X

Başarılı 12 insanın hafta sonu alışkanlıkları

“Sürekli yaptığımız şey neyse, biz oyuz. O halde, mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.”

Aristoteles

Başarılı insanların hafta sonlarını nasıl geçirdiklerine dair verdikleri ipuçları ve bu konuda yazılıp çizilmiş olan onlarca makale aslında tek cümlede özetlenebilir: Hayalini kurduğu hayatı yaşamaya çalışan insanlar için hafta içi – hafta sonu ayrımı yok; onlar plan, hedef ve önceliklerini hayatlarının her gününe yaymış durumdalar.

Bu kesinlikle hafta sonlarında da harıl harıl çalışmak demek değil. Aksine, kişinin aileye, başkalarına ve en önemlisi kendine ayırdığı zamana dikkat ederek, her gün dinlenmeyi ve yenilenmeyi bilmesi anlamına geliyor. Elbette hafta sonu bunu daha rahat gerçekleştirebildiğimiz bir zaman dilimi; ancak kendimizi paraladığımız bir haftanın sonunda, alt tarafı 48 saatlik bir süreden tam bir deşarj beklemek çoğunlukla hayal kırıklığına ve normalden de büyük bir pazartesi sendromuna sebep oluyor. Bu özetle yetinmeyeceğine emin olduğum Uplifers okurları için, 12 ünlü ve başarılı kişinin hafta sonu alışkanlıklarını listeledim.

 “Erken kalkın” -Robert Iger

Hafta sonunun yarısını uyuyarak geçirmek her ne kadar vücudumuzun ihtiyaç duyduğunu düşündüğümüz bir şey olsa da, araştırmalar beynimizin uyandıktan itibaren 2,5 ila 4 saat içinde en çok verimle çalıştığını gösteriyor. Disney CEO’su Robert Iger da, hafta sonu dahil her gün 04.30’da kalkıp güne önde başlayanlardan. Bununla beraber, gün içinde ufak bir şekerleme yapmak, beyni tekrar başlatmak gibi arındırıcı, karar vermeyi kolaylaştırıcı bir görev de görüyor. “Bir konuyu düşünmek için yeterli zaman geçmesini beklemek” anlamında kullanılan İngilizce “sleep on it” (bu konu üzerinde uyu) söz öbeği de bununla bağlantılı olsa gerek.

 “Bir planınız olsun” -Benjamin Franklin

ABD’nin kurucu babalarından Benjamin Franklin’in kalkar kalkmaz önündeki saatlerde ne yapacağını düşünerek günü planladığı biliniyor. Uzun vadeli planların yanı sıra günlük planlar da, bize oturduğumuz yerden kalkmak ve bir şeyler yapmak için gereken itkiyi sağlıyor.

 “Aynı anda birden fazla şey yapmayın” -Timothy Ferris

Aynı anda birçok şey yapmak daha birkaç yıl öncesine kadar insanın ne kadar zeki ve başarılı olduğunu gösteren bir beceri gibi algılanırken, günümüzde neredeyse “multitasking ile mücadele derneği” kuracak aşamaya gelmemizde, hızla mutsuzlaşmamızın büyük payı var. Multitasking, yani aynı anda birden çok şey yapmak, başarılı insanların takip etmediği bir yöntem. Ünlü yazar Timothy Ferris, maksimum verimlilik adına her güne (hafta sonu da olsa) en fazla iki hedef koymayı ve onları bitirmeye odaklanmayı öneriyor.

 “Aktif kalın” -Anna Wintour

Vogue gibi bir yayın devinin editörü olan Anna Wintour’un, her gün mutlaka 1 saat tenis oynadığını biliyor muydunuz? “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” deyişi aynı zamanda aktif, sağlıklı, iyi çalışan beyinler için de geçerli. Buna elbette hafta sonları da dahil.

Önceliklendirmeye dikkat edin” -Steve Jobs

Bir şeyin önemli olaması için dünyayı değiştirmesi gerekmez, diyor Apple CEO’su merhum Steve Jobs. ABD Başkanı’nın bile akşam yemeklerinde ailesiyle birlikte olmaya dikkat ettiği bir dünyada; bizim için önemli olan, yeterince yapamadığımızı düşündüğümüz her ne ise, hafta sonunda buna dair bir hedef koymak akıllıca olabilir.

 

 “Hobilerinize zaman ayırın” -Warren Buffett

Başarılı insanlar genelde oldukça ilginç ve kendilerini besleyen pek çok hobiye sahip insanlar oluyorlar. Örneğin ABD’li ünlü yatırımcı ve iş adamı Warren Buffett, boş zamanlarında ukulele çalıyor; ya da Oscar ödüllü aktris Meryl Streep örgü örüyor. Yaratıcılığı geliştirmek ve stres atmak için, hobileri es geçmemek gerekiyor.

 Mindfulness uygulayın” -Oprah Winfrey

2013 yılında Forbes’un en başarılı ünlüsü seçilen Oprah, günde iki kez 20 dakika boyunca mindfulness (farkındalık) ile beynini arındırdığını söylüyor. Stresi azaltmada, konsantrasyon ve odağı arttırmada ve hatta fiziksel ağrıları azaltmada etkili olduğu gösterilen mindfulness tekniğini haftanın her günü uygulamak faydalı oluyor.

 “Anı kaçırmanın da tadını çıkarın” -Randi Zuckerberg

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in kardeşinden gelmesi bakımından, bu önerinin ironikliği ilgi çekici. Sosyal medya ile, her zamankinden daha büyük bir hız ve kuvvetle pompalanan “her yerde olma, her şeyi yapma isteği” yerine, anı yaşamanın, bulunduğumuz yer dışında bir yerde olmak istememenin huzurunu yakalamak gerek diyor Randi Zuckerberg.

 “Başarısızlıklar üzerine düşünün” -Bill Gates

Başarıyı kutlamak, ama daha önemlisi başarısızlık üzerine de düşünerek ders almak gerek diyen Bill Gates, geçen haftadan alınan dersleri düşünmek için hafta sonunu kullanıyor.

The Happiness Project (Mutluluk Projesi) kitabının yazarı Gretchen Rubin, her gün bir cümlelik bir günlük yazmanın buna katkısı olacağını söylüyor. Bu öneriyi uygulamak; her gün sadece bir cümle yazmak ve hafta sonu bu cümlelere dönüp bakmak epey kolay ve yapılabilir görünüyor.

 “Gönüllü olun” -Richard Branson

Zengin insanların yüzde 73’ünün ayda 5 ya da daha çok saati gönüllü aktivitelerle geçirdiğini biliyor muydunuz? Milyarder iş adamı Richard Branson, dünyadaki açlık, iklim değişikliği gibi farklı konular üzerine kafa yormanın hem daha sonra günlük hayattaki uğraşlara odaklanmaya katkısı olduğunu, hem de iç huzurunu yakalamaya faydalı olduğunu söylüyor.

 “Önünüzdeki haftaya zihinsel olarak hazırlanın” -Jack Dorsey

Günde 16 saat çalışmasıyla bilinen Twitter CEO’su Jack Dorsey, cumartesileri çalışmadığını, pazar günlerini ise geçen haftayı değerlendirip, önündeki haftayı planlayarak geçirdiğini söylüyor. Dorsey için, pazartesiye hazır olmanın ipucu bu.

 “İvmeyi kaybetmeyin” -Jay Z

Düşünmek, planlamak ve hayal etmek önemli; ama yapmak ve yapmaya devam etmek de. Pek çok yazarın dediği gibi, yazar olmanın tek yolu iyi veya kötü demeden yazmaya devam etmek. Ünlü şarkıcı Jay Z de başarıya ulaşınca köşesine çekilmeyip hareketi, ivmeyi kaybetmemeyi öğütleyenlerden.

 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale