X

Aşkın ritmi: İlişkiniz kalp atışlarınızın ritmini nasıl etkiliyor?

Bir banka oturup geçen insanları izleyelim sizinle, örneğin hemen önümüzden altmış yaşlarında tatlı bir teyze geçiyor olsun. Hızlı adımlarla evine dönmeye çalışsın, elinde belki birkaç poşet, henüz bugün için yapacağı işlerini tamamlayamamış olmanın verdiği telaşı olsun örneğin. Bir ritmi olsun kendine ait, arkasından bakalım, bu yaşa geldiğimizde bizler de böyle güzel koşturabilelim, halen yapacaklarımız, başaracaklarımız, arayacaklarımız, bulacaklarımız bitmemiş olsun diyelim. Bize ilham vermiş olsun…

Bizim hayat ritmimiz hızlıdır belki de hani enerjisi hiç tükenmeyenlerden olabiliriz.

Şimdi güzel bir adam geçsin önümüzden olağanca hızıyla koşuyor olsun, adeta rüzgar gibi geçsin ama… Dönüp arkasından bakalım yine, “bu enerjiyi nereden buluyor?” diye soralım örneğin kendi kendimize. “Ne güzel spor yapıyor, kendisine dikkat ediyor” diyelim. “Bu yaşlarımızdayken enerjimiz hiç bitmezdi” diye içimizden geçiriverelim o zaman eski günlerimize selam etmeyi de atlamayalım…

Sonra elinde bebek arabası iten tatlı bir anne geçsin önümüzden aheste aheste… Ne hoş attığı her adımın tadını çıkartıyor diye düşünelim. Bebeği yanında güneşli bu güzel havada mutlu mutlu yürüyor, ne güzel çocuğunu büyütüyor, ne güzel ailesine bu hayatta eşlik edebiliyor diye sevinelim. Onun da arkadaşından şöyle bir bakalım, hayatın sadece hız demek olmadığını öğrenmiş bazen yavaş gitmesi gerektiğini de görmüş diye geçirelim içimizden…

İşte hayatımızda seyrettiğimiz ve yaşadığımız ilişkilerimiz, aşklarımız, evliliklerimiz de aynen bu örneklerdeki gibi “karakterlere” sahiptir. Özellikleri vardır, birbirleriyle direkt olarak karşılaştırıp yerlerine koyamasak da özellikleri vardır. Ve onlara bu özellikleri veren aynı bu örneklerde olduğu gibi bizim o ilişkide, o aşkta kim olduğumuzdur yine.

İlişkilerimizi yaşıyorken dışarıdan kendimize bakabilmek oldukça zordur. 

Ben bugün bu yazımda sizlerle birlikte önümüzden koşup da geçen güzel adam olalım istiyorum. Belki çocuk arabasını iten tatlı anne olalım, belki altmış yaşını henüz geçmiş teyze olalım ama çekinmeden ve utanmadan hayatımızdaki aşklarda “kim” olduğumuza, hangi ritimde olduğumuza, kalbimizin ve bizlerin nasıl attığımıza ve o aşkın kendi ritmini nasıl gerçekleştirmekte olduğumuza bakalım…

Ritim demişken bu ritimleri hangi zamanlarda yaşadığımıza da bakacağız elbette ki “yorulduğumuzda” aşkımızın ritmini gerçekten düşürmeyi başarabilmiş miyiz? Eğer cevabımız evet ise belki hala kalbi atmaya ve adım atmaya devam ediyordur… Hayır, ise belki çoktan yığılıp kalmıştır değil mi yol ortasında? Ve biz sonradan dönüp sormaktayızdır; “neden böyle oldu?” İşte ilişkilerimizde bakmayı atladığımız çok önemli bir noktaya birlikte bakalım istiyorum bugün bir ilişkideki ritmi ne ayarlamaktadır? Eğer bir ritim tehlikeli noktalara gidiyorsa adımlarımız “dayanamayacağımız” kadar hızlandıysa ne yapmamız gerekir? Eğer bunu “zamanında” yapamazsak ne olur? Zamanında yaptığımızda hala devam edemiyorsak nerede pes etmek gerekir?

İlişkilerimizi yaşıyorken dışarıdan kendimize bakabilmek, ne yaşadığımıza, ne istediğimize, gerçekten mutlu olup olmadığımıza, bu ilişkide gerçekten bir bağ kurup kuramadığımıza anlam vermek oldukça zor olan kavramlardır. Ama işte bu yazının başında olduğu üzere bir banka oturup önümüzden geçen kendimizi görmemiz gerekir. Örneğin hızlı bir ritim var ise her şey çok hızlı gelişti ise belki atladığımız bir nokta vardır, kendimizi yeterince tanımadan veya karşımızdaki kişiyi yeterince anlayamadan süreç ilerlemiştir. Halen devam eden ritimde “görünür” bir sorun yoktur ama bu ritim “bizim” için hızlıdır ve işte kalbimiz teklemeye başlamıştır bile…

Sizin ritminiz, sizin aşkınız, sizin zamanınız hangisi?

Hani öyle noktalar olur ki “biz nasıl bu kadar ilerledik, ne zaman nişanlandık, gerçekten evlenmek istiyor muyum bilemiyorum ama kendimi bu noktada buluverdim” deriz. Hayatımızda koşabileceğimizden daha büyük bir hızla koşmaya çalışıp sonra da bu ritme daha fazla dayanamadığımız bir noktaya erişiveririz… Sonuç yere düşmemiz ile biter nefes alamaz, kalp atışımızı duyamaz ve “yaşadığımızı” bile hissedemez noktaya geliriz. Evliliğimiz bir “yalan” haline dönüşür, ritmi olmayan, gerçeği olmayan, sesi olmayan, soluğu olmayan… Bir kez düşmüşüzdür kalbimiz durmuştur… Bu ritim bizim ritmimiz olmaz, evet iterek zorlayarak belki bir yıl belki üç yıl katlanırız ama sonra ne olur, kaçınılmaz yol ayırımı ile karşılaşırız…

Bizim hayat ritmimiz hızlıdır belki de hani enerjisi hiç tükenmeyenlerden olabiliriz. Bir ilişkiye başlarız, biraz yavaşlarız, idare ederiz, ritmi düşürürüz, rahatızdır, iyidir, güzeldir diye düşünerek bu “ritimle” koşmaya devam ederiz. Peki, öyle bir an gelir ki “kim” olduğumuzu unuturuz, o aşmak istediğimiz tepeleri, ıssız dağları… Biz bu hızda bu şekilde bu birliktelikte gerçekten “ben” olabilecek miyizdir? Dışarıdan gözüken ritim tatlı dediklerimizden her şey sular gibi durgun her şey yolunda… Gerçekten böyle midir? Hayatımızın aşkımızın özümüzün ritmi bu mudur? İşte yine öyle bir nokta gelir ki dayanamayız, “gitmek” ile tamamlanır… Durduğumuz her an bize batmaya başlar, sonu biraz daha hazırlar… İçimizde kopan volkanları, “haydi gidiyoruz bu ritimde ne işimiz var?” sorusunu kimseye anlatamayız. İşte bir yıl sonra, üç yıl sonra, beş yıl sonra fark etmez yine de gideriz… Bu ilişkinin ritmi bizim ritmimize göre değildir…

Bugün bu yazımı okuyorsanız evliyseniz, birlikteyseniz, nişanlıysanız, erkek arkadaşsanız, kız arkadaşsanız ilişkinizin ritmine bakmanızı dilerim. Siz hayatı hangi “ritimde” algılıyorsunuz, hangi ritimde koşmak istiyorsunuz, bu ilişki size bunu verebiliyor mu? Sizi geride mi bırakıyor, size engel oluyor mu yoksa size daha da cesaret vererek kendi ritminizi bile değiştirmenizi mi sağlıyor? Siz gerçekten hangi ritimde yaşamak istiyorsunuz buna cevap verebilecek kadar cesaretiniz var mı?

Sizin ritminiz, sizin aşkınız, sizin zamanınız hangisi?

 

İlginizi çekebilir: Gerçeği kalbine sor: Yaşadığın aşk mı yoksa bağımlılık mı?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale