X

Ayakta çalışmak başarıyı yükseltiyor

Çoğumuz hayatımızı oturarak kazanıyoruz. Masa başı işlerde, bir odada ya da toplantı masası başında saatlerini geçiren bizlere “saatte bir kalkıp şöyle bir volta atmak” dışında pek bir opsiyon sunulmuyor. Üstelik, iş hayatına atılınca hareketsizlikten kaynaklanan türlü sağlık sorunu ve kilo artışı da karşımıza çıkabiliyor.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Teksas’ta bir sağlık merkezinde yapılan bir araştırma, oturarak çalışmanın yaratıcılık ve üretkenliği de azalttığını ortaya koydu. Daha çok akademik başarıya yoğunlaşan bu araştırmayı ve ayakta çalışmanın tarihçesini siz Uplifers okurları için inceledim.

“Oturmak, sigara içmek kadar zararlı”

“Oturmak, sigara içmekle aynı derecede, hatta daha zararlı.” diyor Arizona Eyalet Üniversitesi’nden, obezite konusunda uzman Dr. James Levine ve ekliyor: “Oturarak geçirdiğimiz her saatte, hayatımızdan iki saat daha kaybediyoruz.”

Bu oldukça ciddi bir iddia ve Levine’ın koşu bandı üzerinde çalışmaya izin veren sırayı icat ettiği düşünülürse, bu görüşlerinde yanlı olduğu öne sürülebilir… Ancak, oturarak çalışmanın daha önce araştırmalarla da ortaya konan sayısız olumsuz etkisi olduğu inkar edilemez. Obezite, bacaklarda varis oluşumu, diyabet, kalp sorunları, omurilik rahatsızlıkları ve herhangi bir sağlık sorununa bağlı ölüm oranları, hayatını oturarak geçiren insanlarda gözle görülür ve araştırmalarla da ortaya konulur şekilde yüksek.

Başarılı ve üretken insanların ortak alışkanlıklarından bahsederken aktif olmayı da listeye eklemiştik. Sadece mola verdiğimiz zamanlarda değil, genel olarak daha hareketli olmanın verimliliği artırmasına dair, ayakta çalışmayı prensip haline getiren Winston Churchill, Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Benjamin Franklin gibi ünlü isimleri örnek gösterebiliriz.

Daha az sağlık sorunu, daha çok başarı demek

Nisan ayında yayınlanan bir araştırma, oturmanın kişinin verimliliği ve başarısı üzerine olumsuz etkisi olduğu iddialarını destekliyor. Çocuklarda obezite ile mücadele konusunda ilk görevin, çocuğun zamanının çoğunu geçirdiği okullara düştüğünü söyleyen bilim insanları, bir eğitim yılı boyunca 2., 3. ve 4. sınıflardan toplam 282 öğrencinin akademik başarısını karşılaştırdılar. Bu araştırma kapsamında geleneksel yani oturarak öğrenim gören çocuklardan oluşan kontrol grubunun başarısı, ayakta öğrenim gören çocuklarınkiyle karşılaştırıldı.

Araştırma, ayaktaki öğrencilerin konuya ilgi ve hakimiyetlerinin yüzde 12 gibi bir oranda daha yüksek olduğunu; bir diğer deyişle saatte 7 dakika daha odaklı ve konsantre çalışabildiklerini ortaya koydu. Bu sonuçlara belli ölçütler değerlendirilerek varıldı: Sorulara yanıt verme, el kaldırma, tartışmalara katılma isteği gibi. Ayrıca, bu çocukların oturarak öğrenim görenlere oranla yüzde 15 daha çok kalori yaktığı, dolayısıyla ayakta öğrenim görmenin çocuk obezitesiyle savaşta da oldukça faydalı olabileceği gösterildi.

Görsel: Wikipedia

Bunlara ek olarak ayakta çalışmak, masası önünde olan tekli sıraların aksine çocuklarda daha az sınırlanma duygusu uyandırıyor ve okula dair daha olumlu bir algıya sahip olmalarını da sağlıyor.

Ayakta çalışmak için tasarlanmış masaların, 18. ve 19. yüzyıllarda zenginlerin evinde sıkça bulunan bir eşya olduğu biliniyor. Eski Yunan filozoflarından Aristotle’ın yürüyerek ders yapma prensibinin, hem sağlık hem de başarı açısından ideal bir çalışma yöntemi olmadığını kim söyleyebilir?

Kaynak

Psychology Today
Taylor & Francis Online

 

Şule Kulein: Lisede “yapabildiği için” sayısal bölümü seçti ve Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdi. Üniversitede katıldığı Mühendislik Kulübü’nün dergisi StepS’e aşık olduğunda, içine sözelci kaçmış bir sayısalcı olduğunu fark etti. Yazım kuralları konusunda etrafındakileri itinayla delirten Şule, 2 yıl boyunca StepS’in editörlüğünü yaptı, üniversitede ve sonrasında okul ve şirket dergileri ile çeşitli bloglara yazılar yazdı. Seyahat etmeyi, okumayı, öğrenmeyi seviyor. Basılı materyalin hastası, fakat çevrimiçi de fena durmuyor. Şule kendini bildi bileli yazıyordu; artık bir de Uplifers’ta yazıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale