X

Antibiyotik kullanımı sırasında ve sonrasında bağırsak sağlığı nasıl desteklenir?

Antibiyotiklerin gereğinden fazla reçete edildiğini daha önce mutlaka duymuşsunuzdur. Bu yüzden çoğu insan gibi siz de bağırsak sağlığını korumak adına reçeteli ilaçlardan kaçınıyor olabilirsiniz. Yine de gerçek şu ki ister boğaz ağrısı ister akne olsun; bazen antibiyotikler doktorlardan tarafından şiddetle önerilen ilaçlar. Ve eğer antibiyotik kullanmanız gerekiyorsa bununla ilgili endişelenmenize gerek yok. Çünkü antibiyotik kullanırken aynı zamanda bağırsak sağlığınızı da koruyabilirsiniz.

Antibiyotik kullanmalı mıyım?

CDC1 tarafından yayınlanan bir bildiriye göre, yaklaşık üç antibiyotik reçetesinden biri gereksiz. Bunların çoğu soğuk algınlığı, bronşit, sinüs ve kulak enfeksiyonları gibi solunum rahatsızlıkları için reçete ediliyor. Bu da yılda tahminen 47 milyondan fazla reçete anlamına geliyor.

Bu nedenle immünolog Dr. Heather Moday, antibiyotiklerle ilgili düşünülmesi gereken ilk şeyin şu olduğunu söylüyor: “Antibiyotik kullanmaya gerçekten ihtiyacınız var mı?”

Öncelikle, bakteriyel bir enfeksiyonunuz olup olmadığını bilmelisiniz. Moday’a göre, antibiyotik gerektiren yaygın hastalıklar strep boğaz (pozitif boğaz kültürü ile teşhis edilir), pnömoni (röntgen ile teşhis edilir), cilt enfeksiyonları ve yaralardır.

Antibiyotiklerin doğru seçim olup olmadığına karar vermek noktasında birçok faktör devreye girer. Moday bununla ilgili; “Kendi bağışıklık sağlığınızı düşünmelisiniz. Örneğin bağışıklığınız zayıf mı? Bu durumda, proaktif olma ve her ihtimale karşı antibiyotik alma olasılığınız daha yüksek” diyor.

Antibiyotikler bağırsaklara tam olarak ne yapıyor?

Antibiyotik kullanırken bağırsak sağlığını nasıl koruyacağınızı anlamak için öncelikle bu ilaçların bağırsaklarınıza tam olarak ne yaptığını öğrenmemiz faydalı olabilir. Antibiyotikler sadece strep boğaza, cilt enfeksiyonuna veya zatürreye neden olan bakterileri değil, yollarına çıkan her türlü bakteriyi (faydalı olanları da) öldürür. Moday’ın açıkladığı gibi: “Tüm bakteri türlerini sıklıkla yok ettikleri için, antibiyotikler bağırsaktaki bakteri çeşitliliğini daraltır.”

Bu faydalı bakteriler vücutta bağışıklık destekleyici ve iltihap önleyici bir rol oynarlar ve onları antibiyotiklerle yok etmek, sindirim sorunlarına, ishal gibi semptomlara neden olabilir. Uzmanlar, bunun daha önce sağlıklı bağırsak florasına sahip kişilerde bile ortaya çıkabileceğini söylüyor. Antibiyotik alırken Clostridium difficile kolitis’e (C. diff) yakalanma riski de vardır . Bu, geniş spektrumlu antibiyotiklerin aşırı kullanımının neden olduğu, bağırsak bakterilerinin ciddi ve bazen yaşamı tehdit edecek şekilde aşırı büyümesidir. Bununla birlikte arada bir antibiyotik kullanmanın bağırsak mikrobiyomunu bozması pek olası değildir. Ancak ne kadar sık antibiyotik kullanırsanız, bir soruna neden olma olasılığında o kadar artar.

Moday, “Sık antibiyotik kullanımı, gıda hassasiyetleri, otoimmünite ve artan alerjiler gibi bağışıklık sorunlarına yol açabilir “ diyor ve bunların bağırsak-beyin bağlantısını da bozabileceğini belirtiyor: “Antibiyotikler sık kullanılırsa ruh hali sorunları ortaya çıkabilir ve beyin işlevi zarar görebilir.”

Antibiyotik kullandıktan sonra bağırsak sağlığını nasıl desteklersiniz?

Antibiyotik kullanımının bağırsak sağlığına zarar vermesi kulağa biraz ürkütücü gelebilir ama antibiyotik kullanıyor olsanız bile bağırsak hasarını azaltmak için yapabilecekleriniz var. İşte antibiyotik tedavi sırasında ve sonrasında hayatınıza dahil edebileceğiniz bağırsak dostu alışkanlıklar:

1. Probiyotik kullanın

Probiyotik takviyeleri, antibiyotikler bazı yararlı bakterileri öldürdükten sonra bağırsak mikrobiyomunu yeniden düzenlemeye yardımcı olabilecek faydalı bakteriler içerir. Bu nedenle uzmanlar, antibiyotik kullanırken ve sonrasında 2-3 hafta boyunca probiyotik alınabileceğini söylüyor. Dolayısıyla bağırsak sağlığınızı desteklemek için doktorunuzun önerdiği probiyotik takviyelerinden birini deneyebilirsiniz.

2. Lifli besinler tüketin

Sağlıklı bir mikrobiyom oluşturmak için yapabileceğimiz en iyi şey, beslenmemize yeterince lif eklemek. Bu da kadınlar için 25, erkekler için 38 gram olan günlük lif hedeflerine ulaşmak anlamına gelir. Eğer antibiyotik alıyorsanız veya yakın zamanda aldıysanız tabağınızı meyve, sebze ve kepekli tahılların yanı sıra psyllium ve yulaf kepeği gibi liflerle de doldurabilirsiniz.

3. Diyetinize fermente gıdalar ekleyin

Antibiyotik reçetenizi almaya gittiğinizde turşu, lahana turşusu, pancar veya kefir gibi fermente gıdaları da stoklamayı unutmayın. Uzmanlar günde küçük bir porsiyon fermente gıda tüketmenin bağırsakların iyileşmesine yardımcı olabileceğini söylüyor.

4. Gökkuşağı renklerinde beslenin

Diyetinize polifenol açısından zengin yiyecekler eklemek, faydalı bakterileri besleyebilir ve bağırsak iltihabını azaltabilir. Nar, yeşil çay ve zerdeçalın polifenol kaynaklarıdır. Bunları ek formda alabilir veya gökkuşağı renklerinde beslenmeyi deneyebilirsiniz.

5. Tahriş edici maddelerden kaçının

Son olarak, antibiyotik alırken ve aldıktan sonra aşırı şeker, alkol ve işlenmiş gıdalar gibi yaygın bağırsak tahriş edici maddelerden kaçınmak için elinizden gelenin en iyisini yapın. Çünkü faydalı bakterileri öldüren ve mukoza zarına zarar veren alkol gibi tahriş edici maddeler, iyileşmeyi geciktirebilir.

Doğru antibiyotik kullanımı nasıl olmalıdır?

Antibiyotiklerin gerektiği gibi çalışması ve daha iyi hissetmenize yardımcı olması için onları doğru şekilde kullanmanız büyük önem taşır. Aksi takdirde sağlığınıza yarardan çok zarar verebilirsiniz. İşte doğru antibiyotik kullanımı konusunda bazı ipuçları:

  • Antibiyotiklerinizi tam olarak doktorunuzun söylediği şekilde alın. Doktorunuz size tedavinizin toplam seyrini (antibiyotikleri kaç gün almanız gerektiğini) söyleyecektir. Ayrıca, günde kaç kez almanız gerektiğini ve bunları yemekle birlikte alıp almamanız gerektiğini de söyleyecektir. Bu konuda net bilgi aldığınızdan emin olun.
  • Antibiyotiklerinizi daha sonra kullanmak üzere saklamayın. Bu güvenli değildir ve gelecekte size yardımcı olmayacaktır. Antibiyotikleri yalnızca belirli enfeksiyonu tedavi etmek için kullanmalısınız.
  • Başkası için reçete edilen ilacı almayın. Reçeteler ısmarlama giysiler gibidir. Sahip olduğunuz enfeksiyonun türü, sağlık geçmişiniz ve alerjileriniz gibi diğer faktörler de dahil olmak üzere size ve ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmıştır.
  • Kullanılmayan ilaçları güvenli bir şekilde atın. Antibiyotik konusunda genellikle, tam olarak ihtiyacınız olan ilaç kadarı reçete edilir. Ancak elinizde kalan herhangi bir ilaç varsa, bir eczacıya onunla ne yapabileceğinizi sorun.

Ne zaman antibiyotik kullanmamalıyım?

Daha önce de belirttiğimiz gibi viral enfeksiyonlar için antibiyotik almamalısınız. Antibiyotikler virüsleri değil bakterileri hedefler. Yani, aşağıdaki gibi koşullara karşı çalışmazlar:

  • Grip
  • Soğuk algınlığı veya burun akıntısı
  • Bronşit vakalarının çoğu
  • Boğaz ağrısı (strep boğaz değilse)
  • Bir virüsün neden olduğu sinüs enfeksiyonu

Genellikle kendi kendine kaybolan bazı bakteriyel enfeksiyonlar için de muhtemelen antibiyotiğe ihtiyacınız yoktur. Bunları şöyle sorabiliriz:

  • Bakterilerin neden olduğu bazı sinüs enfeksiyonları
  • Bazı kulak enfeksiyonları

Bu yaygın enfeksiyonlar için antibiyotiğe ihtiyacınız olup olmadığını size söyleyebilecek kişi yine sağlık uzmanınız olmalıdır.

Sonuç olarak arada bir antibiyotik kullanma ihtiyacı paniğe kapılmak için bir sebep değil. Doktorunuz size antibiyotik tedavisine ihtiyacınız olduğunu söylediğinde, tedavi sırasında ve sonrasında bağırsak sağlığını korumak için yapabilecekleriniz var. Bunlara dikkat ederek siz de bağırsak sağlığınızı bozmadan tedavinizi tamamlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bağırsak sağlığı: Sağlıklı beyne giden yol bağırsaklar ve bağırsak bakterilerinden geçer

Kaynak: mindbodygreen, my.clevelandclinic.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale