X

Arkadaşlarınız arasında bu tipleri gördüğünüz an yönünüzü değiştirin!

Hepimizin yeri geldiğinde tahammül edemediği insan tipleri vardır. Bu tipler kimi zaman sadece bir “tanıdığınız” iken, kimi zaman yıllarınızı beraber geçirdiğiniz dostlarınız ve hatta ailenizden biri bile olabilir. Hayatımızdan ve yaşam enerjimizden bu kadar çalan insanları neden hayatımızda tutuyoruz? Onları neden oldukları gibi kabul etmeye çabalıyor, yanlışlarına kulp bulup affediyor ve bize zarar vermelerine izin veriyoruz? Bu bence kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük… Kendinize bir iyilik yapın ve aşağıdaki “tipleri” hayatınızdan çıkararak mükemmel bir insan diyetine girin…

Aşağıdaki arkadaş modellerinden “tip” olarak bahsedeceğim çünkü hepimizin günlük hayatta maruz kaldığı, okudukça “aynen bizim ofisteki bilmem kim, sınıftaki şu kız, ay resmen kuzenim, eskiden takıldığım arkadaşlarım” diyeceğiniz tipler bunlar… İnsanın sinir katsayısını Everest’e çıkarıp sabır taşını tuzla buz eden “tipler.”

Hayatınızdaki hiçbir detayı önemsemeyen, ilgisini çekmeyen tip

Bu tipi tip arkadaşlar, sizin hayatınızda olup bitenden bihaberdirler. Bahsettiğiniz gelişmeleri, asla duymaz veya görmezler. Çünkü görmek istemezler veya ilgi alanlarına girmediğinden (malum kendileri dışında hiç bir şey zaten ilgi alanlarına girmez) umursamazlar… Gittiğiniz bir iş görüşmesinin nasıl geçtiğini bile sormaz. Erkek arkadaşınızla ilgili bir sorununuzu dinlemez ve her zaman sizin problemlerinizi küçümser. Kendinizi “sahiden bu kadar önemsiz mi ya” derken bulmanıza sebep olur. Halbuki aldatılmışsınızdır falan… Onun için sizinle ilgili detaylar ve olaylar her zaman önemsiz veya fazla kafanıza taktığınız şeylerdir.

Dolayısıyla bu tür insanlar sizin adınıza mutlu da olmazlar. Aslında bunun bir çok sebebi vardır tabii ama ilki sizi önemsememeleridir. Bu umursamazlık günün sonunda size “Acaba beni sevmiyor mu, arkadaşlığımız eskisi gibi değil mi?” sorularını sordurtsa da bunlara cevap aramayın. Çünkü arkadaşınızın bu bencilliğinin ne size olan sevgisiyle alakası var ne de olmayan dostluk bağlarınızla…

Her zaman kendi hayatlarındaki gelişmeler sizinkilerden önemlidir. Siz x bir konuyu onunla paylaşırken, konuşmanın sonunda kendinizi onun problemini dinlerken bulabilirsiniz. Başta sizinle bir şeyler paylaştığını sanıp bunu yakınlık olarak nitelendirebilirsiniz. Fakat perdenin arkasındaki acı gerçek; kendi dertlerini sizinkilerden değerli gören ve sizi önemsemeyen bencil arkadaşınızın, boşu boşuna kafa patlatmanıza sebep olan “fazla kiloları, yeşilin kendisine yakışmaması” gibi basit dertlerini kendinize dert edinmenizdir. O malum arkadaşınız gözünüzün önüne gelmeye başlıyor olmalı…

Arkadaşlık ilişkinize değer vermediğini hissettiren tip

Bunu yaptığı her hareketinden açıkça anlamanız gerekir aslında. Milyon kere davet ettiğiniz buluşmaları hep eken kendisidir. Buluşmaya 15 dakika kala “dıdısının dıdısı oldu, gelemiyorum başka zaman yaparız” mesajını atar. Bahane olduğu 100 metre öteden bellidir… Herhangi bir hatasını asla düzeltmeye çabalamaz. Malum hata kendisinde değildir çünkü. Siz yaptığını hata diye nitelendirecek kadar pamuk ipliğine bağlı ahlaki değerlere sahipsinizdir sadece… Arkadaşlık ilişkiniz ona göre diğer ilişkilerinden farksızdır. Yani sizinle olan ilişkisini özel kılacak bir şeyler yoktur kafasında. Bu yüzden sizin sadece onunla paylaştığınız “sırlarınız, özeliniz” olabilirken o bunu herkesle yapabilir. Hatta çoğunlukla sizin özelinizi de başkalarıyla paylaşmaktan çekinmez… İçten içe hissetmişsinizdir belki de, arkadaşlığınız o kadar yüzeyseldir ki bir gün küsüp bitirseniz ertesi gün dedikodunuzu yapacak, sırlarınızı “kirli çamaşırlarınızmış gibi” ortalığa dökmekten geri kalmayacak tiplerdir…

Olur da arkadaşlığınızı siz bitirmek için ona giderseniz, eyvah ki ne eyvah ! Asla bunu hazmedemez. Kendisi için aslında hiç bir değere sahip olmayan bu ilişki bir anda kıymete biniverir. Siz ona kazık atmış, ondan uzaklaşmış hatta biraz demagoji seviyor ise yarı yolda bırakmış olursunuz… Yaptığınız her bir yanlış hareket başkalarına anlatılırken ihanetlerinizdir adeta. (evet evet gerçekten komik…) Aman bu tipe dikkat, sirk maymunları oyun yapmak için eğitilirler bu arkadaşınızın ki doğuştan bir yetenek!

Size kendinizi eksik ve kötü hissettiren tip

Bu tipin görevi tam olarak başlıkta belirttiğim gibidir. İlişkinizdeki vizyon ve misyonu size ne kadar işe yaramaz bir insan olduğunuzu, hatalarınızın ne kadar kötü sonuçlar doğurduğunu, hayatta motive olmak için hiç bir sebebinizin kalmadığını empoze eden tiplerdir… Onunla geçirdiğiniz buluşmanın ardından en yakın köprüden kendinizi atmak için bir sürü cici sebebiniz olur.

Yeni bir işe başlarsınız firmayı kötüler kulaktan dolma bilgileriyle, yeni bir kıyafet alırsınız gidip aynısından alacak olsa bile size pek yakışmadığını söyler. Kilo verirsiniz yüzünüz çöker, kilo alırsınız duba gibi oldun der. Lafın özeti ne yapsanız yaranamazsınız, memnun edemezsiniz. Ağzınızla kuş tutsanız, tuta tuta kuş mu tuttun der. Sorun da buradadır zaten. Sizin yaptığınız herhangi bir eylem için kimseyi memnun etme ihtiyacınız olmamalıdır. Kendiniz mutluysanız bu fazlasıyla yeterlidir. Bu model size başkalarının (özellikle kendinin) görüşlerinin çok değerli olduğunu ve bu görüşlere göre yaşamanız gerektiğini aşılar…

Üzüldüğünüzü belli ettiğinizde, siz ona yanlışlarından bahsettiğinizde size tek cevabı sen bana yanlış yaptığın için ben de bu şekilde davrandım olur. Bu zayıf karakterin bir sonucudur. Yapılan yanlışa, yanlışla cevap vermenin tek sebebi duyulan kin ve öfkedir. Elbette sizin de hatalarınız olacaktır, ak kaşık değilsiniz ya. Fakat bu arkadaşlarınız hatalarınızı asla sizinle paylaşmaz. Düzeltmeye çalışmaz. Sizin kendinizi düzeltmeniz de tıpkı diğer özellikleriniz gibi önemsizdir. Hatanızı siz hariç herkesle paylaşır. Ofiste, okulda fısır fısır konuşulursunuz. Dedikodu en büyük besin kaynağıdır çünkü bu tiplerin. Günün birinde bir bakasınız ki dost bildiğiniz arkadaşınızın dedikodu malzemesi olmuşsunuz…

Her zaman ve her yerde karşınıza çıkacaklar

Şu ana kadar tecrübelendiğim ve gözlemlediğim kadarıyla bu tiplerin bir yaşı ve bir yeri yok. Bitki örtüsü plaza olan, birbirlerinin kuyusunu kazmak için elinde kürekle gezen beyaz yakalılardan tutun, lisedeki ve üniversitedeki arkadaş gruplarına, aile fertlerine kadar her yerde görebileceğiniz insan tipleri bunlar. Madem kaçış yok o halde yapabileceğiniz en iyi şey hayatınızdan olabildiğince def edebilmek. Başkaları için yaşamak ve başkalarına belli motivasyonlar yüzünden (yalnız kalmamak, iş bulmak, terfi almak, not bulmak… gibi) katlanmak kendinize yapacağınız en büyük ayıp olsa gerek. Bir kere yaşadığınız bu hayatı da bilerek ya da bilmeden size zehir edecek tiplere harcamak, stresli ve üzüntü dolu günlerden fazlası değil.

Modern dünyanın besleyip büyüttüğü, rekabetçi, aşırı hırslı, bencil ve dünyevi kazançlar için bir başkasını harcamaktan asla korkmayan tiplere inat, yanlışlarınızı düzeltecek, kendinizi geliştirmenizi ve sivri taraflarınızı törpülemenizi sağlayacak saf sevgiyle dolu dostluklar kurabilmeyi başarmamız gerek.

İlginizi çekebilir: ‘İngilizceme güvenirim’ diyenler buraya: Son zamanların en iyi bilim kurgu podcastleri

Eylül Aktan: Profesyonel Koç Eylül Aktan, yaşamınızı iyileştirmek için çıktığınız “gelişim ve dönüşüm” yolculuğunda sizi desteklemek için çalışan bir uzman. En iyi hissettiğiniz versiyonunuzu hayata geçirmek için kendi içinize ışık tutmanızı sağlayan bir koç. Aslında bir beyaz yaka olarak çalışırken hedeflediği yaşam standartlarına sahip olmadığını farkeden ve bu durumu değiştirmek için harekete geçen bir farkındalık yolcusu. Önce 2015 yılında tanıştığı Mindfulness ile zihnini, duygularını ve düşüncelerini farketmek üzerine çalıştı. Şimdilerde Türkiye’de ve çeşitli Avrupa ülkelerinde aldığı Profesyonel Koçluk, NLP, Yoga, Somatik Deneyimleme ve Nörobilim eğitimleri ile dönüşüm yolculuğunu sürdürüyor.
İlgili Makale