X

Apple, ezber bozan bir performansa sahip M2 Pro ve M2 Max çipli MacBook Pro’yu tanıttı

Teknolojik çözümler ve yenilikçi tasarımlar konusunda dünyaya yön veren markalardan biri olan Apple, yeni bir gelişmeye daha imza atıyor ve bugüne kadarki en iyi performansa ve en uzun pil ömrüne sahip MacBook Pro’yu bizlere sunuyor. Hem profesyonel çalışmalar hem de kişisel kullanımlar için en hızlı performansı mümkün kılan M2 Pro ve M2 Max çipli MacBook Pro ile artık her şey çok daha kolay…

Yeni MacBook Pro, Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’dan 6 kata kadar daha hızlı bir performans sunuyor ve zorlu profesyonel iş akışları için 96 GB’a kadar birleşik belleği destekliyor. Profesyonel laptop’lar için dünyanın en güçlü ve verimli çipleri olan M2 Pro ve M2 Max ile MacBook Pro, efektler için render alma gibi zorlu görevleri Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’ya kıyasla 6 kata kadar, renk sınıflandırma işlemlerini ise 2 kata kadar daha hızlı tamamlıyor.1 Apple çipin eşi benzeri görülmemiş güç verimliliğinden yararlanarak 22 saate kadar pil ömrüne ulaşan MacBook Pro, şimdiye kadar bir Mac’te sunulan en uzun pil ömrünü sunuyor.2 Yeni MacBook Pro gelişmiş bağlantı seçenekleri için, önceki nesilden iki kata kadar daha hızlı olan Wi-Fi 6E3 standardını destekliyor. Yeni modeller ayrıca ilk kez 8K ekran desteği veren gelişmiş HDMI bağlantısı içeriyor. 96 GB’a kadar birleşik bellek sunan M2 Max modeliyle içerik üreticiler, laptop PC’lerin açmayı bile başaramadığı büyük sahnelerle çalışabiliyor.4 MacBook Pro’nun rakipsiz özelliklerine ünlü Liquid Retina XDR ekranı, çok çeşitli bağlantı seçenekleri, 1080p FaceTime HD kamera, altı hoparlörlü ses sistemi ve stüdyo kalitesinde mikrofonlar da ekleniyor. macOS Ventura eşliğinde MacBook Pro, kullanıcılara eşsiz bir deneyim sunuyor. Yeni 14 ve 16 inç MacBook Pro şimdiden sipariş edilebiliyor ve 24 Ocak Salı günü satışa sunuluyor.

“Apple çipli MacBook Pro, profesyonellerin hareket halindeyken iş akışlarında sınırları zorlamalarına yardımcı olarak ve bir laptop’ta hayal bile edemeyecekleri şeyleri yapmalarını sağlayarak büyük bir değişim yarattı.” diyen Apple’ın Global Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Greg Joswiak sözlerine şöyle devam etti: “MacBook Pro şimdi çok daha iyi. Daha hızlı performans, gelişmiş bağlantı özellikleri, şimdiye kadar bir Mac’te sunulan en uzun pil ömrü ve bir laptop’taki en iyi ekran gibi özellikleri düşünüldüğünde eşi benzeri olmadığını söyleyebiliriz.”

M2 Pro ve M2 Max ile güç verimliliğinde rakipsiz performans

M2 Pro ve M2 Max sayesinde MacBook Pro, sanattan bilime ve uygulama geliştirmeye kadar çok sayıda disiplinde profesyonel iş akışlarını dönüştürebiliyor. Intel tabanlı Mac modellerini yükseltmeyi düşünen kullanıcılar performans, pil ömrü, bağlantı özellikleri ve genel üretkenlikte yapılan iyileştirmelerle daha büyüleyici bir deneyim yaşayabilecek. MacBook Pro ister prize takılı ister pil gücüyle çalışıyor olsun performansını koruyor.

M2 Pro çipli MacBook Pro, M1 Pro’nun performansını yüzde 20’ye kadar geliştirerek, sekiz adede kadar yüksek performans ve dört adede kadar yüksek verimlilik çekirdeklerine sahip 10 veya 12 çekirdekli CPU’yla birlikte geliyor. 200 GBps ile M2 çipten iki kat fazla birleşik bellek bant genişliği ve 32 GB’a kadar birleşik bellekle kullanıcılar büyük projelerin üstesinden gelebiliyor ve birden fazla profesyonel uygulamayı inanılmaz bir hızda çalıştırabiliyor. 19 adede kadar çekirdekle yapılandırılabilen yeni nesil GPU, yüzde 30’a kadar daha iyi bir grafik performansı sunuyor. Yüzde 40 daha hızlı çalışan Neural Engine ise video analizi ve görüntü işleme gibi yapay öğrenme görevlerini hızlandırıyor. Üstelik M2 Pro’daki güçlü media engine, en popüler video codec’leriyle kolayca başa çıkabiliyor ve çok az güç tüketerek video oynatma ve kodlama hızını önemli ölçüde artırıyor.

M2 Pro çipli MacBook Pro’da:

  • Motion’da yapımlar ve animasyonlar için render işlemleri, Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’dan yüzde 80’e kadar1, önceki nesilden ise yüzde 20’ye kadar5 daha hızlı yapılabiliyor.
  • Xcode’da kod derleme işlemleri, Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’ya kıyasla 2,5 kata kadar1, önceki nesle kıyasla yaklaşık yüzde 255 hızlanıyor.
  • Adobe Photoshop’ta görüntüler, Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’dan yüzde 80’e kadar1, önceki nesilden ise yüzde 40’a kadar5 daha hızlı işlenebiliyor.

M2 Max çipli MacBook Pro, 38 adede kadar çekirdekle yapılandırılabilen daha büyük bir GPU’yla iş akışlarını çok daha ileri boyutlara taşıyor, M1 Max ile karşılaştırıldığında performansı yüzde 30’a kadar artırıyor ve 400 GBps ile M2 Pro’dan iki kat daha fazla birleşik bellek bant genişliği sunuyor. 96 GB’a kadar birleşik belleğiyle MacBook Pro, laptop’lardaki grafik belleği sınırlarını bir kez daha aşıyor. Böylece kapsamlı üç boyutlu geometrik tasarımlar ve dokular içeren sahneler oluşturma veya devasa panoramik fotoğrafları birleştirme gibi yoğun grafikli iş yüklerinin üstesinden geliyor. M2 Max, sekiz adede kadar yüksek performans çekirdeği ve dört adede kadar yüksek verimlilik çekirdeğiyle yapılandırılabilen yeni nesil 12 çekirdekli CPU’suyla M1 Max’ten yüzde 20’ye kadar daha iyi performans sunuyor. M2 Pro’dan daha güçlü bir media engine içeren bu çip, iki kat daha yüksek ProRes hızlandırma performansı ile ortam oynatma ve kod dönüştürme hızlarını önemli oranda artırıyor.

M2 Max çipli MacBook Pro’da:

  • Cinema 4D uygulamasında efektler için render işlemleri, Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’dan 6 kata kadar1, önceki nesilden ise yüzde 30’a kadar6 daha da hızlanıyor.
  • DaVinci Resolve’da renk sınıflandırma işlemleri, Intel tabanlı en hızlı MacBook Pro’dan iki kata kadar1, önceki nesilden ise yüzde 30’a kadar6 daha hızlı tamamlanabiliyor.

Gelişmiş bağlantı özellikleri

MacBook Pro daha hızlı kablosuz bağlantı için şimdi Wi-Fi 6E3 bağlantı standardını içeriyor ve daha da gelişmiş HDMI bağlantı noktası aracılığıyla 60 Hz’e kadar 8K ekranlara, 240 Hz’e kadar 4K ekranlara destek veriyor. Bu yeni özellikler MacBook Pro’da zaten bulunan, çevre birimleri için yüksek hızlı bağlantı sağlayan üç adet Thunderbolt 4 bağlantı noktası, bir adet SDXC kart yuvası ve MagSafe 3 şarj olanağı ile birlikte kullanıcılara son derece çok yönlü bağlantı seçenekleri sunuyor.

macOS Ventura

macOS Ventura eşliğinde MacBook Pro daha da fazla performans ve üretkenlik sunuyor. Süreklilik Kamerası gibi güçlü yenilikler; Masa Görünümü, Ana Sahne ve Stüdyo Işığı gibi video konferans özelliklerini tüm Mac’lere getiriyor. FaceTime’daki Handoff özelliği kullanıcıların iPhone veya iPad’lerinde bir FaceTime görüşmesi başlatıp ardından bunu hızla Mac’lerine aktarmasına veya tam tersini yapmasına olanak veriyor. Sahne Yöneticisi gibi araçlar uygulamaları ve pencereleri otomatik olarak düzenliyor. Böylece kullanıcılar ellerindeki işe odaklanırken istediklerinde her şeyi bir bakışta görebiliyor.

Mesajlar ve Mail her zamankinden de iyi hale gelirken, Mac’te dünyanın en hızlı tarayıcısı olan Safari ise geçiş anahtarı özelliğiyle parolasız bir geleceğe adım atıyor. iCloud Paylaşılan Fotoğraf Arşivi ile kullanıcılar ayrı bir fotoğraf albümü oluşturup ailelerinden altı kişiyle paylaşabiliyor. Yeni Freeform uygulaması ise kullanıcıların tek başlarına veya başkalarıyla plan ya da beyin fırtınası yaparken üretkenliklerini artırmasına ve kendilerini daha iyi ifade etmesine yardımcı olan esnek bir tuval sunuyor. Apple çipin gücünün ve popülerliğinin yanı sıra Metal 3’teki yeni geliştirici araçları, Mac’te her zamankinden de iyi bir oyun deneyimi sunuyor.

MacBook Pro ve çevre

MacBook Pro, gezegenimiz üzerinde minimum etki yaratacak şekilde tasarlandı. Üretimde kullanılan yüzde 100 geri dönüştürülmüş malzemeler arasında aygıtın kasasındaki alüminyum, tüm mıknatıslarındaki nadir bulunan toprak elementleri, anakart lehimlerindeki kalay ve katmanlı baskı devre kartındaki altın kaplamalar yer alıyor. Aygıt ayrıca birçok bileşeninde yüzde 35 veya daha fazla geri dönüştürülmüş plastik içeriyor ve Apple’ın yüksek enerji verimliliği standartlarını karşılıyor. Çoğu zararlı maddeyi içermeyen MacBook Pro’nun ambalajının yüzde 97’si lif bazlı malzemeden üretiliyor. Tüm bunlar Apple’ı 2025’e kadar ambalajlarında plastik kullanımını tamamen sona erdirme hedefine yakınlaştırıyor.

Apple bugün küresel kurumsal operasyonlarında tamamen karbon nötr olmayı başardı. 2030’a kadar ise üretim tedarik zincirinin tamamı ve bütün ürün yaşam döngüleri dahil tüm çalışmalarında yüzde 100 karbon nötr olmayı planlıyor. Bu da satılan her Apple aygıtının bileşen üretimi, montaj, nakliye, müşteri kullanımı ve şarjdan geri dönüşüm ve malzemelerin geri kazanılmasına kadar her aşamada iklim üzerinde net sıfır etkiye sahip olması demek.

M2 Pro ve M2 Max çipli yeni MacBook Pro modellerini, 17 Ocak’tan itibaren apple.com/tr/store sayfasından ve Apple Store uygulamasından sipariş edebilir, diğer teknik özelliklere, yapılandırma seçeneklerine ve aksesuarlara apple.com/tr/mac sayfasından ulaşabilirsiniz.

  1. 8 GB HBM2 bellekli Radeon Pro 5600M grafik teknolojisine, 64 GB RAM’e ve 8 TB SSD’ye sahip, 2.4 GHz 8 çekirdekli Intel Core i9 tabanlı bir önceki nesil 16 inç MacBook Pro sistemleriyle karşılaştırıldığında elde edilen sonuçlardır.
  2. Testler Apple tarafından Kasım ve Aralık 2022’de, 12 çekirdekli CPU, 19 çekirdekli GPU, 16 GB RAM ve 1 TB SSD ile yapılandırılmış, Apple M2 Pro çipe sahip ön üretim 16 inç MacBook Pro sistemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Apple TV uygulamasından film oynatma testi, pil ömrünü, ekran parlaklığı en düşükten 8 tık yukarı ayarlanmış halde 1080p HD içerik oynatarak ölçer. Pil ömrü kullanıma ve yapılandırmaya göre değişir. Daha fazla bilgi için lütfen apple.com/tr/batteries sayfasını inceleyin.
  3. Wi-Fi 6E, Çin ana karasında kullanılamaz. Japonya’da macOS 13.2 veya daha yeni bir macOS sürümü gerekir.
  4. Testler Apple tarafından Kasım ve Aralık 2022’de Apple M2 Max çip, 12 çekirdekli CPU, 38 çekirdekli GPU, 96 GB RAM ve 8 TB SSD ile yapılandırılmış ön üretim 16 inç MacBook Pro sistemleriyle; test sırasında Windows 11 Pro’nun kullanılabilir son sürümünün yüklü olduğu, 24 GB GDDR6 içeren NVIDIA Quadro RTX 6000 grafik işlemciye sahip, Intel Core i9 tabanlı üretim aşamasındaki bir PC sistemiyle ve ayrıca test sırasında Windows 11 Home’un kullanılabilir son sürümünün yüklü olduğu 16 GB GDDR6 içeren NVIDIA GeForce RTX 3080Ti grafik işlemciye sahip, Intel Core i9 tabanlı üretim aşamasındaki bir PC sistemiyle gerçekleştirilmiştir. OTOY Octane X 2022.1 sürümü ile ön üretim 16 inç MacBook Pro sistemlerinde, OTOY OctaneRender 2022.1 sürümü ile Windows sistemlerinde test yapılmıştır. Testlerde, render edildiğinde 40 GB’ın üzerinde grafik belleği gerektiren bir sahne kullanılmıştır. Performans testleri belirli bilgisayar sistemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir ve MacBook Pro’nun yaklaşık performansını yansıtmaktadır.
  5. Apple M1 Pro çip, 10 çekirdekli CPU, 16 çekirdekli GPU, 32 GB RAM ve 8 TB SSD ile yapılandırılmış bir önceki nesil 16 inç MacBook Pro sistemleriyle karşılaştırıldığında elde edilen sonuçlardır.
  6. Apple M1 Max çip, 10 çekirdekli CPU, 32 çekirdekli GPU, 64 GB RAM ve 8 TB SSD ile yapılandırılmış bir önceki nesil 16 inç MacBook Pro sistemleriyle karşılaştırıldığında elde edilen sonuçlardır.
Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale