X

Ayurveda ve zaman: Ayurveda mevsimlere dair ne diyor?

Cumartesi günü cemre havaya düştü. Şimdi birer hafta ara ile önce suya sonra toprağa düşerek bahar müjdesini tamamlayacak. Cemre’nin tam olarak görevi bu; havaya-suya ısınmaya, toprağa yeşermeye başla, insanoğluna müjdeler ver demek. Bu yüzden ben tanıdığım bütün Cemre’leri çok severim.

Eskiden cemre ile bir oh çeker, bahar temizliğine başlardık. O zaman ben çocuktum, laf aramızda TV de tek kanallıydı, bırakın doğalgazı, kaloriferli ev sayısı parmakla gösterilecek kadar azdı. O evler de kentsel dönüşümün değil, kapitalist dönüşümün evleriydi.

Şimdi kış Nisan’a kadar devam ediyor. Nasıl ki kış eskisi gibi Kasım’da gelmiyorsa, ilkbahar Mart’ta, sonbahar da Eylül’de gelmiyor. Dünyanın en üstün varlığı biz insanoğlu sayesinde iklimler değişiyor, yerküre ısınıyor, buzullar hızla eriyor ve tüm bunlara doğa olanca gücü ile karşı koyuyor. Bütün bunlar olurken, biz üstün varlıklar dünyayı bitirirsek “Mars’ta bir yaşam kurabilir miyiz?” sorusunun cevabını hızla aramaya başladık bile. Geçen Perşembe (18.02.2021) belki yeni bir çağ başladı ve biz henüz bunun farkında bile değiliz.

Pandemi ile baş edemediğimiz bir dönemde, Homo sapiens tarihini değiştirecek adımlar atılıyor. Çok acayip günler geçiriyoruz gerçekten. Teknoloji akıl almaz bir hal alırken, küçücük bir virüsün esiriyiz.

Bir tarafta uzaya giderken, öbür tarafta hunharca katlettiğimiz doğaya renk, bize de müjde veren cemre var. Her sene aynı zamanda gelmese de mutlaka gelen bahar, yaz, kış var. Mevsim kavramı özellikleri ile ölçüsel değişiklik gösterse de, izafi duyu, duygu içerse de mutlaka gelir. Birbiri ardına devam eden döngüsel bir zaman içerir.

Ayurveda da zaman kavramına tamamen mevsimsel ve saatsel döngüler olarak bakar. 5 bin yıl önce hayata geçtiğini ve günlük yaşamın güneşe göre şekillendiğini düşünürsek, zaman kavramı için böyle yönetmeler bulmaları çok da şaşırtıcı değil.

Bu döngüsel zaman kavramını, elementlerin birleşimi olan üç dosha (Türkçe anlamı ile dosha beden tipi demek. Ama kavramsal genişliği nedeniyle yönetici fonksiyonlar olarak da tanımlayabiliriz) döngüsünde anlatır. Der ki:

  • Kış mevsimi rüzgar, soğuk nedeni ile Vata yani hareketli hava ve uğultulu boşluk (uzay) elementlerinin etkisi altındadır. Hareketlilik, serinlik en büyük özelliğidir.
  • Baharda yağmurlar etkilidir, nemlidir, serindir yani Kapha’dır. Elementi toprak ve sudur. Köklenmek için en güzel mevsimdir. Geçiş dönemidir. Kış (hava) ve yaza (ateş-güneş) hazırlanmak için arınma ve dinlenme dönemidir.
  • Yaz sıcaktır. Ateş ve su elementinin yönetici fonksiyonu Pitta’dır. Heyecanlı, akışkan ve hafiftir.

Ayurveda merkezinde zaman, bu üç yönetici fonksiyonun yönetiminde sonsuza akar gider. Bunu yaparken hayati amacının denge sanatı olduğunu asla unutmaz.

Bu devinim içinde nasıl dengede ve merkezde kalacağımızı temel prensibi ile anlatır: Benzer benzeri yükseltir, zıtlar birbirini dengeler. Dengede, merkezde olmak için mevsimsel özellik ne ise onun tam tersini yapmamız gerekir. Doğa da bu temel prensibe katkı yapar ve bizi dengeye getirecek sebze ve meyveleri cömertçe sunar.

Yani kış mevsiminde sıcak çorbalara, salep, kestane gibi yağlı ve sıcak besinlere, doğal bağışıklık artırıcı mor sebzelere ihtiyaç duymamız tesadüf değil. Eskiden yazdan cevizler saklanır, turşular kurulur, hamurlar kesilir, tarhanalar kurutulurdu. Baktığınız zaman hepsi ne kadar kışa özgü. Şimdi her mevsim her şeyi, kokusunu, tadını, dokusunu yitirmiş olsa da buluyoruz.

Baharlar, kereviz, enginar, yer elması gibi antioksidan içeren sebzelerle tam arınma dönemi. Biraz miskinlik yapmanın, bedeni dinlendirmenin zamanı.

Sonra yaz gelir, serinletici sebze, meyveler fışkırır doğadan. Karpuzlar, salatalık, marullar sofradan eksik olmaz. (Bu konuyu daha ayrıntılı okumak isterseniz beden tipleri ve beslenme konumuza bakabilirsiniz: Ayurveda’ya göre bedenimizi dengelemek için beslenmenin önemi)

Şanslıyız ki iklim değişikliklerine rağmen hala bütün mevsimleri yaşıyoruz ve mevsimlere göre her türlü sebze meyveyi bulabilecek toprak zenginliğine sahibiz. Ama zamana uygun olarak bizim de gözümüz uzayda. Küresel ısınma, soğuma derken değerli olan uzayda olmak mı, toprağına iyi bakmak mı? Cevabını bize lineer zaman verecek.

İşte büyük zaman diliminde böyle döngüsel bir hayat var. Bugün pandemi koşullarında bir yıldır evdeyiz. Evlerimize köklendik. Döngüsel bir zaman varken bizim akışkan tek bir zamanımız var; köklenme merkezli, durağan, yavaş bir hayat ile Kapha.

Şimdi anne olanların “Nasıl durağan ve yavaş bir hayat? Sen gel bizim eve gör!” dediğini duyar gibiyim. Ama eski hayatımızı düşünsenize; sosyalleşmeli, koşturmalı, yetişmeli, akışkan bir hayattan evlerde ekran karşısında zaman tükettiğimiz bir hayata döndük. Tek koşturmamız mutfak, salon, banyo, varsa çocuk odası arasında. Yatak odasına bile aheste aheste gidiyoruz.

Kapha mevsim değişikliklerini karşılayacak harika bir fonksiyondur ama hepsi o kadar. Fazlası atalet ve yorgunluk getirir. Koltuk, yatak, ekran bağımlısı olmak için biçilmiş kaftandır. Hepimizin harekete, ısınmaya-soğumaya, serinliğe-derinliğe, her mevsimi kendi çizgisinde yaşamaya ihtiyacı var. Pandeminin yerle yeksan ettiği hayatımıza ihtiyacımız var. Eski hayatımıza özlemimiz her geçen gün artıyor. Normal hayatımızda özlem insanlara, eşyaya ve unutulanlara duyulurdu. Şimdi yeni normalde hayatımızı özlüyoruz. Bunu da kayıtsızca değil, en dipten gelen tutku ile hissediyoruz.

Hayati amacı denge olan Ayurveda’nın pandemi için söyleyebileceği ne var bilmiyorum. Ama ben bedenden önce, ruha, zihne odaklanın diyorum. Zaman kavramının dışarıda, kendi içinde döngüsü devam ederken, biz insanoğlu için tek bir zamanı yaşamak ruh ve zihin için çok dengeli değil.

Sakin yerlerde uzun değil ama küçük yürüyüşler ile Vata’yı, kış mevsimini hissedin. Yüzünüze vuran rüzgarın üşütme hissini unutmayın. Mevsime uygun olsun diye salep içip, kestane yemeyin, hakkını verin.

Cemreye inanıp ince giyinmeyin. Baharın serinliği ve yağmuru geldiğinde, pencerenizi açın, ciğerlerinizi yağmur havası ile doldurun.

Güneşli günlerde yüzünüzü güneşe dönmeyi unutmayın. Sırtınızı güneşe verin ve içinizi ısıtan doğaya tekrar şükredin. Sizi bunaltan sıcaktan sonra limonata içmenin keyfini unutmayın.

Bu dönemde, evlere kapanmışken köklerimizden kurtulmamız kolay değil. Ama kökleri gevşetmek, zihni, ruhu, dengeye, merkeze yaklaştırmak mümkün.

Zamanın döngüsü devam ederken, kendi akışınızı, deviniminizi lineer doğrultuda bulmanızı diliyorum.

Bir sonraki yazıda buluşuncaya kadar dengede ve sevgiyle kalın.

Not: Bu yazıya ilham veren Sevgili Özen Yula hocama teşekkürlerimle.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı bir kış geçirmek için: Bağışıklık sisteminize Ayurveda ile yardımcı olun

Müge Murat: Tüm hikâye her beyaz yakalı gibi “İstanbul’dan gitmek istiyorum” ile başladı. Nereye giderimden önce “gitsem ne yaparım?” endişesi ile etrafı dinlemeye ve araştırmaya başladım. Ayurveda ile bu süreçte bir tanıştım. Hindistan’da bir bilim olması ve beden terapiyi derinleştirmesi nedeni ile dikkatimi çekti. 10 yıldır reiki yapıyorum, 2 yıldır ise yoga. Yoga ile tanıştıktan sonra enerjimin yükselmesinden güç alarak beden terapi üzerine uzmanlaşmaya karar verdim. Maya Akademi’de Türkiye Beden Terapi Derneği başkanı Ayla Örsan’dan anatomi, fizyoloji ve uygulama içeren dersleri aldım ve mezun oldum. Uluslararası 608 sertifikasına sahibim. Üç senedir temmuz ve ağustos aylarında Ayurveda öğrenmek için Hindistan'a gidiyorum. Kuzey ve güneyi olmak üzere 17 farklı şehirde Ayurveda’yı deneyimledim. Puşkar bölgesinde özel bir terapi merkezinde “Beden Terapi”, Kochi’de yağların ısıtılması ve dinlendirilmesi eğitimi ve sertifikası aldım. Kerala bölgesinde özel bir doktor ile beden tipi testleri ve hesaplamalarını çalışarak Ayurveda eğitimimi tamamladım. Geçen sene Bangalore’da özel bir Ayurvedik merkezde pançakarma (detox) programını deneyimledim. Hindistan’dan getirdiğim kitaplar ve yayınlardan Ayurveda bilgimi derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bunların yeterli gelmeyeceğini düşünerek anatomi ve fizyoloji bilgimi derinleştirmek için 2. üniversite olarak Tıbbi Dokümantasyon Yönetimini bitirdim. Ayurveda’nın bir alanı olan beden terapiyi Türkiye’de konumlandırmak ile ilgili sporcular ve beyaz yakalılar ile çalışmalar yapıyordum. Şu anda pandemi nedeni ile odağımı biraz daha okumaya ve araştırmaya ayırdım. Bu dönemde Kemal Hamamcıoğlu ve Özen Yula’da yazarlık ve hikâye yazarlığı eğitimleri aldım. Hem Ayurveda’yı hem de yazmayı seviyorum, bu nedenle de Ayurveda deneyimlerimi ve bana kattıklarınızı sizlerle paylaşıyorum. Bunların dışında bir de profesyonel iş hayatım var. Halen DRD Filo Kiralama şirketinde Kurumsal İletişim Yöneticisi olarak çalışıyorum.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale