X

Aşkın imkansızlık hali: “Her”

Aşkın imkansızlık hali

Var olma sorgusunun en yorucu konusu sanki aşk. Sürekli aklımızda, devamlı yolumuzun üstünde; engel desen engel değil, konfor desen hiç değil. Hangi hali sağlıklı diye sorsan net bir yanıt vermek kolay mı? Hangi koşullarda güvenli diye düşünsen bir ihtimal bulmak mümkün mü?

Aklın sınırlarını zorlayan fikirlerin adamı Spike Jonze son filmi “Her” ile bakış açımızı değiştirmek adına açılmış kapılara bir yenisini ekliyor. Aşkın kanununu yeniden yazmıyor da bir kez daha dikkatimize sunuyor.

Bitmiş evliliğinin etkisinden kurtulamamış, geceleri eşinin hayaline sarılıp uyuyan yalnız, mutsuz ve umutsuz bir adamdır Theodore. Eşi ölmüş mü yoksa terk edip gitmiş mi net olarak emin olamıyorsunuz başında. Sonradan düşünüyorsunuz; pek de bir fark yok aslında ayrılıkla ölümün arasında.

“O” artık yoktur hayatınızda. Evrenin bambaşka bir köşesindedir, canlı veya cansız. Artık o yatakta yalnız uyursunuz. Geceleri yalnız üşürsünüz. Tek başınıza kahvaltı yaparsınız. Hiçbir şey aynı değildir yokluğunda, hayat planlamadığınız bir şekilde devam eder. İçinizden hiçbir şey yapmak gelmez, onsuz aynı hazzı vermez çünkü. Sosyalleşmek angarya gibi gelir; gittiğiniz her yer, gördüğünüz her eski arkadaş travma bandınızı başa sarar. İyi hissetmek adına tüm emeğiniz bir anda boşa gidiverir. Sürekli tedirgin hissedersiniz, o acıyı tekrar yaşama korkusundan kaçmak alır tüm enerjinizi.

Günler geçer, sırf geçmiş olsun diye. Ardından bir gün, hiç de ummadığınız bir anda “Aşk” gelir. Yaşam tecrübesinin aşka dair bir numaralı kuralıdır bu. Onca denemenin ardından, bir türlü engelleyemediğiniz tutunamayışlarınızın geride kaldığını hissettiğiniz andır aşık olduğunuz o saniye. Gerisi malum, suratınızdaki o salak gülümsemeyle nasıl gözüktüğünüzün bir öneminin olmadığı dönem başlamıştır. Kulaklığını takıp telefonla konuşarak yolda yürüyenler nasıl ki kendi kendine konuşan delilere benzerler; aşıklar da bipolar bozukluk yaşayan bir hastanın mani nöbeti geçirdiği halleri gibi gözükmekten alamazlar kendilerini. İki numaralı aşk kuralı tam da bu noktada devreye girer: Aşıklar nasıl gözüktüklerini hiç umursamazlar.

Samantha gözlerini yeni açmış bir bebek gibi doğar Theodore’un hayatına. Aşkı onunla keşfeder; hayata dair pek çok detay gibi. Kıskanmak garip gelir, sevişmekse olağanüstü. İmkansız bir aşk gibi gözükür onlarınki. Ezberci insan yanılgısıdır bu; çünkü imkansızlık her şartta aşkın vazgeçilmez parçasıdır. İmkansızı başarmış olma hissi vazgeçilmez kılandır aşkı. Aşk ne kadar imkansız hissedilirse o kadar istenir. Ve aşk imkansızlığını yitirdiği anda bitmeye başlar. Yerine bıraktıklarıyla yola devam etmekse tarafların seçimidir.

Var olmanın sırrını çözme peşinde boşluğa salınmış bir ruh olan Samantha, bilinmezliğin en ücra köşelerine kadar gidip aslında “ne” olduğunu, “kim” olduğunu anlama derdindedir. Bir işletim sisteminden ibaret bu kadının, bir ruh olduğunu iddia etmek delilik olmasa gerek. Onun Theodore’a olan aşkına inandırılıyorsak şayet, konuşan bir sesten ibaret olmadığını da kabul etmemiz gerekir.

Zaman aldıkça, paylaşımlar arttıkça tekâmül eden her ruh gibi “O” da aşkın, hayatın ona sunduğu tek nimet olmadığı keşfedecektir.  Theodore’a duyduğu heves zamanla azalacaktır, keşfetme heyecanı tüm benliğini sarmıştır çünkü. Geldiği noktada sorguladığı sevgilisine duyduğu sevgi değildir; zira varlığından şüphe duymadığımız bu sevgi bakidir.  İnsan beyninin beyaz perdedeki bir yansıması olan Samantha, birbirimize açıkça ifade edemediklerimizin sese bürünmüş halidir adeta:

Günün sonunda her aşk bir gün bitişi tadacaktır, tıpkı ömür gibi. Bedeni ölecek, ruhu kalacaktır. Ölmüş hiçbir canlı değerini yitirmediği gibi, biten hiçbir aşk da yitirmez. Sadece unutulur. Bu da, yaşamın aşka dair işimize gelmediğinden görmezden geldiğimiz rafa kaldırılmış bir diğer kuralıdır.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. 

Şeyda Kartal: Şeyda Kartal, aslen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü mezunudur. Lisans eğitimi sırasında kontrolden çıkan sinema sevgisi onu bir ekonomist olmaktan alıkoymuş ve kendini film dağıtımcılığı yaparken bulmasına sebep olmuştur. Müzik ve film festivallerinin aktif bir katılımcısı olan ŞK, "ne kitapsız ne kedisiz" yaşamını bir orada bir burada ama ısrarla İstanbul'da sürdürmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale