X

Avokado mercek altında: Avokadonun 14 faydası

Avokado yeşil, armut şeklinde ve besleyiciliği yüksek bir meyve, yaprak dökmeyen tropikal bir ağaçtır. Avokado kelimesi hem ağacı hem de meyveyi ifade eder. Avokado kremsi, tereyağlı bir dokuya sahip tatmin edici ve çok yönlü bir besindir. Hem tatlı hem de tuzlu tariflerle birlikte tüketebilirsiniz. İçeriğindeki sağlıklı yağ oranı yüksek olduğundan zengin bir tada sahiptir.

Avokado, bol miktarda lif, potasyum (bir muzdan daha fazlası!), A, B5, B6 ve C vitaminleri içerir. Ayrıca, modunuzu yükseltecek folat açısından da zengindir! K vitamini, E vitamini, B2, B3, magnezyum, bakır, manganez, demir, çinko gibi vitaminleri de içerir.

Besin içeriğindeki oranları incelersek en yoğun olan yağ asitleridir. Aslında, bir fincan avokado 21 gram yağ sağlar. Bu nedenle avokadoda bulunan yağ türü çok önemlidir. Ve çoğunlukla tekli doymamış ve çoklu doymamış yağların bir karışımıdır. Çoklu doymamış yağlar elzem yağ asitleridir. Bu, vücudunuzun çalışması için gerekli oldukları anlamına gelir, ve vücut onları kendi başına sentezleyemez. Vücudunuz bu yağları hücre zarları yapımında ve sinir sistemi için kullanır. Ayrıca kanın pıhtılaşması ve kas hareketi için de gereklidirler.

Tekli doymamış yağlar, zeytinyağında bulunan yağlara benzer. Bazı çalışmalar bunları iltihaplanmanın azalması, düşük kalp hastalığı riski ve anti-kanser etkileri ile ilişkilendirmiştir.

Birçok insan belirli yağ türlerinin sağlık üzerindeki etkilerini tartışırken, bunun bir trompetin iyi bir enstrüman olup olmadığını tartışmaya benzediğini düşünüyorum. Kendi başına ele alındığında tartışmalıdır. Ancak yetenekli bir gruptayken, mükemmel müzik çalarken, denklem önemli ölçüde değişebilir.

Bana göre avokado, şimdiye kadar toplanmış en iyi orkestralardan birine benziyor. Sadece lezzetli değil, aynı zamanda besleyici, tatmin edici (kişisel görüşüme göre çok lezzetli!) bir sonuç yaratmak için bir araya gelen muhteşem ve besleyici bir bileşen senfonisi içerir.

Çevre Çalışma Grubu’na (EWG) göre, avokado Temiz 15’ten biridir (en az pestisit kalıntısı içeren besinler listesi). 

Avokado neden sağlıklı bir besindir?

  • Avokado yiyenler daha sağlıklı olma eğilimindedir. Beslenme Dergisi‘nde yayımlanan 2013 tarihli bir araştırma, avokado tüketicilerinin daha yüksek besin alımı ve daha düşük metabolik sendrom oranlarına sahip olduğunu buldu. Ayrıca daha düşük ağırlık, daha düşük BMI, daha az göbek yağı ve daha yüksek HDL (yüksek yoğunluklu lipoprotein veya “iyi” kolesterol) seviyelerine sahiptirler.
  • Avokado, antioksidanların daha iyi absorbe edilmesine yardımcı olabilir. Bazı besinler yağda çözünür. Bu, vücudunuzun onları uygun şekilde emebilmesi için onları yağlarla tüketmeniz gerektiği anlamına gelir. Journal of Nutrition‘da yayımlanan 2005 çalışması, avokado veya avokado yağının, karotenoidlerin emilimini arttırdığını buldu.
  • Avokado kanseri önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir. Kanser Araştırmaları‘nda yayımlanan 2015 çalışmalarından biri, avokadodan türetilen bir bileşik olan avokatin B’nin lösemi hücrelerini öldürmeye yardımcı olabileceğini anlatıyor. Tarım ve Gıda Kimyası Dergisi‘nde yayımlanan bir 2015 araştırma incelemesi, avokadodaki fitokimyasalların onları kanseri önlemek için potansiyel olarak yararlı hale getirdiğini buldu.
  • Avokado kalp hastalığı riskinizi azaltabilir. Journal of American Heart Association‘da yayımlanan 2015 yılında yapılan bir araştırma, kolesterol düşürücü diyetin bir parçası olarak günde bir avokado yemenin LDL’yi azalttığını buldu.
  • Avokado kilo kaybına yardımcı olabilir. Beslenme Dergisi‘nde yayımlanan 2013 araştırmalarından birisinde öğünden sonraki beş saat içinde avokado yiyen insanlarda, yemeyen insanlara kıyasla %28 daha düşük yemek arzusu vardı.
  • Avokado beyin sağlığını ve hafızasını artırabilir. Omega-9 yağ asidi olan oleik asit bakımından zengindir. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı‘nda yayımlanan bir 2009 araştırması, bu tür asitlerin hafızayı geliştirebileceğini buldu.
  • Avokadolar depresyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Tekli doymamış yağların tüketilmesinin depresyonu azalttığı gösterilmiştir. Ve yüksek miktarda folatın iyi hissettiren kimyasalları, dopamin ve serotonini korumaya yardımcı olduğu gösterilmiştir.
  • Avokado, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. Nörobiyolojideki Gelişmeler‘de yayımlanan bir 2016 araştırması, avokadoda bulunan “çeşitli biyoaktif besin dizilerinin” bu tür hastalıkların önlenmesinde ve iyileştirilmesinde anahtar rol oynadığını buldu.
  • Avokado, yaşlandıkça gözlerinizi sağlıklı tutabilir. Gözlerinizdeki sağlıklı hücreleri korumaya yardımcı olabilecek karotenoidler, lutein ve zeaksantin bakımından zengindir.
  • Avokado diş eti hastalıklarını önlemeye yardımcı olabilir. Journal of Periodontology‘de yayımlanan 2006 tarihli bir çalışma, avokadodaki temel bileşenlerin periodontal hastalığa karşı koruyucu etkileri artırabileceğini buldu.
  • Avokado osteoartriti hafifletebilir. The Physician and Sportsmedicine dergisinde yayımlanan 2010 tarihli bir derleme, avokadodaki temel bileşenlerin kalça veya diz artriti olan hastalara yardımcı olabileceğini buldu.
  • Avokado metabolik sendromla savaşabilir. Metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskinde artışa yol açan yüksek kan şekeri, yüksek serum kolesterol, yüksek tansiyon ve yüksek vücut kitle indeksi gibi bağlantılı sorunların bir ürün yelpazesidir. Phytotherapy Research dergisinde yayımlanan 2017 tarihli bir çalışma, avokadonun “lipit düşürücü, antihipertansif, antidiyabetik, antiobezite, antitrombotik, antiaterosklerotik ve kardiyoprotektif etkilerinin” bu sendroma karşı korunmaya yardımcı olabileceğini buldu.
  • Avokado, karaciğer hasarını azaltmaya yardımcı olabilir. Amerikan Kimya Derneği tarafından sunulan 2000 tarihli bir araştırma, avokadonun karaciğer toksinlerine karşı koruma sağlayabilen kimyasallar içerdiğini buldu. Ve avokado, hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hasarını azaltabilir.
  • Avokado hamile kadınlar için harika olabilir. Nutrients dergisinde yayımlanan bir 2016 araştırması, avokadonun folat, potasyum, lif, tekli doymamış yağlar ve lipitte çözünür antioksidanlar bakımından zengin olduğu sonucuna varmıştır. Bu da sağlıklı bir doğum ve süt kalitesinin artması demektir. 

İlginizi çekebilir: Sofranızda bu 7 besine yer açın

Selin Şahin: Araştırmayı, içimdeki öğrenme ateşini hep canlı tutmayı, okumayı, kalemimi kağıtla buluşturmayı ve yeni şeyler öğrenmeyi kendine görev edinmiş bir diyetisyenim. Psikoloji, felsefe, moda, spor, farklı tatlar, doğa ve hayvanlar ise ilgi alanlarım arasında. Üretmeyi ve üretim deviniminin içinde yer almayı seviyorum. Üniversite eğitimimden sonra sektörün önde gelen sağlık gruplarından birinde stajımı tamamladım. "Leptin Direnci ve İnsülin" alanında yazdığım tezimle mezun oldum. Şu anda ofisimde sağlıklı beslenme ve diyet danışmanlığı yapıyorum.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale