X

Apple dünyasının son yeniliklerini keşfedin

Apple 2022’ye hızlı bir başlangıç yaptı. Geçtiğimiz günlerde yeni ürünlerini tanıtan Apple, teknoloji severleri yine birbirinden yenilikçi tasarımları ve kullanıcı dostu yenilikleriyle sevindirecek gibi duruyor. Bu yenilikler arasında neler mi var? iPhone 13 serinin yepyeni yeşil rengi, iPhone SE, bilgisayar çipi M1 Ultra, Mac Studio ve Studio Display, şimdiye kadarki en güçlü iPad Air… 

iPhone 13 ürün serisi için yeni göz alıcı yeşil renk seçenekleri

Işık hızında A15 Bionic çipe, gelişmiş kamera sistemlerine, harika bir pil ömrüne, etkileyici bir dayanıklılığa ve 5G özelliğine sahip yeni sofistike köknar yeşili iPhone 13 Pro ve yeşil iPhone 13, ürün serisindeki yerini aldı.

Daha da dayanıklı Ceramic Shield ön yüzeyle üretilmiş şık tasarımlar sunan iPhone 13 ürün serisi, çığır açıcı A15 Bionic çip, gelişmiş 5G deneyimi, etkileyici fotoğraf ve videolar için en yeni teknolojilerle geliştirilen kamera sistemleri ve pil ömründe sağlanan büyük bir gelişme ile geliyor. iPhone 13 ve iPhone 13 mini’de ayrıca parlak bir Super Retina XDR ekran yer alıyor. iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max’te ise 10 Hz’den 120 Hz’e kadar uyarlanabilir yenileme hızına ve ProMotion teknolojisine sahip çarpıcı bir Super Retina XDR ekran bulunuyor. Yeni köknar yeşili iPhone 13 Pro ve yeşil iPhone 13 için 11 Mart Cuma gününden itibaren ön sipariş verilebilecek ve bu modeller 18 Mart Cuma gününden itibaren satışa sunulacak.

“Kullanıcılar iPhone 13 Pro ve iPhone 13’ün tasarımını çok beğeniyor. iPhone 13 ürün serisindeki harika renk seçeneklerine katılan yeni göz alıcı köknar yeşili ve yeşil renk seçeneklerini tanıtmanın heyecanını yaşıyoruz.” diyen Apple’ın Global Ürün Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bob Borchers sözlerine şöyle devam etti: “Bu yeni renkler, müşterilerin iPhone’larını seçerken daha da fazla seçeneğe sahip olmalarına imkan tanıyor.”

iPhone SE: İkonik bir tasarıma sahip güçlü bir akıllı telefon

iPhone SE, güçlü A15 Bionic çip, 5G, daha iyi pil ömrü ve gelişmiş dayanıklılığın yanı sıra Akıllı HDR 4, Fotoğrafik Stiller ve Deep Fusion gibi gelişmiş özellikler sunan yeni bir kamera sistemine sahip en uygun fiyatlı iPhone modeli.

İkonik bir tasarıma sahip bu güçlü yeni iPhone modeli, sıra dışı özelliklerle performansı buluşturuyor. Kompakt ve dayanıklı tasarımıyla iPhone SE, iOS 15 ile birlikte kusursuz bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Yeni iPhone SE’de A15 Bionic çipin performansı gibi etkileyici gelişmeler yer alıyor. Gelişmiş kamera özelliklerine güç veren A15 Bionic, fotoğraf düzenlemeden oyun veya artırılmış gerçeklik gibi yoğun güç gerektiren işlemlere kadar neredeyse her deneyimi daha da iyileştiriyor. 5G’ye ve daha uzun pil ömrüne sahip, daha dayanıklı iPhone SE üç göz alıcı renk seçeceğiyle sunuluyor: Gece yarısı, yıldız ışığı ve (PRODUCT) RED. iPhone SE, 11 Mart Cuma gününden itibaren ön siparişe açılacak; 18 Mart Cuma gününden itibaren de satın alınabilecek.

Apple, kişisel bilgisayarlar için dünyanın en güçlü çipi olan yeni M1 Ultra’yı tanıttı

M1 Ultra, Apple’ın yenilikçi paketleme mimarisi UltraFusion’a sahip. İki M1 Max çip kalıbını birbirine bağlayarak benzersiz bir performans düzeyi ve eşsiz özellikler sunan bir SoC (System on a Chip) oluşturan UltraFusion ile M1 Ultra, yeni Mac Studio’ya nefes kesici bir işlem gücü sağlıyor. Üstelik bunu yaparken sektör lideri watt başına performansını da koruyor. Yeni SoC, bir kişisel bilgisayar çipinde bugüne kadar görülen en yüksek transistör sayısı olan 114 milyar transistörden oluşuyor. M1 Ultra, 20 çekirdekli CPU, 64 çekirdekli GPU ve 32 çekirdekli Neural Engine tarafından erişilebilen 128 GB’a kadar yüksek bant genişliğine sahip düşük gecikmeli birleşik bellek ile yapılandırılabiliyor. Böylece kod derleyen geliştiriciler ve daha önce render alınması mümkün olmayan büyüklükte devasa 3D ortamlarda çalışan sanatçılar için olağanüstü bir performans sunuyor. Bu performans sayesinde video sektöründe çalışan profesyoneller de ProRes formatına video kod dönüştürme işlemini Afterburner’a sahip 28 çekirdekli bir Mac Pro’ya göre 5,6 kata kadar daha hızlı yapabiliyor.

Apple yepyeni Mac Studio ve Studio Display’i tanıttı

Apple kullanıcılara rüyalarındaki stüdyoyu yaratmaları için gereken her şeyi sağlamak üzere tasarlanan yepyeni Mac masaüstü bilgisayar Mac Studio’yu ve Studio Display ekranı duyurdu. Kişisel bilgisayar deneyiminde çığır açan Mac Studio, gücünü M1 Max’ten ve kişisel bilgisayarlar için dünyanın en güçlü çipi olan yeni M1 Ultra’dan alıyor. Mac Studio, benzersiz bir performans düzeyini, çok çeşitli bağlantı seçeneklerini ve yepyeni özellikleri inanılmaz derecede kompakt bir tasarımla masanızın üzerinde ve elinizin altında buluşturan ilk bilgisayar. Mac Studio ile kullanıcılar, devasa 3D ortamlar için render alma ve 18 adet ProRes video akışını oynatma gibi, hiçbir masaüstü bilgisayarda mümkün olmayan işlemleri yapabiliyor.1 Mac Studio’yu mükemmel bir şekilde tamamlayan Studio Display, tüm Mac’lerle de kusursuz şekilde eşleşiyor. Studio Display geniş bir 27 inç 5K Retina ekrana, Ana Sahne özellikli 12 MP Ultra Geniş kameraya ve uzamsal ses özellikli, yüksek kaliteli ses sunan altı hoparlörlü ses sistemine sahip. Mac Studio ve Studio Display bir araya geldiğinde her çalışma alanını yaratıcı bir güç merkezine dönüştürüyor. Apple’ın şimdiye kadarki en dayanıklı ve güçlü Mac serisinde yerlerini alan ikili, bugünden itibaren sipariş edilebilecek ve 18 Mart Cuma gününden itibaren müşterilere gönderilmeye başlayacak.

“Mac Studio ve Studio Display ile yepyeni bir Mac masaüstü bilgisayar ve ekran sunmanın heyecanını yaşıyoruz.” diyen Apple Global Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Greg Joswiak sözlerini şöyle sürdürdü: “Gücünü M1 Max ve M1 Ultra çipten alan inanılmaz bir performans, çok çeşitli bağlantı seçenekleri ve kullanıcıların ihtiyaç duyduğu her şeye kolayca erişmesini sağlayan kompakt bir tasarımla Mac Studio, masaüstü bilgisayarda yeni bir çağa öncülük ediyor. Studio Display ise büyüleyici 5K Retina ekranı ve bir masaüstü ekranda şimdiye kadar sunulan en iyi kamera ve ses kombinasyonuyla alanında benzersiz.”

Şimdiye kadarki en güçlü ve yetenekli iPad Air

Apple inanılmaz bir performans artışı sunan Apple tasarımı M1 çipe sahip yeni iPad Air’i tanıttı. Yeni renk seçenekleriyle sunulan iPad Air ayrıca daha doğal bir video konferans deneyimi sağlayan yeni Ana Sahne özellikli Ultra Geniş ön kameraya, 2 kata kadar daha yüksek aktarım hızı olan bir USB-C bağlantı noktasına ve Cellular modellerinde ışık hızında 5G’ye sahip. Gelişmiş kameralar ve en yeni aksesuarlarla uyumluluk; içerik üreticiler, oyun severler ve öğrenciler gibi kullanıcılara yaratıcılığın, üretkenliğin ve kendini ifade etmenin sınırlarını zorlama imkanı veriyor. Yeni iPad Air, 11 Mart Cuma gününden itibaren sipariş edilebilecek ve 18 Mart Cuma gününden itibaren mağazalarda yerini alacak.

“Ayrıntılı notlar alan üniversite öğrencilerinden son projesi üzerinde çalışan içerik üreticilere veya grafiklerin yoğun olarak kullanıldığı oyunlara meraklı oyun severlere kadar tüm kullanıcılar, olağanüstü performansı ve bu kadar taşınabilir bir tasarımda sunduğu çok yönlülük nedeniyle iPad Air’i çok seviyor.” diyen Apple’ın Global Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Greg Joswiak sözlerini şöyle sürdürdü: “Çığır açıcı M1 çip, Ana Sahne özellikli Ultra Geniş ön kamera ve ultra hızlı 5G özellikleriyle iPad Air şimdi her zamankinden daha da güçlü, daha yetenekli ve kesinlikle daha eğlenceli.”

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale