Yine Asmalımescit’teyiz… Her gün yeni açılan bir mekana ev sahipliği yapan Şişhane tarafında… Aslında Baylo’yu yeni keşfetmedim, önünden geçerken kalabalıktan içerisini göremediğim için sürekli merakımı cezbetmeye devam eden bir yerdi…Sonunda kalabalıktan içeri girdim, Baylo’nun loş ışıkları arasındaki o müthiş barı ile karşı karşıya kalıp, merakımı gidermeye Neslihan Hanım’la sohbet ederek başladım.
Baylo Ekim 2011’de Neslihan Sağlam Er, Güldal Seçener ve Cemal Ercan ortaklığında açılmış. İkisi sektör dışından ama biri oldukça sektör içinden, 3 üniversite arkadaşı. Cemal Bey, 15 yılını New York’ta mekan sahipliği, işletmeciliği üzerine harcadıktan sonra ülkesine döner, en yakın iki arkadaşı ile gece gezmelerine başlar. Ama bakarlar ki eski günlerdeki gibi gidip de eğlenebildikleri bir yer yok, yeni bir mekan için kolları sıvarlar. Uygun mekan araştırmaları, MSA’da işletme dersleri, İtalya’da yemek okulu eğitimleri derken, sonunda da İstanbul’da az rastlayabileceğiniz ‘Bar Food’ konsepti ile Baylo’yu açarlar…
‘Bar Food’ nedir derseniz, barının sadece içki içmeye hizmet etmediği, aynı zamanda rahatlıkla oturup yemeğinizi yiyebileceğiniz bir alanı da sağlaması demek. Zaten barı da tamamen buna göre dizayn edilmiş. Oldukça uzun ve alçak. Barı artı olan bir özelliği, tabii ki uzun ve güzel masaları da var.
Gelelim detaylara;
Mekan derseniz;
- Pazar – Pazartesi ve gündüzleri kapalı, akşam 18:30 itibariyle açılıyor,
- Sanki yurt dışındaymışsınız gibi hissedebileceğiniz,
- İç mimarisi ilginç detaylara sahip (Özellikle tavanlara ve oradaki desenlere bakın)
- Loş ışıkların hakimiyetinde (Loş ışıkta her zaman daha güzel gözükürsünüz!)
- Romantik,
- Rahat, en önemlisi bağırmadan konuşabileceğiniz ama müziği dinleyip isterseniz dans da edebileceğiniz,
- Yaş ortalamasının belli bir olgunlukta olduğu (25+)
- Ve barı…Onu yeterince övdüm sanırım 🙂
Baylo Bonfile & Baylo Somon
Yemek derseniz;
- Çok geniş bir menü yok ama her şey özenli, lezzetli ve kaliteli.
- İtalyan mutfağı ağırlıklı,
- Şarküteri tabağının çoğu malzemesi İtalya’dan, hepsi çok başarılı!
- Açılışta şarküteri tabağı ile doysak da ana yemekte etimizi söyledik, yumuşacık tam bir lokumdu, yemelere doyamadık.
- Tatlısız olmaz dedik, suflemizi söyledik, bayıldık, bayıldık.
- Kalabalık bir grupsanız ya da bir kutlama varsa ‘finger food’ dedikleri, kolay atıştırmalıklardan oluşan ayrı bir menüleri de var.
- Menüde yok yok!
- Yeni bir şeyler deneyelim derseniz, kesin kokteyllerini ve onlara özel içkilerinden deneyin.
- Benim favorim az şekerli Caipirinha ve Frozen Margarita.
Hadi bir değişiklik yapın, farklı bir hava, farklı bir mekan soluyun! Güzel, hafif yemeğinizi yiyin, uzun sohbetlerinizi yapın, tanıdıklara selam verin, müziğe ayak uydurun, içkinizin tadına varın, gününüzü rahatlamış ve keyifli bir şekilde sonlandırın!
Tabii benim kulaklarımı da çınlatmayı unutmayın!
İyi eğlenceler!
Yazarın tüm yazıları için tıklayın.