X

Bambaşka iki yüzü olan gösterişli ve gizemli şehir: Milano

Bir türlü sıranın gelmediği Milano, sonunda sıra sende! Hey sana diyorum, seni anlatacağım, neyinden başlamalıyım sence? Alışveriş kenti imajın var ki o bana hiç uymadı Milano. Sakladığın o diğer karanlık tarafı sevdim. Işıl ışıl olan yüzün lüks içinde ve yapay. Senin o son gün keşfettiğim bohem havan ve gece hayatın beni etkiledi. O lüks mağazalarla dolu caddelerle beni bir an hayal kırıklığına uğratıyordun, yalan değil. Ama kabul etmeliyim iyi toparladın. Ne güzel demiş Murathan Mungan “saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir” diye. Neler sakladığını ve saklayamadıklarını masaya yatıralım. Başlıyorum öyleyse.

Milano geçen haftaki yazı dizimin aslında ilk ayağı olmalıydı –okumayanlar bir önceki yazıya göz atabilir– ama ben dayanamayıp aralardan bir sevdiğim başka şehirleri anlattım size. Hayat yeterince aynı kareleri yaşatıyor, senaryoda değişiklik yapabileceğim bir platform bulmuşum çok mu?

İtalya seyahatinin 6 gecesinin ilk 2 gecesi ve son gecesi olmak üzere toplamda 3 gecesi Milano oldu. Aralarda ne yaptığıma değineceğim, daha sonra sizi çok güzel yazılar bekliyor.

Duomo / Milano

Milano merkeze gelmek metro ile çok rahat. Kaldığımız otel de tam merkezde, birçok yere yürüme mesafesinde. Metrodan Duomo’ya çıkış anı gerçekten güzeldi. “Milano’da olduğunu ilk anladığın an hangisi?” derseniz, o an!

Galeria Vittoria / Milano

Otelimize eşyaları bırakarak kendimizi direkt Duomo’daki “Galleria Vittorio Emanuele II”ye attık. Burası dünyanın en eski alışveriş merkeziymiş. O kadar muazzam ve popüler mağazalar ile dolu ki aklınız şaşıyor. Mesela size kahve molasını Prada mağazası içindeki kafede verdik desem, yazının başında söylediklerimle çelişir miyim? Ama değdi ve kesinlikle uygundu. İnanmazsanız deneyin ve görün. Duomo Meydanı çok hareketli, hem gündüz hem akşam. Biz de burada yemek yemek ve akşam da bir şeyler içmek için kaldık ve ilk günü Milano’da böylece bitirdik.

Marchesi 1924 / Milano

İkinci gün bambaşka bir yere gitmek üzere kalktık, bunu burada şimdi anlatmayacağım. Çünkü tüm gün Como Gölü gezisi içeriyor. E bu da ayrı bir yazıyı hak eder bence. Ben aradaki 2 geceyi de geçerek sizi Milano’daki son geceye ışınlıyorum. 

Milano’da son gün, bir arkadaş tavsiyesi ile otelimizin Duomo istikametinin tersinde ama çok yakınında kalan Navigli bölgesine geçtik. İşte film burada kopuyor zaten. Bayıldım tek kelime ile. Gerçek Milano işte benim gözümde budur. Buraya kesinlikle akşam gelinmeli. Amsterdam havasında, kanal hattı boyunca her iki tarafı boydan boya kafe, bar ve restoranlarla kaplı. Bu kanalın iki yakasını da taş bir köprü birleştiriyor. Sabaha kadar devam eden barlar da göze çarpıyor. Milano’ya geliniyorsa kesinlikle denenmeli. Bu şekilde kanal boyunca dolaşarak kendimize yemek yemek için bir yer seçtik.

Navigli / Milano

Milano’da bu bölge fiyatlar açısından diğer bölgelere kıyasla yarı yarıya. Şarap desen ev şarabı diye geçiyor -klasik İtalya tarzı- muhteşem tatta artık kanıksadık. Kaldığımız her akşam bir şişe kırmızı şarap olmazsa olmaz. Yanında makarna veya pizza… Tamamdır. Yemekten sonra yine arkadaş önerisi olan Mug Cafe adında popüler bir mekana geçtik. Gerçekten de çok kalabalıktı. Buralarda da trend bizdeki gibi sokaklara taşmak. Kolektif bir enerji yayıyor, senden ona, ondan sana geçen. Herkes kendi keyfinde. Hava da mis gibi bir yaz havası. Tek olumsuz yan ise sivrisineklerdi. Bunun nedeni maalesef kanal hattı sanırım. Bu kafenin devamında da kanal hattının her iki yanını gezip bitirdikten sonra, son akşam hüznü ile otelimize yürüdük. 

Milano için söylenecek çok şey var aslında, bolca yürüyüş içeren keyifli bir şehir. Metro, tramvay hatları ile ulaşım çok kolay, illa yürümek mi lazım derseniz. Bir daha görülmeyi hakediyor Milano. Sırf Navigli için değer. Bunun dışında metropol havasında küçük bir İstanbul adeta. O yüzden yabancılaşmadık ama kendimizi çok da ait hissedemedik buraya. Ne de olsa büyük şehirlerden denize kıyıları olan o güzelim Ege kasabaları hayalleri olan klasik bir beyaz yakalıyız.

İlginizi çekebilir: Arnavut kaldırımlar, kalabalık meydanlar ve romantizm: Roma’da herkes RomalıArnavut kaldırımlar, kalabalık meydanlar ve romantizm: Roma’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Pınar Cengizoğlu: Uplifers yolculuğuna pandemiden önce gezdiklerimi aktarmak icin başlamıştım. Daha sonra malum bu gezme süreci aksayınca izlediğim, okuduğum ya da gördüğüm bir şeyden etkilenerek bir şeyler yazma serüveni başladı. Olay sadece gezmek değilmiş ki; kelimeler bir yerlere sürükledi diyorum şimdi... İlham mi deniyor buna bilmiyorum ama yazıya dökülecek bir konu, bir olay, çekiyor seni yazmaya diyelim. Uplifers ailesinde yazmaya devam ediyorum bu yüzden seve seve .. Hepimize bol okumalar!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale