X

Aydınlanma yolculuğu yoga ile kendinle yüzleşmeye var mısın?

İnsan için en zor durumlardan biridir kendiyle yüzleşmek. İnsanın gözleri sürekli dışarıya bakmaya o kadar alışmıştır ki, arada kendine bakmak pek aklına gelmez. Aklına geldiği zamanda ise bazen görmek istemez bazen de gördüklerinden memnun olmadığı için kendine bakmayı bırakır.

Günümüzde psikiyatri kliniklerine yoğun talep olmasının sebeplerinden biri de kişinin kendini görememesindendir. Kişi kendini görmekten kaçındıkça, bütün sorunlarını, halının altına süpürmek misali, bilinçaltına doğru iter ve onları orada tutmaya çalıştıkça bilinçaltı dolar da dolar. Tabii her şeyin bir kapasitesi olduğundan, dolan bir bardaktan suyun taşması misali zamanla bilinçaltından bilince taşmalar meydana gelir. Bu oluşan taşmalar kişide hiç ummadığı zamanlarda nedenini anlayamadığı şekilde çeşitli psikolojik rahatsızlıklara ve fibromiyalji gibi psikosomatik hastalıklara  sebep olabilir. Bu hastalıkların hangi fiziksel nedenlerden dolayı oluştuğu araştırılsa da aslında araştırılması gereken diğer bir durum düşüncelerimizin vücudumuzda yarattığı değişikliklerdir. Günümüzde kuantum fiziği, düşünce gücünün maddeye olan etkisini araştırmakta ve bununla ilgili birçok deney ile veriler ortaya koymaktadır. Oysa düşüncenin maddeye olan etkisini, yoga yüzyıllardır çeşitli metinler ile zaten açıklamıştır. Kadim metinler, insanın yapısını detaylı bir şekilde anlatmış, fiziksel bedeni dışında enerji bedeni, zihin bedeni gibi birçok bedenin de bulunduğunu belirtmiştir. Düşünceler zihin bedenine ait olup bu beden, enerji bedenini ve fiziksel bedeni belirgin bir şekilde etkilemektedir. Yani insan ne düşündüğüne çok dikkat etmelidir. Çünkü düşüncelerimiz çok ciddi bir şekilde fiziksel bedenimizi etkilemekte ve onu her an yeniden şekillendirmektedir. Zaten bu bilgi günümüzde şifa alanında birçok kitabı bulunan Louise Hay ya da şifa üzerine çalışan Reiki üstadları tarafından da benzer şekilde anlatılmaktadır.   

 

Zihin bedenine ait olan düşüncelerimiz enerji bedenini etkilemekte, enerji bedeni ise fiziksel bedeni şekillendirmektedir. Biz en son etkiyi fiziksel bedende gördüğümüz için bütün bunların fiziksel bir sorundan kaynaklandığını düşünmekteyiz. Oysa daha derine bakıldığında o hastalığın nedenleri olarak, bilinçaltında birçok düşünce ve duygu bulunmaktadır. Hastalığı şifalandırmak için öncelikle o hastalığa sebep olan temel düşünce ya da duygu görmeli ve ona bir çözüm getirmelidir. Bunun için de kişinin kendine bakması ve kendini görebilmesi gerekir. Gözleri içeriye doğru çevirip, zihninin içinde neler oluyor anlaması gerekir. Kişi, psikolojide buz dağının suyun altında kalan kısmı metaforu ile anlatılan, bilinçaltını görmeye ve anlamaya çalışmalıdır.

Günümüzde psikanalistler çeşitli teknikler kullanarak, kişinin hayatına sıkıntı veren sorunların kök nedenlerini bulmaya çalışır. Bir sorunun kökünü sökebilirse onu tam anlamıyla kontrol edebileceğini bilir. Yoga da aynı şekilde, kişiye kendini görebilmesi ve anlayabilmesi için aracı olur. Kendi içine dönerek kendiyle yüzleşmesine olanak sağlar. Yani bir nevi kendi kendine psikanaliz yöntemidir. Kişi özellikle düzenli meditasyon pratiği yaptığında, nasıl bir kişilik sergilediğini, ne gibi düşünce kalıplarına sahip olduğunu, sorun yaratan düşünce ve inanışlarını görmeye, tanımaya ve anlamaya başlar. Zaman içerisinde sorunlarının altında yatan en temel düşünceleri ve duyguları anladığında artık onu çözmek çok daha basittir. Çünkü insan göremediği bir şeyi çözemezken, görünen bir sorun , bazen kabul edilmesi çok zor olsa da, görüldüğü ve bilindiği için vakit alsa da artık bir şekilde çözülebilir.

Tüm bu farkındalıkların ve geliştirilen yeni düşüncelerin sayesinde, zihin yapısı değişmeye, böylece enerji bedeni ve fiziksel bedende değişmektedir. İnsan aradığı şifayı kendi zihnindeki düşünceleri şekillendirip, kontrol etmeye başladığında tam anlamıyla bulmaya başlar. Zaten yoganın temel metinlerinden biri olan yoga sutralarda da bu durum şu şekilde açıklanmaktadır.           

Yoga Sutra 1.2 : ‘YOGA, ZİHİNİN YARATTIĞI MODİFİKASYONLARI (düşünce kalıplarını) KONTROL ETME YOLUDUR’ (Sanskrit-Türkçe Çeviri: Çetin Çetintaş)

Tabii tekrar şunu belirtmekte fayda var. Yoga bir aydınlanma yolculuğudur. Bu anlattıklarım bu yoldaki deneyimlerden sadece küçük birer parçadır. Büyük resim sanıldığından daha da geniştir. Bu yol her ne kadar kolay olmasa da  birçok fayda, mutluluk ve huzur barındırmaktadır. İlk başta bize acı ve zarar veren düşünceleri görme, gördükten sonra bunları düzeltme süreci, zamanla insanı olduğundan daha iyi bir versiyonuna taşımaktadır. İnsan, zaten ilk önce sağlıklı, mutlu ve huzurlu olabilmeli ki kendini arayışa girebilsin ve bu yolda devam edebilsin.

Şimdi gözlerini kapat ve düşün en son ne zaman yaşadığın bir olayda sadece kendini görmeye çalıştın? Karşındaki kişi ya da kişileri şuçlamadan ve yargılamadan sadece dönüp kendine bakmaya çalıştın mı? Eğer şu anda bu yazıyı okuduysan, sence artık kendine dönüp bakmanın zamanı gelmedi mi?

 

İlginizi çekebilir: Karma karma söyle bana: Yoga ile karmayı temizleyip sıfırlayın

Burak Ayhan: 1987 yılında, Akdeniz'in sıcakkanlı şehri Mersinde gözlerini dünyaya açan Burak, kendi kişisel öyküsüne başlamış. Herkes gibi kendi öyküsünün kahramanı olan bu şahıs, üniversitede tıp okumayı seçerek etrafındaki kişilere şifa vermeye niyetlenmiş. Sonrasında Radyoloji dalında uzmanlaşarak yolculuğuna devam etmiş. Fakat bu süreçlerde içinde hep bir şeylerin eksik olduğu duygusunu taşıyan kahramanımız, çeşitli kişisel gelişim seminerlerine, ruhsal öğreti danışmanlıklarına katılmış ve bu alanlarda bilgi sahibi olabileceği araştırmalar yapmış. Ta ki bir gün bütün öğretilerin dediği gibi "KENDİNİ BİL, KENDİNİ TANI" ifadesini uygulamaya ve gerçekten sadece kendi içine yönelmeye karar verip, meditasyon yapmaya başlayana kadar. Meditasyon yapmaya başlayıp kendini anlamaya ve tanımaya başladıkça, onun için süreç hızlanmış, işinin onu ifade etmediğine karar vererek işini bırakmış ve bir süre sonra da yolunu aydınlatan öğretmeni ile tanışıp YOGA yapmaya başlamış. Artık kendisi Yoga yolunda kendine giden bir yolcu. Bu yolda bir yandan öğretmeye devam ederken kendisi de bir yandan öğrenmeye, kendini keşfetmeye devam ediyor. İnsanlara artık bu yolla şifa vermeye ve aslında insanların kendi şifalarını bulmalarına destek oluyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale