X

Bal Kaç Kalori?

Bal, arıların bitki nektarından ürettikleri şurupsu bir sıvıdır. Dünyanın her yanında tatlılığı ve aromasının derinliği nedeniyle sevilir, pek çok tarifte ve yemekte kullanılır.

Kokusu, tadı ve rengi arının onu hangi çiçekten ürettiğine göre değişiklik gösterir ve bu nedenle pek çok türü vardır.

Balın sağlığa pek çok potansiyel faydası vardır ve alternatif tıp tedavilerinde pek çok ev reçetesinde kendisine yer bulur.

Bal Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?

Bir yemek kaşığı bal yaklaşık olarak 20 gram tutar ve bu miktardaki balın besin değerleri şöyledir:

  • Kalori: 61 kcal
  • Yağ: 0 gram
  • Protein: 0 gram
  • Karbonhidrat: 17 gram
  • Lif: 0 gram
  • Riboflavin: Günlük alınması önerilen miktarın %1’i
  • Bakır: Günlük alınması önerilen miktarın %1’i

Bal temel olarak saf şekerden oluşur. Herhangi bir yağ içeriği yoktur ve proteinler ile lifler ise eser miktarda bulunurlar. Bazı besinlerden küçük miktarda barındırır ancak çoğu insan baldan yeterince vitamin ve mineral alacak kadar bal tüketmez.

Yine de onun polifenoller olarak bilinen sağlığa faydalı bitkisel bileşenler bakımından zengin olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Balın Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Antioksidanlar Bakımından Zengindir

Yüksek kaliteli bal işlemden geçmemiştir, ısıtılmamıştır ve tazedir. Bu balda antioksidanlar adı verilen önemli biyoaktif bitkisel bileşenler bulunurlar. Bunlar arasında flavonoidler ve fenolik asitler gibi önemli maddeler vardır. Daha koyu renge sahip balların antioksidan düzeyleri daha açık renk olanlara göre daha fazladır.

Antioksidanlar bedeninizdeki reaktif oksijen türlerini nötralize etmeye yardımcı olurlar ve bu bileşenler serbest dolaşımda kaldıklarında hücre hasarına sebep olurlar. Bu hasar ise erken yaşlanma, tip-2 diyabet ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıklara yol açabilir.

Balın sağlık için faydalı olmasının sebeplerinden birisi sahip olduğu bu antioksidan bileşenlerdir.

Kan Şekeri Düzeyleri İçin Sofra Şekerinden Daha İyidir

Kan şekeri yönetimi söz konusu olduğunda balın faydası normal şekerden biraz daha fazladır.

Bal kan şekerini diğer şeker türleri gibi arttırsa da, içerisindeki antioksidanlar metabolik sendrom ve tip-2 diyabet gibi rahatsızlıklara karşı koruma sağlayabilirler.

Araştırmacılar balın inflamasyonu azaltan ve kan şekeri yönetimini iyileştiren adiponektin adı verilen hormonun düzeylerini arttırabildiğini keşfettiler.

Ayrıca günlük bal alımının tip-2 diyabete sahip insanlarda açlık kan şekeri düzeylerini iyileştirebildiğine dair bazı kanıtlar da mevcutlar.

Ancak bal diyabeti olanlar için rafine şekerden daha iyi olabilse de, yine de ölçülü tüketmek gerekir.

Ayrıca bazı bal türlerinin şurupla seyreltilebildiğini de unutmayın. Bu işlem yasadışı olsa da yaygın bir problemdir.

Kalp Sağlığını İyileştirebilir

Bal kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olabilir.

Yapılan bir değerlendirmeye göre bal tansiyonu düşürebiliyor, kan yağ düzeylerini iyileştirebiliyor, kalp ritmini düzenleyebiliyor ve sağlıklı hücrelerin ölümüne engel olabiliyor. Bu faktörler kalp fonksiyonları ve sağlıkta iyileşme sağlayabilirler.

40 yaşının üzerindeki 4500 insanla yapılan bir gözlem çalışmasında, ölçülü bir bal tüketiminin kadınlarda yüksek tansiyon riskinde azalma sağladığı görülüyor.

Ayrıca fareler ile yapılan çalışmalarda balın kalbi oksidatif stresten korumaya yardımcı olduğu görülüyor.

Buna ek olarak, balda genelde propolis de bulunur ve arıların ürettiği bu madde, kolesterol ve trigliserit düzeylerinde iyileşme sağlayabilir.

Ancak bal ve insanlarda kalp sağlığı üzerine uzun vadeli bir çalışma mevcut değil. Onun kalp üzerindeki etkilerini görmek için daha fazla araştırma gerekiyor.

Yanık ve Yaraların İyileşmesine Yardımcı Olabilir

Balın yaraların iyileştirilmesi için kullanılması Antik Mısır’a kadar dayanıyor ve günümüzde de oldukça yaygın.

Bal aynı zamanda diyabet kaynaklı ayak yaralarında fayda sağlayabiliyor.

Araştırmacılar balın iyileştirici gücünün onun bakteri ve inflamasyon karşıtı özelliklerinden kaynaklandığını tahmin ediyorlar. Ayrıca sedef veya uçuk lezyonları gibi diğer cilt problemlerinin tedavisine de yardımcı olabilir.

Yanık tedavisinde özellikle manuka balının etkili olduğu düşünülüyor. Fakat ağır yanıklarınız varsa bir an önce tıbbi yardım almayı unutmayın.

Çocuklarda Öksürüğü Önlemeye Yardımcı Olabilir

Öksürme üst solunum yolu problemleri olan çocuklarda yaygın bir problemdir. Bu enfeksiyonlar uykuyu etkileyebilir, hem çocuk hem de ebeveynleri için hayat kalitesinde düşmeye sebep olabilirler.

Ancak çoğu yaygın öksürük ilacı her zaman etkili olmaz ve yan etkileri de olabilir. İlginç şekilde bal iyi bir alternatif olabilir ve etkili bir tedavi sağladığına dair bazı kanıtlar var.

Çocuklarda bal ve öksürük üzerine yapılan bazı çalışmalarda, balın bazı ilaçlardan daha etkili olduğu görülüyor. Ayrıca öksürüğün süresini azaltmaya da yardımcı olabilir.

Fakat botulizm riskinden dolayı 1 yaşın altındaki çocuklara bal verilmemeli.

Beslenmeye Kolayca Eklenebilir

Balı beslenmenize eklemesi çok kolaydır.

Baldan biraz antioksidan takviyesi almak için onu şekerin yerine doğrudan kullanabilirsiniz. Yoğurdu, kahveyi veya çayı tatlandırmak için idealdir. Hamurişlerinde ve yemeklerde de kullanılabilir.

Ayrıca balın bir şeker türü olmasından dolayı kan şekerinde artışa sebep olacağı da unutulmamalı.

Ayrıca bol miktarda, özellikle de uzun vadede bal tüketmek, kilo alımına sebep olabilir ve tip-2 diyabet ile kalp hastalıklarına katkı sağlayabilir. Bu nedenle az-orta düzeyde ölçülü bir tüketim önemlidir.

Balın Sağlığa Zararı Var mı?

Bal alerjisi çok yaygın bir durum değildir ancak zaman zaman anaflaktik şoklara varan alerji vakaları da tespit edilmektedir. Ayrıca balda bulunabilen propolise dair alerjiler de özellikle bal toplayıcıları arasında görülebilmektedir. Eğer bala alerjiniz olabileceğinden şüphe ediyorsanız hemen bir sağlık kurumuna başvurun ve tüketmeyi bırakın.

Bal Nasıl Saklanır ve Kullanılır?

Çiğ ve işlenmiş balın kristallenmemesi ve renk-aroma değişiminin olmaması için 0 derecenin altında saklanması gerekir. Bal doğal bir mikrop karşıtı maddedir ancak dışarıdaki nemden korunması gerekir. Balın genel raf ömrü iki yıl kabul edilir ancak bu bal türüne göre değişebilir. Hava almayan, sterilize edilmiş kaplarda saklanan bal bu süre boyunca dayanabilir.

Bal güçlü bir tatlandırıcıdır ve bu nedenle onu mutfakta kullanmanın pek çok yolu vardır. Fakat sıvı olduğu için bazıları tarafından tercih edilmez. Eğer bir kavanoz bal alırsanız, balı bir şeylere dökmek zor olabilir. Bunun için kaşığınızı biraz yağlarsanız bal üzerinden akıp gidecektir.

Balı şeker yerine kullanırken balın aromasının daha güçlü olduğunu, asitliğinin daha yüksek olduğunu ve nem içeriğinin de şekerden fazla olduğunu unutmayın. Bu nedenle tarifteki her bir bardak şeker için yarım bardak veya dörtte üç bardak bal kullanmak gerekir. Kullanılan bu her yarım bardak bal için tarife eklenen sıvıları da dörtte bir bardak kadar azaltabilirsiniz. Eğer tarifinizde yemeklik soda bulunmuyorsa, her yarım bardak bal için ¼ çay kaşığı kadar yemeklik soda katabilirsiniz. Fırınınızın derecesini de 15 santigrad derece kadar düşürmeniz önerilmektedir.

Sonuç Olarak

Balın içeriğindeki faydalı bileşenler, örneğin antioksidanlar ve propolis gibi maddeler, sağlığa fayda sağlayabilirler.

Şekere karşı iyi bir alternatiftir ancak ölçülü tüketmek gerekir çünkü bedende bir şeker gibi işlev görür. Bu nedenle diyabet tedavisinde kullanılırken ölçülü olmak ve onun faydalarını elde ederken şeker düzeyinden zarar görmeye engel olmak gerekir.

1 yaşın altındaki çocukların botulizm riskinden dolayı bal tüketmeleri önerilmemektedir.

Kaynaklar: Healthline, verywellfit, webmd

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale