Uzun ilişki birçoğumuz için aşk, sevgi, saygı gibi duyguların ötesinde alışkanlıktan ibaret. Birlikte güzel vakit geçirdiğimiz ve önem verdiğimiz insanları hayatımızın tüm aşamalarına o kadar çok dahil ediyoruz ki, farkında olmadan ilişkimizle ilgili her şey alışkanlık haline geliyor. Akşam yemeklerini birlikte yediğimiz, düzenli olarak mesajlaştığımız ya da konuştuğumuz, hafta sonu birlikte dışarı çıktığımız, birlikte seyahat ettiğimiz kişi ister istemez hayatımızın içinden önemli bir yer ediniyor ve bir şekilde bu kişiyle yollarımızı ayırma kararı aldığımızda ya kararın uygulanması başarısız oluyor ya da uzun bir süre pişmanlık yaşıyor, hayatımıza kaldığı yerden devam etmekte ciddi derecede zorlanabiliyoruz.
Bazılarımız yaşadığımız boşluğu dolduracak şeyi Nutella kavanozlarında, buzdolabında ya da alkolde ararken bazılarımız da sanatsal çalışmalarla, spor yaparak ya da meditasyon yardımıyla atlatmaya çalışıyoruz.
Her ne kadar ilişki sonrasında ayrılığın yarattığı travmayla pişmanlık duyacağımız şeyler yaşasak da, aslında bazı duyguların tam da o an yaşanması ve yarım bırakılmadan deneyimlenmesi gerekir. Üzerinden zaman geçtikten sonra geri dönüp baktığımızda saçma gelebilecek davranışlar ve duygular, aslında gelecekte bu olayları atlatmamızı ve hem zihinsel hem de ruhsal olarak daha güçlü durabilmemizi sağlayan koruyucu faktörler.
İşte ayrılık sonrasında kendinizde gözlemleyebileceğiniz ve sonrasında pişmanlık duymanıza sebep olabilecek davranışlar:
Üst üste depresif müzikler dinlemek
Müzik, duyguları harekete geçiren bir araç olduğu için hem mutlu anlarımızda hem de kendimizi kötü hissettiğimizde açığa çıkaramadığımız duyguların farklı bir yolla boşaltımını sağlar. Ayrılık sonrasında da depresif ve o an içinden bulunduğumuz duyguyu en iyi şekilde yaşamamıza olanak veren müzikleri dinlemeyi tercih edebiliriz. Bu nedenle de ayrılık sonrasında sürekli depresif müzikler dinleyerek üzüldüğünüzü sanan ve buna engel olmak isteyen kişilerin yanıldığını söyleyebiliriz. Eğer sizi rahatlatacak olan şey duygu yoğunluğu olan bir şarkı açıp saatlerce üst üste onu dinleyip ağlamaksa, çevrenizdeki insanların ne söylediğini, ileride pişmanlık yaşayıp yaşamayacağınızı düşünmeden kendinizi müziğin ritmine bırakın.
Bulunduğunuz her ortamda yaşadıklarınızla ilgili konuşmak
Arkadaşlarınız devamlı olarak eski ilişkinizle ve ayrılığınızla ilgili konuları dinlemekten bıktıklarını söylüyorlarsa, bizce onlarla olan ilişkinizi de gözden geçirmenin zamanı geldi. Tabii ki aylarca aynı şeyi anlatmanız siz de dahil çevrenizdeki bir çok kişiyi sıkabilir, ancak ayrılık sonrasında özellikle ilk zamanlarda gündeminizde sürekli bu konunun olması oldukça normal.
Sosyal medya hesaplarında değişiklikler yapmak
Ayrılık sonrasında çevremizdeki herkese, özellikle eski sevgilimize her şeyin yolunda olduğunu göstermenin en kolay yolu sosyal medya hesaplarında devamlı paylaşımlar yaparak o kişiye en kısa yoldan ulaşmaya çalışmak. Aynı şekilde bazen de çevremizdeki insanlara artık yalnız olduğumuzu ve yeni önerilere açık olduğumuzu göstermek için sürekli profilimizi güncelleme ihtiyacı içinde olabiliyoruz. Her ne kadar çevreniz tarafından eleştirilseniz de, sosyal medya hesaplarınızın size ait olduğunu ve istediğiniz şekilde kullanabileceğinizi unutmayın. Sizi rahatlatan şey buysa, saçma olduğunu düşünseniz de bu şekilde davranmaktan çekinmeyin.
Sürekli telefonu kontrol etme isteği
Gece yarısı, sabahın körü, çalışırken, hatta tuvalette bile telefonunuzu kontrol etme isteği duyuyor olabilirsiniz. Gerek alışkanlıktan, gerekse karşı tarafın pişmanlık duymasını istediğimizden takıntılı bir şekilde telefonumuzu kontrol ediyor olabiliriz. Bu da, ayrılık süreci sonrasında yaşanan ve oldukça normal olan durumlardan en sık karşılaşılanı.
Yeme alışkanlıklarının değişmesi
Yaşamımızla ilgili olayları kontrol edemediğimiz zamanlarda, en kolay kontrol edebildiğimiz şey vücudumuzdur. Bu nedenle ayrılık sonrasında da yaşadığımız pişmanlıklarla, kararsızlıklarla ve zor durumlarla baş etmeye çalışırken ya çok fazla yer, ya da yemek yemeyi unutarak kendimizi en kolay yoldan cezalandırmaya çalışırız. Ancak bu durumun yalnızca ayrılık sonrasındaki en fazla bir aylık bir süre için normal olduğunun, daha uzun ve sık gözlendiğinde mutlaka bir uzmandan yardım almanız gerektiğinin altını çizmemizde de yarar olacaktır.
Daha sık dışarı çıkmak
Arkadaşlarınız sizi aradı ve biraz eğlenmek, biraz da kafanızı dağıtmak için dışarı çıkmayı teklif ettiler. Dolabınızı açtınız, uzun zamandır hiç giymediğiniz elbisenizi giydiniz, makyajınızı yaptınız, topuklularınızı giydiniz ve geceye hazırsınız! Ancak büyük bir ihtimalle bu yaptığınızın doğru olup olmadığıyla ilgili sürekli gel-git içinde olacaksınız.
Ayrılık sonrasında arkadaşlarınızla zaman geçirmeniz, küçük flörtleşmeler yaşamanız ya da dilediğiniz kadar dans etmeniz anormal ya da yapmamanız gereken bir şey değil. Hatta ayrılık süreciyle en kolay baş etme yöntemlerinden biri. Bunun için herhangi bir pişmanlık duymanıza ya da kendinizi suçlu hissetmeniz gerekmiyor. Ağlama ihtiyacınıza karşın yanınıza kapatıcınızı ve rimelinizi alın ve gecenin tadını çıkarın.
Aynada kendi kendinize konuşmak
Kimsenin sizi anlamadığını düşündüğünüz bir zamanda yaşadığınız durumu en iyi bilen kendinizle konuşmanız oldukça doğal. Aynanın karşısına geçip kendinize daha önce itiraf edemediğiniz şeyleri itiraf etmek, kendinizi fiziksel olarak incelemek, kendi kendinizin gözlerinin içine bakmak ve kendinizi gözden geçirmek için ayrılık sonrasından daha doğru bir zaman olamaz. Duygularınız yoğunken ve kendinizi, çevrenizi ve yaşadıklarınızı bu kadar sorgulamışken biraz daha derine inerek kendinizi tanıma yolunda bir adım daha atabilirsiniz.
Yaşadıklarınızın üstesinden gelme çabası
Sizi mutlu eden şeyleri keşfetmeye çalışın. Unutmayın, eskiden yapmış olduğunuz bir takım hatalar ya da davranışlar sebebiyle bu kadar üzgünsünüz. Bu nedenle yenilikçi olun ve kendinizi geliştirmek için yeni yollar arayın. Arkadaşlarınızla tatile gitmek, meditasyona başlamak, yazmak, resim yapmak, vakit bulamadığınız için okuyamadığınız kitapları okumak ya da spora başlamak… Size iyi gelebileceğini düşündüğünüz şeyleri deneyimleyin ve size en iyi geleni alışkanlık haline getirmeyi deneyin.
En çok da kendinizi sevmeyi ve kendinizi keşfetmeyi deneyin. Yeni bir ilişkiye başlarken, kendinize yeni bir siz olarak başlama sözü verin. Hatalar öğrenme ve gelişme sürecinin bir parçasıdır. Kendinizi hatalarınızla ve güçlü yönlerinizle bir bütün olarak kabul edin.