azından birinden kurtulmak elimizdeyken…

6. Daha az masraf

Kabul edelim, çoğumuzun gardırobu giyilmeyen birçok kıyafet ile dolu. Kilo verirsem giyerim, kilo alırsam giyerim, tarzımı değiştirirsem giyerim, özel bir gün olduğunda giyerim ve benzeri cümlelerle kendimizi oyalayarak günlük yaşantımızda giymeyi tercih etmediğimiz birçok kıyafeti gardırobumuzda tutmaya devam edebiliyoruz. Hatta belki de daha etiketini bile çıkarmadığımız giysileri gardırobumuzda tutuyoruz. Üstelik tüm bunlara rağmen yine de kıyafet alışverişi yapıp yenilere dolapta yer açmaya çalışıyoruz. Tarzımızı belirlediğimizde, ikonik bir stil oluşturup kapsül gardıroba geçiş yaptığımızda zamandan tasarruf etmenin yanı sıra harcadığımız paradan da tasarruf ederek masraflarımızı kısabiliriz.

Peki ama “Ünlü ve başarılı insanlar zaten yeteri kadar para kazanıyor olmalarına rağmen neden daha az masraf yapmaya odaklansınlar ki” diye düşünüyorsanız bakış açınızı biraz değiştirmek isteyebilirsiniz. Mesele paranın ne kadar harcandığından çok nasıl harcandığı ile ilgili. Başarılı insanlar yeni kıyafetler almayı sadece paranın harcanması olarak değil; zamanın, enerjinin harcanması olarak da görüyorlar. Ve bunun yerine ellerindeki kaynakları işlerine odaklanarak kullanmayı tercih ediyorlar. Hem vakit, nakit değil mi?

Bonus: Muziplik 🙂

Neredeyse hepimizin Harry Potter olarak tanıdığı Daniel Radcliff de tarzını pek değiştirmeyen, hemen hemen her gün aynı tarz kıyafetleri tercih eden ünlü isimler arasında. Yukarıdaki maddelerin yanı sıra onun aynı kıyafetleri tercih etmesinin sebebi biraz ilginç. 🙂 Radcliff, paparazilerin yoğun ilgisinden sıkıldığı için onlardan kaçmanın yolunu her gün aynı kıyafetleri giyerek bulduğunu belirtiyor. Farklı günlerde aynı kıyafetlerle görüntü verdiğinde fotoğrafın eski olduğu düşünüldüğü için paparazilerin ona olan ilgisinin azaldığına ve bu nedenle biraz daha rahat hareket edebildiğine dikkat çekiyor.

Daniel Radcliff‘in gerekçesi bir yana zamanınızı, paranızı, enerjinizi daha bilinçli bir şekilde kullanmak ve her gün “Ne diysem?” sorusuyla mücadele etmek zorunda kalmamak için siz de kapsül gardırobunuzu oluşturmaya hemen başlayabilirsiniz. Bu konuda yol gösterici olması için Kapsül Gardırop Koleksiyonumuzda yer alan parçaları inceleyebilir, ihtiyacınıza göre satın alabilirsiniz.

Kaynak: forbes, medium

İlginizi çekebilir: Kapsül gardırop ne demek? Sadeleşmeye gardırobunuzdan başlayın!

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp