X

Bahar, yani aşk mevsimi geldi: Aşkı ve aşkın getirdiklerini düşünelim mi?

Bahar ayları geldi, resmi olarak artık tohumlarımızı çatlatıyoruz, içimizde rengarenk çiçeklerimiz yapraklarını açacak. Yürekler kıpır kıpır, tazelenmiş topraklar gibi atacağımız tohumları bekler durumda, yeşertmeye dünden razı bir hal ile… 
Aşk kokusu burnumuza salmaya başladı bile kokusunu.
Arayışlar başladı belli belirsiz bir kıpırtı ile.
Peki bu isteğin, bu arayışın altında yatan asıl sebep nedir? Yani ilişkilerden beklentimiz, buna duyduğumuz ihtiyacı körükleyen asıl mesele nedir?

Aşk arayışından ziyade, ilişki arayışından ve aynı zamanda bizim için ilişkinin ne ile özdeşleştiğinden bahsetmek istiyorum.
Ufak bir çalışma yapmalıyız kendimizle, bazı sorular eşliğinde.
İlişki girdiği zaman hayatımıza, kendi halimizi ne kadar değiştiriyoruz. Günlük rutinimiz ne kadar değişiyor?
Birini seçerken hayatımıza, gözlemci noktasından bakarsak eğer (etiketlemeden, kritize etmeden ve yargılamadan); kendiliğindenlik mi, yoksa kafamızda oluşturduğumuz kriterlerden mi yola çıkıyoruz?
Basit ama belirleyici sorular.
Genellikle kendiliğindenliğe fırsat tanımıyor insan, aşka düşmek hali, akıl çeperine takılıveriyor. Dolayısıyla gizli olarak aslında, ilişkiyi kurguladığımız ruh halinin komutlarına.
Kültürel olarak, ilişkinin süresi ile ilgili bile bazı etiketlerimiz ve buna göre değerlendirmelerimiz var. Belirli bir süre sonucunda evlilik ile sonuçlanmayan ilişkilerde şüphe tohumları beliriveriyor misal.
Burada net olarak sosyolojik bir paterne, öğrenilmiş bir yargıya takılıyoruz ve sınavımızı çift olarak veriyoruz.
Genellemeler üzerinden yürüyen yargılar, bizleri yaşadığımız şeyin saflığından oldukça uzak diyarlara fırlatıveriyor, ki kendi geçmişinize bakarsanız eminim örneklerine rastlayacaksınızdır.

Yeni oluşacak ilişkiler için ise, karşımızdakinin statüsü, kendimizi koyduğumuz makam her ne ise oraya uygunluğu (daha çok zihinsel) geçmemiz gereken başka yargılar oluyor. Tüm bunları düşünürken zihin, aslında karşımızdaki kişiye karşı ne hissettiğimizi pek algılayamaz bir noktada oluyoruz. Duygular yarattıkları yoğunluk ile bizleri asıl korkularımızdan dem vurarak yönlendiriyor.

Geçen inzivalardan birinde, ilişki beklentisindeki danışanımın niyeti aslında çok belirleyici bir örnek;
“Zengin, yakışıklı, beni çok seven, bonkör, ilgili, sorumluluk sahibi, şefkatli, anlayışlı, kültürlü, oturmasını kalkmasını bilen, güvenilir, beni bırakmayacak..!”
Liste uzar gider…
Burada ne görüyorsunuz?
Benim gördüğüm şey, sırtımızı güvenle dayayabileceğimiz ideal baba aranıyor.
Peki biraz daha acımasız olursam;
Hayattan kaçmak isteğini görüyorum bangır bangır.

Yaşamın, süregelen hayatın sorumluluğunu, hatta kendi sorumluluğunu tamamen verebileceği, dolayısı ile ayaklarını kapıdan dışarı çıkarmadan “çocuk olma” halini sürdürebileceği bir alan yaratma isteği. Ve bunun için ödenecek bedel ise net, alıştığın, yani konfor alanının içinden dışarı hiç çıkmadığın, dolayısı ile keşfetmediğin hayatın…

Hayatta kalma korkusu, devam etmek ile ilgili endişe hali, yalnızlık korkusu, güvensizlik halleri bizi gönlümüzün çağırdığına değil de, aklımızın karar verdiğine götürür.
Aslında “mantık” ilişkileri yaşarız.
Olurlarımız olmazlarımız, korkularımızın belirlediği kriterler listesine göre belli olur.

Oysa beraberlik, birliktelik ortak sorumlulukları getirir. Birlikte kurabilme, yapılandırabilme, inşa edebilme…
O yüzden yol arkadaşları deriz bu ilişkilerin bireylerine. Sürekli karşılıklı hareket eden miller gibidir aradaki alışveriş.
Kurtarılacak kimse olmadığı gibi, kurtarmaya gerek de yoktur.

Yaşama başlamaya dair güvensizliğimiz, ilişkilere bakış açımızı ve aslında ilişkiden anlamamız gerekenin anlamını değiştirmiştir bugüne kadar. Belki de bu yüzden, sistemin içine attığı tüm duygular ile enerjisi değişen “evlilik” kavramı da yürümez, yürütülemez olmuştur.
Evlilik denildiğinde bile katılaşan enerji, sürecin içindekileri, sahip olduğu enerjinin illüzyonuna sokuveriyor. Hiç konuşulmadan görevler dağıtılıyor. Ezelden beri biliyoruz kimin ne görevde olduğunu… Her ne kadar dahil olmadığımızı söylesek de, gizli suçluluklar ve öfkeleri yaşar hale geliyoruz, bilinçsizce…

Toparlayacak olursak, seçimlerimizi neye göre yaptığımızı iyi gözlemlemeliyiz. Bu gözlem bizleri aynı ilişki tipini yaşamaktan alıkoyacaktır.

Gerçekten aşk isteyen kişi, aşka düştüğünde düşmüş olur… Aşkı oldurmaya çalışmaz. Aklıyla, aşık olabileceği seçenekleri belirlemez. Kendiliğindenliğe izin verir.

Kendiliğindenlik o içten içe arzulanan ilahi aşkı size getirir. Çünkü artık, aşk olmuşsunuzdur. Yaşama teslim olan, onun akışıyla hemhal olan aşkın kendisidir. Sevgiyi her şeyden ve herkesten alır, yoksunluk duygusu hissetmeden.
Dolayısı ile bir ilişki başladığında aynı anda bir yapılanma başlar onun için, bir inşa ediş, bir yaratım, birlik hali… 
Yoldaşlık düşe kalka, dört elin de taşın altına girdiği noktada olur.

Kendini göstermene gerek yok, anlatmana gerek yok, kabaca satmana gerek yok.. Sen nerede olursan ol, yolun, gerçek niyetin net ise, o seni bulur, sen de onu bulursun.
Bu bulma durumunda arama yoktur, sadece olur.
Olduğunda, o da olur…

Yolunuz aşk olsun, sevgiyle

İlginizi çekebilir: Mevlana’nın aşkı: Bilginin, dilin, aşkın, bedenin bir olduğu yer

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale