X

Aşk “kendi serüvenine aşık olmaya” tapar

Burada aşk hakkında yazdıkça o kadar farklı yorumlar alıyorum ki sizlerden… Bazen bazı yazılar bana “çokça” dokunduğu üzere (içimde daha fazla tutamayıp bu kişi böyle söylüyor ama aslında bunu hiç yaşamış mı diye başlayan cümleleri bilirsiniz yazılarımı takip ediyorsanız) paylaştıklarım o derece derin itiraflar ile bana döndü ki bu yüzden ben de kendi hislerim üzerinden sizin de hislerinize belki biraz ses biraz nefes olmak üzere her hafta “aşk” hakkında gözlemledikçe, deneyimledikçe ve tabii ki yaşadıkça daha da fazla yazmaya çalışıyorum…

Gelelim başlığımızın da sebebi olan bazı yaşanmışlıklarımıza. Bu hafta birçok farklı çiftle karşılaştığımda birbirlerine adeta domates atmak gibi “atmakta oldukları” suçlama, kısıtlama veya “sen böyle istedin ben yaptım, sen bana engel oldun, sen bunun sebebi oldun” şeklinde iletişime şahit oldum… Dışarıdan sizinle birlikte yorumlayalım istiyorum, şimdi bir ilişki içinde olabilirsiniz veya ilişkiniz olmayabilir, sizce bu cümleler gerçekten doğru mu? Yani bir kişi bir şeyi “gerçekten” gerçekleştirmeyi istedikten sonra “herhangi başka bir güç bunu yapmamak” için engel olabilir mi?

İşte bizler bu örneklerde gördüğümüz üzere özellikle “bir ilişki” içerisinde olduğumuzda kendi yaşam amacımızı, yani bu ilişkiden belki annemiz ve babamızdan, arkadaşlarımızdan yani bağlı olduğumuz herkes ve her şeyden bağımsız olarak sadece “ben” olarak dünyaya gelmek sürecimizin bir amacı olduğunu, ve bunun en birincil özünün X kişisinin karısı olmak veya Y kişisinin eşi olmaktan ziyade “ben” olmak olduğunu unutuveriyoruz…

Peki ne oluyor biz unuttuğumuzda? İşte hayatımız o diğerleri tarafından kontrol edilir hale geliyor. Varsa yoksa diğerlerinin öncelikleri oluyor. Biz bu hayatta “kendi serüvenimiz” olma, bunu gerçekleştirme fırsatını kendi ellerimizle ne yazık ki o diğerlerine veriyoruz. Bunu yaptığımızda adeta ışığımız sönüyor, neden diye soracaksınız? Parlayan bir el feneri olduğunuzu ve henüz piliniz bitmemişken kapatma düğmenize basıldığını düşünün, siz işte bu düğmeye basıyorsunuz, o ışık yaymak yeteneğinizden biricik hayat yolculuğunuzu aramaktan vazgeçiyorsunuz…

‘Bu o kadar kolay değil Pınar’ diyeceksiniz, evet ben de geçmişte çokça hata yaptım, aslında hata değil fakat “öğreti” diyebilirim bu hatalar ile öğrendim. Öncelik hayat serüvenimizdir biz bu serüvenin tek dakikasından bile vazgeçtiğimizde o “aşk” olunan kadın veya adam olmaktan geriye düşüveririz. Niye diye sorabilirsiniz, şöyle örnek vereyim siz her daim yanınızda olan ne yaparsanız yapın kendi hayatından vazgeçerek kendini gerçekleştiremediği için sürekli sizi suçlayan bir eş veya kız/erkek arkadaş ister misiniz? Veya yanınızda olmasını istediğiniz kişi sonucu her ne olursa olsun hayatının tırmanışlarını yapan, zorluklarla olduğu üzere savaşan ve ayrı kalmanız gerekse bile örneğin bir ay tek başına seyahat etmek gerekliliği hissediyorsa cesurca size bunu açıklayarak bu aşamayı gerçekleştirebilen korkusuz bir kişi ile mi birlikte olmak isterdiniz?

İlişkilerimizde bu yüzden gerçekten sağlıklı bir ilişki seviyesinde kalabilmek ve özellikle uzun süreli birlikteliklerde diğer kişiyi suçlamak gibi bir yanlışa düşmemek üzere yapabileceğimiz 2 basamak vardır aslında; öncelikle kendi hayat serüvenimizi yaşamak ve aynı şekilde o can-ımız sevdiğimizin de hayat serüvenini aynı delilikte aynı aşk ile aynı yaşamak coşkusu ile yaşayabilmesine izin vermek… Nasıl hayata geçirebiliriz? Bu yazımı okuyorsanız bugün sadece yarım saatinizi ayırın “sadece siz olduğunuz” için hayatınızda gerçekleştirmek istediğiniz ne var, ilişkinizden bağımsız olarak siz olarak bugün neyi tecrübe etmek istiyorsunuz? Bu bir yemek kursuna gitmek olabilir, bir dağ tırmanışına çıkmak olabilir veya sadece bir hafta sonunu yalnız geçirmek de olabilir… Fakat bunu “sadece” kendi serüveniniz için yapın…

Aynı soruyu sevgilinize, eşinize yöneltebilirsiniz? Onun serüveniyle kendi öz serüveniniz gibi ilgilenebilirsiniz, o “sadece kendi” olmak kendi serüvenini gerçekleştirmek için neyi düşlüyor, hayalleri nelerdir? Yani sizin eşiniz kız veya erkek arkadaşınız olmasından bağımsız sadece bir “arkadaş” olarak ona eşlik ettiğiniz noktada bugün hayali nedir, bunu ona sorabilirsiniz…

Evet, aşk işte her nasıl nerede olursanız olun, ancak iki kişi birbiri ile oldukları kadar “kendi serüvenlerinin” de aynı şekilde tam olarak aşığı olduklarında muhteşem olur. Her iki bireyin de kendi kendini beslediği, bir ilişkide olmayı diğerini suçlayacak, hayatlarını kısıtlayacak veya bu yaşam boyunca gerçekleştirmek istediklerini “gerçekleştirebilmelerine kocaman bir engel” olarak durmadığını anladıkları bir ilişkide uzun süre bir ilişki yaşamış olsalar da heyecanın yitirilmesi, sıkılmalar, kavgalar, sıkça rastlanan “yeter artık” sözleri ve en önemlisi karşılıklı saygının yitirilmesi de olmayacaktır.

Aşk evet öncelikle “kendi serüvenine” aşık olmayı sever, sizler kendi yolunuzda muhteşem adımlar attığınızda “aşk” olduğunuz ile gerçekleştireceğiniz paylaşımlarınız da aynı şekilde beslenir, titreşimleriniz, mutluluğunuz, kendinize güveniniz ve en önemlisi “bu hayatta gerçekten yaşıyor” olduğunuz hissiniz güçlenir…

Halil Cibran’ın muhteşem şekilde özetlediği gibi:

“Yüreklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın, 
Çünkü ancak hayatın elidir yüreklerinizi saklayacak olan, 
Hep yan yana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın, 
Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır, 
Çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez….”

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale