X

Aşkın dengesi: İlişkiniz için en renkli çiçeklerinizi kurban etmenize gerek yok

Hayatın bize sunduklarını anlayabilmek için, her gün yaptıklarımızdan, her zaman düşündüklerimizden farklı adımlar atmalıyız. Bu, bulunduğumuz alanı genişletmektir. Genişlettiğimiz alan sayesinde daha geniş bir perspektiften bakmaya başlayabiliriz, nitekim de böyle olur. Bu bir fetih halidir. Kişinin kendini fethetmesi ve aynı anda yaşamı ve olasılıkları fethetmesidir. Tekrar içinde kalmak, kendini tekrar etmek “sihirli” diye anlatılan yaşam ile tanışma olasılığını eritir. Mekanik olmaya başlayan ya da halihazırda olan “yaşamsı” içinde devinir dururuz.

Elbette bu genişleme ya da genleşmeler korku parmaklıklarımıza takılacaktır. Bildiğinin dışında davranmak, bildiğini sandığının dışında bir varoluşun olma ihtimalini kabul etmek, kendimizi “başarısız”, dahası “yetersiz” hissetmemize sebebiyet verir. Bu hisle baş edemeyen kişi, doğal ve bilinçsiz bir refleks ile bildiği noktaya, yani konfor alanına geri döner.

Bunda acayip bir şey yoktur, acayip olan bunun tekrar ettiğini fark etmiyor olmaktır. Fark ettiğimizde aynı noktaya geri dönmeyi, hatta kaçmayı seçsek bile bu artık bir “seçimdir” ve üzerinde düşünülebilecek, varlığı kabul edilmiş bir “soru”dur. Peşinde olduğumuz şey de budur: Soruyu sorabilmek.

Soruyu soran, günü gelince cevabı da verecektir. Bu, yaşamın genelinde böyleyken, ilişkilerimiz için de böyledir. Her zaman davrandığımız gibi davranmak, her zaman düşündüğümüz gibi düşünmek, her zaman aynı yerde, aynı pozisyonda sevişmek aşkın “sihrini” alır götürür. “İlişki”, mekanik bir yapının içine hapseder bizleri. Bu yapıyı genişletmek için bizi tutan yine korkudur.
Emeğimizin, şimdiye kadar kurduğumuz yapının yıkılmasından korkarız. Aslında bildiğimiz bir gerçeği saklarız kendimizden: “Zaten yıkılmış” olduğu gerçeğini.

Halihazırda tüm sihri ile giden ilişkimizin içinde kaybetme korkusu, yetersizlik, başarısızlık duygularını yaşamayız. Aksine tam ve bütün hissederiz. Ne zaman yara almaya başlasın ilişki, ne zaman “katılaşmış” kalıplarımız yüzümüze “değişmesi gerekenler” olarak çarpsın, işte o zaman değişmekten korkan ama başka çaresi kalmadığını içten içe bilen tarafımız korku pompalamaya başlar. Bir kedi gibi ayak diretir. Kaos yaratır. Değişmek istemez.
Çünkü yeni olanda kendini tanımıyordur.
Ve kimse tanımadıkları ile rahat edemez!

Tam burada, tüm direnişlerin hiçbir işe yaramadığı noktada ilişkide olanlar şimdiye kadar yapmadıkları, kaçtıkları her şeyi bir anda yapmak için ellerinden geleni yapmaya gönüllü olurlar, nitekim de yola çıkarlar. Kimsenin kaybedecek bir şeyi kalmamıştır çünkü artık “ilişki” dediği kuru çatıdan başka. İşin ilginç yanı, bu noktaya gelinceye kadar değiştirilen, feda edilen her şey aslında kişilerin “keyif aldıkları” şeylerdir. Saklayıp ortaya koymadıkları ise “korkuları ve karanlık değerleri”dir. Tam tersi gibi görülse de olan budur.

Sevdiğimiz, bize ait olan çiçeklerimizi kurban ederiz, korktuklarımızı ortaya çıkarmamak ve değişmemek için. Ve evet, beklemediğimiz yerden, renklerimizden eksilerek değişiriz…
Güvenlik alanlarımız, kendimize kattığımız değerlerimizden daha değerlidir çünkü, bizden de değerlidir…
İç burkucu değil mi?

Yaşam ile bağlantı kurabilen, yani bir ilişki yaşayabilen, ilişkileri içinde partnerleri ile bağ kurup ilişkilenebilir. O kadar aynıdır ki…
Aşağıdaki yukarıdaki gibidir!
Bu yüzden ister ilişkilerin içinde açılımlar yapıp orayı esnetelim, ister düşünce, davranış sistemimizde, aynı noktaya farklı yollardan geliriz.

Yaşama karşı dürüst olursak, yaşam da bize dürüst olur.
Hiçbir şey dolambaçlı yollarla çıkmaz karşımıza…
İlişkimizde dürüst olursak karşımızdaki de bize dürüst olur.
Çekme, çekiştirme olmadan, oyunsuz ve net bir birliktelik olur. Öğrendiğimizin aksine açıklık bizi koparmaz, bizi gerçek bir yerden birbirimize “bağlar.”
Ve bu bağ, bağımlılık değil, bağlılıktır. Korkuya dayalı değil, seçime dayalıdır.
İki tarafın da özgürlüğünü garanti eder.
Çünkü özgürlük korunacak tek şeydir!

İlginizi çekebilir: Tek eşlilik mi, çok eşlilik mi: Açık ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale