X

Bağırsak sağlığınızı üç günde nasıl iyileştirebilirsiniz?

Bağırsak sağlığı, bütüncül sağlığımız üzerinde doğrudan etki sahibi olan en önemli değişkenlerden biri. Öyle ki ‘ikinci beyin’ olarak adlandırıldığını da duymuş olabilirsiniz. Bunun sebebi bağırsakların yalnızca sindirimden değil, vücuttaki diğer sistemlerin de çalışmasından sorumlu olması. Bağırsak florası, yani bağırsaklarda yaşan mikroorganizmalar, besinlerin emiliminden zararlı maddelerin dışarıya atılmasına kadar pek çok hayati işlevin yerine getirilmesiyle görevli. Bu nedenle bağırsak sağlığının korunması, bağışıklık sisteminin en iyi şekilde çalışması için kritik öneme sahip.

Ancak, günümüzün beslenme ve hareket alışkanlıkları, yaşam tarzı seçimleri bağırsak sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. İşlenmiş ve paketli gıdalar, yüksek yağ ve şeker içeren besinler, yetersiz lif alımı, hareketsiz yaşam ve stres, düzensiz uyku, bağırsak sağlığını tehdit ederek bütüncül sağlığın da bozulmasına zemin hazırlayabiliyor. Durum böyle olunca, sindirim sorunları, bağışıklık sisteminin zayıflaması, genel ruh hali düşüklüğü gibi pek çok problem ortaya çıkabiliyor. Neyse ki, bağırsak sağlığımızı korumanın ve 3 gün gibi kısa bir sürede toparlayıp etkili bir şekilde işlemesine yardımcı olmanın pek çok yolu var.  Sadece 3 günde bağırsak sağlığınızı iyileştirmek istiyorsanız, işte etkili bir ‘resetleme’ planı:

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

1. gün

Belki uzun bir tatilden döndünüz, belki hasta oldunuz ve pek çok ilaç kullandınız, belki de özel sebeplerden yeme-içme düzeniniz bozuldu ve bağırsak sağlığınızı eski haline kavuşturmak istiyorsunuz. İlk gün yapmanız gerekenlere gelin birlikte göz atalım:

1. Anti inflamatuar besinleri öğünlerinize ekleyin

Enflamasyon, vücuttaki her sistemin işleyişini olumsuz etkilediği gibi bağırsak sağlığını da tehdit ediyor ve beslenme ile de doğrudan ilişkili. Bu nedenle bağırsaklarınızın işleyişini iyileştirmek istiyorsanız, ilk yapmanız gereken beslenmenize anti inflamatuar etkili besinleri eklemek.

2022’de yapılan bir araştırma, anti-inflamatuar diyetin bağırsak florasındaki bozuklukları tersine çevirmeye yardımcı olduğuna dikkat çekiyor. Çeşitli taze meyve ve sebzeleri, baklagilleri, tam tahılları, deniz ürünlerini ve avokado, zeytinyağı gibi sağlıklı yağları beslenmenize ekleyerek bağırsaklarınızı sağlığına geri kavuşturabilirsiniz. Dilerseniz Anti-inflamatuar beslenme ve 7 günlük örnek beslenme planı yazımıza da göz atabilirsiniz.

2. Bol su için

Su, bağırsak sağlığı için unutulan ‘besin’ olabilir. Bilimsel araştırmalara göre az su içenler, çok su içenlere göre önemli mikrobiyota farklılıklara sahip. Daha az su içen kişilerin bağırsaklarındaki zararlı bakterilerin yoğunluğu çok daha fazla. Bu yüzden, su içmeyi ihmal etmeyin ve bol bol sıvı tüketin.

3. Yeteri kadar uyuyun

Uyku yoksunluğunun bağırsak mikrobiyomuna zarar verdiğini biliyor muydunuz? Yani, sadece yorgun hissetmekten çok daha fazlasına sebep oluyor. Araştırmalar, daha iyi uykunun daha sağlıklı sindirim sistemi ile ilişkili olduğuna dikkat çekiyor. Bağırsak sağlığınızı iyileştirmek için uyku düzenini sağlamanız ve kaliteli, yeterli uyku almanız şart. Uyku kalitesini artıracak ipuçları için şu yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

2. gün

İlk gün bol su tüketmeye ve anti inflamatuar besinleri öğünlerinizi eklemeye başlayıp bir de uyku rutininizi bir düzene sokabildiyseniz, ikinci gün yine doğru beslenme alışkanlıklarıyla ve günlük hareket seviyenizi artırmakla devam edebilirsiniz:

1. Lifli gıdalarla beslenin

Yüksek lifli gıdalar, sindirim sisteminin en yakın dostu. Bağırsaklarınızın verimli çalışmasını ve eski sağlıklı düzenine geri dönmesini istiyorsanız, lifli gıdalara da öğünlerinizde bolca yer vermelisiniz. Tam tahıllar, fasulye, nohut gibi baklagiller, taze meyve ve sebzeler lif açısından zengin gıdalar, bunları yemeklerinize ekleyerek bağırsak sağlığınızı destekleyebilirsiniz.

2. Düzenli hareket edin

Siz hareket ettiğinizde, bağırsaklarınız da hareket eder. Araştırmalar, egzersiz yapmanın bağırsak mikrobiyotasının çeşitliliğini artırdığını ve bu sayede bağırsakların modüle edildiğini gösteriyor. Her gün düzenli olarak hareket etmek, yürüyüş yapmak, koşuya çıkmak veya sevdiğiniz bir spor dalıyla ilgilenmek, bağırsak sağlığınızı desteklemenin en önemli anahtarlarından biri. Bağırsak sağlığınızı iyileştirme planınızın ikinci gününde vitesi biraz yükselterek günlük hareket seviyenizi artırabilirsiniz. Tabii ki bir gün değil, her gün düzenli hareket etmeniz gerektiğini de unutmamalısınız.

3. gün

Ve sıra geldi 3. günün planına… Yine beslenmenize özen göstererek ve stresin etkilerini azaltacak birtakım pratikleri günlük rutinlerinize katarak bağırsak sağlığınızı destekleyebilirsiniz.

1. Fermente gıdaları beslenmenize ekleyin

Fermente gıdalar, doğal probiyotikler açısından en zengin gıdalar arasında. Yoğurt, kefir, turşu, kimchi gibi fermente ürünleri tüketmek, bağırsak floranızı güçlendirerek sindirim sisteminizin daha verimli bir şekilde çalışmasına yardımcı olabilir. Fermente gıdaları daha fazla tüketmek için 7 geçerli sebep yazımızdan da ilham alabilirsiniz.

2. Rahatlama tekniklerini deneyin

Bağırsak sağlığı ve stres arasındaki ilişki, son yıllarda bilimsel araştırmaların da üzerinde en çok durduğu konulardan biri. Bağırsak-beyin ekseni denilen bağlantı, bağırsak sağlığımızın ruh halimiz üzerindeki ve stresin de sindirim sistemi üzerindeki etkisini açıklıyor. Bu konuda daha önce kaleme aldığımız Beyin ve bağırsak sağlığı arasında güçlü bir köprü: Psikobiyotik besinler ile stresi azaltın yazımıza da göz atabilirsiniz. Stresin bağırsak sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için rahatlatıcı bazı pratiklere günlük rutinlerinizde yer verebilirsiniz. Nefes egzersizleri, yoga, meditasyon, mindfulness gibi pratiklerle stres yönetimini başarılı bir şekilde yapabilirsiniz.

Bu 3 günlük plan, bağırsak sağlığınızı hızlıca iyileştirmeye başlamak için etkili adımları atmanıza yardımcı olabilir. Ancak, önemli olanın sürdürülebilirlik olduğunu da unutmayın. Hem bağırsak sağlığınızı hem de bütüncül sağlığınızı korumak için bu adımlarda yer alan alışkanlıkları günlük rutinlerinize entegre etmenizde fayda var.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: greatist

İlginizi çekebilir: Bağırsak sağlığı ve anksiyete arasındaki ilişki

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale