Her gün akıllı telefonunuzla ne kadar vakit geçiriyorsunuz? Eğer siz de birçok insan gibi sıklıkla telefonunuzu kullanıyor, hatta elinizden düşürmüyorsanız, sonuçlar sizi şaşırtabilir. İngiliz araştırmacılar tarafından 18-33 yaş arası genç yetişkinler arasında yapılan bir araştırmada, katılımcıların ne kadar telefonlarıyla ilgilendikleri hesaplanmaya çalışılıyor. Bunun için katılımcıların telefonuna bir uygulama yüklenerek, 2 haftalık periyotlarda gerçek kullanım hesaplanıyor. Sonuçlara göre, insanlar düşündüklerinden 2 katı fazla süre telefonlarıyla ilgileniyorlar.
Katılımcılar, ortalama 5 saatlerini telefonlarıyla ilgilenerek geçiriyorlar. Diğer özelliklerin dışında telefonlarını saati kontrol etmek için, sosyal medyaya bağlanmak için, müzik dinlemek için ve ara sıra da telefon görüşmesi yapmak için kullanıyorlar.
Gerçekte, akıllı telefon bireyleri her şeyi parmaklarıyla yapabilme gücü tanıyor; ancak esas telaşlanmamız gereken nokta bir elektronik alete bu kadar güvenilmesi ve bel bağlanması. Günümüzde birçok insan telefonunu aşırı kullandığının farkında olması sorunu daha da büyük bir hale getiriyor.
Telefona bağımlı yaşamak bazı sorunları beraberinde getiriyor
Elbette telefonumuza bağımlı yaşadığımız hayatın bir bedeli var. Sosyal kopukluk, zihin yorgunluğu ve trafik kazaları yazılı kanıtlara dayanan potansiyel tehlikeler arasında gösteriliyor. Daha az bilinen riskler arasında ise çocuğuyla bağlantıya geçemeyen ebeveyn olma, romantik ilişkinin zarar görmesi ve yürürken mesaj atma yüzünden yaralanmalar geliyor.
İlgili yazı: Akıllı telefonlar cildimizi yaşlandırıyor olabilir mi?
Birçok insan akıllı telefonlarından vazgeçemiyor; fakat aynı zamanda bizi önemli şeylerden uzaklaştırıp dikkatimizi sürekli mesajlar, bildirimler sayesinde kendine çeken talepkar cihazların merhatemindeymiş gibi hissetmek de istemiyoruz.
Peki aşırı akıllı telefon kullanımını nasıl engelleyebiliriz?
Psikolog, Technology Wellness Center kurucusu ve Unplug: Raising Kids in a Technology Addicted World kitabının yazarı Lisa Strohman’ın 7 önerisi sayesinde cep telefonunuz sizi esiri yapmadan, siz onu kontrol altında tutabilirsiniz. İşte o 7 öneri:
Sabah ilk iş telefonunuzu kontrol etmeyin
Bu herkesin başına gelen ortak senaryodur. Yatağınızdayken uyanıp telefonunuza bakarsınız ve bir bakmışsınız 18 tane e-mail veya haber bombardımanına uğramışsınız. Bu şekilde uyandığınızda stresli bir güne merhaba diyorsunuz. Strohman buna alternatif olarak uyandığınızda size kendinizi iyi hissettirecek ve sakin kalmanıza yardımcı olacak şeyleri düşünmenizi öneriyor.
‘Gözden uzak, gönülden uzak’ mottonuz olsun
Sosyalleşebileceğiniz ortamlara girdiğinizde cep telefonunuzu cebinize koyun. Daha sonra 20 dakika gibi mantıklı zaman aralıklarında telefonunuzu kontrol edin. Strohman bu konuda şunları söylüyor: ‘Araştırmalar gösteriyor ki, cep telefonunuzu çıkardığınızda, kişiler arası iletişim kayboluyor.’
Başkalarını sorumlu olduğunuz partnerler olarak kaydedin
Strohman, yemek zamanı gibi bazı durumlarda, telefonunuzu kullanmadığınızı başkalarına söylemenizi öneriyor. Bu şekilde davranarak, başkalarının sizin planınıza bağlı kalmanıza yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz.
Uyku zamanından önce telefonunuzu kullanmayı bırakın
‘Akşam uyuma zamanı gelmeden önce, kendinize bir zaman belirleyin ve o zaman gelince teknolojiyle bağınızı kesin. Evimizde, yatağa girmeden 2 saat önce tüm telefonlar kapanıyor.’ diyerek bir başka öneriyi sizlerle paylaşıyor Strohman. Siz de, telefonunuzu kapatmasanız bile en ezından şarja takabilirsiniz.
İhtiyacınız olmayan uygulamaları silin
Eğer kendinize sınırlar koymak istiyor; ancak bu kurallara uymakta zorlanıyorsanız, onları kolay hale getirin. Sürekli takip etmekten kendinizi alamadığınız sosyal medya uygulamasını telefonunuzdan kaldırın ya da sürekli oynadığınız oyunu silin. Sesli mesaj ya da cep telefonu gibi temel özelliklerden kurtulmak içinse telefonunuzun sesini kısın.
Ebeveyn kontrollerini kendiniz için uygulayın
Örneğin; siz araba kullanırken mesajlaşma gibi telefon özelliklerini etkisiz hale getiren uygulamalardan faydalanabilirsiniz.
Telefonunuzun yalnızca bir alet olduğunu kendinize hatırlatın
Telefonunuzu evde unuttuğunuzda, dünyanın sonu gelmiş gibi davranmanıza gerek yok. Strohman bu önerisini şu sözlerle destekliyor. ‘Kesinlikle yetişkinlilerin telefonsuz olmamaları gerektiğini düşünmüyorum; fakat birçok insanın düşündüğü üzere sürekli yanınızda taşımanın zorunlu olmadığını düşünüyorum.’
Kaynak:
psychologytoday.com