Paris’te bulunan Louvre Müzesi, ilk olarak 1204 yılında saray olarak inşa ettiriliyor; zaman içinde kraliyet merkezi oluyor; ilave bölüm yapılıyor ve 1793 yılında müzeye dönüştürülerek Fransa’da açılan ilk devlet müzesi olarak tarihe geçiyor.
Yapı, 1800’lerin ikinci yarısında büyük bir yangın geçirmiş ve yapılan değişikliklerle 1932’de son halini almış. 1989 yılında tamamlanmış olan, müzenin avlusundan binaya giriş bağlantısı kuran, Çinli mimar Ieoh Ming Pei’nin tasarladığı cam piramit ile müzeye olan ilgi de artmış durumda. İçinde farklı birçok bölüm barındıran müze, yıllardır farklı kültürlerin değerli eserlerine ev sahipliği yapmakta ve halen ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşmakta.
Müze o kadar büyük ki, içindeki tüm eserleri gezmek birkaç gününüzü alabilir. Eğer AB ülkeleri öğrencisi iseniz şanslısınız. Ücretsiz giriş hakkınızı dilediğiniz kadar gün müze içinde harcayabilirsiniz.
Bu kültürel bölümlere şimdi bir yenisi daha eklenecek. Müzede bulunan ve daha sade bir salonda sergilenen birçok İslam uygarlığına ait, 7 yy önceye dayanan 3000 eser, yeni bir mimariyle düzenlenen bir salonda sergilenmeye başlanacakmış. Koleksiyonda Osmanlı ve Türk eserleri de bulunuyor.
Özel mimari tekniklerle tasarlanan İslam Sanatları Salonu’ndaki cam tavan, 2350 üçgen parlak alüminyumdan ışığı yansıtması için inşa edilmiş ve cam piramitle uyumlu olması istenmiş.
Aşağıdaki resimleri inceleyerek müze ile ilgili çeşitli detayları görebilirsiniz.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Paris güncesi: Eğlence merkezi Moulin Rouge’un keşfi