X

Apartman hayatına uygun, uygulaması kolay 9 çevre dostu öneri

Büyük şehirde bir apartman dairesinde yaşıyorsanız, bir de kiracıysanız, yaşam alanınızda kalıcı ekolojik değişiklikler yapmanız mümkün olmayabilir. Su arıtıcısı taktırmak için mutfak tezgâhında delik açılmasına ya da muslukların su tasarruflu versiyonları ile değiştirilmesine siz değil, ancak ev sahibiniz karar verebilir. Isı yalıtımı ve güneş paneli kurulumu gibi konularda ise evin sahibi olsanız bile tek başınıza karar alamazsınız, apartman sakinlerinin ve apartman yöneticisinin ortak kararı gerekir. Ancak bu, evinizi daha ekolojik hale getiremeyeceğiniz anlamına gelmez. Büyük çapta değişiklikler yapmadan da çevre dostu bir yaşam alanı oluşturabilir ve karbon ayak izinizi düşürüp, atığınızı azaltabilirsiniz.

Evinize yeşillik katın

Balkonunuzu, terasınızı ya da evinizin bol ışık alan müsait bir köşesini minik bir bahçeye çevirebilirsiniz. Maydanoz, fesleğen, nane, cherry domates gibi yenebilen bitkiler yetiştirerek tarım zehirleri bulaşmamış, dalından tazecik tüketmenin keyfini çıkarırsınız. Güzel kokan renkli çiçekler ekerek evinize neşe katarsınız. Üstelik yaşattığınız her bitki evinizdeki karbondioksiti fotosentezle oksijene çevireceğinden, kişisel karbon ayak izinizi düşürecektir.

Çöplerinizi ayrıştırın

Kağıt, plastik ve organik atıklarınızı birbirinden ayrı biriktirin ve bu atıkların geri dönüştürülmelerine yardımcı olun. Atık yağları lavaboya döküp zaten az olan içme suyumuzu da kirletmek yerine atık yağları bir şişede biriktirin ve öyle atın. Bir şeyi çöpe atmadan önce başka bir amaçla kullanıp kullanamayacağınızı ya da ileri dönüşümle yeni ve kullanışlı bir eşyaya dönüştürüp dönüştüremeyeceğinizi iyi düşünün. Ne kadar az çöp, o kadar az ekolojik hasar demektir.

İlginizi çekebilir: Atıkları değerlendirmenin iki farklı yolu: Geri dönüşüm ve ileri dönüşüm

Kompost yapın

Bir kovanın içinde organik atıkları biriktirmek için kimseden izin almanıza gerek yok. Organik atıkları plastik çöp poşetlerine hapsetmek yerine kompost yaparsanız, bu atıkların zehirli sera gazları salması yerine toprak için besleyici bir gübre olmasını sağlarsınız. Oluşumu tamamlanan kompostunuzu evinizdeki bitkiler için kullanabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 5: Kompost hakkında her şey

İşyerinize yakın konumdan ev seçin

Eğer ekonomik durumunuz işyerinize yakın bir konumdan ev tutmanıza imkan veriyorsa, evinizin işinize yakın olması ekolojik açıdan büyük avantajdır. Yürüyerek ya da bisikletle veya en azından tek vasıta ile ulaşabileceğiniz bir uzaklıkta oturuyor olmak, ulaşım için daha az fosil yakıt harcamanızı sağlayacaktır. Ayrıca bu şekilde, işe geç kalmayacağınızı bilerek sabahları 5 dakika daha uyumanın keyfini çıkarabilirsiniz.

Cihazlarınızda tasarrufu gözetin

Buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makineleri gibi beyaz eşyalarda enerji tasarruflu marka ve modeller seçmeye çalışın. Çamaşır ve bulaşık makinenizi tam kapasite çalıştırın. Kullanılmayan ışıkları söndürün, kullanılmayan cihazları “stand by” durumunda bekletmeden tam kapatın ya da prizden çekerek elektriğini kesin. Aydınlatmada çok daha az elektrik harcayan tasarruflu ampuller kullanın. Hem elektrik faturanız hem de karbon ayak iziniz belirgin şekilde düşecektir.

İlginizi çekebilir: Dünyanın dengesini korumak ve iklim değişikliğini önlemek için: Karbon ayak izimizi nasıl azaltırız?

Plastik tüketiminizi minimumda tutun

Sürekli yenisi üretilen ve doğada kendiliğinden kaybolmayan plastik atıklar gezegenimiz için büyük tehdit. Tek kullanımlık plastikleri reddederek ve plastik ambalajlı ürünleri daha az satın alarak gezegenimize iyilik yapabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 2: İlk iş, tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak

İhtiyaç dışı alışverişten kaçının

Satın aldığımız her bir ürünün üretiminde enerji ve hammadde harcanır ve atık açığa çıkar. Üretim, ulaşım ve tüketiminde de az ya da çok karbon emisyonu oluşur. Dolayısıyla gerçekten ihtiyaç duymadan yaptığınız her alışveriş hem para ve doğal kaynakların israfıdır hem de karbon salınımını artırır.

İlginizi çekebilir: Fazlalıklardan kurtulurken sürdürülebilir olmanın yolları

Suyunuzu boşa harcamayın

Bizler içinde yaşadığımız modern şehirlerimizde eksikliğini hissetmesek de temiz içme suyu son derece değerli bir kaynaktır; elmastan bile değerli. 2020 yılı itibariyle dünya üzerinde yaklaşık 700 milyon kişinin temiz suya ulaşım imkânı yok ve bu sebeple de hayati sağlık sorunları yaşıyorlar. İklim değişikliği de işimizi kolaylaştırmıyor; buzullar eridiği için kutuplarda buz olarak depolanan içme suyu tuzlu suya karışıyor, her yıl yağış miktarı azalıyor, yer altı su kaynakları tükeniyor, göllerimiz kuruyor ve barajların doluluk oranı giderek azalıyor.

Bulaşıkları elde değil makinede yıkamak, çamaşır ve bulaşık makinesini tam kapasite çalıştırmak, bulaşıklarınızı sudan geçirmeyip ıslak bir fırça ile kirini almak, duş süremizi kısaltmak ve ellerimizi yıkarken ve dişlerimizi fırçalarken musluğu kapatmak gibi önlemler ile su tüketimimizi azaltabiliriz. Hijyenin hayati öneme sahip olduğu küresel bir salgın döneminde yaşıyoruz, suya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Suyumuzu korumak hiç bu kadar önemli olmamıştı.

İlginizi çekebilir: Su tüketiminizi azaltın: Daha az su tüketmek için kolay ve etkili 17 yöntem

Hayvansal ürün tüketiminizi sınırlandırın

Bir koyun iki kişiyi doyurur, bir koyunu besleyip büyütmek için harcanan tahıl ise 20 kişiyi doyurmaya yeter. 1 kilo hayvansal protein üretmek için harcanan su, 1 kilo bitkisel protein üretmek için kullanılanın tam 100 katı! Üstelik hayvancılık endüstrisi, insan faaliyetleri ile açığa çıkan sera gazlarının %51’ini oluşturuyor. Gıda ve gıda dışı hayvansal ürün tüketiminizi yapabildiğiniz kadar azaltmanızın hem gezegenimiz hem de hayvanlar için büyük faydası var.

İlginizi çekebilir: Vegan Dosyası 1: Hayvancılık ve çevre

Hepinize karbon ayak izi düşük, atıksız ve sağlık dolu günler…

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale