Sizce ilk adımı kim atmalı? Kadın mı? Erkek mi? Bu sorunun cevabı -kültürel ve çevresel etmenlerin de etkisiyle- çok yüksek oranda erkek olarak çıkıyor. Ancak cinsiyet ayrımı gözetmeksizin her iki cinsiyetin de ilk adımı atma, kendini ifade etme konusunda eşit haklara sahip olduğunu düşünüyorum.
Birinden hoşlandığımızda duygularımızı açıkça ifade etmek yerine kaçıngan davranışlar sergilemeyi ve karşı tarafın bir adım atmasını bekleriz. Bu davranışın altında yatan en net sebep ise reddedilme korkusudur. “Ya benimle aynı duyguyu paylaşmıyorsa? Ya rezil olursam? Ya bir daha beni görmek istemezse?” gibi endişe içeren düşünceler adım atmayı engeller.
Bu yazımda reddedilme korkusu ve altındaki sebeplerden çok ilk adımı nasıl atabileceğinizden bahsedeceğim. (Reddedilme ile ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz.)
Annenize, babanıza, diğer aile üyelerine veya arkadaşlarınıza duygularınızı söylerken derin bir rahatsızlık hissetmiyorken, aşık olduğunuzu düşündüğünüz insana duygularınızı söylemekten neden çekiniyorsunuz? Aslında bu soruya birçok cevap gelebilir ama asıl ortak cevap şudur: Kendinize karşı hissettiğiniz duygularınızı söylemeyi unutuyorsunuz.
Önce kendinize olan duygularınızı itiraf ettikten sonra aşağıda okuyacağınız birkaç madde ile hoşlandığınız/aşık olduğunuz kişiye ilk adımı atabilirsiniz.
Tanımlayın
Ne hissettiğinizi önce kendinize tanımlayın. Aşk herkese göre değişen bir kavramdır, ancak hislerinizin yoğunluğunu anlamada ve adım atmada bir nevi rehberdir. “Ne hissediyorsunuz? Hangi sıklıkla hissediyorsunuz? Bu kişi size ne ifade ediyor?” gibi sorularla duygularınızı tanımlayın. Böylelikle duygularınızı karşı tarafa ifade ederken bu tanımlamalar size kolaylık sağlayacaktır.
Cesur olun
En kötü senaryoyu düşünün. Olabilecek en kötü durum hislerinizin karşılığının olmaması olacaktır ki bu sizi değersiz, sevilmeyen biri yapmaz. Hislerinizi bir kere söylemeyi başarırsanız devamı çok daha kolay olacaktır.
Zaman tanıyın
Bu dönem zarfında duygular arasında geçişler yaşayabilirsiniz. Var olan duygularınız daha fazla yoğunlaşabilir ya da azalabilir. Duygularınızın oturmasına izin verin.
Net olun
Lafı dolandırmak yerine kısa ve net cümlelerle ifade etmek hem olası bir yanlış anlaşılmayı engeller hem de ne istediğinizi karşı tarafa direkt aktarmış olur. “Sana karşı daha yoğun duygularım var, senden hoşlanıyorum, sana aşığım” vs…
Beklentiye girmeyin
İlk adımı beklentiyle atmak hem ifade biçiminizi hem de rahat olmanızı engeller. Bu adımı karşılık almak için atmıyorsunuz. Sadece hislerinizin ne olduğunu aktarıyorsunuz. Beklentiye girmemek uygulamaya döküldüğü zaman çok kolay değildir, ancak elinizden geleni yapmaya çalışın.
İlginizi çekebilir: Aşık olduğunuz kişiye açılmanın en doğru yolu: “Seviyorsan, git konuş”