X

Ayrılığın ardından hayatınızı değiştirebilmek için uygulamanız gereken 3 adım

Ayrılıklar her ne kadar üzücü olsa da aslında insanın karşısına her zaman çıkmayacak büyük bir fırsatı da beraberinde getirir: Değişim. Ayrılık sonrası dönem, hayatınızı olmasını istediğiniz şekilde yönlendirebilmeniz için en uygun zamandır. Fakat bu dönemde en çok sorulan sorulardan biri genellikle şu olmaktadır:

“Nasıl başlayacağım? Hayatım boyunca hep böyleydim.”

Biten bir ilişkinin ardından insanlar genellikle kendilerini yaşadıkları üzüntünün altında ezilmiş hisseder. Bir şeyleri değiştirmeye nereden ve nasıl başlayacaklarını bilemezler. Oysa bunu yapabilmenin üç şeyle mümkün olduğunu söyleyebiliriz: Gözlem, hazırlık ve gelişim.

İlginizi çekebilir: Onsuz yapamıyorum düşüncesinden kurtulmak için 5 öneri

Gözlem

Şimdiye dek nerede olduğunuzu bilmezseniz, nereye gideceğinizi de bilemezsiniz. Birçok insan karmakarışık hayatlarda ve hiçbir işlevi olmayan durumlarda kalmış halde. Çoğu zaman yaşanılan olaylara aynı tepkileri vermekle, aynı kalıplar arasında sıkışmakla o kadar meşgul oluyoruz ki hayat hakkında düşünmeyi neredeyse bilemez hale geliyoruz.

Ayrılık sonrası dönemde ne kadar zor olsa da, kendi düşüncelerinizi dinlemelisiniz.

Duygusal bir acı yaşıyorsanız, çoğunlukla dikkatinizi dağıtmaya çalışırsınız. Bugün teknoloji bu konuda her zamankinden daha başarılı olmamıza neden oluyor. Hayat hakkında düşünmektense 500. kez Candy Crush oynamayı, ya da kendi kendimize kalıp düşüncelerimizi dinlemektense şirin kedi fotoğrafları paylaşmayı tercih ediyoruz.

Fakat, ne kadar zor olursa olsun, artık kendi düşüncelerinizi dinleme zamanı. Kendinizle ilgili ne düşündüğünüze dikkat etmek durumundasınız. Kendi düşüncelerinizi dinlemeyi öğrenmeli ve bu düşüncelerin ne yönde olduğuna dikkat etmelisiniz: Kendinizi çok mu eleştiriyorsunuz? Düşünceleriniz durumunuzun vahim olduğunu mu söylüyor? Yoksa kendinize acıyor musunuz?

Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için: Ses diyalogu: Kafamızdaki sesleri tanımak

Her gün, kendinize teknolojiden uzaklaştığınız bir zaman yaratmayı deneyin. Hafta sonları bu süreyi daha uzun tutmaya özen gösterin. Teknolojisiz bir yürüyüşe çıkın. Bir parka gidip oturun mesela. Kafanızın içinde neler oluyor, duymaya çalışın. Duyduklarınızı yazacağınız bir not defteri tutun. Şimdilik, bunlarla ilgili hiçbir şey yapmayın, sadece akışına bırakın. Sadece düşüncelerinizi ve duygularınızı not edin.

Duygular önemlidir. Gün içinde kaç kere duygularınızın incindiğini hissediyorsunuz? Günlerinizi –dolayısıyla yaşamınızı- yaralanmış, güvensiz, yanlış anlaşılmış, güçsüz, korkak, değersiz, önemsiz, kullanılmış hissederek mi geçiriyorsunuz? Ya da kızgın, aksi, karamsar mı hissediyorsunuz? Bunalımda ya da çekingen misiniz? Her gün, hatta her saat nasıl hissettiğinizi bilmeye ihtiyacınız var.

Kendinizi en rahat hissettiğiniz yeri düşünün. Dışarıda olmaktan rahat mısınız? Ya da sevmediğiniz halde, size olmanız gereken yerin orası olduğunu öğrettikleri için mi dışarıdasınız? Sizi sıkan ve hayatınızdan çıkması gereken insanlar, yerler ya da şeyler mi var?

Sonuç olarak, her gün geleceğinizi nasıl geçirmek istediğinizi düşünün. Kariyerinizi değiştirmek mi istiyorsunuz? Başka bir yerde yaşamak mı? Yeni bir hobi edinmek mi? Okula geri dönmek mi? Bu sizi mutlu edecek mi? Mutluluğun nasıl bir şey olduğunu biliyor musunuz? Bunu hak ettiğinizi düşünüyor musunuz? Eğer cevap hayırsa, neden? Kafanızın içinde size mutluluğu hak etmediğinizi söyleyen ses kimin? Şimdi bunu fark edip söyleyiverme zamanı: O ses size ait.

Hazırlık

Değişim bir seçenektir. Sağlıklı olmak ve geçmişin acılarını hayatınızdan çıkarmak bir seçenektir. Bunu yapmak içinse gitmek istediğiniz yöne doğru yelken açmanız gerekir.

İnsanın, iyi bir ilişkide kendi olabilmesi için kendine ve değerli olduğuna inanması gerekir. Hayatınız ne kadar dinç ve bağımsızsa, kim olduğunuza ve başkalarının da size değer verdiğine inanmanız o kadar kolaydır.         

Değişim için hazırlanırken, zihninizin de bu yolda ilerlediğinden emin olmalısınız. Kendinize ve hedeflerinize inanmalısınız. Mutlu olmayı hak ettiğinizi ve ne olursa olsun mutlu olabileceğinizi tekrarlamalısınız. İyi bir insan olduğunuzu bilmelisiniz.

Ayrılığın hemen ardından, bunlar kulağa biraz zor gelebilir.

Değişim bir seçenektir. Bunu yapmak içinse gitmek istediğiniz yöne doğru yelken açmanız gerekir.

Olumlamalar, doğru şekilde yapıldığında, işe yararlar. Olumsuz düşüncelere sahipseniz, kendinize inanmıyorsanız, bunu değiştirmek zorundasınız. Düşünceleriniz için tuttuğunuz günlüğü okuyun. Nelerin değişmeye ihtiyacı var?

Kendinize sorun: Olumsuz düşüncelerinizi hala kontrol etmekte zorlanıyor musunuz? Kurban psikolojisi mi yaşıyorsunuz? Güçsüz mü hissediyorsunuz? Neden? Olumlu düşüncelerle aranızda duran engel ne? Bunu düşüncelerinizin, hislerinizin ve hareketlerinizin gözlemcisi olduğunda anlayabilirsiniz. Değiştirmeye ise, kendinizi değişim için hazırlayarak başlarsınız. Negatif olduğunu, kendinize acır şekilde ya da kurban psikolojisiyle konuştuğunuzu fark ettiğinizde iç konuşmalarınızı değiştirmelisiniz. Bu olumsuz iç konuşmaları ve düşünceleri artık dışarı atma vakti. Çünkü kendinize karşı sorumluluğunuz var.

Nasıl olumlama yazabileceğinizi öğrenin. Bu şekilde kısa ve inanılır cümleler kurabilirsiniz. Olumlamalara inanmayan birçok insan, bunu nasıl yapacaklarını bilmiyor. Eğer “Ben para kazanabilen zengin bir insanım,” derken içinizden “Ben hiç parası olmayan bir beceriksizim,” diyorsanız, işe yaramayacak, çünkü kurduğunuz olumlu cümleye inanmadığınızı içten içe biliyorsunuz. Parasız ve beceriksiz olduğunuza inanıyorsanız bile bu düşünce şeklinden uzaklaşmalısınız. Bunun yerine “Hayır, ben nasıl para kazanabileceğimi öğreniyor ve kendimi geliştiriyorum,” demelisiniz. Ve hedeflerinizi de bu yönde koymalısınız. Eğer bu konuda harekete geçmiyor ama para kazanmayı öğrendiğinizi kendinize söylemeye devam ediyorsanız, bu da bir işe yaramayacaktır. Hareketlerinizin olumlamalarınızı doğrular nitelikte olması gerekir. Olumsuz düşünce ve ifadelerinizi her seferinde daha da olumlu hale getirerek dönüştürün. Belki nasıl para kazanabileceğinizi öğrendiğinizde zengin olmayla ilgili olumlamalara başlar ve bununla ilgili harekete geçersiniz; çünkü artık buna ulaşılabilir bir hedef olarak bakarsınız. Fakat şimdilik bu uzak bir ihtimal. Sadece önünüzde duran başarılabilir adımı hedefleyin.

Yine de uzak olmayan bir ihtimal var: Kayıplarınızla yüzleşmek. Bütün sağlıklı insanlar hayatın içinde kayıpların da olduğunu ve bundan kaçmamak gerektiğini bilir.

Çözümlenmemiş üzüntülerinizi etraflıca ele alın. Kendinize her gün bunun üzerinde kafa yoracağınıza ve sizi bu noktaya getiren şeyin ne olduğuna dair söz verin. Hayatınızda yarım kalmış işleri tamamlamak için olumlamalarda bulunun. Bunun için terapi ya da destek gruplarından da yardım alabilirsiniz.

Bu yardımlar size yol gösterecektir, ancak yeni bir hayata yelken açacak olan kişi sizsiniz. Birçok insan, ilişkilerinde aynı hataları yapmaya devam ediyor, çünkü hayatlarında değişikliğe yer açmıyor. Sonuç itibariyle değişen bir şey yoksa, hiçbir şey değişmeyecektir. Son ilişkinizde başarısız olan insanı değiştirmediyseniz, tekrar başarısız olacaksınız demektir.

Hedefler hakkında konuşmanın ve onlara ulaşmak için hazırlık yapmanın vakti. Çekingenliğinizin sizi durdurmasına izin vermeyin. Artık kendinize hayal kurmak için izin vermenin ve kendinize hedefler koymanın zamanı. Hayatınızı her zaman istediğiniz yönde döndürmenin zamanı.

İlginizi çekebilir: Hayatınızda olumlu ve kalıcı değişimler yaratmanın 7 yolu

Gelişim

Her gün emeklemeli ve değişim için yeni araçlar geliştirmelisiniz. Nereye gitmek ve ne yapmak istediğinize karar verin, ardından kendinize her gün bunu yapacağınız sözünü verin.

Her gün bir süre teknolojiden uzak zaman geçirin. Düşüncelerinizi ve duygularınızı dinleyin. Sonra onları yazın. Hislerinizin ne yönde olduğuna bakın. Sizin beyninizde “hamster tekerleği” işlevini gören şey ne? Hangi duygu ve düşünceler kendi kendinizi engellemenize neden oluyor? Bu duygu ve düşünceler, yıkıcı eylemlere nasıl yol açıyor?

Düşüncelerinizin ardından olumsuz iç konuşmalarınıza bakın ve nelerin değişmesi gerektiğine karar verin. Olumsuz duygu ve düşüncelerinizi yazdınız, şimdi de bunlardan her seferinde biraz daha uzaklaşmanız gerektiğini fark etmelisiniz. Bulunduğunuz yerden çok uzağa gitmeye çalışırsanız, koyduğunuz hedefe inanmazsınız, inanmadığınız şeyi yapmaya çalışmanınsa bir etkisi olmayacaktır.

Her gün emeklemeli ve değişim için yeni araçlar geliştirmelisiniz.

Olumsuz duygu ve düşüncelerden uzaklaşmak büyük önem taşıyor. Defterinize birçok kez ahmak olduğunuzu yazdığınızı fark ediyorsanız, bunun değişmesi gerekir; çünkü bunu düşünmeniz muhtemelen sizi birçok şeyi yapmaktan alıkoyuyor. Eğer size bir aptal olduğunuz söyleniyorsa, ya da aptal olduğunuza inanıyorsanız bunu “Hayır, ben zekiyim,” şeklinde değiştirmek işe yaramayacaktır. Tüm hayatınız boyunca devam ettirdiğiniz bir düşünceyi silmek ne yazık ki bu kadar kolay değil. Fakat birçok insanın olumlamayı denediğini, fakat işe yaramadığını, dolayısıyla vazgeçtiğini belirtirken kastettikleri tam olarak bu. Bunu yapmanın ve gelişim sağlamanın yolu, adım adım ilerlemektir. Bu yüzden, bir dahaki sefere “Ben aptalım,” diyecekken bunu “Ben her gün birşeyler öğreniyorum,” şeklinde değiştirmek daha iyi bir seçenek. Çünkü siz gerçekten her gün öğreniyorsunuz ve bu son derece doğru. Her seferinde “Ben aptalım,” cümlesini değiştirirseniz, bir süre sonra bunu söylemeyi, daha sonra buna inanmayı bırakacak, ve en son bu doğruymuş gibi davranmaktan vazgeçeceksiniz. Gelişim, tam olarak bu.

Düşünce günlüğünüzde ilerlerken, düşüncelerinizi ortaya çıktıkları gelecek seferde dönüştürecek ifadeler bulun. Duygu ve düşünceleriniz için bir defter tutmanın amacı budur. Bu şekilde olumsuz düşüncelerinizle savaşacak olumlu ifadeler oluşturursunuz.

Gözünüzde hedeflerinize ulaştığınızı canlandırın. Ayrılık sonrası zamanı, hayatınızda iyi şeylere yer açmak için ne kadar çok fırsatınız olduğunu fark ederek değerlendirin. Her gece hayallerinizin gerçeğe dönüştüğünü gözünüzde canlandırın. Loş ışıklı bir ortamda sandalyede oturup rahatlayabilir ya da yatağa yattığınızda uyumadan önceki vaktinizi bu şekilde geçirebilirsiniz.

İyileşmek, denge ile ilgili bir durumdur. İnsanın kendi hayatını inşa etmesi; kendisine iyi davranması, kendisiyle yalnız kalabilmesi ve dışarı çıkıp yeni yerlerde yeni insanlar tanıyabilmesiyle ilgilidir. Her şeyi dengeli yapın. Ya da hepsini birlikte… Tek başına seyahate çıkmak buna güzel bir örnek. Çünkü bu şekilde hem dışarı çıkıp hem de kendi başınıza kalabilirsiniz.

Kendi listenizdekileri inşa etmek için neler yapabileceğinizi düşünün ve yapın. Her şey başarıya ulaşmayabilir, fakat kendinize inanın ve deneyin. Bu aynı zamanda hayatınızı inşa etme, ne istediğinizi ve nasıl biri olduğunuzu öğrenme süreci. Bu şekilde kendinize ve hayatınıza değer vereceksiniz. Hayatınız, yaşamayı istediğiniz bir hal alacak. Daha sonra ise istediğiniz şeyi başarmış olmanın ne kadar eğlenceli bir düşünce olduğuna şaşıracaksınız.

İşte nasıl başlamanız gerektiğinin cevabı burada. Her gün, kendinize günlük hedefler koyun. Niçin gözlemleyip, hazırlanıp gelişeceğinizi bilin. Tüm bunları yavaş yavaş yapın. Eğer sekteya uğrarsanız, sorun değil, geri dönün ve yaptığınız şeyi tekrarlayın. Kendinize karşı olumsuz ya da eleştirel olmayın. Bütün bu yaptıklarınızda daha çok yenisiniz.

Eğer hayattaysanız, büyüyorsunuz demektir.

Başarmak için tek yapmanız gereken başlamak. Ve bunu nasıl yapacağınızı biliyorsunuz.

Kaynak: 

psychologytoday.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale