X

Artık kendi kendimizin ebeveyniyiz: Şefkati de güveni de kendimize biz vereceğiz

Kendi içsel yolculuğunda yürüyen herkesin er ya da geç uğradığı bir durak olduğuna inanıyorum; ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkinin hayatımızı ne kadar şekillendirdiğini anladığımız bir yer burası. Bazen üzerimize çok düşülmesinin, bazen kontrol çabasının, bazen de ebeveynlerimizin yokluğunun ve başka bir sürü ihtimalin üzerimizdeki etkisini ve geliştirdiğimiz tepkileri fark etmekten bahsediyorum.

Ebeveynliğin genel bir tanımını yapacak olursak bir çocuğun fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimini destekleyen ve sorumluluğunu üstlenen biri eril, biri dişil iki rolün birleşimi olduğunu söyleyebiliriz. Tabii herkes aynı şansı yakalayamayabiliyor veya anne, babası çok iyi insanlar olmasına karşılık bazen ebeveyn rollerinde eksiklikleri olabiliyor ve bu çok doğal. Nasıl ki biz mükemmel değilsek, anne babamızdan da mükemmel olmalarını beklemek haksızlık olur gibi geliyor bana. Bununla birlikte onlarla kurduğumuz ilişkiye biraz uzaktan bakmayı çok kıymetli buluyorum.

Bu ilk farkındalık anından sonraki demlenme süreci biraz çalkantılı olabiliyor. Bazen kendimizi anne, babamıza isyan ederken, bazen onlar yerine üzülürken, bazen kendimize acırken bulabiliyoruz. İçimizde dönüp duran duygular bir süre sonra yerlerini buluyor, peki tam istediğimiz yerlere mi oturuyor pek emin değilim. Hem doğu hem batı literatüründe derinlemesine incelenen ebeveyn ve çocuk ilişkisini bazen Pandora’nın kutusuna benzetiyorum. Neyse ki artık içimizde; hangisi doğruydu, açmak mı açmamak mı kaygısından, tüm keşkelerden, öfkelerden, suçlamalardan uzak bir seçeneğin olduğunu biliyorum.

Çocukluğumuzda ebeveynlerimizle kurduğumuz ilişkinin kimi yerleri eksik kalmış, hatta belki bazı travmalarımız onlardan kaynaklanmış olabilir. Bütün bu olaylar geçmişte kaldığı için olanları değiştiremeyiz, bununla birlikte onların üzerimizdeki etkilerini fark ederek alışık olduğumuz davranışlar yerine yeni yollar seçebiliriz. Örneğin çocukken çok eleştirildiğimiz bir ortamda yetiştirildiysek onaylanma ihtiyacımız güçlenmiş, hatta sıklıkla yürüdüğümüz bir yol olmuş olabilir. İşte şimdi, ilişkimize dışarıdan bakıp bunu fark ettikten sonra aynı ihtiyaçla birisiyle konuşmaya başladığımızda artık önümüzde bir seçim şansı olduğunu görebiliriz. Belki bu sefer onay aramadan aklımızdan geçeni paylaşabiliriz, ne dersin?

Artık hepimiz birer yetişkin olduğumuz için kendimize şunu hatırlatmayı çok değerli buluyorum; çocukluğumuzdaki gibi fiziksel, duygusal ve zihinsel ihtiyaçlarımızı karşılamak için artık anne ve(ya) babamızı beklememize gerek yok. Artık kendi kendimizin ebeveyniyiz. Güven, şefkat, özen ve sevgiyi artık kendimize verebiliriz; kendi sorumluluğumuzu üstlenebiliriz.

Bu anlayış ilk başta belki biraz korkutucu gelebilir; zaten kimse ebeveynliğin kolay olduğunu söylememişti! Hep duyduğumuz gibi anne, babalık yaşadıkça öğreniliyor, o yüzden bugün içine bakmaya ne dersin? Kendine nasıl ebeveynlik yapıyorsun, arzuladığın kadar şefkatli davranıyor musun? Mesela bazen çocuklar huysuzlanır ve bunun neden kaynaklandığını bulamaz çünkü henüz bilmiyordur. Bir anne, babanın o zaman gösterdiği sabır ve ilgiyle kendi duygularına yaklaşabilir misin? Veya hayatında yeri geldiğinde ödevini yapmanı söyleyen ebeveyninin disiplinli ve net tavrını kendine göstermeye niyetli misin?

İçsel yolculuğumuzda yürürken uğradığımız bu duraktan kendi içimizdeki gücü keşfettiğimizde; dikkatimizi anne, babamızın yapıp yapmadıklarından, kendi yapabildiklerimize çevirdiğimizde ayrılıyoruz. Hepimize ömür boyu sürecek kendi ebeveynliklerimizde bol şanslar!

İlginizi çekebilir: 2019’da kendinizi sevin: Şefkatinize sizin de ihtiyacınız var

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale