X

Aşk kalıpları yıkmayı sever

İlk dünyaya geldiğiniz zaman “çayı nasıl içeceğinize dair” bir kalıbımız var mıdır? Kahveyi sade, orta şekerli veya çok şekerli? Hangi yemeği daha çok sevdiğimiz, hangi yemeği asla görmek bile istemeyeceğimiz? Peki ilk kez bu dünyaya gözlerimizi açtığımızda kimi diğerinden ayırarak “iyi” veya “kötü” olarak yargılayabileceğimiz, sonra arkadaş olarak kabul verip vermeyeceğimiz veya “sevgili” olarak kriterler koyup da sağlamasına izin vereceğimiz…

İşte biz bu dünyaya bu paragraf dolusu kalıpların -ki burada çok azını ifade edebildim- hiçbiri ile kısıtlanmadan veya bu kalıplar ile kendimizi kısıtlamadan geliriz. Bu dünyaya “kalıp” getirmeyiz. Sonra ne olur, ben bugün sizinle bunu biraz “aşk” için, özellikle bu hassas konuda sorgulayalım istiyorum… Sonra neler olur; sevgi ve aşkı kalıplara sığdırmaya çalışırız; öncelikle biriyle birlikte olacaksak bazı standartları sağlaması gerekiverir…

Nedir bu standartlar; örneğin kadın veya erkek genelde fark etmez, her iki tarafın eğitimi eşit olmalıdır değil mi? Eğer sevdiğimiz kişi üniversite mezunu ise hemen kendimizi “indirgenmiş” hissederiz, ben sana layık değilim deriz… Neden diye soracak olursak sadece “aynı eğitim kurumu seviyesine” ulaşamadığımız için; peki ya bu kişi çokça okuyarak kendini geliştirmişse veya bu kişi evet üniversiteyi bitirmemiş olsa da dünya üzerinde bizden daha iyi bir şey biliyor ve bize bunu öğretme şansını bile vermeden “kalıplarımızla” yaşayabileceğimiz güzel bir ilişkiyi doğmadan kapılar ardına kapatıveriyorsak?

Tabi ki kalıplarımız sadece bu kadar ile bitmemektedir, sonra yaş gelir örneğin; eğer bir kadın bir erkekten büyük ise bu bir kısıt başlangıcıdır. Çünkü toplumun dayattığı kalıplarımız dolayısıyla bir ilişki yaşanacaksa bir kadın sadece olduğu yaşta olamaz… Tabi ki erkeğin daha büyük bir yaşta olması gerekir… Fakat olgunluk veya yaşanmışlık göz ardı edilir… Öyle bir kişi ile karşılaşırsınız ki, evet belki sizden daha küçük bir yaştadır fakat hayat tecrübesiyle ve kendini geliştirmesiyle belki sizden yaşça küçük olmasına rağmen aslında (ben genelde bunu gönül yaşı olarak ifade ediyorum) sizden çok daha ilerdedir. Ve bir ilişkide dengeyi, uyumu ve sevgiyi yakalamanız en az sizden yaşça daha büyük bir erkek kadar fazla olabilir…

Kalıplar dediğimizde hemen aklıma gelen diğer bir örneği paylaşmak istiyorum; mali olarak kadın ve erkeğin dengesi. Yani profesyonel olarak yapmakta olduğumuz işlerimiz. Bu son dönemde sıkça gördüğüm bir örnek… Aklımızda toplumun inançları kaynaklı birçok farklı kalıp vardır bu açıdan; örneğin bir kadın erkekten fazla kazanmamalıdır. Bu dengesizliğin başlangıcı olur veya kadın erkeğe mali olarak bağımlı ve bağlı olmalıdır. Diğer türlü kadının erkeğine ihtiyacı kalmayabilir… İşte bu inançlar yine bir ilişki olmak, yani sadece hayatı paylaşmaya çalışmanın çok ötesine geçerek kişiler arası aşılamayacak duvarlar örmek demektir.

Bir kere bir kadının değeri kazandığı para ile değerlendirilebilir mi veya bizler bir erkek ile sevgi yani kalp ilişkisine başlamak istiyorsak, evet hayatını kazanıyor olması çok güzel bir gerçekliktir fakat bunu hangi derecede yaptığı (belki bugün olmasa da gelecekte alanında büyük biri olacak olması) bize yargılama özgürlüğünü verir mi? Sadece az veya çok kazandığı için “kalp” ile yapılması gereken seçimlerimizi aklımızla yapmak doğru mudur? Az veya çok kazanmak bir insanı sevilebilir veya “sevilemez” yapmaya yeterli midir?

Şimdi daha derin sorulara doğru ilerleyelim, tüm kalıpları sildiğimizde bir insanı sadece olduğu gibi görebiliriz. Nedir olduğu gibi görmek; kim olduğunu tanımak nasıl zevklerini, hayatını ve tarihini bilmeyi gerektiriyorsa bir insanı olduğu gibi görebilmek onu “kalıplar” ile yargılammayı ve bizim muhteşem (!) standartlarımıza göre kategorilere ayırmamayı gerektirir…

Aynı sınıflandırma veya “kodlanma” veya “kalıplandırma” bize yapıldığı durumda ne düşünürdük? Örneğin evet Pınar üniversite mezunu, kendi hayatını kazanıyor, yaşı (bugün itibariyle 34 yaşımın ilk gününü yaşıyorum) 30’u geçmiş ve bir kere evlenmiş… Şimdi bu ifadeler ile bir insanı “tanımlamak” yani kalıplamak durumuna girdiğimizde aslında o kişinin hayata bakış açısını, bizimle paylaşabileceklerini belki bizim için çok uygun bir hayat arkadaşı olabileceğini veya sadece “hayatımıza bize bir şeyleri farklı şekilde gösterebilmek üzere” gelmiş olabileceğini de kaçırırız…

İşte bu yüzden aşk kalıpları yıkmayı sever. Biz her ne kadar kendimizi ve “aşık” olacağımız kişileri böyle “kalıplara” sığdırmaya çalışsak da, ben X ile sevgili olabilirim ama Y’nin hiç şansı yok çünkü ile başlayan uzun cümleler kursak da, aşk bunların hiçbirini dinlemez…

Eğer bizler bu şekilde kalıplandırabiliyorsak, bir kişiye “sadece olduğu” kişi olarak bakamıyorsak, onu hayata yansıttığı oluşunun kalıpları ile ve en önemlisi onlara göre yani kriterler ile değerlendirerek iyi veya kötü, sevilebilir veya sevilemez, aşık olunabilir veya aşık olmaya “layık olmayan” olarak nitelendirebiliyorsak, işte “gerçek aşk” bunların hiçbirini dinlemez…

Bugün aşk ve ilişkiler ile ilgili kalıplarınıza bakmanızı dilerim, kendinizi hangi “standartlar” ile sınırlandırıyor sunuz? Hangi inanışlar ile imkanlı veya imkansıza karar veriyor sunuz? Aşk için hangi kalıpları yıkamıyorsunuz?

Evet aşk kalıpları yıkmayı sever, çünkü gerçek aşkın ne sınırı ne de sığdırılabilecek kalıpları vardır…

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale