Avrupa’da keşfedilmesi gereken 5 kasaba
Avrupa dendiği zaman ilk akla gelen yerler genellikle Londra, Paris, Amsterdam gibi turist akınına uğramış popüler şehirler oluyor. Bu şehirler kadar ün kazanamamış, fakat en az bu şehirler kadar güzel bazı Avrupa kasabaları var ki, sizi bir masalın içindeymişsiniz gibi hissettirecek. İşte bu yazı Londra, Paris, Amsterdam gibi ilk akla gelen Avrupa şehirlerini görmüş ve Avrupa’da başka nereye gitsem diye düşünen kişilere geliyor:
1. Hallstatt Kasabası
Hallstatt Kasabası, Avusturya’da bulunuyor. Nüfusu 1000 kişiden daha az. Kasaba ismini tarih öncesi çağlardan kalma tuz madeninden alıyor ve dünyanın en eski tuz madeni bu kasabada yer alıyor. Turistler tarafından çoktan keşfedilen ve oldukça popüler olan Hallstatt Kasabası, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kasaba o kadar küçük ki, baştan sona yürümek sadece bir buçuk saat kadar sürüyor. Hallstattlı’lar kasabalarını çok seviyorlar; öyle ki kasaba günümüze çok iyi bir şekilde korunarak gelmiş.
2. Bled Kasabası
Bled Kasabası, Buz Devri’ne ait gölü ve 99 basamaklı adası ile ünlüdür. Nüfusu yaklaşık 10.000 kişi olan bu küçük kasaba buraya gelen gezginlere bisiklet sürüşü, yürüyüş ve tırmanış olmak üzere birçok outdoor aktivite fırsatı sunuyor. Bled Gölü’nün ortasında bulunan adaya gidip yerel insanlar gibi kendiniz için iyi şans dileyebilirsiniz.
İlgili yazı: Her şeyi bırakıp taşınmak isteyeceğiniz inanılmaz güzellikteki kasabalar
3. Sirmione Kasabası
İtalya’nın kuzeyinde Garda Gölü’nün kıyısında bulunan Sirmione Kasabası’nda ilk yerleşim buluntuları Taş Devri’ne dayanıyor. Kasaba daha çok balıkçıların yaşadığı küçük bir köy. Stratejik konumu sebebiyle askeri açıdan da büyük önem taşıyan bu kasabanın girişinde, Garda Gölü’nün etrafını sardığı ve tarihi 13. yüzyılın sonlarına dayanan bir kale bulunuyor. Roma döneminde termal suyu ile ünlü bu kasaba günümüzde de termal suyu ile ünlü.
4. Haarlem Kasabası
Amsterdam’a 20 km uzaklıkta bulunan Haarlem Kasabası’nın tarihi Orta Çağ’a dayanıyor. Burası kasaba denilemeyecek şekilde kalabalık bir nüfusa sahip olsa da, sokaklarında çok fazla kişinin bulunmaması sebebiyle daha çok kasaba tadında. Hollanda’da lale soğanı üretiminde en önemli yerlerden biri olan Haarlem, arnavut kaldırımlı sokakları ile sizi tarihte bir yolculuğa çıkartacak.
5. San Gimignano Kasabası
İtalya’nın yeşil ovaları ve bağları ile ünlü Toskana bölgesinde bulunan San Gimignano çok iyi şekilde korunmuş bir Orta Çağ kasabasıdır. Bir efsaneye göre San Gimignano’un tarihi milattan önce 63 yılına dayanıyor. Roma Cumhuriyeti’ni yıkmayı amaçlayan Catilina’nın suikast planına karışan Muzio ve Silvio adında iki kardeş bu olaydan kurtulmak için Valdelsa bölgesine kaçıyor ve daha sonraları San Gimignano’nun gelişimine çok büyük katkısı olan Mucchio ve Silvia kalelerini inşa ettiriyorlar. Dünyanın en iyi dondurmacısının bu kasabada olduğunu bilmenizde fayda var.