X

Antoni Gaudi’nin ellerinde şekillen bir şaheser: Barcelona

Antoni Gaudí, 1852’de Katalonya’da doğmuş bir mimardır. Barselona’yı Barselona yapmış mimar da denebilir aslında. 1926’da, 74 yaşında ölene kadar kendi estetiğini geliştirdiği birbirinden önemli eserler yaratmış ve Art Nouveau (Yeni Sanat) akımına öncülük etmiş. Eserlerinin sekiz tanesi UNESCO Dünya Mirası listesine girmeyi başarmış. İnternette araştırma yaparken şöyle bir yazıya rastladım; Onu mezun eden hocaları şu sözle Gaudi’nin sanatını özetlerler: “Acaba bir deliye mi diploma verdik yoksa bir dâhiye mi? Bunu ancak zaman gösterecek.” Bana soracak olunursa, hayatlarında yaptıkları en iyi şeyin, o diplomayı Gaudi’ye vermek olduklarını söyleyebilirim.

Söyleyebilirim çünkü başlıca eserlerini bire bir görme şansı elde ettim: Casa Batlló, Casa Mila (La Perdrera), Parc Güell, La Sagrada Familia…. Vay arkadaş! Başka net bir yorumum olmadı buraları gördüğümde.

İlgili yazı: Görsel Şölen / Boğa güreşlerinden flemenkoya İspanya

Casa Batlló (1877); aslında orta sınıf bir aile için tasarlanmış, seramik ve mozaiklerle bezenmiş, masallar diyarından fırlamış bir bina.

Casa Batllo

Casa Mila (1906-1910); -La Perdrera (Taş Ocağı) olarak da anılmakta-  Pere Milà için inşa edilmiş bir yapı. Kıvrımlı, tipik Gaudi cepheli bir bina. Diğer yapılarından farklı olarak cephesi gri bırakılmış.

Casa Mila

Sagrada Familia; beni benden alan, 1882 yılında yapılmaya başlanıp hala tamamlanmamış (2026’da bitirilmesi öngörülmekte) bir bazilika. 1883’te yapımını Gaudi devralmış ve 1926’ya kadar sürdürmüş. İnşa sırasında kendi atölyesini de açıp öğrenci yetiştirmiş, workshop’lar düzenlemiş. O yüzden de, ölümünden sonra mevcut planlarla yapımı devam etmiş. Mimarinin 18 tane kulesi var. Bunlardan 12 tanesi havariyi, 4’ü İncil yazarını, 1’i Hz. Meryem’ i ve 1 tanesi de Hz. İsa’yı temsil ediyor. Bu kulelerin inşası da hala devam etmekte.

Bazilikanın günümüzde iki önemli cephesi bulunmakta:

  •             Hz. İsa’nın Doğumu Cephesi
  •             Hz. İsa’nın Çarmıhtaki Izdırabı Cephesi

İsa’nın Doğumu Cephesi Gaudi tarafından işlenmiş. Cephe üzerindeki her zerre bir amaç için tasarlanmış, her parçası bir şeyi temsil etmekte. Mesela; cephedeki ağaç şeklindeki kulenin üzerinde bulunan beyaz güvercinler, cennete ulaşmaya çalışan inançlı kimseleri gösteriyor. En üstte bulunan haç, öbür dünyayı simgeliyor. Genel olarak bakıldığında ise, kulelerin üzerindeki süslemeler cennet ile yeryüzü arasındaki bağlantıyı göstermeyi amaçlamış.

İsa’ nın Çarmıhtaki Izdırabı Cephesi, ön cephedeki yumuşak hatların aksi olarak keskin çizgilerden oluşmakta. Bu cephe Josep Maria Subirachs tarafından daha yakın bir tarihte yapılmış. Gaudi, yaşamı sırasında doğadaki hiçbir şeklin kesin hatları, çizgileri olmadığını gözlemlemiş. Bu sebepten dolayı bu cephe, her şeyin bir zıttı, aksi olduğunu vurgulamakta.

Sagrada Familia

Yapının iç kısmı ise, dış cephenin inanılmazlığını unutturan başka bir dünya ve yine her bir giriş ve her bir detay, farklı birer simgeyi temsil ediyor. Gaudi, bir tren kazası sonucu öldüğünde, mezarı bazilikanın zemin katında bulunan bölüme yapılmış. Aynı katta Gaudi’nin diğer heykellerini ve projelerini de görmek mümkün.

Parc Güell ise, 1900-1914 yılları arasında Güell ailesi için yapılmış, 1923’ten sonra da halka açılmış. Ana girişinde taştan yapılma -benim kremalı pasta olduğuna inandığım- iki yapı bulunuyor. Parkta neredeyse her yapı rengarenk mozaikle kaplı. Renkli, ikon haline gelmiş ejderha heykelinin ortaladığı merdivenler, sütunlu meydana bağlanıyor, oradan da büyük meydana ulaşıyorsunuz. Daha da yukarı çıkarak doğal yürüyüş parkurlarıyla en üst noktaya çıkıyorsunuz ki, burası Castella’dan sonra görebileceğiniz en güzel Barselona manzarasına sahip. 

Parc Güell

Gaudi hiç var olmamış olsaydı, Barselona bu kadar Barselona olur muydu bilemiyorum. Her ne kadar, yıllar içinde Gaudi’nin yapıtlarının birer hüsran olduğunu iddia edenler de olmuş olsa, ben Barselona’nın Gaudi’ye çok şey borçlu olduğuna inanıyorum. Anlatılanlar ve fotoğraflardan daha etkileyici bir şey varsa, gidip mimariyi yerinde görmek sanırım. O zaman ‘büyülenmek’ kelimesinin altı gerçek anlamda dolmuş olacaktır diye düşünüyorum. Darısı tüm ilgisini çekenlerin başına.

Gökçen Gökyer: Gökçen Gökyer - Gündüzleri bir Yüksek Şehir Plancısı, geceleri ise bir blogger, bir köşe yazarı. İYTE'de lisans, ODTÜ'de master, HafenCity Universitat'da Erasmus yaptı. Birçok ülke, birden fazla kıta gördü. Hayatta tat alınması gereken her şeyi itinayla araştırır, bulur, bulduğunu da duyurur; yazar.. Network kurmak ise temel hayat duruşudur. Senin de gelmen o yüzden önemlidir, beklerim: gokcengokyer.blogspot.com ;)

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale