X

Bakış açını değiştir, dünya değişsin: Düşünce simyasının formülü bakış açısı, umut ve güç 

Hiç çok olumsuz değerlendirdiğin bir durumun ufacık bir zihinsel değişimle ne kadar iyiye evrilebileceğini fark ettiğin bir durum yaşadın mı? Ben yaşadım.. Fiziksel ve psikolojik iyileşme yolculuğumun biletini, zihinsel güce dair bir fark ediş sayesinde aldım.

2004 yılının sıcak bir yaz gününde, tam da 20’li yaşlarımın en güzel evresinde, ortada hiç bir sebep yokken vücudumda döküntü ve yanıklar ortaya çıkmaya başladı. Uzunca bir süre teşhis koyulamadığı için herhangi bir tedavi de uygulanamadı. Birkaç ay sonra beklenmedik ve üzücü bir teşhis koyuldu. Tabiri caizse o gün, gemim karaya oturdu. Teşhisi koyan doktor Sistemik Lupus Eritematozus hastası olduğumu söyledi; daha önce adını bile duymadığım ancak doktorun anlatımlarından çıkardığım kadarıyla, bu oldukça tehlikeli bir hastalıktı. Ve bana ne yazık ki ömrüm boyunca eşlik edeceği iddia ediliyordu…

Derken tedavi süreci başladı, vücudumdaki iltihap oranı çok yüksek olduğu ve hastalık o dönemde aktif olduğu için aldığım ilaçların yanı sıra sürekli kortizon iğneleri vuruluyordum. Bu süreçte kendimi adeta kapana kısılmış gibi, güçsüz ve çaresiz hissettiğimi hatırlıyorum. Giyimimden, kullandığım kozmetiğe, çocuk doğurmaktan, insanlarla mesafeme ve hatta sakınmam gereken duygulara kadar pek çok konuda hayatıma müdahale ediliyordu. Doktorun söylediklerini yapmazsam başıma korkunç şeyler gelecek (birkaç lupus hastasının fotoğrafını görmek ve birkaç hikaye duymak buna ikna olmam için yeterli gelmişti…) ve yaşamakta zorlanacakmışım gibi bir hikaye yaratıldı ve ben o de o hikayenin baş rolü olmayı kabul ettim. Şükür ki kısa bir süre için…

Simyacı uyanıyor

Sonra bir gün ilginç bir şey oldu… Yine kortizon iğnesi olmak için doktora giderken yolculuk ettiğim taksinin penceresinden dışarı bakarken, çaresizlikle isyan arasında bir yerde, bir anda büyük bir öfkeyle hastalığıma “Seni yeneceğim” dediğimi hatırlıyorum. O an sanki içimde yıllardır uykuda olan bir tarafım uyandı ve o büyük öfke aracılığıyla bana baş kaldırmam gerektiğini iletti. O gün yaşadığım duyguyu yazarken dahi hala içimde bir ürperti hissediyorum; içimdeki gücün enginliğini fısıldayan sağlam bir ürperti.

Belki başkaları anlattığında çok gerçekçi duyulmuyor ama o günden sonra hayatımda hızlı ve büyük değişimler, inanılmaz “tesadüfler” meydana gelmeye başladı, kötü giden hastalığımın seyri değişti ve hastalığımla birlikte ben de adım adım değiştim. Bugün 15 sene sonunda vücudumda hastalığımın varolduğunu gösteren testlerim negatif, yani artık vücudumda LUPUS yok, ya da doktorlara göre “uykuda”… Bu kesinlikle “iyileşmek için sadece düşünce gücü yeterli” iddiasında olan gerçek dışı bir yazı değil. Aksine süreç oldukça zorlu; doktor takibiyle beraber, hedefinle ilgili büyük motivasyon, çaba ve istikrar gerektiriyor. İçindeki simyacının, düşünce dönüştürücüsünün sürekli uyanık kalması gerekiyor.

Düşünce simyasının formülü: Bakış açısı, umut ve güç 

Martin Luther King Jr. gücü “değişim meydana getirme yeteneği” olarak tanımlar, başka bir deyişle değişim güçle gelir. O gücü kendinde bulmak için de umut gerekir, çünkü umut daha iyi bir geleceğin olacağına dair inanç demektir. O halde umutsuzluk bir anlamda güçsüzlük demektir. Bana söylenenleri kabullenip hayatımın zorlu bir hastalık merkezinde geçeceğine inanmayı, yani umutsuzluğu seçseydim, takside giderken hissettiğim o öfkeyle karışık gücü hissedemeyecek, içimdeki simyacıyı belki de hiç harekete geçiremeyecektim.

Hepimizin içinde birer simyacı var ama çoğumuzunki uykuda, çünkü uyanmaları için ihtiyaçları olan umut ortalarda görünmüyor. Umut olmadığında bulunduğumuz yerde iyi hissetmesek de yerimizde saymaya, çaresizliğe, hareketsizliğe teslim oluyoruz. İçinde bulunduğumuz durumun daha iyiye gidebileceğine dair en ufak bir inanç geliştirdiğimizde, işte o sihirli anda simyacıyı harekete geçiriyoruz.

Peki koşullar ve çevre içinde bulunduğumuz durumun kötü olduğuna bizi inandırmışken, durumun daha iyiye gidebileceğine nasıl inanabiliriz? Zor olduğunu biliyorum, çünkü bizzat deneyimledim, ancak bu inancı geliştirmek için ihtiyacımız olan şey bakış açısı; olaya farklı bir pencereden bakabilme becerisi… O duruma başka bir açıdan bakabilmek, göremediğimiz şeyleri fark etmemizi, olumsuzlukların yanında fırsatları, kazanımları, olasılıkları görebilmemizi, dolayısıyla umuda yönelmemizi sağlıyor. Bakış açısı sayesinde umudu, umutla da değişim gücünü ortaya çıkarıyoruz; bunu alışkanlık haline getirdiğimizde ise düşünce simyacıları haline geliyoruz.

İçindeki simyacıyı uyandır 

O yıllarda “düşünce gücüyle iyileşme” gibi konular bugünkü kadar revaçta değildi, ancak konvansiyonel tıbbın “Bu hastalığın çaresi yok” dediği durumda, “Farklı bir şey olmalı” diyerek zihin gücünü araştırmaya başladığımı hatırlıyorum. “Hastalığım bana ne demek istiyor olabilir?” sorusuna kafa yorduğumu, sonrasında karakter özelliklerim ve düşünce kalıplarımın törpülenmesi gereken yerleri ile ilgili atmam gereken adımlar olabileceğini kavradığımı anımsıyorum.

Bakış açımı “bu korkunç ve tedavisi olmayan bir hastalık”tan, “bu hastalık bana ne anlatmak istiyor olabilir?”e ve “neyi değiştirirsem iyileşirim?”e çevirdiğimi söylüyorum. Bakış açımı değiştirdikçe daha sağlam öğretiler fark ederek hayatımı da giderek daha keyifli bir yolculuk haline getirdiğimi beyan ediyorum. Evet, bu süreçte geride bırakmam gereken alışkanlıklar, insanlar ve düşünce kalıpları oldu, ama tüm zorluklara rağmen bugün hastalığıma gücümü fark etmemi sağladığı için minnet duyuyorum.

Sen de o acı veren ilişkiyi ya da ayrılığı, canını sıkan kişiyi, hayatını kısıtlayan alışkanlığı, iş yerinde seni zorlayan üstünü, olmasını istediğin ama olmayan dileğini, sağlığını bozan hastalığı, başına gelen olumsuz olayı farklı bir bakış açısıyla değerlendir; o sana ne anlatmaya çalışıyor olabilir? Sende değişmesi gereken nedir? Bu duruma farklı bir açıdan baktığında hayatında neler değişir? Unutma bakış açını değiştirmek sana umut kazandırır ve umut değişim gücünü tetikler. Bugün içindeki simyacıyı uyandırabilirsen hayatında neler değişir? Onu uyandırmak için şimdi nasıl bir adım atabilirsin?

İlginizi çekebilir: Yardımseverlikle karıştırılan kendimizden verme hastalığı “fedakarlık” (ve onunla baş etme yöntemleri)

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale