X

Bahar depresyonu ile başa çıkmanın yolları

Mevsimsel depresyon, mevsimler geçtikçe gelip geçen belirtileri tanımlar. Günümüzde mevsimsel düzenli majör depresif bozukluk olarak adlandırılıyor. Mevsimsel depresyon belirtileri en çok sonbaharda ve kış aylarında başlar, bahar aylarında hafifler. Ancak her zaman böyle olmaz. Bunun tam tersini yaşamanız da mümkün: yani belirtiler baharda başlarlar ve yazın devam ederler.

Uzmanlar kış aylarında yaşanan mevsimsel depresyonu genellikle gün ışığının az olmasına bağlamışlardı ancak bahar aylarında neden ortaya çıktığına dair soru işaretleri ortaya çıktı. Çünkü baharda günler uzar, yeni çiçekler açar ve bol bol güneş ışığı olur. Ancak uzun günlerin, sıcak havaların ve yeşilliklerin bahar depresyonu ile bir bağlantısı olduğu ortaya çıktı. Aşağıda bahar depresyonuna dair bilmeniz gereken her şey bulunuyor.

Bahar depresyonu nasıl hissettirir?

Bahar depresyonunda majör depresyonun pek çok işaret ve belirtisi vardır ancak bunlar herkeste aynı şekilde ortaya çıkmazlar.

Bahar yaklaşırken şunları fark edebilirsiniz:

  • genel olarak düşük mod, devamlı üzüntü ve umutsuzluk hissi
  • normal aktivitelere karşı ilginin kaybolması
  • günlük rutinleriniz için motivasyon bulmakta zorlanma
  • enerjide değişimler, sinir ve huzursuzluk hali
  • uykusuzluk ve diğer uyku problemleri
  • konsantrasyonda ve bilgileri hatırlamakta zorlanma
  • iştah ve kilo kaybı
  • sıradışı gerginlik ve huzursuzluk
  • kızgınlık ve agresyon hissi
  • ölüm, ölme ve intihar düşünceleri

Ayrıca beyin sisi belirtileri görebilirsiniz ve bir aktiviteye odaklanmanız zor olabilir. Temel olarak herhangi bir sebebi olmaksızın üzgün, düşük modlu ve umutsuz hissedersiniz. Bazı insanlarda bahar depresyonu agresif ve şiddetli davranışlara sebep olabilir. Herhangi bir tetikleyici neden olmaksızın sıra dışı şekilde kızgın olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Soğuk algınlığı mı, alerji mi: Belirtileriniz hangi hastalığa işaret ediyor?

Bahar depresyonu neden olur?

Bahar depresyonu kış depresyonundan daha az yaygındır ancak uzmanlar ona tam olarak neyin sebep olduğunu bilmiyorlar. Bazı potansiyel teoriler şöyle:

  • Gün ışığı ve sıcaklığındaki artış: Eğer sıcaktan çok hoşlanmıyorsanız, sıcak günler özellikle gün ışığının daha uzun sürmesi nedeniyle rahatsızlık verebilirler. Aşırı parlaklık ve sıcaklık huzursuzluk ve sinir yapabilir, motivasyonunuzu düşürebilir. Ayrıca güneş ışığındaki artış sirkadiyen ritminizi bozabilir ve normal uyku-uyanıklık döngünüzü değiştirebilir. Bu nedenle ihtiyacınız olan uykuyu almakta zorlanabilirsiniz. Kısacası, güneşli günler beyninizi alarm moduna sokabilir ve rahatlamanızı zorlaştırabilir. Pek çok insan depresyon belirtisi olarak uyku alışkanlıklarının değiştiğini fark eder ama uykusuzluğun kendisi de depresyon ihtimalinde artışa sebep olur.
  • Beyin kimyasallarındaki dengesizlikler: Beyniniz çok sayıda kimyasal mesajcı üretir ve bunlar ruh halini, duyguları ve diğer bedensel işlemleri düzenlemekte kullanılırlar. Ancak bunların çok fazla veya çok az olmaları normal işlevleri bozar ve ruh hali ile zihin sağlığı belirtileri yaratır. Uzmanlar kış depresyonunun kısmen serotonin miktarındaki düşüşten kaynaklandığını düşünüyorlar. Ayrıca bu dönemde melatonindeki artış ise normalden daha yorgun olmanıza sebep olabilir.

Bahar depresyonunun ise tam tersi bir şekilde ortaya çıktığı düşünülüyor:

  • Güneş ışığındaki ani artış, bedenin daha az melatonin üretmesine sebep olur ve bu nedenle daha az uyursunuz. Uykusuzluk ise depresyon belirtilerini kötüleştirebilir.
  • Serotonin ise güneş ve uzun günler nedeniyle artış gösterir. Çok az serotoninin depresyonla bağlantısı olsa da, çok fazlası da sosyal anksiyete bozukluğu gibi bozukluklara katkı sağlayabilir.

Eğer bu değişimlere karşı özellikle hassassanız, serotonin fazlalığı huzursuzluk ve sinir yapabilir, ruh halinizi kötüleştirebilir. Ancak bahar depresyonuna tam olarak neyin sebep olduğu bilinmiyor.

  • Polen hassasiyeti: Mevsimsel alerjileriniz varsa bunlar ruh halinizi etkileyerek depresyon hissine sebep olabilirler. Çünkü devamlı olarak burun tıkanması, akması, öksürük gibi problemler hayat kalitenizi etkilerler.

İlginizi çekebilir: Kış alerjilerine nasıl engel olabiliriz?

Diğer potansiyel risk faktörleri: Bazı ek faktörler mevsimsel depresyon ihtimalinde artışa sebep olurlar:

  • Cinsiyet: Kadınlarda mevsimsel depresyon daha yaygındır ancak erkeklerde belirtiler daha ağırdır.
  • Ailede olması: Eğer yakın aile bireylerinizden bir tanesinde bahar veya kış depresyonu varsa, sizde olma ihtimali de yüksektir.
  • Bipolar bozukluk geçmişinizin olması: Bipolar bozukluk ile yaşamanız, sirkadiyen ritm değişimlerine karşı hassas olmanıza sebep olur. Ayrıca bu ritm değişimleri mani nöbetlerinde de rol oynayabilir.
  • Takvimizdeki değişimler: Eğer işinizdeki değişimler nedeniyle bahar ve yaz aylarında daha az veya daha fazla aktif oluyorsanız, bu durum strese sebep olur ve genel olarak ruh sağlığınızı etkiler.
  • Coğrafi konum: Sıcak ve nemli iklimlerde yaşamak bahar ve yaz depresyonunda artışa sebep olur.

Nasıl başa çıkılabilir?

Bahar depresyonundan kurtulmak için soğuk havaları beklemenize gerek yok. Aşağıdaki stratejiler genel ruh halinizin iyileşmesine yardımcı olacaklardır:

  • İyi bir uyku hijyenine sahip olmak: Uykusuzluk bahar depresyonu belirtilerini arttırabilir. Uykunuzu iyileştirmek için odanızı karanlık ve serin tutun, odayı karartma perdeleri ile karartın, yatağınız nefes alan bir kumaştan olsun. Her gün aynı saatlerde yatıp kalkmak da fayda sağlar.
  • Serin yerlerde durun: Sıcak hassasiyetinin bahar depresyonuna etkisine dair bir kanıt yok ancak rahatsız edici düzeyde bir sıcakta durmak da size iyi gelmez. Bol su için, klima veya vantilatörü açın, nefes alan kıyafetler giyin.
  • Fiziksel aktivitelere vakit ayırın: Düzenli spor sadece stresi azaltıp depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltmaz, aynı zamanda daha iyi uyumanıza yardımcı olur. Spor esnasında serin kalmak için yüzme, klimalı ortamda spor veya sabah erken saatlerde spor tercih edilebilir.
  • Meditasyon, günlük tutma ve sanat: Meditasyon ve günlük tutmak istenmeyen duyguları tanımlamak ve kabullenmek için fayda sağlayabilir. Sanat terapisi ise bu konulara eğiliminiz varsa güzel bir etki yaratabilir.
  • Sevdiklerinize ulaşın: Hayatınızdaki insanların neler yaşadığınızı bilmelerine izin verin. Aile ve dostlarınız size değer verirler ve destek olabilirler. Sadece dinlemeleri bile yeterli olacaktır.
  • Bir rutine bağlı kalın: Bahar aylarındaki okul ve iş düzenindeki değişmeler motivasyon düşüşüne sebep olabilirler. İşleri dengeleyen ve hedeflere odaklanan bir günlük rutine sahip olmanız fayda sağlayabilir. Böylece daha yapılanmış ve tatmin edici bir aktivite düzeni elde edebilirsiniz.
  • Dengeli beslenin: İştahsızlık bahar depresyonunda yaygın görülür. Yeme isteğiniz az olabilir ancak yetersiz beslenmek de sizi daha kötü hale getirir. Ayrıca üretkenliğinizi ve konsantrasyonunuzu bozar. Bu nedenle besleyici gıdalar tercih edin, susadığınız zaman da bol su için.

Doğru tedaviyi bulmak

Tüm diğer depresyon türlerinde olduğu gibi bahar depresyonu da bir uzmandan yardım almadan daha iyi hale gelmeyebilir. Başa çıkma stratejileri fayda sağlayabilirler ancak her zaman kalıcı bir çözüm yaratmazlar. Eğer aşağıdaki şartlara sahipseniz profesyonel destek almak isteyebilirsiniz:

  • depresyon ve diğer mevsimsel ruh hali değişimleri 2 haftadan daha uzun sürüyorlarsa
  • belirtiler günlük hayatınızı ve ilişkilerinizi etkiliyorlarsa
  • kendinize zarar verme veya intihar düşünceleriniz varsa
  • kızgınlık, endişe, üzüntü gibi yoğun duygularınızı kontrol altına almakta zorluk yaşıyorsanız
  • belirtileriniz zaman içerisinde daha kötü hale geliyorlarsa

Bir terapist belirtilerinize dair rehberlik sunabilir ve en uygun tedaviyi almanıza yardımcı olabilir. Tedavi sürecinde genellikle terapi, ilaçlar veya bunların kombinasyonu kullanılır.

Terapi: Bilişsel davranış terapisi depresyonda sık kullanılan bir yaklaşımdır ve istenmeyen düşünceler ve davranışları tanımlamanıza ve onlarla başa çıkmanıza yardımcı olur.

Bu yöntem ile uygulanabilecek teknikler şöyle:

  • bilişsel yeniden yapılandırma ile mevsim ve ona bağlı ruh hali belirtilerine sebep olan faydası olmayan düşünceler yeniden şekillendirilebilirler
  • davranışsal aktivasyon ile keyifli bir aktivite rutini oluşturulabilir, pozitif ve ödüllendirici alışkanlıklar elde edilebilir

Eğer bahar depresyonunuz takviminizdeki değişimler ve evinizdeki mevsimsel değişimlerden kaynaklanıyorsa, terapistiniz bu endişeler ve onların getirdiği duyguları tanımlayıp onlarla başa çıkmak için yeni stratejiler ortaya koyabilir.

Sonuç olarak bahar depresyonu yıl boyunca sürmez ancak yine de genel sağlığınız ve yaşam kaliteniz üzerinde etkileri vardır. Mevsimlerin değişimine engel olmak imkansız ancak doğru başa çıkma stratejileri ile bahar depresyonunun üstesinden gelmek mümkün.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Sonbahar depresyonu: Mevsimsel duygudurum bozukluğu ile nasıl başa çıkılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale