X

Barbunya Kaç Kalori?

Barbunya uygun fiyatlı ve güçlü gıdalar arasında ve ciddi bir besin değerine, sağlığa çok sayıda faydaya sahip. Barbunyayı öğünlerinize eklemek, protein ve lif alımınızı arttırırken kalori alımından kaçınmanın iyi bir yoludur. Barbunya genelde kırmızı ve kahve tonlarında olsa da, beyaz, çizgili, mor gibi farklı varyasyonlarını bulmak da mümkündür.

Barbunya Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

Aşağıdaki veriler yarım kase kadar barbunya içindir ve bu miktar 90 gram kadar tutmaktadır. Değerler pişmiş ama yağ ve tuz eklemesi yapılmamış barbunya için geçerlidir.

  • Kalori: 113.5 kcal
  • Yağ: 0.5 g
  • Sodyum: 198 mg
  • Karbonhidrat: 20 g
  • Lif: 6.7 g
  • Şeker: 0.3 g
  • Protein: 7.8 g

Karbonhidrat

Barbunya düşük kalorili bir gıdadır ve sağlıklı düzeyde kompleks karbonhidrat içerir. Barbunyada üç tür karbonhidrat vardır.

Barbunyada bulunan karbonhidratların büyük kısmı nişastadan gelir. Nişasta bedene hızlıca enerji sağlayabilir. Ayrıca az miktarda doğal yoldan oluşmuş şeker bulunur.

Barbunyada bulunan karbonhidratların geri kalanı liflerdir ve yarım kasesinde 6 gramdan fazla lif vardır. Lifler kan şekerini dengelemeye yardımcı olurlar, doygunluk verirler, sindirim sağlığına iyi gelirler.

Barbunyanın glisemik endeks değeri 24’tür. Bu değerin 55’in altında olduğu gıdalar düşük glisemik gıdalar olarak görülürler. 100 gram kadar barbunyanın glisemik yükü ise 9’dur. Glisemik yük ölçümünde gıdanın porsiyon boyutları da dikkate alınır ve onun kan şekeri üzerindeki etkileri gözlemlenir. 10’un altındaki değerlerin kan glukoz tepkisine pek yol açmadıkları varsayılır.

Yağ

Yarım kase kadar barbunyada bir gramdan az yağ vardır. Bu da onu doğal yoldan en az yağ içeren gıdalar arasına sokar. İçindeki az miktarda yağın büyük kısmı çoklu doymamış ve tekli doymamış yağlardır.

Protein

Barbunyanın yarım kase kadar miktarı neredeyse 8 gram kadar bitkisel protein sağlar. Bu nedenle pek çok vegan ve vejeteryan barbunyayı protein alımını arttırmak için kullanır.

Ancak barbunya tam bir protein kaynağı değildir. Tam proteinler bedenin üretemediği tüm temel amino asitlere sahiptirler. Bu nedenle temel amino asitleri almak için tam tahıllar ve çekirdekler de tüketmek gerekir.

Vitamin ve Mineraller

100 gram kadar pişmiş barbunya, günlük folat ihtiyacınızın %33’ünü karşılar. Bu B vitamini, alyuvar üretimine yardımcı olur ve sağlığa başka faydaları da vardır. Aynı zamanda günlük thiamin ihtiyacının %11’sini, K vitamini ihtiyacının %10’unu, B6 vitamini ihtiyacının %6’sını, bunun yanında bir miktar da C vitamini, riboflavin, niasin ve pantotenik asit de sağlar.

Barbunyada bulunan mineraller arasında fosfor ve manganez vardır. Manganez sinir sistemini düzenler, beyin ve kemik sağlığına iyi gelir. Ayrıca bakır, potasyum, magnezyum ve demir minerallerine de sahiptir.

Barbunyanın Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Barbunya gibi baklagiller yıllardır besin değerleri nedeniyle inceleme altındadırlar. Yaygın olarak tüketilirler, ucuzdurlar, kolay yetiştirilirler. Araştırmalara göre barbunyayı tüketmenin sağlığa pek çok faydası vardır.

Sağlıklı Kilo Yönetimine Yardımcı Olur

Yapılan araştırmalara göre enerji yoğun gıdalar yerine barbunya tüketmenin obezite ve onla alakalı bozuklukların önlenmesi ve yönetimi konusunda faydalı etkileri vardır. Buna kalp damar hastalıkları, diyabet ve metabolik sendrom gibi rahatsızlıklar da dahildir. Çalışmalara göre bol kalorili ve bol yağlı etli gıdalar yerine barbunya tüketmek veya et porsiyonunu azaltıp barbunya ile desteklemek, yağ ve kalori içeriğinin azalmasına yardımcı oluyor.

Kolesterolü Azaltır

Yapılan değerlendirmelere göre beslenmenize barbunya gibi baklalar eklemek kötü kolesterolün azaltılmasına yardımcı olabilmektedir.

Kan Şekerini İyileştirir

Barbunya gibi baklagillerin tüketimindeki artışın diyabeti olan veya olmayan insanlarda uzun vadeli glisemik kontrole yardımcı olabildiği araştırma sonuçlarında görülebiliyor.

Düşük glisemik değere sahip olan gıdalar tüketmek hali hazırda tip-2 diyabete sahip olan hastalarda da kan şekeri kontrolüne yardımcı olur. Ancak bu rahatsızlığa sahip olsanız da olmasanız da, beslenmenize barbunya eklemek genel kan şekeri dengenize yardımcı olacaktır.

Faydalı Bakterileri Destekler

Barbunyada bulunan lifler ve dirençli nişastalar prebiyotik olarak görev alırlar, bağırsaklardaki faydalı bakterileri desteklerler. Bu da sindirim sağlığını iyileştirir ve hatta bazı kanser türlerini önlemeye yardımcı olur.

Kolon Kanserini Önleyebilir

Kolon kanseri dünya çapında en yaygın görülen kanser türleri arasındadır.

Yapılan gözlem çalışmalarına göre barbunya ve diğer baklagillerin tüketimini arttırmak, kolon kanseri riskinde azalma sağlar. Bu durum test tüpü ve hayvan deneyleriyle de kanıtlanmıştır.

Baklagillerde pek çok besin ve lifler vardır ve bunlar potansiyel olarak kanser karşıtı etkiler gösterebilirler.

Dirençli nişasta ve alfa-galaktosit gibi lifler ise kolona kadar sindirilmeden gelirler, burada faydalı bakteriler tarafından fermente edilirler ve SCFA’ların üretimini sağlarlar.

SCFA’lar kolon sağlığına iyi gelen ve kolon kanseri riskini azaltan bileşenlerdir.

Barbunyanın Zararları Nelerdir?

Barbunya alerjisi nadir görülse de nohut, soya veya diğer baklagillere alerjiniz varsa, barbunya alerjiniz de olabilir. Özellikle nohuta ve yer fıstığına karşı alerjileri olanların barbunyaya karşı da hassas olabildikleri görülmektedir.

Barbunya alerjisinin belirtileri arasında yüzde şişkinlik, nefes darlığı, ağır astım, karın ağrısı, bulantı ve kusma da bulunuyor. Eğer sizde veya çocuğunuzda barbunya alerjisi olabileceğinden şüpheleniyorsanız, hemen doktorunuza ulaşın.

Barbunyada antibesin adı verilen ve besin emilimini zorlaştıran bazı bileşenler mevcuttur. Ancak bu terim biraz yanıltıcı çünkü tüm bitkilerde bu maddeler vardır ve sadece aşırı tüketim halinde etki gösterirler. Bu bileşenlerin etkileri sizin için muhtemelen gözardı edilebilir düzeyde olacaktır.

Buna ek olarak bu bileşenler suda bekletme ve pişirme gibi yöntemler ile etkisiz hale gelirler. Bu nedenle antibesinlerden etkilenen bir rahatsızlığınız olmadığı sürece çok endişe etmeniz gerekmez.

Eğer barbunya tüketiminden dolayı artan gaz çıkışından tedirgin oluyorsanız, yardımcı olabilecek bazı pişirme yöntemleri vardır. Tencereye deniz börülcesi eklemek, barbunyayı önceden suda bekletmek ve suyunu dökmek gibi çözümler işe yararlar. Bu yöntemler klinik olarak kanıtlanmamışlardır ancak denemekten zarar gelmez.

Saklama ve Kullanma Yöntemleri

Kuru barbunyayı hava almayan bir kapta buzdolabında veya serin, karanlık bir yerde saklayabilirsiniz. Doğru şekilde saklanırsa 12 aya kadar dayanır. Eğer pişirecek olursanız, hava almayan bir kapta buzdolabında 3-5 güne kadar dayanacaktır.

Kuru barbunyayı pişirmeden önce güzelce durulayın ve akıtın. Sonrasında çatlak veya bölünmüş olanları atın. Soğuk suda bir gece bekletin.

Üç kupa su ve bir kupa barbunya oranıyla haşlayın. En az 30 dakika kaynatın ancak pişirme süresi sizin tat ve doku tercihinize göre değişecektir.

Barbunyanın yumuşak, kremamsı, yemişsi bir aroması vardır ve bu nedenle neredeyse her yemeğe katılabilir. Favori çorbanıza, yahninize, salatanıza katılabilir veya üzerine serpilebilir. Ayrıca normal sulu yemeği de yapılabilir. Eğer bir tarifte fasulye varsa ve elinizde yoksa, yerine barbunya koymanız da mümkündür.

Sonuç Olarak

Barbunya mükemmel bir bitkisel protein kaynağıdır. Ayrıca çeşitli mineraller, vitaminler, lifler, antioksidanlar ve diğer özel bitkisel bileşenler bakımından zengindir.

Bu nedenle kilo vermeye yardımcı olabilir, bağırsak sağlığına iyi gelebilir, kan şekeri yönetimine yardımcı olabilir.

Ancak her zaman iyi pişmiş şekilde yenmelidir. Çiğ veya az pişmiş şekilde olursa toksik etkiler gösterebilir.

Kaynaklar; 

https://www.webmd.com/diet/health-benefits-kidney-beans

https://www.healthline.com/nutrition/foods/kidney-beans

https://www.verywellfit.com/kidney-beans-nutrition-facts-4582419

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale