X

Baş ağrılarınızın altında mineral eksikliği yatıyor olabilir: Magnezyum ve migren ilişkisi

Magnezyum, vücudumuzun düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu temel minerallerden birisidir. Kemik sağlığını iyileştirebilir, kan basıncını stabilize edebilir ve sağlıklı bir kalp ritmi ve sinir fonksiyonunu sürdürmeye yardımcı olabilir. Magnezyumun vücutta düşük olmasının belirtileri yorgunluk, iştahsızlık, bulantı, kas krampları, karıncalanma ve kas kasılmalarını içerir.

Düşük magnezyum değerleri ayrıca baş ağrısı ve migrenlerle de bağlantılıdır. Birçok insanın diyetleriyle yeterince magnezyum almadığı tahmin edilmektedir. Bir çalışma, Amerikalıların yaklaşık yüzde 75’inin yeterince magnezyum almadığını buldu. Magnezyum ve özellikle magnezyum oksit bazen migreni tedavi etmek ve önlemek için kullanılır.

Magnezyum çeşitleri

Bazen farklı durumları tedavi etmek için kullanılan çoklu magnezyum türleri vardır. Magnezyum, başka bir maddeye bağlanmadan vücut tarafından kolayca emilmez. Bu nedenle, takviyeler sıklıkla amino asitler gibi diğer maddelerle birlikte magnezyum içerir.

Suplementlerde kullanılan en yaygın magnezyum türleri

  • Yüksek seviyede magnezyum içeren ve genellikle migren tedavisinde kullanılan magnezyum oksit.
  • İnorganik bir magnezyum şekli olan magnezyum sülfat, sadece küçük miktarda takviye vücuda emilebilir.
  • Biraz daha yüksek magnezyum seviyelerine sahip olan ve gastrointestinal rahatsızlığa neden olma olasılığı daha fazla olan magnezyum karbonat.
  • Vücutta kolayca emilen magnezyum klorür
  • Büyük miktarlarda vücuda emilebilen magnezyum sitrat; genellikle bağırsak hareketlerini uyarmak için kullanılır.

Magnezyum ve migren

Önemli araştırmalar, migren hastalarının genellikle düşük magnezyum seviyelerine sahip olduğunu göstermiştir. Bir çalışma, düzenli olarak magnezyum alımının migren ataklarının sıklığını yüzde 41,6 oranında azalttığını buldu. Diğer araştırmalar, günlük magnezyum takviyesi almanın, menstrüel dönem ile ilişkili migrenlerin önlenmesinde etkili olabileceğini göstermiştir.

Magnezyum oksit, migrenleri önlemek için en sık kullanılan formdur. Günde yaklaşık 400 ila 500 miligram genel önerilen bir dozla birlikte takviye şeklinde alabilirsiniz. Magnezyum, magnezyum sülfat formunda intravenöz olarak uygulanabilir. Magnezyum doğal bir element olduğundan ve sağlığımız için gerekli olduğundan, güvenli bir migren tedavisi olabilir. Bu, özellikle daha ciddi yan etkileri olan migren ilaçlarıyla karşılaştırıldığında geçerlidir.

Magnezyumun yan etkileri

Magnezyum genellikle çoğu insan için güvenli olarak kabul edilir, ancak alınması bazı yan etkilere neden olabilir. En sık görülen yan etkiler karın krampları, kusma ve ishaldir. Bunları yaşarsanız, dozajınızı azaltmayı deneyebilirsiniz.Magnezyumun bir başka yaygın yan etkisi ise kan basıncını düşürmesidir. Düşük tansiyonunuz varsa, düzenli olarak magnezyum almadan önce doktorunuzla konuşun. Çok fazla magnezyum almak tehlikeli bir birikime neden olabilir ve aşağıdakiler gibi ciddi yan etkilere neden olabilir:

  • Düzensiz kalp atışı
  • Güvenli olmayan düşük tansiyon
  • Yavaş nefes alımı
  • Koma

Bu nedenle, size en uygun dozu sormak için magnezyum kullanmaya başlamadan önce doktorunuzla konuşmalısınız.

Magnezyum içeren yiyecekler

Suplement almak istemeyenler için, doğal yöntemler de mevcut. Bazı gıdalar doğal olarak magnezyum içerir. Ispanak ve pazı gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, yiyebileceğiniz en iyi yiyeceklerden bazılarıdır. Bir bardak, önerilen günlük magnezyum değerinin yüzde 38 ila 40’ını içerir.

Magnezyum içeren diğer yiyecekler şunlardır:

  • Kabak çekirdeği
  • Badem
  • Uskumru, ton balığı gibi balıklar
  • Az yağlı yoğurt veya kefir
  • Siyah fasulye ve mercimek
  • Avokado
  • İncir
  • Muz
  • Bitter çikolata

Takviyeler, güçlü bir destek sağlasa da, magnezyumdan zengin yiyecekleri de dahil ederek diyetinizden magnezyum almaya odaklanmak en iyisidir.

Potansiyel risk

Bazı insanlar, özellikle önceden mevcut tıbbi koşulları olanlar magnezyum almamalıdır. Bunlar:

  • Kan pıhtılaşmasını yavaşlatacağı için kanama bozuklukları.
  • Diyabet, kötü kontrol edilen diyabet, magnezyumun vücutta depolanma şeklini etkileyebilir.
  • Kalp çarpıntısı.
  • Böbrek yetmezliği dahil böbrek problemleri.
  • İnflamatuvar bağırsak hastalığı veya mide enfeksiyonu gibi sindirim durumlarınız varsa, magnezyum almadan önce doktorunuza danışın. 

Bu koşullar vücudun ne kadar magnezyum emdiğini etkileyebilir. Magnezyum ayrıca, aşağıdakiler dahil diğer ilaçlar ile etkileşime girebilir:

  • Antibiyotikler
  • Diüretikler veya su atıcı ilaçlar
  • Kas gevşeticiler
  • Kalp ilaçları

Hamileyseniz, magnezyum almadan önce doktorunuza danışın. Hamile kadınlar için, her gün hap şeklinde 350 ila 400 miligram magnezyum oksit almak genellikle güvenli kabul edilir. Fetusta kemik incelmesi ile ilişkili olduğu için magnezyum sülfat intravenöz olarak alınması güvenli değildir. Güvenli dozlarda alındığında, magnezyum birçok insan için migreni etkili bir şekilde önleyebilir. Magnezyum genellikle reçeteli migren ilacından daha az yan etkiye sahip olduğundan, daha uygun bir seçenek olabilir.

İlk kez migren yaşıyorsanız veya ağrılarınızın şiddeti ya da sıklığı arttıysa doktorunuzdan yardım isteyin. Doktorunuz ne kadar magnezyum almanız ve hangi tedavi seçeneklerini göz önünde bulundurmanız gerektiğini belirlemenize yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Tiroid hormon seviyelerinizi nasıl destekleyebilirsiniz: Beslenmenizde dikkat etmeniz gerekenler

Hanife Kara: Diyetisyen Hanife Kara, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarıyla mezun oldu. Üniversitede aldığı eğitim süresince birçok kamu ve özel sağlık kuruluşunda uzun dönemli stajlar yaptı. Sağlıklı yaşam ve zihinsel gücün insan vücudu üzerine etkisi kavramları ile yakından ilgili olan Pozitif Diyetisyen; 2018 yılında aldığı eğitim programını başarı ile tamamlayarak, “Yaşam Koçu” unvanını kazanmış ve mesleğine yeni bir boyut katmıştır. Ege Üniversitesi Fitorerapi Yüksek Lisansı ile eğitim hayatı devam etmektedir. Şu an İzmir'de Pozitif Diyetisyen Hanife Kara beslenme ve diyet danışmanlığı merkezinin kurucu diyetisyenidir.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale