dummy

Bakış açınızı sıfırlayıp yönünüzü olumluya çevirecek ipuçları

İstediğiniz her şeyi elde etme yeteneğine sahip olduğunuz söylense, bunu kabul eder miydiniz, yoksa yolunuza çıkabilecek ‘olası’ tüm olumsuzlukları düşünmeye mi başlardınız? Cevabınız ikinci seçenekse, bu olumsuz zihniyetin pençesinden kendinizi kurtarmanızın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile…

dummydummy

Hepimiz hayatımızda iyi şeyler; güzellikler, mutluluklar, başarılar, zenginlikler olsun istiyoruz ama bunları elde etmek için çok yanlış bir şeye odaklanıyoruz: Olmama ihtimallerine… Yani, bir şeyi başarmak istediğimizde onu başarmak için neler yapabileceğimize odaklanmak ya da başardığımızda nasıl hissedeceğimizin hayalini kurmak yerine başarmamıza engel olması muhtemel şeylerin listesini yapmaya başlıyoruz (yazmasak da, zihnimizde madde madde sıraladığımız kesin…). Peki, olumsuz düşüncelerle olumlu bir sonuç elde etmek sizce ne kadar mümkün? Eksi ile eksinin toplamı nasıl ki daha büyük bir eksi yapıyorsa; olumsuz düşüncelerin birleşiminden de olumlu bir şeylerin elde edilmesi pek mümkün değil. Öyleyse yapılması gereken şey teoride oldukça basit: Bakış açısını olumluya çevirmek.

Evet, teoride kolay dedik; çünkü pratikte hepimizi zorluyor olabilir… Ancak, farkındalığınızı geliştirerek ve küçük ama etkili birkaç düzenleme yaparak olumluya odaklanabilirsiniz. Bakış açınızı olumluya çevirmeye çalışmadan önce zihninizi olumsuz her şeyden arındırarak işe başlayabilirsiniz. Yani zihninizi sıfırlayarak. Gelin, önce zihni sıfırlamanın yollarına, daha sonra da bakış açısını olumluya çevirecek ipuçlarına daha yakından bakalım.

Zihninizi sıfırlamanın yolları

Zihniniz uzun zamandır olumsuzluklarla doluysa, bu kadar kötü enerji yüklenmiş bir zihniyeti bir anda temizlemek ve olumluya odaklanması için eğitmek pek kolay olmayacaktır. O yüzden önce olumsuz olan her şeyden arınması, sonra olumlularla doldurulması gerekir.

1. Kişisel önyargılarınızı değiştirin

Genellikle Kişisel önyargılarımız iki katmandan oluşur: Bizi daha önce etkileyen geçmiş deneyimler ve bu deneyimlerin içimizde yarattığı temel inançlar. Geçmiş deneyimleriniz, kendinizi algılama şekliniz üzerinde olumlu ya da olumsuz etkiler yaratabilir; bu da sınırlarınızı, korkularınızı, şüphelerinizi yaratan inançlara yol açar. O nedenle öncelikle yapmanız gereken bu sınırlayıcı inançlardan, sizi geride tutan değerlerinizden sıyrılmak; yani önyargılarınızı kırmaktır.

2. Geçmişinizi yeniden yazın

Anılarımızın %50’sinin çarpıtılmış olduğunu biliyor muydunuz? Evet, University College London’da psikoloji bilimci olan Dr Julia Shaw tarafından yapılan bir araştırmaya göre anılarımızın büyük bir kısmı çarpıtılmış. Bunun sebebi ise beynin gerçek ve hayali birbirinden tam olarak ayıramıyor oluşu… Yani, beyninizi kandırabilirsiniz. Geçmişte hatırladığınız ve sizde olumsuz etkilere sebep olmuş anılarınızı yepyeni bir forma sokabilirsiniz. Geçmişinizdeki olumsuz bir şeyin gerçekten olmuş haline odaklanmaktansa onu bugün sizin tarafınızdan kabul görecek bir forma sokun; yeniden yorumlayın. Başka bir deyişle, acıyı, hüznü serbest bırakın, affedin, deneyimlerinizin size vermiş olduğu güçle kendinizi besleyin.

3. Yeni sizi yaratmaya başlayın

Değerleriniz, hayatınızda sizin için önemli olan şeylerin bir listesidir. Nezaket, dürüstlük, sadakat, şefkat ya da hırs bu listede yer alıyor olabilir. Temel inançlarınız ise, kendiniz ve hayatınızı nasıl yaşamak istediğiniz hakkında sahip olduğunuz bir dizi kuraldır. Mutluluk, başarı ya da zenginlik de bu listede olabilir. Herhangi bir sınırlama olmadan hayatınızda olmasını istediğiniz değerleri ve inançları yazın. Sizin için neler önemli, neler olmazsa olmaz, karar verin. Uzun bir liste hazırlayın ve listede olan her şeyi yaşamınıza dahil ederek yeni sizi yaratın.

4. Kendinize zaman ayırın

Kendinize zaman ayırdığınızda gerçek anlamda tüm dünyanız değişmeye başlar. Neden? Çünkü zihniniz; olan (veya olmakta olan) her şeyi iyileştirmek, üstesinden gelmek ve daha sonra ne olmasını istediğini düşünmek için ihtiyacı olan zamanı bulur. Kendinize zaman ayırmanız, düşünmenizi, öğrenmenizi, büyümenizi, kendinize meydan okumanızı, inançlarınızı sorgulamanızı, geleceğinizi planlamanızı sağlar. Kendinize zaman ayırmayı alışkanlık haline getirerek zihninizi dilediğiniz yönde eğitebilirsiniz. Yeter ki onu dinleyin, anlayın, ihtiyaçlarını fark edin. Nerede doğru, nerede yanlış var keşfetmek için ihtiyacınız olan zamanı kendinize verin.

Olumluya odaklanmanıza yardımcı ipuçları

Zihninizi fabrika ayarlarına döndürdüyseniz; yani temiz bir format attıysanız 😊, şimdi onu nasıl olumluya odaklanması için yönlendirebileceğinizi keşfedebilirsiniz.

1. Olumsuz iç sesinizi susturun

Belki de hepimizin en sık yaptığı davranışlardan biridir, olumsuz iç konuşmalar. Aklımıza olumsuz bir düşünce girdiğinde onu besler, büyütür, çoğaltır ve zihnimizi ele geçirmesine izin veririz. ‘Bu işi başaramadım.’dan girip ‘Ne kadar yeteneksizim.’den çıkabiliriz. Bu da olumsuz döngüyü güçlendirir. Bu döngüyü kırmak içinse olumsuz iç sesi susturmak gerekir. Kendinize yüklenmeye başladığınız anda hemen aklınızı dağıtacak bir uğraş bulun. İç sesinizin sizi bastırmasına ve olumsuzlukları büyütmesine izin vermeyin. Kalkın, hareket edin, konum değiştirin, doğaya çıkın, müzik dinleyin, hobilerinizle ilgilenin, ne yaparsanız yapın içinizdeki olumsuz sesi susturun.

2. Size ilham veren bir rutin geliştirin

Bazı insanlar güne egzersizle başlar; diğerleri müziğe veya soğuk bir duşa ihtiyaç duyar. Kimisi ise kahvesiz evden dışarı çıkmaz… Siz sabahlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizi yataktan kaldıracak motivasyonu nasıl sağlıyorsunuz? Sabah sabah ‘of yine uykumu alamadım’ diyerek mi yataktan çıkıyorsunuz yoksa o güzel güne şükrederek mi? Günün erken saatlerinde tamamlayabileceğiniz ve başarı hissini tetikleyen görevlerle günün geri kalanı için motivasyon depolayabilirsiniz. Örneğin, yatağınızı toplayın, evinizi havalandırın, bulaşıkları makineye dizin, 5 dakikalık bir yoga akışı uygulayın… Size ilham verecek bir rutin geliştirin ve güne pozitif başlayın. Böylece ilerleyen saatlerde de üzerinizdeki pozitif enerjiyi sürdürebilirsiniz. Aksi halde tersinizden kalkarak başlayacağınız bir gün daha can sıkıcı terslikleri beraberinde getirerek olumluya odaklanmanızı zorlaştırabilir.

3. Zorlukları fırsat olarak görün

İşlerinizde, sosyal hayatınızda, romantik ilişkilerinizde zaman zaman zorluklarla karşılaşıyor olabilirsiniz; diğer herkes gibi… Önemli olan hiç zorluğu olmayan bir hayata sahip olmak değil -ki bu pek mümkün de değil- zorlukları nasıl karşılayacağınızı bilmek. Eğer, sizi yıldırmalarına izin veriyorsanız o zaman kalıcı zorluklara dönüşürler; ama onlardan ne öğrenebileceğinize odaklanırsanız o zaman fırsata dönüşürler. Yaşamın herhangi bir alanında karşınıza çıkan zorlukları büyümek, gelişmek, ilerlemek ya da öğrenmek için bir fırsat olarak görmeyi başarırsanız o zaman olumsuz gibi görünen bir durumun içinde bile olumlu bakış açınızı kaybetmezsiniz.

4. Minnettarlığın gücünü keşfedin

Birçok insan hayatta sahip olduğu şeyler için şükretmeyi unutur ve ‘olmayana’ odaklanır. Hırslı olmak, hayattan daha fazlasını istemek elbette ki yanlış değil; ancak her şey bir anda ‘daha fazla’, ‘daha iyi’ olmaz, zaman gerekir… Beklentilerinizin, isteklerinizin, arzularınızın zaman içinde artması çok normal olsa da tüm bunlar elinizde olanların değerini bilmemek için bir bahane değil. İstediklerinizi elde etmek için çalışmaya devam ederken, elinizdekiler için de şükretmeyi, minnet duymayı unutmayın. Bu sayede ne kadar yol katettiğinizi, neler başardığınızı, sahip olduklarınızı hatırlayabilir; belki de her şeyin sandığınızdan çok daha iyi olduğunu fark edebilirsiniz.

5. Pozitif insanlarla vakit geçirin

Negatiflik ve pozitifliğin bulaşıcı olduğunu fark etmişsinizdir… Morali bozuk biriyle birlikten sizin de moraliniz bozulabilir; öte yandan neşeli, coşkulu, mutluluk saçan biriyle olduğunuzda otomatik olarak sizin de modunuz yükselir. Bu nedenle etrafınızı kimlerle çevirdiğiniz konusunda dikkatli olmanız gerekir. Sürekli şikayet eden, mutsuz tavırlar takınan, her zaman olumsuz taraftan bakan, bardağın boş tarafını gören insanların yanında siz de negatif bir tutum sergilemeye başlarsınız. Bu nedenle, hem pozitif yanınızı besleyecek hem de modunuzu her zaman yüksek tutmanıza yardımcı olacak insanlarla etrafınızı kuşatın.

Bonus: Kendinizin en iyi arkadaşı olun

Her şey ters gittiğinde, ciddi sıkıntılarla etrafınız çevrildiğinde, kayıp yaşadığınızda, yas sürecinde olduğunuzda, kısaca gerçekten zorlayıcı zamanlardan geçtiğinizde pozitif kalmaya çalışmak dünyanın en zor şeyiymiş gibi gelebilir. Haklısınız… Ancak bu gibi zor zamanlarda üzerinizdeki baskıyı kaldırmak için bir şeyler yapmak çok önemlidir. Olumlu düşünme, sahip olduğunuz her olumsuz düşünceyi veya duyguyu gömmek, zor duygulardan kaçmak değildir; aksine onları kabul edip ilerlemeye devam etmenizdir. Zor zamanlardan geçerken kendinizi teselliye veya tavsiyeye ihtiyacı olan iyi bir arkadaşınızmış gibi görmeye çalışın. Ona ne söylerdiniz? Muhtemelen onun duygularını kabul eder ve bu durumda üzgün, kızgın hissetmeye hakkı olduğunu hatırlatır, işlerin daha iyi olacağını söylerdiniz… Öyleyse kendiniz için de bunu yapın.

İlginizi çekebilir: Sinir sistemini düzenlemeye yardımcı ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp