X

Atık cam kavanozları değerlendirmenin 10 yolu

Gezegenimizde büyük bir atık birikimi sorunu var. Bu atıklar biriktikçe birikti ve artık ekosistemin tolere edemeyeceği bir noktaya ulaştı. Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek açığa çıkan atık miktarımızı azaltmak, bireysel olarak elimizden gelen en iyi çözüm. Özellikle de çevreyi kirleten, geri dönüştürülemeyen ve doğal yaşama zarar veren plastik atıkların hayatımızdan çıkarılması, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için büyük önem taşıyor.

Plastik atıkların %80’den fazlası tek kullanımlık plastikler ve plastik ambalajlardan oluşur. Bu iki kategoride açığa çıkan atıkları engellemenin yolu da, çevreye zarar vermeyen alternatiflerden geçiyor. Bu alternatif malzemeler arasında da başı “cam” çekiyor. Plastik yerine cam şişe ve kavanozlarda satışa sunulan ürünleri tercih etmek, çöpünüzdeki plastik miktarını büyük ölçüde azaltır.

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 4: Atıksız alışveriş önerileri

Bir süre boyunca plastiksiz ve atıksız tüketime önem veren hemen herkesin başına gelen bir soruna değineceğim bugün; cam kavanozlar! Sizin de başınıza geldi mi bilmiyorum ama bizim evde yığınla kavanoz birikti. Turşu yaptık, reçel yaptık, konserve yaptık, sirke yaptık; eh, bir yerden sonra yapılacak şeyler bitti. Kavanozlar biriktikçe birikti, dolaplara sığmaz hale geldi. Cam geri dönüşüme kazandırılabilir elbette ama geri dönüşüm en son seçenek olmalı. Peki, kullanıldığında tükenmeyen ve eve sürekli yenisi gelen bu kavanozlarla ne yapabiliriz?

Konserve yapın

Yazdan domates salçası veya püresi yapıp bu kavanozlar içinde konserve yaparsanız, bütün sene rahatlıkla tüketebilirsiniz. Eğer düzgün vakumlandıysa, siz kapağını açana kadar bozulmadan kalacaklardır. Reçel, turşu, yoğurt… artık aklınıza ne gelirse. Konserve metodu yiyecekleri bozulmadan saklamanın en harika yoludur ve cam kavanozlar bu işler için rahatlıkla kullanılabilir.

Küçük eşyaları düzenlemede kullanın

Cam kavanozlar şeffaf olduğundan içinde ne olduğu ve ne kadar olduğu rahatlıkla görülebilir. Bu da size aradığınızı bulmada büyük kolaylık sağlar. Kilerde sakladığınız mercimek, çay, pirinç, baharatlar ve bunlar gibi pek çok gıda ürününü cam kavanozlarda depolayabilirsiniz. Ataç, bant, zımba, kalem gibi ofis malzemeleriniz için de cam kavanozlardan faydalanabilirsiniz. Banyonuzda yıkanabilir yüz temizleme pedleriniz, diş fırçalarınız ve el yapımı toz çamaşır deterjanınız bu atık kavanozlarda durabilir. Dikiş ipleriniz, çocuğunuzun minik oyuncakları, çengelli iğneler, yedek düğmeler… Aklınıza gelebilecek her tür öteberi için kavanozlar harika birer saklama kutusuna dönüşebilir.

Bardak olarak kullanın

Çay, kahve gibi sıcak içecekleri kulplu olmayan bir bardakta içmek pek mümkün olmayabilir ama su ve soğuk içecekler için cam kavanozlar son derece estetik birer bardak olabilirler. Üstelik içeceğinizi bitiremezseniz kapağını kapatıp daha sonra içmek üzere saklama imkânınız da var.

Arta kalan yemekleri depolayın

Çorba yaptınız, ertesi güne de arttı. Bir kâseye koysanız dökülme riski var, üzerini streç film ile kaplasanız plastik atık, koca tencereyi sokacak olsanız da dolapta o kadar boş yer yok. Ağzını sıkı sıkı kapatabileceğiniz, sızdırmayan, plastik atık oluşturmayan ve hacmi enine değil boyuna büyüdüğünden dolapta yer kaplamayan kavanozlar tam da bu günler için var. Arta kalan hemen her yiyeceği bu kavanozlarda buzdolabına kaldırabilirsiniz. İçinde ne olduğunu gördüğünüz için de bir köşede unutulup bozulması imkânsız hale gelir, yiyecek israfını engellemiş olursunuz.

Sadece arta kalanları değil, işe/okula/pikniğe vs. götüreceğiniz yiyecekleri de bu kavanozlarda taşıyabilirsiniz. Yulaf lapası, ara öğün olarak kuruyemiş, kuru meyveler ve kurabiye gibi yiyecekler, gideceğiniz yere kavanozlar içerisinde rahatlıkla taşınabilir. 

Vazo yapın

Dekoratif vazolar olarak kullanmak, kavanozları değerlendirmenin iyi bir yoludur. İçine çiçek koyabilir, midye kabukları, çam kozalakları veya renkli boncuklar koyup sergileyebilirsiniz.

Bitki yetiştirin

Ev bitkilerinizi plastik saksılar yerine kavanozlarınızda yetiştirebilirsiniz. Evinizde canlı yeşil bitkiler bulundurmanın pek çok faydası vardır; hava kalitesini arttırır, fotosentez yaptığından karbon ayak izini düşürür ve yeşil görmek insana huzur verir. Üstelik yenebilir bitkiler bakarsanız, market masraflarınız az da olsa azalır. Fesleğen, maydanoz, çeri domates ve hatta daha fazlasını ev ortamında yetiştirmeniz mümkün. Bu bitkiler için saksı olarak kavanozlarınızı kullanabilirsiniz.

Mumluk yapın

Cam kavanozlar, mumluk olarak da iyi iş görürler. Farklı esansiyel yağlar ve balmumu ile kendi kokulu mumlarınızı yapabilirsiniz. Var olan mumlarınızı içine koyabilirsiniz, böylece eriyip etrafı kirletmek yerine kavanozun içinde birikir ve daha uzun süre kullanılabilir.

Teraryum yapın

Yeşil bitkileri seviyorsanız ama bitkileri hayatta tutmakta zorlanıyorsanız, kavanozlarınızı teraryum yapmakta kullanabilirsiniz. İçini kaktüs ve sukulent gibi bakımı kolay bitkilerle, renkli taşlarla ve çeşitli çiçeklerle dilediğiniz gibi tasarlayabilirsiniz. Yapması son derece eğlenceli, ortaya çıkan sonuç ise oldukça dekoratif.

Hediye paketi olarak kullanın

Sevdikleriniz için aldığınız veya kendiniz yaptığınız hediyeleri cam kavanozlara koyup renkli bir kumaş veya kurdele ile bağlayın. Daha çevre dostu bir hediye paketi düşünemiyorum. Üstelik bu şekilde kavanozun kendisi de ikinci bir hediye olabilir ve sevdikleriniz tarafından kullanılabilir.

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilir hediyeler için: Sıfır atık hediye önerileri

Kendin yap projeleri ile ileri dönüşüm yapın

Kavanozlarınızı biraz su, gliserin, sim ve minik biblolar ile şahane kar kürelerine dönüştürebilirsiniz. Harika birer hediyelik eşya olurlar. Kırık kavanozlarınız varsa onları atmayıp (hatta kendiniz kırıp), dilediğiniz renklerde boyayıp yapıştırarak kendi tasarımınız olan bir abajur veya avize yapabilirsiniz. İş kendin-yap projelerine geldiğinde seçenekler hayal gücünüz ile sınırlı. Bu ürünleri kendiniz kullanabilir, sevdiklerinize hediye edebilir hatta satarak para kazanabilirsiniz. 

İlginizi çekebilir: Atıkları değerlendirmenin iki farklı yolu: Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm

Benim aklıma gelenler bunlar. Sizin daha farklı fikirleriniz varsa, yorumlara yazarak bizleri de bilgilendirebilirsiniz. 

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale