X

Astrolojik arketipler nelerdir?

Gök cisimlerinin ve astrolojik fenomenlerin insan karakterini etkilediğini öne süren astroloji, günümüzde pek çok insanın ilgisini çekiyor. Neredeyse herkes astrolojiden çıkıp gelen 12 tane burcun varlığı hakkında haberdar olsa da bir de astrolojik arketip denilen bir olgu bulunuyor. Bu yazımızda, astrolojik akretipin ne olduğunu ve 6 farklı arketip türünü sizler için kaleme aldık.

Astrolojik arketip nedir?

Astrolojik arketip, AstroTwins olarak bilinen ikiz kardeşler Ophira ve Tali Edut tarafından ortaya atılan bir olgu olarak biliniyor. AstroTwins tarafından hazırlanan astrolojik arketip sisteminde temelde 6 tane arketip bulunuyor. IAM sistemi olarak bilinen bu sistem, astrolojik doğum haritasına göre kişiliği fark etmeye yardımcı oluyor. Yenilikçi bir yaklaşım olarak ele alabileceğimiz bu sistemdeki arketipler ise şu şekilde: İnovatör (I), Otorite (A), Uzman (M), İnovatör-Otorite (IA), İnovatör-Uzman (IM) ve Otorite-Uzman (AM).

Astrologlar, her insanın haritasına ve burcunun enerjisine dayanan kendisine has bir arketipe sahip olduğunu belirtiyor. AstroTwins tarafından hazırlanan IAM sistemi de bu ifadeyi somut bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu sistemde 3 tane tekli ve 3 tane de hibrit arketip yer alıyor.

Astrolojik arketipin anlaşılabilmesi için ilk olarak doğum haritasındaki gezegenlerin yerleşimlerine ve etkilerine bakılması gerekiyor. Her gezegen belli bir burçta yer aldığı zaman farklı bir enerji açığa çıkıyor. Bu enerji durumu da arketip olgusunu etkiliyor.

Altı farklı astrolojik arketip

IAM sistemi, Güneş burcunu, Ay burcunu ve yükselen burcu baz alıyor. Şimdi, her arketipin burçlarını ve özelliklerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Güneş, Ay veya yükselen burcu Koç, Yengeç, Terazi veya Oğlak olan kişilerde İnovatör enerjisi hissediliyor. Boğa, Aslan, Akrep veya Kova burçlarına sahiplik söz konusu ise Otorite arketipi ön plana çıkıyor. Uzman arketipi ise İkizler, Başak, Yay ve Balık burçlarını kapsıyor.

Eğer doğum haritanızda iki ayrı arketipte bulunan iki burç söz konusuysa hibrit arketiplerden birisini sergiliyor olabilirsiniz. Örneğin, aynı anda hem Uzman hem de Otorite arketiplerinin özelliklerine sahip olarak Otorite-Uzman arketipini belli edebilirsiniz.

İnovatör (I)

Bu arketipe sahip bireyler, yaratıcı ruhlu olarak değerlendiriliyor. Bu insanlar, yenilikçi olup temelde dünyayı değiştirmeyi amaçlıyorlar. Çoğu zaman yüksek bir cesaret ile risk alan İnovatörler, ileri görüşlülük ve temel liderlik yeteneklerini sergiliyorlar.

İnovatörler, risklerden korkmadıkları için çoğu zaman özgün fikirlere imza atıyorlar. Bu sayede, pek çok insanın kendilerini takip etmesini/izlemesini sağlıyorlar. Bir diğer yandan, bu bireyler bazı zamanlarda hayal dünyalarına fazlasıyla kapılıp düşüncelerini pratiğe dökmekte sıkıntı yaşayabiliyorlar. Bu durum sonucunda da yapılan planlar suya düşebiliyor.

Otorite (A)

Otorite arketipine sahip kişiler, disiplinli olup çoğu zaman düzenli, dengeli ve sistematik davranıyorlar. Güvenlik ve istikrar elementlerini en ön planda tutan bu insanlar, kuralları çiğnemekten her zaman uzak duruyorlar.

Sorumluluk almayı tercih eden Otorite arketipindekiler, büyük bir azim sergileyerek başarıya ulaşmaya çalışıyorlar. Bu kişiler, yüksek kararlılıkları sayesinde hem basit hem de zorlu durumları hızlı bir şekilde çözüme kavuşturabiliyorlar. Bir diğer yandan, disiplinli olmayı bir ilke haline getirmiş bu kişilerin değişimden kaçabileceğini belirtmek istiyoruz. Bir başka deyişle, bu insanlar fazla katı olmalarından dolayı esneklik gerektiren durumlarda zorluk çekebiliyor.

Uzman (M)

Uzman arketipli bireyler, yüksek bir sosyal zekaya sahip olup çoğu zaman meraklı ve esnek davranıyorlar. Birbirinden farklı sosyal ortamlarda iletişim yetenekleriyle dikkat çeken bu insanlar, yeni bilgi öğrenme isteğine sahip olup öğrendikleri bilgileri gerekli zamanlarda hızlıca yayabiliyorlar.

Birbirinden farklı alanlarda uzmanlaşabilen bu arketip, insanları etkili bir şekilde bir araya toplayarak karmaşık bilgileri herkesin anlayabileceği dilde onlara aktarabiliyor. Bir diğer yandan, bu arketipte odaklanma problemi gözlemlenebiliyor. Aynı anda farklı görevlerle ilgilenmeye çalışan bu arketip, multitaskingliğini tam anlamıyla kullanamadığında işlerini vaktinde bitiremiyor.

İnovatör-Otorite (IA)

Hibrit bir arketip olan İnovatör-Otorite, İnovatör ve Otorite arketiplerinin özelliklerini tek bir noktada birleştiriyor. Bu arketipe sahip bireyler, yaratıcı fikirlerini hiç vakit kaybetmeden pratiğe dökebiliyorlar. Ayrıca, bu yaratıcılığın altında da stratejik düşünme becerisi ve üretme isteği yatıyor.

Bu arketipli insanlar, büyük fikirleri hayata geçirme konusunda imrenilen bir davranış sergiliyorlar. Bir diğer yandan, bu bireyler bazı zamanlarda yaratıcılık ve planlı çalışma arasında denge kurmakta zorluk yaşayabiliyorlar.

İnovatör-Uzman (IM)

İnovatör ve Uzman özelliklerini bir araya getiren İnovatör-Uzman arketipi, hem yaratıcılık hem de esneklik sergiliyor. Bu insanlar, yaratıcı fikirler üretirken farklı görevler ve projeler arasında da hızlıca geçiş yapabiliyorlar.

İnovatör-Uzman arketipli bireyler, yenilikçi oldukları için değişikliklere ayak uydurabiliyorlar. Bir diğer yandan, bu kişiler çok fazla fikir ürettikleri için fikir çeşitliliği arasında kaybolabiliyorlar. Bu durum da beraberinde dağınıklığı ve tek bir fikre yoğunlaşamamayı getiriyor.

Otorite-Uzman (AM)

Otorite ve Uzman arketiplerinin birleşimi olan bu yapı, bilgelikle eğlenceli anlatımı birleştiriyor. Bu arketipli insanlar, öğrendikleri bilgileri eğlenceli bir dil aracılığıyla diğer bireylere aktarabiliyor. Bu insanlar, pek çok kişinin kafasını karıştıran bilgileri sadeleştirerek hem eğitici hem de eğlendirici yanlarını somut bir şekilde sergiliyorlar.

Eğitim sektöründe ve sivil toplum projelerinde yer alması uygun olan bu arketipe sahip bireyler, etkileyici anlatım yetenekleriyle öne çıkıyorlar. Bir diğer yandan, bu insanlar bazı zamanlarda aşırı didaktik olarak esneklik isteyen durumlarda zorluk çekebiliyorlar.

Eğer özelliklerinizin daha net bir şekilde farkına varmak istiyorsanız buradan arketipinizi öğrenebilirsiniz. Arketipinizi öğrenmek için doğum saatinizi doğru bir şekilde girmeniz gerektiğini vurgulamak istiyoruz.

İlginizi çekebilir: Astrolojiyi takip ederken dikkat etmeniz gereken 5 önemli ipucu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Saç kurutma ve şekillendirmede devrim yaratan bir yenilik: Dyson Supersonic Nural™

Teknolojinin hayatımızın her alanına dokunduğu yadsınamaz bir gerçek. Gelişen teknoloji, varlığını yaşamın her köşesinde hissettirmeye devam ederken gün geçtikçe işlerimizi daha da konforlu hale getiriyor. Anahtarsız çalışan arabalar, uzaktan kontrol edilebilen beyaz eşyalar, kapağını açmadan içini aydınlatan buzdolapları ve daha nicesi ile günlük işlerimizi çok daha hızlı ve pratik şekilde halledebiliyoruz. Peki ya daha fazlası olsa? Bu gelişen teknoloji yaşamlarımızı kolaylaştırmakla kalmayıp bizi daha iyi tanısa, kişisel tercihlerimizi daha iyi yansıtsa? Tıpkı sıkça gittiğimiz restoranda daha sipariş vermeden favori yemeğimizin hazırlanmaya başlaması ya da kuaförümüzün bize en çok yakışan saç kesimini hatırlaması gibi… İşte hem gelişen teknolojiyi kullanan hem de tercihlerimizi çok iyi tanıyan çığır açıcı akıllı bir saç kurutma makinesi artık bizimle: Dyson Supersonic Nural™.



Dyson’ın en akıllı saç kurutma makinesi Dyson Supersonic Nural™, aynı zamanda Dyson’ın en yeni şekillendirme teknolojisine sahip. Akıllı sensörleri sayesinde ısıyı ve hava akımını otomatik ayarlayan, saç derisini koruyan, ısı hasarını önleyen ve saç parlaklığını artıran, tüm bunları aşırı ısı olmadan yapabilen ve hızlı kurutma sağlayan Dyson Supersonic Nural™, saç bakım rutinlerinin yeni vazgeçilmezi olmaya aday. Üstelik uzun-kısa, kıvırcık düz, hiç fark etmez, her saç tipinin favorisi olacak. Bu kişiselleştirilmiş teknolojiyi kullanmanın saçlarınıza ve hayatınıza nasıl katkı sağlayacağını merak ediyorsanız, işte bilmeniz gerekenler:

Akıllı sensörler sayesinde saçınızı ve saç derinizi korur

Günlük saç bakım rutinimizde, en sık kullandığımız yardımcılardan biri şüphesiz ki saç kurutma makineleri. Ancak her gün -hatta bazen günde birkaç kez- yüksek ısıya maruz kalan saçların yıpranması kaçınılmaz. Aşırı ısı, sadece saçlarınıza değil saç derisine de zarar verir, saç tellerini yıpratarak saçın doğal parlaklığını kaybetmesine neden olur. Dyson Supersonic Nural™ akıllı sensörleri sayesinde saç derisine ve saç tellerine zarar vermeyen bir bakım sunuyor.

Kapsül aydınlatması, hava akımının sıcaklığını göstererek; mevcut ısı ayarını fark etmeniz için soğuk maviden canlı kırmızıya renk değiştiriyor. Saç derisi koruma modu aktifleştirildiğinde, Time of Flight sensörünü kullanarak mesafeyi ölçüyor ve ısıyı otomatik olarak ayarlıyor. Yani, saçınıza yaklaştıkça ısıyı düşürüyor. Bu sayede nem dengesini koruyarak saç direncini artırıyor ve saçın doğal parlaklığını ve rengini koruyor. Size de her zaman harika görünen saçlarla hazırlanıp evden çıkmak kalıyor.

Duraklatma algılama özelliği ile siz durduğunuzda makineniz de durur



Şüphesiz ki çoğumuzun günlük rutininde pek çok duraklama anı var. Sabah evden çıkmak için hazırlanırken birden çalan bir telefon, yemek yaparken diğer odadan seslenen çocuklar, dizinin en heyecanlı yerinde kesilen elektrik… Hayatın içinden daha pek çok örnek verilebilir. Ve bir şekilde bu anlar hayatın doğal akışında yerini bulur geçer. Peki ya saç kurutma makinemiz de bizimle aynı anda duraklayıp, ritmimizi anlayarak aynı anda hareket etse nasıl olurdu?

İşte Dyson Supersonic Nural™ tam da bunu yapıyor. Duraklatma algılama özelliği sayesinde makineyi kullanmayı bırakıp bir yere koyduğunuzda, hareket algılayıcı ivmeölçer ile durumu fark ediyor. Ve otomatik olarak ısıtıcıyı devre dışı bırakıp, hava akımını ve gürültüyü azaltıyor. Keşke etrafımızdaki herkes ve her şey, Dyson Supersonic Nural™ gibi bizi anlasa ve ayak uydursa… Hayatın ritmini böyle yakalamak çok daha kolay olmaz mıydı?

Kısacası, saçı kurutmak ve şekillendirmek artık çok daha kolay; Dyson Supersonic Nural™ çok hızlı, çok akıllı. Siz de saçlarınıza hak ettiği değeri sunmak istiyorsanız saç bakımını, en akıllı teknoloji ile buluşturan Dyson Supersonic Nural™ ile tanışmak için hemen tıklayın.

*Bu yazı Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır.

Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı: #KendineZamanAyır

Meme kanserinin kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu biliyor musunuz? Her yıl dünya genelinde milyonlarca kadın, meme kanseri ile mücadele ediyor ve bu mücadeleyi kazanabilmek için erken tanı, en önemli adım olarak karşımıza çıkıyor. Tüm dünyada her sene Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak çeşitli organizasyonlar, eğitimler, etkinlikler çerçevesinde düzenleniyor ve bu sayede başta kadınlarda olmak üzere toplumun her kesiminde meme kanserine dair farkındalık yaratmak amaçlanıyor.



Meme kanserinde erken teşhis, hayat kurtarır

Yüksek oranda kadınlarda görülmesinin yanı sıra erkeklerde de görülebilen meme kanseri, memedeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesiyle ortaya çıkıyor. Erken evre olarak bilinen 1. evreden başlayarak kanser, ileri evreler olan 3. ve 4. evreye kadar ilerleyebiliyor. Son evrelere doğru kanser, memeden hariç vücudun uzaktaki diğer organlarına da yayıldığından bu evrede yapılabilecek olan tek şeyin, kanserin ilerleme hızını yavaşlatmak olduğu biliniyor. Ancak, kanserin ilk evrelerde teşhis edilmesi, tedavinin başarı şansını önemli ölçüde artırıyor; bu nedenle erken tanı hayati öneme sahip.

Araştırmalar, vakalar ve uzman görüşleri gösteriyor ki; meme kanseri, ne kadar erken tespit edilirse, tedaviye yanıt o kadar iyi oluyor. Dolayısıyla Meme Kanseri Farkındalık Ayı, bireyleri meme kanseri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaya yönlendirdiği ve erken teşhisin önemini vurguladığı için hem bu mücadeleyi veren kişiler hem de risk grubundaki diğer herkes için hayat kurtarıcı bir role sahip.

Peki, meme kanserinin risk faktörleri neler, fark edilebilir belirtileri var mı, erken tanı ne denli önemli, bireysel olarak birtakım adımlar atılması mümkün mü? Şöyle ki; genetik, yaşam tarzı, yaş, obezite, çeşitli rahatsızlıklar gibi değişkenler, ne yazık ki meme kanseri açısından risk faktörleri olarak değerlendiriliyor, ancak herkes için her bir faktör, risk oluşturmak zorunda değil. Dolayısıyla doğru bir yaklaşım benimsemek açısından uzman kontrollerinin önemi çok büyük.

Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren düzenli olarak doktor kontrollerine gitmek, meme muayenesi yaptırmak ve meme ultrasonu çektirmek, meme kanserinin erken teşhis edilmesinde kritik rol sahibi. 40 yaş üstü kadınların mamografi çektirmesi de yine çok önemli. Çünkü, meme kanseri, birtakım ilk belirtilere sahip olsa da her zaman belirtilerle kendini göstermeyebilir. Öte yandan, memede şişlik veya kitle hissetme gibi her belirti de kanserin olduğu anlamına gelmeyebilir. Bu nedenle en doğru tanı ve teşhis için bir uzman kontrolünde ilerlemek her zaman en sağlıklısı.

Meme kanserinin ilk belirtilerini, risk faktörlerini, evrelerini, tanı yöntemlerini ve meme kanserine dair merak ettiğiniz daha pek çok konuyu Amerikan Hastanesi’nin web sitesinden detaylı bir şekilde okuyabilir, hem kendiniz hem de sevdikleriniz için bu konuda kapsamlı bilgi sahibi olabilirsiniz. Diğer yandan riski en aza düşürmek ve erken tanı ve tedavi şansını artırmak için sağlığınızın kontrolünü hemen elinize alabilir; kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrenebilirsiniz. Bunun için ilk yapmanız gereken; kendinize zaman ayırmak.



Hayat kurtaran bir çağrı: #KendineZamanAyır

Amerikan Hastanesi, Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda #KendineZamanAyır diyerek farkındalık yaratan bir çağrıda bulunuyor. Günümüzün yoğun temposunda, çoğu zaman kendimize zaman ayırmayı ihmal ediyoruz; oysa ki sağlığımız söz konusu olduğunda atmamız gereken en önemli adım, kendimizi dinlemek, bedenimizdeki değişiklikleri fark etmek. Kendimize ayırdığımız bu zamanlarda ayda 1 kez yapacağımız kendi kendine meme muayenesi ve yılda 1 kez düzenli doktor kontrolü ile sağlığımız için büyük bir fark yaratabiliriz.

Siz de sağlığınızı korumak için sadece Ekim ayında değil, her ay düzenli olarak kendinize ayırdığınız zamanda meme muayenenizi yapabilir, yılda 1 kez doktor kontrolüne giderek ileride karşılaşabileceğiniz olası sağlık sorunlarını önleyebilirsiniz. Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır, öğrenmek içinse yine Amerikan Hastanesi’nin web sitesini ziyaret edebilir veya aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Unutmayın; erken teşhis hayat kurtarır. Kendinize değer verin, kendinize zaman ayırın.

*Bu yazı Amerikan Hastanesi katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale