X

Bali’nin eşsiz doğasında, büyülü bir festival deneyimi: Bali Spirit Festival

Uplifers üzerinden düzenli olarak bültenlerini yayınladığımız Bali Spirit Festival 24-31 Mart tarihleri arasında gerçekleşti. Uplifers olarak medya sponsorları arasında yer aldığımız bu festivale ben de katılma imkanı buldum. Bu zamana kadar kendi festivalimiz WellFest dahil olmak üzere Türkiye’deki tüm festivallerden farklı, özellikle spiritüel öğretiler üzerine odaklanmış, 10’dan fazla sahnenin ve eş zamanlı aktivitelerin bulunduğu harika bir festivaldi. Thai masaj atölyelerinden, birbirinden farklı yoga derslerine, nefes atölyelerinden farklı farklı meditasyon türlerine uzanan geniş yelpazede içerikler sunuluyordu.

Festival Bali’de olduğu için atmosferi bizim için başlı başına inanılmazdı. Bali’nin tropik iklimi, İstanbul’dan soğuk havada kalkıp yaz mevsimine gitmek çok keyif verici. Her ne kadar ilk günlerde yağmur yağsa bile festival ortamını da Ubud şehrini gezmeyi de hiç engellemedi. Üzerinize incecik bir yağmurluk geçirdiğinizde hayatınıza aynen devam edebiliyorsunuz. Ara ara bardaktan boşalırcasına yağdığında ise bir köşeye sığınmak yeterli oluyordu.

Festival alanında da aktivite alanlarının üstü kapatılmış, alanların üstleri rengarenk kumaşlarla dekore edilmişti. Büyülü bir atmosfer sunduğu gibi mevsimsel zorluklara da göğüs geriyordu. Festivali bu kadar keyifli kılan bir diğer özelliği ise her ülkeden, her renkten ve her yaştan katılımcı olmasıydı. Çocuklu aileler olduğu gibi, 70’li yaşlarda rengarenk giyinmiş yoginiler de ilham kaynağı oldu bizlere.

Uplifers Instagram storylerinde bolca yer vermiş olsak da en çok hoşumuza giden aktiviteleri kaleme almak istedik. Festivalde eş zamanlı çok fazla program olduğu için her birine katılmak imkansızdı. İlk gün festival alanını gezip hangi sahnenin nerede yer aldığına bakmak bile oldukça zamanımızı aldı, ikinci gün gittiğimizde hala keşfetmediğimiz alanlar olduğunu gördük.

Sabahları 7’de meditasyonlarla başlayan program akşam 5’e kadar devam ediyordu. İlk günler ne yazık ki jetlag olduğum için sabah programlarına fazla katılamadım ama 3 gün içinde vücudum Bali saatlerine alıştı. Sabahları yer alan meditasyonlarda OSHO dinamik meditasyonlardan, nefes çalışmalarına farklı alternatifler her gün mevcuttu. Mandala atölyeleri, Thai masaj dersleri, Vücut boyama, Aerial yoga çalışmaları gibi farklı keyifli aktiviteler de gün boyu devam etti.

Kundalini Meditasyonu

Benim aralarındaki favorim Bijay Anand ‘in yaptırdığı Kundalini Meditasyonu’ydu. ‘Anahata çakrasını açmak: Hayatta huzur, mutluluk ve sevgiyi bulmak’ temasıyla oluşturduğu 2 saatlik bu çalışmada kundalini öğretilerinden oluşan bir akış hazırlayarak tüm katılımcılara inanılmaz anlar yaşattı. Hintli bir eğitmen olan Bijay Anand, geçmişte Iyanyar, Ashtanga ve Hatha yoga gibi farklı yoga türlerini uzun yıllar deneyimlemiş fakat ilk girdiği Kundalini dersinde yaşadığı deneyimin büyüsünden etkilenerek Kundalini’ye odaklanmış bir eğitmen. Geçmişte yaşadığı öfke nöbetlerinin son bulduğuna dikkat çekiyordu ve hazırladığı akışın içerisinde de oldukça fazla öfke boşaltımı yaptırıyordu. O kadar bağırtıp zıplattıktan sonra kundalini chanting esnasında ben de hayatımın en yoğun duygularından birini yaşadım. Yıllardır ağlamadığım kadar ağladım. Sonrasında festivalde tanıdıklarla karşılaştığımda yüzümde bir ışık olduğunu söyleyenler oldu 🙂

Alchemy of Breath  (Nefesin Kimyası)

Bir diğer favorim Pablo Castro ve Monika Reimann’ın önderliğinde gerçekleştirilen ‘Nefesin kimyası’ isimli nefes çalışmasıydı. Bu çalışmanın en çok ilgimi çeken yanı bireysel bir deneyim sunduğu gibi bir yandan da tanımadığınız insanlarla eşleştiğiniz ve ‘bütünlük’ hissi yaşadığınız oldukça interaktif bir deneyime dönüşmesiydi. Katılımcılar olarak iç içe geçen iki çember oluşturup sürekli yeni biriyle eşleşerek birbirinin gözlerini içine bakıp el ele tutuşup senkronize nefes çalışması yaptık. Tanımadığınız insanlarla kurduğunuz bağın ne denli güçlü olabileceğine inanmak güçtü gerçekten. Her eşleştiğiniz insanla bambaşka deneyimler yaşarken aslında partnerlerinizin sizin farklı ruh hallerinizi de yansıttığını deneyimliyorsunuz. Bu çalışmadan sonra eşleşmiş olduğunuz insanlarla festivalde karşılaştığınızda sanki yıllardır arkadaşmışsınız hissiyatı doğuyordu.

2 saatlik çalışmanın büyük bir bölümü partnerli nefes çalışmalarıyla geçerken son saatler içinde (tam olarak ne kadar süre bilemiyorum kendimi akışa bırakmıştım 🙂 bireysel olarak meditasyon yaptığınız bir müzik ziyafetine dönüştü.
Çok etkili ve güçlü olduğunu düşündüğüm bu çalışmayı da umarım ileriki zamanlarda Türkiye’de de deneyimletme fırsatı buluruz.

Breathing Cold (Soğuk Nefes)

Alex Tsuk tarafından gerçekleştirilen ‘Soğuk Nefes’ atölyesi da ilgimizi çeken bir diğer çalışmaydı. Wim Hof düzenli takip ettiğim bir eğitmen fakat hiçbir zaman tam anlamıyla onun soğuk etkileşimli çalışmalarını uygulayamadım. Tek başına evde o cesareti bulmak biraz daha zordu. Festivalde kendimizi Alex’e teslim ettik. Alex, Wim Hof metoduna kendi yorumlarını katarak bir program hazırladı. Programın temeli yatar pozisyonda 50 hızlı nefes çalışması yaptıktan sonra soğuk ile etkileşim kurma üzerine kurulu. Nefes çalışmasında çok kısa bir süre içerisinde çok derin bir meditatif hale geçiyor, ardından 5 dakika boyunca önce ellerimizi sonra da ayaklarımızı buzlu su içerisinde tutmaya çalışıyorduk. Ben ellerimi ilk dakikada çıkardım maalesef çünkü acıya dayanamadım. Ama benim gibi cayan çok az insan olduğunu görünce ayaklarımı 5 dakika tutmaya kararlıydım. Nedense ayakları 5 dakika tutmak ellere göre daha kolay geldi. Bu çalışmanın bir sonraki etabı tüm vücudu bir buz banyosuna sokmaktı. Son günümüzde katılmak ve tüm vücudu deneyimlemek istedik fakat bazı şikayetlerden ötürü bu çalışmayı iptal etmişler. Biz yine Türkiye’de bu tarz bir çalışma yapmak için kendisini davet etmeyi düşünüyoruz 🙂 Çünkü bu çalışmanın temeli aslında yapmaktan korku duyduğunuz bir şeyi yapmaya cesaret göstererek acıyı engellemek.

Ben bu çalışmayı Antony Robbins ile Londra’da yaptığımız ateşte yürümeye benzettim. ‘Mind over body’ denilen, zihnin bedensellikten güçlü olduğu inancı ile ayaklarım yanmamıştı. Buzlu su ile temasta da yine zihnin bedendeki acının üstesinden gelebildiğini düşünüyorum. Durup dururken acı çekmeye gerek var mı diye düşünebilirsiniz tabi ki, ama hayatta yaşanılan kaçınılmaz acılara karşı daha güçlü bir tavır sergileyebilmek açısından zihnin gücünü deneyimlemeye ben varım. Sizler de düşüncelerinizi bize yazabilirsiniz.

Bali Spirit Festival 2019 deneyimini izlemek için:

 

 

İlginizi çekebilir: Ebru Şinik ile Primordial Sesler Meditasyonu deneyimim ve “farkında” bir meditasyon deneyimi için öneriler

Eda Günay: Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine iletişim ve medya araştırmaları yükseklisansını tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönüp Uplifers projesini hayata geçirdi. Uzak Doğu dövüş sanatları, yoga, extreme sporlar, kediler, köpekler ve doğayla iç içe olmak favorileri arasında. Sağlığın ve hayatın kıymetini genç yaşta öğrenmiş olup doya doya yaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale