X

Ayvalık gezi rehberi: En iyi aktivite, mekan ve konaklama önerileri

Kuzey Ege’nin incisi Ayvalık, dört mevsim ziyaret etmesi harika bir yer olsa da en yoğun ilgiyi yaz aylarında görüyor. Genelde deniz tatili için tercih edilen bu sayfiye kasabasında zaman geçirmek için çok fazla neden var. Tarihi sokaklarında yürürken ansızın karşınıza çıkan taş evleri, sıcacık denizi, manzaralı tepeleri, lezzetli tostu, Cunda’sı… Kısacası rakısı, balığı, Ayvalık’ı. 🙂 Bu şirin tatil beldesini daha fazla övmeden detaylı bir şekilde anlatmaya başlayalım. İşte gezilecek, görülecek yerler; mutlaka gidilmesi gereken restoranlar ve daha nicesiyle; Ayvalık gezi rehberi.

Ayvalık’ta gezilecek yerler

Son yıllarda büyük şehirlerden ciddi şekilde göç alan Ayvalık, turizm sezonu dışında bir emekli yerleşimine dönüşmüş durumda. Dolayısıyla sakinlik arıyorsanız bu harika yeri, yaz ayları dışında ziyaret etmeyi de düşünebilirsiniz. Hatta sakinlik sevenlere özel bir yazar önerisi; Ayvalık’ın bir Kasım’ı var; -bilen bilir sarı yaz- kesinlikle görülmeye değer. 🙂 Söz konusu yaz ayları olduğunda ise küçük de bir yer olduğundan tıpkı İstanbul gibi bunaltıcı bir trafiği olabiliyor. Elbette tüm bu detaylar, Ayvalık’ı kişisel tercihlere göre iyi veya kötü bir tatil rotası yapabilir. Yine de her şeye rağmen Ayvalık’ta gezilecek yerler bir harika! İşte o yerlerden bazıları:

1. Taksiyarhis Anıt Müzesi

Ayvalık’ın tarihi güzelliklerinden biri olan Taksiyarhis Anıt Müzesi, oldukça mütevazı görünümlü bir kilise. Bu nedenle rasgele bir yürüyüş esnasında karşınıza çıkarsa gezmeyi atlayabilirsiniz, şimdiden uyaralım. İçeriye girdiğinizde ise sizi neo-klasik üslupta son derece ihtişamlı bir yapı bekliyor. Ayvalık’ın en eski kilisesi olan bu yapı, bugüne dek birçok deprem geçirdiği için 15. yüzyıldaki ilk halinden bir hayli farklı. Son olarak 2012 yılında restorasyon geçirmiş ve 2013’te bir anıt müze olarak hizmet vermeye başlamış. Ziyaretlerde Müze Kart geçiyor. Ziyaret saatleri sezona ve özel günlere göre değiştiği için gitmeden etmeden önce kontrol etmekte fayda var.

2. Saatli Cami

Saatli Cami, tıpkı Taksiyarhis Anıt Müzesi gibi Ayvalık merkezde bulunuyor. Ayvalık çarşı içindeki bu yapı 1850 yılında Rumlar tarafından Agios Yannis (Agia İanni) Kilisesi olarak inşa edilmiş. Mübadele sonrası ise camiye çevrilmiş. Tabii bu esnada içerisindeki Hristiyanlık dinine ait freskolar tahrip edilmiş. Kilisenin çan kulesi, saat kulesine çevrildiği için de adı Saatli Cami’ye dönüşmüş… Özetle Ayvalık’ın kalbindeki bu tarihi yapı da Ayvalık’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

3. Şeytan Sofrası

Türkiye’nin en büyük tabiat parkı olan Ayvalık Adalar Tabiat Parkı, Ayvalık’a bağlı 22 adanın 19’unu kapsıyor. İşte Şeytan Sofrası, aralarında Midilli’nin de olduğu irili ufaklı bu adaları tepeden görebileceğiniz, Ayvalık merkezde bulunan bir seyir tepesi. Burası özellikle insanlar tarafından gün batımını seyretmek üzere akşam saatlerinde ziyaret ediliyor. Bilmiyorsanız bile tahmin edeceğiniz gibi Şeytan Sofrası’nın bir de efsanesi var.

Efsaneye göre geçmişte Ayvalık’ta yaşayan Penelope (Panalope / Panolepe) ismindeki Rum kızı, kilise ile zıtlaştığı için kilise tarafından “Şeytan” olarak yaftalanır. Genç kız bunun üzerine tek başına bu tepeye yerleşir. Bunun üzerine bir sene, Ayvalık’ta çok kurak geçer. Kıtlıktan kırılan halk bunu Penelope’nin uğursuzluğa bağlar ve onu öldürmek için tepeye çıkar. Neyse ki bir çoban çocuk bunu genç kıza haber verir, o da karınları zaten çok aç olan halka harika bir sofra kurar. Tepeye gelen insanlar kızı unutup yemeklere gömülür ve Penelope de böylece kaçma şansı yakalar…

Tepede bir de demir parmaklıklarla çevrili, dev bir ayak izi olduğu düşünülen bir çukur var. Yine efsaneye göre bu, Şeytan’ın ayak izi. Bu mitolojik hikayeye göre ise Zeus’un süt annesi İda, Zeus’a zarar vermesinden korktuğu için Şeytan’ı kovar. Üç ayaklı Şeytan da kaçarken ayak izinin birini Kazdağı’nın eteklerine, birini Midilli’ye, birini de buraya, yani Şeytan Tepesi’ne bırakır.

Efsaneler bir kenara dursun; siz de tepeden harika bir manzara için bir gün batımında Şeytan Sofrası’nı ziyaret etmeyi unutmayın.

4. Macaron Mahallesi

İsmini Latincesi “marjoram”, Rumcası “macaron”, Türkçesi “mercanköşk” olan bir bitkiden alan Macaron Mahallesi de Ayvalık’ta mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Hatta eskiden burada yaşayan Rumlar, cumbalarını bu bitki ile süslermiş. Şimdilerde bu şirin mahallede cafeler, meyhaneler, butikler, antikacılar bulunuyor. Dolayısıyla sosyalliğin merkezi konumunda. Bu nedenle gelmişken Macaron Mahallesi’ni de mutlaka görmenizi öneririz.

5. Ayvalık sokakları

Ayvalık, bildiğiniz gibi geçmiş dönemde bir Rum yerleşkesi olduğu için bugün de bu kültürün ve mimarinin izlerine ev sahipliği yapıyor. Öyle ki günümüzde 2800 civarında tarihi Rum evinin korunmuş şekilde bugüne ulaştığı biliniyor. Dolayısıyla Ayvalık merkezde, sokaklarda yürüyüş yapmak paha biçilemez bir deneyim. Dar sokaklar, renkli pencereler ve cumbalarla süslenmiş taş evlerle Ayvalık’ın tarihi dokusu, gerçekten görülmeye değer.

6. Küçükköy (Yeniçarahori)

Küçükköy veya Yeniçarahori, mübadele dönemi sonrası Rum’lardan kalan terk edilmiş bir köyken buraya yerleşen şehirli insanların çabasıyla bir süre önce restore edildi. Dolayısıyla şimdilerde üreten, sanat ve teknolojiye yatırım yapan bir yerleşim yeri durumunda. Kısa zamanda “Sanat Köyü” ve “Akıllı Köy” olarak anılmaya başlayan bu harika yerde siz de muhteşem taş evlerle dolu sokaklarda dolaşabilir, Kent Müzesi & Sanat Galerisi’ni ve diğer sanat atölyelerini gezebilir, butik otellerde konaklayabilir, kafelerinde serinleyebilir, lezzetli mi lezzetli Boşnak böreği yiyebilirsiniz.

7. Cunda (Alibey) Adası

Cunda Adası veya Alibey Adası, Ayvalık merkezin yanı başında bulunan harika bir yarımada. Cunda’ya Türkiye’nin ilk köprüsü olan bir köprüyle, yani kara ulaşımı ile kolayca ulaşmak mümkün. Adada pek çok restoran, konaklama tesisi ve gizli koy & plaj bulunuyor. Siz de Ayvalık tatiliniz sırasında bir gününüzü buraya ayırarak harika Ege lezzetlerini tadabilir, plajda deniz keyfi yapabilir, Taş Kahve’de nostaljinin tadını çıkarabilir, meşhur sakızlı dondurmasını yiyebilirsiniz.

Ayvalık’ta ne yapılır?

Ayvalık’ta gezilecek belli başlı yerleri artık biliyorsunuz. Peki Ayvalık’ta ne yapılır? İşte Ayvalık aktivite rehberiniz.

1. Ayvalık plajlarında yüzün

Kaynak: vikipedi

Ayvalık’a gelip de denizin tadını çıkarmamak olur mu? Ayvalık ve çevresinde denize girebileceğiniz en güzel yerler genellikle Cunda Adası çevresinde, Dikili’ye yaklaşan Sarımsaklı ve Altınova sahillerinde bulunuyor. İşte Ayvalık tatiliniz sırasında denizin tadına varabileceğiniz o yerler:

  • Badavut Plajı, Merkez: Ayvalık merkezde denize girebileceğiniz bu harika noktada deniz sığ, berrak, serin ve kumluk. Ayrıca işletmeler de bulunuyor.
  • Duba Plajı, Merkez: Burası sığ ve temiz bir denize sahip olan bir belediye plajı ve Ayvalık ile Cunda’yı birbirine bağlayan bölümde yer alıyor.
  • Paşa Koyu, Merkez: Çam ağaçları ile çevrili bu koyda Murat Reis isimli bir otel mevcut. Dolayısıyla bu otelden hizmet alınarak koyda denizin tadını çıkarmak mümkün.
  • Sarımsaklı Plajı, Küçükköy: Ayvalık’ın en güzel plajlarından biri olan Sarımsaklı’nın denizi de oldukça sığ, temiz ve kumluk. Bu yüzden özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Sahil şeridinin oldukça uzun olduğunu, ücretli şezlong ve şemsiye hizmeti sunulduğunu da söyleyelim.
  • Altınova Sahili, Altınova: Diğer seçeneklere göre daha sakin bir sahil olan Altınovada küçük işletmeler ve sitelere ait özel plajlar var. Buralardan yeme-içme hizmeti almak, şezlong ve şemsiye kiralamak mümkün.
  • Patriça Koyu, Cunda: Denizi kum ve sığ olan bu koy da yine çocuklu aileler için uygun. Çevrede iki tane işletme bulunuyor. Ama dileyen bu işletmelere dahil olmayıp koyun çevresindeki yerlerden istediği gibi denize girebiliyor.
  • Ortunç Koyu, Cunda: Cunda merkeze yakın olan bu koy mavi bayraklı. Milli park kapsamında yer aldığı için içeride plaj yok. Dolayısıyla insanlar ormanın içinde diledikleri yerlerden denize giriyor.
  • Çataltepe Plajı, Cunda: Berrak ve sığ bir denize sahip olan bu popüler plaj zaman zaman dalgalı olabiliyor. Yine burada da şezlong ve şemsiye kiralamak mümkün.

2. Kitesurf yapın

Ayvalık aynı zamanda su sporları sevdalılarına da hitap eden bir lokasyon. Merkezde 81 Kite Club isimli kitesurf yapabileceğiniz, malzeme satın alabileceğiniz veya kiralayabileceğiniz, ders alabileceğiniz bir plaj & tesis mevcut. Burada eğer kite yapmayacaksanız da plaj hizmeti alabiliyorsunuz. Ayrıca tesiste gün batımına doğru zaman zaman dj performansları olduğunu da ekleyelim.

Adres: Sahilkent Mahallesi, Zübeyde Hanım Cd. No:137, Ayvalık
Telefon: 0532 282 64 41
Instagram: @81kiteclubayvalik

3. Tekne turu yapın

Kaynak: cundatur.com

Ayvalık’ta yapabileceğiniz keyifli aktivitelerden biri de bir gününüzü tekne turuna ayırmak olabilir. Bu sayede Ayvalık ve Cunda çevresindeki harika koylarda denize girebilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle arkadaş grubunuzla tatildeyseniz kendinize özel bir tur ayarlayıp özel bir hizmet alabilirsiniz. Elbette bireysel olarak tercih edebileceğiniz tekne turları da var.

4. Tüplü dalış (scuba) yapın

Ayvalık’ta yapabileceğiniz tek su sporu kitesurf değil. Dalmayı sevenler bilecektir ki, buranın özelliği 150 yıllık kırmızı mercan resifleriyle dolu olması. İddia edilene göre bu mercanlar dünyada sadece Ayvalık ve Portofino’da bulunuyor. Dolayısıyla siz de Ayvalık’a gelmişken scuba yapıp bu harika deniz canlılarını keşfedebilirsiniz. Dalış için merkezde yer alan dalış okulları ve dalış teknelerinden yardım alabilirsiniz.

5. Her gün başka yerde kurulan “Trata Ayvalık” sofralarının tadını çıkarın

Trata Ayvalık, Türkiye’deki tek gezici restoran. Peki gezici restoran ne demek? Burası her gün farklı bir gün batımı manzarasında sofralar kuruyor. Dolayısıyla siz de her gittiğinizde başka bir deneyim yaşayabiliyorsunuz. Bu deneyim için mekana Instagram’dan mesaj atarak rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Rezervasyonun ardından konum bilgilerini alıyorsunuz. Menüsü de doğal olarak günlük değişiyor.

Instagram: @trata.ayvalik

En iyi Ayvalık & Cunda mekanları hangileri?

Ayvalık’ta yapılabilecek bir diğer şey elbette hepsi birbirinden harika Ayvalık ve Cunda mekanlarını keşfetmek. İşte en iyi Ayvalık mekanlarından bazıları.

1. Orman Coffee & Cocktail

Orman Coffee & Cocktail, soğuk kahveler ve lezzetli kokteyllerden oluşan menüsü ile dikakt çekiyor. Mekanın atmosferi de oldukça keyifli. İçeceklerin yanı sıra mekanın menüsündeki Frigola tatlısı da sevilen lezzetlerden.

Adres: No8, 15 Eylül Cd., 10405 Ayvalık

Instagram: @orman.cunda

2. D-Resort Ayvalık Murat Reis

Eşsiz bir yemek deneyimi için kesinlikle D-Resort Ayvalık Murat Reis’i tercih edebilirsiniz. Mekanın menüsüne her sene farklı ünlü şefler dokunuşlarda bulunuyor. Mekanın menüsündeki Ege lezzetleri mevsimlik ürünlerle hazırlanıyor.

Adres: Küçükköy Mahallesi, Murat Reis Bulvarı Murat Reis Otel, No: 4/A, 10410 Ayvalık

Instagram: @dresortayvalik

3. Pinola Ayvalık

Pinola, Ayvalık’ın taş sokaklarında gezinirken harika ev yemekleri tadabileceğiniz bir mekan. Ayrıca oldukça sakin ve çok lezzetli bir kahvaltısı var.

Adres: 13 Nisan Cad. No 27, 3.sokak, 10400 Ayvalık

Instagram: @_pinola_

4. Macaron Muhallebicisi

Macaron Muhallebicisi, adından da anlaşılacağı gibi Macaron mahallesinde bulunuyor. Mekanın menüsünde harika tatlılar var ama en meşhuru tabii ki sakızlı muhallebisi. Ayvalık sokaklarını keşfederken tatlı bir mola için siz de buraya mutlaka uğrayın deriz.

Adres: Hayrettinpaşa, Barbaros Cd. no:108, 10400 Ayvalık

Instagram: @macaronmuhallebicisi

5. Ayvalık tostçuları

Ayvalık tostu konusunda birden fazla önerimiz olduğundan bu mekanları tek başlıkta toplayalım istedik. Ayvalık’ın en meşhur lezzetini rasgele girdiğiniz her mekanda en iyi haliyle bulabileceğinizi sanmayın. Bu yüzden size önerimiz Ayvalık merkezde yer alan Tadım Tost Evi, Avşar Tost, Aşkın Tost Evi, Olay Tost, Titiz Büfe. Tatiliniz sırasında bu mekanlardan herhangi birinde tost yemeden tatilinizi sonlandırmamalısınız.

6. L’Arancia

Cunda Adası’nda bulunan bu şık restoran, menüsünde Ege ve İtalyan lezzetlerini harmanlıyor. Menüdeki tüm lezzetler bölge üreticilerinden temin edilen taze ve doğal malzemelerle hazırlanıyor. Siz de şık bir akşam yemeği deneyimi için L’Arancia’yı tercih edebilirsiniz.

Adres: Mithatpaşa, Çarşı Cd. 2. Sk. No:7, 10405 Ayvalık

Instagram: @larancia_cunda

7. Nona Cunda

Küçük ama oldukça şık bir mekan olan Nona, ev yapımı tatlılarıyla dikkat çekiyor. Cunda sokaklarında turlarken bir tatlı molası vermek isterseniz siz de mekanın şirin bahçesinde çok beğenilen limonlu cheesecake’ini deneyebilirsiniz.

Adres: Mithatpaşa, Bahar Sk. no:31, 10405 Ayvalık

Instagram: @nona.cunda

8. Cunda Luna

Leziz yemekleri ve kokteylleri, harika ambiyansı ile Cunda’nın sevilen restoranlarından Cunda Luna, yine keyifli bir yemek için tercih edebileceğiniz mekanlardan.

Adres: Namık Kemal, Cunda, Adası, Hayat Cd. no 7, 10405 Ayvalık

Instagram: @cundaluna

9. Cunda Uno Pizza

Cunda’da harika bir pizza deneyimi için tek adres burası. Menüsünde yöresel lezzetler de bulabileceğiniz bu harika mekanda burgerler, makarnalar gibi çok sevilen lezzetlerin de tadının çıkarabilirsiniz.

Adres: Mithatpaşa, Çarşı Cd. No:1, 10400 Alibey Adası/Ayvalık

Instagram: @cundauno

10. Cunda Karadeniz Pastanesi

Cunda’daki meşhur Karadeniz Pastanesi lor tatlısı, lor kurabiyesi, sakızlı kurabiye, Kavala kurabiyesi, bademli keşkül gibi meşhur Ayvalık lezzetlerini tadabileceğiniz bir yer. Siz de bu tarihi taş mekanda harika bir mola verebilir, ambiyansın tadına varabilirsiniz.

Adres: Mithatpaşa, Çarşı Cd. No:8, 10400 Ayvalık

Instagram: @cundakaradenizpastanesi

En iyi Ayvalık & Cunda otelleri hangileri?

Ayvalık rehberi yazımızın son durağı size harika bir konaklama deneyimi vadeden Ayvalık & Cunda otelleri. En iyi konaklama tesislerini keşfetmek için okumaya devam edin.

1. Panjur’s Boutique Holiday

Cunda Adası’nda bulunan Panjur’s Boutique Holiday bahçesi, havuzu, deniz veya orman manzaralı şık odaları ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Adanın içerisinde butik ve keyifli bir konaklama deneyimi siz de bu şık butik oteli tercih edebilirsiniz.

Adres: Namık Kemal mah. Sevgi cad. No:152/6 Cunda, Ayvalık

Instagram: @thepanjurs

2. Güle Cunda

Tarihi bir otelde konaklamak istiyorsanız burası tam size göre. Güle Cunda, Geleneksel Rum mimarisi ile dikkat çeken oldukça konforlu bir otel. Ayrıca merkezde bulunduğu için de tüm restoranlara yürüme mesafesinde.

Adres: Mithatpaşa, Cumhuriyet Cd. No: 41, 10400 Cunda Adası/Ayvalık

Instagram: @gulecunda

3. Cunda Despot Evi

İşte Cunda’nın en şık mekanlarından biri daha. 1862 yılında Despot Evi olarak bilinen binayı bir din adamı inşa ettirmiş. 2019 yılından itibaren ise otel olarak hizmet vermeye başlamış. Siz de bu tarihi atmosferin içerisinde unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşamak isterseniz Cunda Despot Evi tam size göre.

Adres: Cunda Adası, Mithatpaşa mh. Mektep Sk. N:2/2, 10400 Ayvalık

Instagram: @cundadespotevi

4. D-Resort Murat Reis Ayvalık

En iyi Ayvalık restoranları kısmında da yer verdiğimiz D-Resort Murat Reis Ayvalık, aynı zamanda otel olarak hizmet veriyor. Lüks ve konforlu tatilin adresi diyebileceğimiz bu şık otelde hem deniz hem de orman manzaralı oda seçenekleri mevcut. İzole bir tatil hayal ediyorsanız buranın doğru bir tercih olabileceğini söyleyebiliriz.

Adres: Küçükköy Mahallesi, Murat Reis Bulvarı Murat Reis Otel, No: 4/A, 10410 Ayvalık

Instagram: @dresortayvalik

5. Cavlıhane 1885

Cavlıhane 1885, büyük bir özenle dekore edilmiş eski bir taş ev. Ve şu anda 5 odalı bir butik otel olarak hizmet veriyor.

Adres: Hayrettinpaşa, 13 Nisan Cd. 18. Sk. No:24, 10400 Ayvalık

Instagram: @cavlihane1885

6. Ortunç Hotel

Ortunç Koyu’nun mavi bayraklı olduğunu daha önce söylemiştik. İşte bu harika otel bu özel koyda bulunuyor. Ortunç Hotel’de tek kata yayılan deniz manzaralı süit odalar, size unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşatacak cinsten.

Adres: Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, 10400 Ayvalık

Instagram: @ortunchotel

7. Grand Hotel Temizel

Ayvalık, Küçükköy, Sarımsaklı Bulvarı üzerinde yer alan bu şık otel yılın her ayında hizmet veriyor. Otelde standart oda, süit oda, aile odası, kral dairesi gibi pek çok konaklama seçeneği mevcut.

Adres: Küçükköy, Sarımsaklı Blv, 10400 Ayvalık

Instagram: @grand_hotel_temizel

8. Zeytinci Olivera Resort Hotel

Sarımsaklı, Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan bu şık otelin kendine ait özel bir plajı bulunuyor. Ayrıca farklı oda seçenekleri de var. Dolayısıyla konforlu bir konaklama deneyimi için rahatlıkla tercih edilebilecek türden.

Adres: Kahramanlar Mahallesi, Atatürk Blv No:20, 10400 Sarmısaklı, Ayvalık

Instagram: @zeytincioliveraresort

İlginizi çekebilir:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Aldığımız iki nefesten biri denizden: #MaviNefesProjesi

Denizler, gezegenimizin kalbinde atan en önemli yaşam kaynakları. Sadece tatil rotalarını ya da en şahane manzaraları süslemekle kalmayan bu su ve hayat kaynaklarımız, gezegenimizin dengesi ve canlı yaşamlarının devamı için de kritik bir rol sahibi. Çünkü, ihtiyaç duyduğumuz oksijenin yarısından fazlası denizlerden geliyor. Ancak, denizlerimizin karşı karşıya olduğu tehditler, ekosistemin geleceğini tehlikeye atıyor.



İklim değişikliği, çevre kirliliği, insan müdahaleleri, plastik atıklar, petrol sızıntıları veya müsilaj gibi pek çok faktör, denizleri kirletmekle kalmıyor geleceğimizi de adım adım yok etmeye başlıyor. Çünkü denizlerdeki kirlilik, hem denizdeki hem de karadaki canlı yaşamını tehdit ediyor ve ekosistemin dengesini bozarak gezegenimizin geleceğinden çalıyor.

Denizlerimizin ve gezegenimizin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında sessiz kalmayan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle sürdürdüğü Mavi Nefes Projesi ile bu yıl da denizlerimize, yani yaşam kaynağımıza, sahip çıkıyor. Mavi Nefes Projesi, başta plastikler olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin korunmasına katkı sağlıyor ve denizlerimizdeki oksijen kaynakları olan deniz çayırlarını ve mercanları çoğaltıyor.

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.”

“Dünyaya iyi bakıyoruz, geleceğe iyi bakıyoruz.” misyonuyla yola çıkan Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile birlikte hem deniz kirliliğini azaltmak hem de denizlerdeki biyoçeşitliliği korumak ve deniz ekosistemini rehabilite etmek için uzun soluklu bilimsel koruma ve izleme çalışmaları yürütüyor.

Mavi Nefes Projesi kapsamında Eylül 2021-Haziran 2024 döneminde Marmara Denizi, Adrasan ve Van Gölü’nde yaklaşık 200 bin kişinin günlük üretimine eşit 230 ton katı ve sıvı atık toplandı, uygun olan atıkların geri dönüşüme kazandırılması içinse çalışmalar sürüyor.

Projenin eğitim ayağında ise deniz temizliği konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla ortaokul öğrencilerine ve öğretmenlerine denizlerin önemi, deniz ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kaynakları için bireysel sorumluluklar konularında eğitimler veriliyor. Mavi Nefes Eğitim Otobüsü ve çevrim içi eğitimlerle 3 yıl boyunca 8 ilde yaklaşık 80 bin öğrenciye ulaşıldığı biliniyor.

Bu başarılı iş birliği, hem denizlerimize hem de gezegenimize hayat verirken; temiz denizlerin, sağlıklı ve uzun ömürlü bir yaşamın temelini olduğunu da bir kez daha bizlere hatırlatıyor. Denizlerdeki deniz çayırlarını ve mercanları koruyup çoğaltmak için çalışmaların sürdürüldüğü Mavi Nefes Projesi sayesinde “aldığımız iki nefesten biri denizden” diyen Garanti BBVA, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile tertemiz ve sağlıklı yarınların kapısını aralıyor. Bu başarılı iş birliğinden ilham alarak geleceğimizden çalmak yerine geleceğimizi korumak için çalışmak ve denizlerin yaşam kaynağımız olduğunu her an hatırlamak ve hatırlatmak, hepimizin yarınlarımıza yapacağımız en büyük yatırım.

*Bu yazı Garanti BBVA katkılarıyla hazırlanmıştır.

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sofralarda sürdürülebilir şıklığın yeni adı: Porland Re-Gen

Doğaya olan etkimiz, her gün attığımız adımlarla yeniden şekilleniyor. Günlük yaşamımızda aldığımız kararlar, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız, doğa üzerinde hiç silinmeyecek izler bırakıyor, üstelik bu izler günden güne daha da derinleşiyor. Ulaşım tercihlerimizden yeme-içme alışkanlıklarımıza, satın aldığımız ürünlerden şehir hatta ülke dışından verdiğimiz siparişlere kadar hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bu etki, yani karbon ayak izimiz, aynı zamanda günlük yaşamda kullandığımız eşyalarla da yakından ilişkili. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz kadar yediklerimizi-içtiklerimizi nasıl tükettiğimiz de karbon ayak izimiz üzerinde etki sahibi.



Bu durumun farkında olan ve çevre bilinciyle hareket eden Porland, kırık porselenleri yeniden hayata döndüren Re-Gen Koleksiyonu ile sürdürülebilirlik anlayışını bir adım daha ileriye taşıyor ve dünyada bir ilke imza atıyor. Dünyaya karşı sorumluluk ilkesini odağına alarak üretim süreçlerini yürüten Porland, bu yenilikçi adımıyla bize de gezegenimize olan sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlatıyor. İklim krizine karşı geliştirdiği iş modeli sayesinde çevre dostu üretim ve sıfır atık felsefesini benimseyen vizyoner marka, Re-Gen Koleksiyonu ile hem sofraları iyi tasarımla buluşturuyor hem de daha sürdürülebilir bir dünya için yeni şanslar yaratıyor.

Kırık porselenlerden geleceğe: Daha sürdürülebilir bir dünya

Re-Gen ile artık kırık porselenler, sıradan bir atık olmaktan çıkıyor ve yeniden işlenerek hem doğaya hem insana hem de gezegenimize dost bir anlayışı temsil ediyor. Doğayla her şekilde uyumlu, sosyal açıdan faydalı, toplumsal olarak kapsayıcı ve kültürel bağlamda sürdürülebilir bir yaklaşımın öncüsü olan Re-Gen Koleksiyonu, ayrıca tamamen doğal bileşenlerle üretildiği için bakteri ve mikrop barındırmıyor. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra sağlıklı bir kullanım deneyimi de sunuyor.

Böylece, koleksiyonda yer alan her bir parça sadece bir tabak ya da kupa olmaktan öte, doğaya saygılı ve sürdürülebilir bir yaşam döngüsünün parçası haline geliyor ve gezegenimize olan borcumuzu ödeme yolunda atılmış küçük ama etkili bir adımı simgeliyor.

Doğanın estetik yansıması, sofralara taşınıyor

Porselenin yeniden hayat bulduğu bu koleksiyon, Salda, Ontario, Birdsong ve One and Only isimli dört farklı tasarımdan oluşuyor ve ömürlük desen garantisiyle de zarafetini uzun yıllar koruyor. Re-Gen, sadece estetik açıdan harikalar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sorumluluğun mükemmel bir örneği olma misyonunu da üstlenerek döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.

Koleksiyonda yer alan her bir parça, doğanın izlerini üzerinde taşıyor. Doğanın sakinliğini, huzurunu, zarafetini yansıtan bu parçalar, sağlıklı, şık ve sürdürülebilir sofralar sunarken sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Ve günlük hayatın içerisinde çoğu zaman fark etmediğimiz küçük tercihlerin bile ne kadar büyük öneme sahip olduğunu gösteriyor.

İlhamını doğadan alan Re-Gen Koleksiyonu’nun bir parçası olan Salda, Türkiye’nin güneydoğusunda bir volkanik krater gölü olan Salda’nın eşsiz kumsalını yansıtırken; Kanada’nın en güzel eyaletlerinden Ontario’nun masmavi göllerinden esinlenilerek yaratılan Ontario ise mavinin her tonunda derinleştirici bir etki sunuyor. Öte yandan, kuş seslerinin doğadaki varlığını temsil eden yaprak, çiçek ve kuş motifleriyle bezeli Birdsong ise huzur ve mutluluk duygularını sofralarda ön plana çıkarıyor. Gökyüzünün en ihtişamlı halini yansıtan One and Only tasarımları ise göz alıcı renkleriyle doğanın büyülü dokunuşlarını sofralara taşıyor. Karbon emilimini azaltma amacıyla tasarlanan ve güncel teknolojiler kullanılarak üretilen bu koleksiyon, porselen atıklarını sanatla buluştururken geleceğe de şekil veriyor.

Geçen bir yıldaki sürdürülebilirlik çalışmalarıyla 61 ton plastik, 169 ton kağıt, 80 ton ahşap, 80.800 ton su, 301 ton porseleni geri kazandıran Porland, bu sayede 735 ton CO2 emisyonunun engellenmesine öncülük etti. Sürdürülebilirliğe sağladığı katkılarla sektörün öncüsü olan ve ilklere imza atan Porland’ın ilham verici Re-Gen Koleksiyonu’nu daha yakından keşfetmek için hemen tıklayın.

*Bu yazı Porland katkılarıyla hazırlanmıştır.

“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.

Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz

İlgili Makale